ÇEVRE - 31 Temmuz 2024 Çarşamba 13:17

Turizmin “karbon ayak izi” çıkartılıyor

A
A
A
Turizmin “karbon ayak izi” çıkartılıyor

Türkiye’de 2050 yılına kadar karbon salınımının sıfıra indirilmesi için başlatılan çalışmalar tüm sektörlerde olduğu gibi turizmn sektöründe de devam ediyor.


Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, başlatılan çalışmalardan sonra Türkiye’de bulunan 22 binden fazla konaklama tesisinin yarıdan fazlasının kriterleri yerine getirmeye başladığını söyledi.


Dünya Turizm Örgütü’nün, sürdürülebilir turizmi “Mevcut ve gelecekteki ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini tam olarak hesaba katan, ziyaretçilerin, endüstrinin, çevrenin ve ev sahibi toplulukların ihtiyaçlarını karşılayan turizm” olarak tanımladığını söyleyen Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar İhlas Haber Ajansına yaptığı açıklamada, "Bu projenin adı aslında Türkiye sürdürülebilir turizm kriterleri ve programı. Bu program TGA ve Kültür Turizm Bakanlığımız aracılığıyla yürütülüyor. Kapadokya Üniversitesi bu konuda danışmanlık hizmeti veriyor. Turizm yaparken turizm faaliyetlerini yaparken hem doğal tarihi güzelliklere zarar verilmemesi hedefleniyor. Daha da önemlisi karbon ayak izi gibi, su sarfiyatı gibi konuların kayıt altına alınması, işletmeler tarafından takip edilmesi ve peyderpey azaltılması hedefleniyor” dedi.


Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, Türkiye’nin su stresi olan bir ülke olduğunu belirterek, “Su kaynaklarımız bizim için çok kıymetli ve bunların turizmde kayıtlı kullanılması gerekiyor. Karbon ayak izi yine Türkiye Paris Antlaşması’nın parçası olduğu için 2050 yılına kadar karbonu sıfırlamaya gayret ediyoruz. Bu konuda hükumetimizin çok önemli çalışmaları var. Turizm sektörü de sayın bakanımız sayesinde gerçekten bu konuda dünya çapında ilk adım atanlardan biri oldu” dedi.


Türkiye’nin, Avrupa çapında en fazla sürdürülebilir otele sahip olan ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Karasar, “Turizm sektörümüzü ve konaklama sektörümüzü tebrik etmek lazım. Bu kriterler yayınlandığından itibaren en hızlı şekilde kendisi adapte etti. Şu anda Türkiye’deki 22 biden fazla konaklama tesisinin yarıdan fazlası çok ciddi şekilde hem karbon ayak izlerini, hem su sarfiyatlarını, hem de bütün sürdürülebilirlik kriterlerini takip ediyorlar, dokümante ediyorlar ve azaltma yolunda önemli adımlar atıyorlar. Aslında bir konaklama sektöründe bir odada günlük 20 ila 40 litre arasında su sarfiyatı bekleniyor. Turizmde farklı farklı çözümler olduğunda çok yüksek seviyelere gelebiliyor. Bu gerçekten su stresi olan bölgelerde anlamsız ve gereksiz sarfiyatlara sebep olabiliyor” ifadelerini kullandı.



Turizmin “karbon ayak izi” çıkartılıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Geleceğin düşünce liderleri ‘Mektep Melikgazi’de’ yetişecek Eğitime önem veren yatırımları ile örnek olan Melikgazi Belediyesi, bir ilke daha imza atarak belediye kapsamında ücretsiz eğitim verecek olan Mektep Melikgazi Sosyal Bilimler Okulu’nu açıyor. Kayseri Valiliği ve Melikgazi Belediyesi işbirliği ile kurulacak olan okulda katılımcıların bilgi birikimlerini derinleştirmesi, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmesi, toplumsal konularda farkındalık kazanması hedeflenerek, topluma ışık olacak düşünce liderlerinin yetiştirilmesi amaçlanıyor. 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine özel olarak açılacak okul hakkında bilgi veren Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, “Gençlerimizin geleceği bizim için önemli. Birçok okul ve birçok kütüphane yaptık. Eğitime önem veren belediye olarak öğrencilerimizin ve gençlerimizin her zaman yanındayız. ‘Önce Eğitim’ temamızla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda Kayseri Valiliği’miz ile birlikte Mektep Melikgazi Sosyal Bilimler Okulu’muzu açıyoruz. Katılımcılar mantık, sosyoloji, psikoloji, felsefe, edebiyat, dijitalleşme, tarih, sinema ve müzik gibi alanlarda eğitim alacak. Her bir alanın dersini, konusunda uzman danışmanlar, deneyimli ve seçkin öğretmenler verecek. Ücretsiz eğitimin verileceği bu okulu başarıyla tamamlayan öğrencilere, üniversitelerce akredite edilen sertifikalar verilecek. Gençlerimizin geleceğine bu okulda güzel bir yatırım yapmasını planlıyoruz. Eğitimi okul haricinde Gülük Mahallesi’nde tarihi bir konak olan Filinta Konağı’nda vereceğiz. Aralık ayında başlayacak olan eğitimlerimiz 6 ay sürecek. Eğitimler haftada 3 gün; Salı ve Perşembe günü saat 17.00 ile 19.00, Cumartesi günü ise 13.00 ile 17.00 arasında verilecek. Aynı zamanda bazı aralıklarla vatandaşlarımızın da katılacağı konferanslar da düzenleyeceğiz. Mektep Melikgazi Sosyal Bilimler Okulu’muza katılmak aramızda olmak isteyenler için son başvuru tarihi 29 Kasım 2024. Başvuru yapmak için https://mgazi.li/8333b5 linkini ziyaret edebilirsiniz. Kendisine yatırım yapmak isteyen ve topluma ışık olmak isteyen tüm öğrencilerimizi bekliyoruz” dedi.
Çanakkale 2 bin 500 yıllık Polyksena Lahti, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde siyah örtüyle kapatıldı Çanakkale’deki Troya Müzesi’nde 2 bin 500 yıllık Troya Kralı Priamos ile Kraliçe Hekabe’nin küçük kızları Polyksena’nın kurban edilmesinin betimlendiği Polyksena Lahti, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde 1 saat siyah örtüyle kapatıldı. Çanakkale’de 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde farklı bir etkinliğe imza attı. Troya Müzesi’nde yer alan ve Troya Kralı Priamos ile Kraliçe Hekabe’nin küçük kızları Polyksena’nın kurban edilmesinin betimlendiği 2 bin 500 yıllık Polyksena Lahti, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde 1 saat siyah örtüyle kapatıldı. Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, bugünün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olduğunu belirterek, “Kadına yönelik şiddetin tarihi kökenleri var. Bunu Troya destanında ya da bağlantılı anlatılarda da görüyoruz. Bunlardan bir tanesi Aka Komutanı Agamemnon’un kızı İfigenya’yı kurban etmesi ya da bugün önünde durduğumuz Troya Kralı Priamos’un ve anne Hekabe’nin kızı Polyksena’nın kurban ediliş sahnesi de bunlardan birisi ve arkamızda duran 2 bin 500 yıllık lahitin üzerinde bir kadının kurban ediliş sahnesi tüm yürek burkuculuğuyla işleniyor. Bugüne dikkat çekmek için Polyksena’nın kurban ediliş sahnesinin yer aldığı arkadaki ahdi siyah bir örtüyle örtüp, 1 saat kadar üzerindeki şiddetli bloklamaya, engellemeye ve onu göstermemeye çalışıyoruz. Kadın başka hiçbir sebeple değil, sadece insan olduğu için kıymetli ve değerli. Ve dolayısıyla biz de bulunduğumuz noktada bu değeri, bu kıymeti tekrar vurgulamak istiyoruz” dedi. Polyksena Lahti, 1994 yılında Çanakkale’nin Biga ilçesinde Kızöldün Tümülüsü’nde bulunmuştu.