YEREL HABERLER - 16 Nisan 2012 Pazartesi 13:51

KIRKPINAR İLKÖОRETİM OKULU FİNALDE

A
A
A
KIRKPINAR İLKÖОRETİM OKULU FİNALDE

Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK işbirliğiyle gerçekleştirilen `Bu Benim Eserim Proje` yarışmasının bölge finali Kayseri`de gerçekleşti.
Kayseri, Aksaray, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Sivas ve Yozgat`tan ilköğretim 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin 3 bin 140 projeyle başvurduğu yarışmada dereceye giren projeler, Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi`nde düzenlenen törende açıklandı. Niğde merkeze bağlı Kırkpınar Köyü Hacı Süleyman Filibeli İlköğretim Okulu`nun `Güvenlik için asansör sistemi` adlı projesi bölgede birinci olarak ilimizi Ankara`da temsil etmeye hak kazandı.
Niğde`den Ankara`da yapılacak olan finale gitmeye hak kazanan Kırkpınar Hacı Süleyman Filibeli İlköğretim Okulu öğrencileri ödüllerini İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci`nin elinden aldı. `Bu Benim Eserim Projesi` kapsamında yapılan çalışmalara önem verdiklerini belirten Milli Eğitim Müdürü Ekinci, önümüzdeki yıl daha çok çalışma ile daha çok projeyi finallere göndermeyi hedeflediklerini söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen TÜBİTAK`ın da destek verdiği ``˜Bu Benim Eserim` adlı proje yarışmasında çeşitli illerden katılan öğrenciler ödüllerini aldı. Kadir Has Kongre Merkezi`nde düzenlenen ödül törenine Vali Yardımcısı İbrahim Halil Çomaktekin, Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reşit Özkanca, Niğde İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci ile TÜBİTAK Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Tankut Yalçın ile çok sayıda öğrenci ve aileleri katıldı.
Kayseri`nin bölge merkezi olduğu yarışmada Sivas, Kırşehir, Niğde, Aksaray, Nevşehir ve Yozgat illerinden çok sayıda proje katılımı oldu. Kayseri bölgesinden Ankara`da yapılacak olan Türkiye Geneli Finali`ne, 9 tane proje gitmeye hak kazandı. Bilim Kurulu`nun değerlendirmesi sonucu kimya, fizik, biyoloji ve matematik dallarında Sivas`tan 3, Kayseri ve Kırşehir`den 2`şer, Niğde ve Yozgat`tan birer proje, Ankara`daki final sergisine katılmaya hak kazandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup değerlendirme toplantısına katıldı Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi grubu çalışma ve değerlendirme toplantısını İstanbul’da düzenledi. Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup çalışma ve değerlendirme toplantısı İstanbul Avcılar’da bir otelde yapıldı. Programa, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve çok sayıda CHP’li milletvekili isim katıldı. Programın açılışında kürsüde bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt’ta her iki kişiden birisinin Ahmet Özer’e oy verdiğini ifade ederek, “Ahmet Özer’in yerine Tayyip Bey’in gösterdiği aday onun neredeyse yarısı kadar oy aldı. Esenyurt’lular kararı verdi. Bu karara şimdi reaksiyon gösterenlerin şöyle bir reaksiyon göstermesi gerekiyor, ‘Biz nerede hata yaptık’. 2019’da görevi CHP’ye verenler 2024’te de görevi CHP’ye verdiler. Onların ‘biz bu kente ne yaptık da gönülden düştük’ demeleri gerekiyor” dedi. Özel konuşmasının devamında Ahmet Özer’in tutuklanması ile ilgili konuşarak, “Aynı anda belediyenin kapısına balyoz ile girenler, acele ile giriyorlar. Yine de belediye başkan yardımcımız avukat kimliğini gösterip ben avukatım diyor. Orada bulduklarını iddia ettikleri bir dergiyi, bir taslak kitap bir bilmem neyden tutuklama yapıyor. Fetullah Gülen ayakta olsa omzunuzdan öper bu kadarını biz bile yapmazdık derdi. O yüzden, bana açtığı davada dediğim şu, ’10 yıl önceden terörist bulursak AK Parti’de milletvekili kalmaz sayıları 20’nin altına düşer. 10 yıl önce Fetullah Gülen’e terörist diyen var mıydı? Ben AK Partililerin hepsi teröristtir demiyorum. Bu muameleyi aynen size yaparsak hepiniz terörist olursunuz diyorum. Ben ne bakanlara ne AK Parti üyelerine terörist demeyi bu haddi yetkiyi görmem. Bu yetki hukuk devletlerinde yargılama ile olur” diye konuştu.
Gaziantep Bakan Bayraktar’dan Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Tesisi ve çilek serasına tam not Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanarak hizmet vermeye başlayan Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Merkezi’ni ziyaret etti. Bakan Bayraktar ziyaret sırasında, "Burası her yere örnek olabilecek bir proje” dedi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından “Yeşil Şehir” ilan edilen Gaziantep’te, Büyükşehir Belediyesi’nin modern tesislerinden olan Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Tesisi ve Çilek Serası, çevreci çözümleri ve imkanlarıyla geleceğe daha temiz bir kent için çalışmayı sürdürüyor. İşleyiş sistemi ve sağladığı katma değer ile ön plana çıkan tesisleri, bir dizi ziyaret için dün kentte bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ziyaret etti. Merkezi ve katı atık depolama merkezinden çıkan sera gazından üretilen enerji ısısıyla çalışan çilek serasını da gezen Bakan Alparslan Bayraktar, tesisin örnek nitelikte olduğunu vurguladı. Ziyarette tesisin işleyişi hakkında bilgi alan Bakan Bayraktar, Merkez Katı Atık Düzenli Depolama Sahası’nda üretilen elektrikle ısınan ve topraksız tarım tekniği kullanılarak çalışan çilek serasında üretilen çileklerden tattı. Bakan Bayraktar’ın ziyaretinde Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Gaziantep milletvekilleri ve yetkililer de eşlik etti. “Burada bir döngüsel ekonomiyi görüyoruz” Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Alparslan Bayraktar, mekanik olarak atığın her şeyinin ayrıştırıldığını aktararak, “Burada bir döngüsel ekonomiyi görüyoruz. Atıktan başlıyoruz, bunu ayrıştırıyoruz, metalini ayrı, organik atığını ayrı. Onlardan gaz elde ediyoruz. Burada elektrik üretiyoruz. Oradan çıkan buhar ile serayı ısıtıp serada inanılmaz lezzetli çilekleri elde ediyoruz. Dolayısıyla muazzam bir şey. Bunun için tebrik ediyorum. Türkiye’de birçok yerde bu var ama her yere örnek olabilecek bir proje. Projenin finansının dışarıdan sağlanması da çok güzel. Dolayısıyla teşekkür ediyoruz” dedi. Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Tesisi ile yılda 9 bin 309 ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı azaltımı öngörülüyor Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nce, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve İller Bankası iş birliğinde, Avrupa Birliği tarafından fonlanarak hayata geçirilen “Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Tesisi” sağladığı geri dönüşümle hem ekonomiye hem de çevreye katkı sağlıyor. Günde 300 ton katı atık beslemesi yapılarak günde yaklaşık 1 ton geri dönüşüm atığın ayrıştırıldığı tesis, depo sahasının ömrünü ilk aşamada yüzde 10’a kadar artırıyor. Tesisle ayrıca işlenen atıklarla yılda 9 bin 309 ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı azaltımı öngörülüyor. Sıfır Atık konusunda örnek proje çilek serası Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan, Merkez Katı Atık Düzenli Depolama Sahası’nda üretilen elektrikle ısınan ve topraksız tarım tekniği kullanılarak çilek yetiştirilen sera, daha temiz bir Gaziantep için örnek projelerden biri olarak ön plana çıkıyor. Katı atıkların düzenli depolaması sonucu oluşan metan gazından gaz motorları vasıtasıyla elektrik enerjisi elde edilirken, çıkan 80 santigrat sıcak sudan yararlanılan çilek serası, tam otomatik topraksız tarım tekniği ile üretim yapacak. Hindistan cevizi kabuğunda yetiştirilen ve özel LED aydınlatmalar ile fotosentez süresinin artırıldığı serada yıllık 5 ila 8 ton arası çilek üretilmesi bekleniyor. Seranın ihtiyaç duyduğu enerji ise çöp gazından elde edilen elektrikten sağlanacak.
Mersin Mersin Kenti Edebiyat Ödülü, Murathan Mungan’ın Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) öncülüğünde bu yıl 17’ncisi düzenlenen, Türkiye’de kent adına verilen tek ödül olma özelliği taşıyan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne çağdaş edebiyatın usta ismi yazar ve şair Murathan Mungan değer görüldü. MTSO’nun Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek, ulusal ölçekte bir verime dönüştürüp edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere düzenlediği ‘Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün 17’ncisinin sahibi çağdaş edebiyatın usta ismi yazar ve şair Murathan Mungan oldu. 2024 yılı için önerilen adaylar arasından Mungan, başta şiir olmak üzere öykü, roman, oyun ve deneme gibi edebiyat türlerinde verdiği eserlerde kendine özgü lirizmiyle bir kültür figürü olarak öne çıkması nedeniyle seçici kurul tarafından ödüle layık görüldü. Yaşadığı coğrafyanın efsanelerini oyunlaştırırken yereli evrensel bir dille aktarması bu seçimde etkili oldu. Mungan’a ödülünü MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır ve Meclis Başkanı Hamit İzol birlikte takdim etti. "Sahip olduklarımı cepte bilip ona yaslanmadım" Ödül takdimi sonrası söz alan Murathan Mungan, konukseverlik ve edebiyata, kültüre verdiği değer için Mersin’e teşekkür etti. Çocukluğunu ve sanata nasıl adım attığını, bu yoldaki azmini aktaran Mungan, "Gerektiği zaman gülünç olmayı gerektiği zaman dışlanmayı, ötekileştirilmeyi göze almadan başarı olmuyor" dedi. Oyun yazmayı ilk olarak 8 yaşında denediğini ancak bir nesneyi tanımlaması sonrası vazgeçtiğini anlatan Mungan, "Ardından eşyaları, mekanları tanımlayabilme üzerine çok çabaladım. Yazar olarak da insan olarak da sahip olduklarımı cepte bilip onlara yaslanmadım. Her zaman eksik olduğum, öğrenmem gerekenlere yöneldim" diye konuştu. Yaşam boyu kimseyi rakip görmediğini vurgulayan Mungan, "Sanatın rekabet olmadığını öğrendim. Kendimle yarıştım. Kendimi geliştirmeye çalıştım. Mesele başkası değil kendiniz olduğu zaman çok geliştirici bir şey" diye konuştu. "Edebiyat, insanlığın ortak etik değerlerini yüceltir" MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır da Mersin iş dünyası olarak seçkin edebiyat eserlerine ve saygın yazarlara dikkat çekmek, kentin sanatla daha çok buluşmasını sağlayıp sanat değerini yükseltmek hedefiyle yola çıktıklarını söyledi. Çakır, "Daha da önemlisi varlık nedenimiz Türkçemizi yüceltenlere teşekkürlerimizi sunmak için bu ödülün bir parçasıyız" dedi. Okumanın önemine değinen Çakır, şöyle devam etti: "Okumak ama kabullenmek için değil. Önemli olan anlayarak, sorgulayarak, düşünerek okumak. Bu anlamda Edebiyat, ‘insan olma’ eğitimidir. Bizim yargılamaya değil; düşünmeye ve anlamaya, empati kurmaya ihtiyacımız var. Değer yargılarının mutlak doğrular olarak görüldüğü dünyada huzur, sevgi, adalet ve hoşgörünün olamaz. Dürüstlük, doğruluk, adalet, güven gibi etik değerler bilgisi topluma değer katar. İşte edebiyat, insanlığın bu ortak etik değerlerini yüceltir. Edebiyat veya sanatın herhangi bir türüyle, belki dünyayı cennete çeviremeyeceğiz ama etik değer bilgisiyle dolu olan bu eserlerle, daha yaşanır bir dünya oluşturulmasına yardımcı olacağımız kesindir. Edebiyata sahip çıkma çabamızın nedeni budur." Edebiyatçıların toplumun duymak istediğini söylemenin aksine toplumu rahatsız edip uyandıracak gerçeklerin peşinde koştuğuna işaret eden Çakır, "Sanat, ‘kral çıplak’ demektir. Bizim de Kral Çıplak diyerek bizi yalan dünyadan kurtaracak cesur kişilere ihtiyacımız var. Ve Murathan Mungan’ın dediği gibi; cesaret bulaşıcıdır" diye konuştu. "Kent Edebiyat Ödülü’nün önemli misyonu unutulmamalı" Seçici Kurul Üyesi Celal Soycan ise 17 yıldır düzenlenen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün modern bir kent olan Mersin’in ülkede taşıdığı misyonuna çok yakıştığını söyledi. Türkiye’de bir kent adına verilen tek edebiyat ödülü olması dolayısıyla taşıdığı kıymeti de hatırlatan Soycan, "MTSO öncülüğünde verilen bu ödül, artık ödülü alan edebiyatçılarımızın biyografisinde yer alarak hayatlarına karıştı. Yurtiçi ve yurtdışında basılan tüm eserlerinde artık kayıtlı kalacaktır. Gelip geçici sayısız etkinlik yanında Kent Edebiyat Ödülü’nün önemli misyonu unutulmamalı" diye konuştu.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İhracatta tüm zamanların en yüksek Ekim ayı değeri elde edilmiştir” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ekim ayı ihracatında yıllık artışın yüzde 3,6 olduğunu belirterek tüm zamanların en yüksek Ekim ayı değerinin kaydedildiğini bildirdi. Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Yılmaz, “Siyasi istikrar ve güven ortamında, Orta Vadeli Programımız çerçevesinde uyguladığımız politikaların olumlu sonuçlarını almaya devam ediyoruz. Dış ticaret rakamlarındaki olumlu görünüm cari açık üzerinde pozitif etki oluştururken, makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmenin etkisiyle yatırımcıların Türkiye ekonomisine duyduğu güven artmaktadır. İhracat, 2024 yılı Ekim ayında yıllık yüzde 3,6 artışla 23,6 milyar dolar gerçekleşmiş ve ihracatta tüm zamanların en yüksek Ekim ayı değeri elde edilmiştir. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 262,3 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. İhracattaki yukarı doğru ivmelenme ve ithalattaki azalış eğiliminin sürmesi, dış ticaret açığına olumlu yansımıştır. 2024 yılının ilk 10 ayında dış ticaret açığındaki iyileşme yıllık yüzde 30,4 seviyesindedir. Yıllıklandırılmış dış ticaret açığı 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 77,7 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. Dış ticaret göstergeleriyle birlikte turizm sektöründe elde ettiğimiz kazanımlar da dezenflasyon sürecini destekler niteliktedir. Turizmin çeşitlendirilmesi ve 12 aya yayılması amacı doğrultusunda kaydedilen gelişmelerle, yılın ilk 9 ayında turizm geliri yıllık yüzde 6,6 oranında artmış ve üçüncü çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış turizm geliri 58,8 milyar dolara ulaşmıştır. Öncelikle fiyat istikrarını sağlamak üzere kararlılıkla uyguladığımız program sayesinde, makro ekonomik göstergelerimiz de hızla iyileşmektedir. Dezenflasyon sürecinin devam etmesi, cari açıktaki olumlu görünümün sürmesi ve rezervlerimizin güçlenmesiyle birlikte Türkiye’nin kredi notu S&P tarafından bu yıl içinde ikinci kez yükseltilmiştir. Üç büyük kredi kuruluşu, bir yılda iki kademe not artışıyla programımıza duydukları güveni göstermişlerdir. Önümüzdeki dönemde dengeli büyüme kompozisyonun, azalan cari açığın, ekonomiye artan güvenin, iyileşen beklentilerin ve hızlanan dış kaynak girişinin enflasyondaki düşüşe önemli katkı sağlamasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.