Nevşehir’de Görsel Sanatlar öğretmenliği yapan Ressam Zeliha Bazoğlu, anneannesinin sandığından çıkan kanaviçe ve dantelleri yağlı boya tablolar ile birleştirdi. Yaklaşık 100 yıllık kanaviçe ve danteller ile yaptığı tablolar uluslararası sergilerde de ilgi odağı oldu.
Nevşehir Şehit Demet Sezen Güzel Sanatlar Lisesi’nde görsel sanatlar öğretmeni olan Ressam Zeliha Bazoğlu, 2012 yılında anneannesi Bahriye Sarıgül’ün çeyiz sandığını açtığında sanata bakış açışı değişti. Selanik göçmeni olduklarını söyleyen Bazoğlu, anneannesinin sandığında kendisine miras kalan çok sayıda kanaviçe ve danteller ile karşılaştı. Yaklaşık 100 yıllık olan Kanaviçeler ve danteller ile kendisine yeni tarz oluşturan Ressam Bazoğlu, bu tür uygulamanın da dünyada bir ilk olduğunu söyledi.
Bazoğlu “Yağlı boya fırçanın dışına çıkabilecek malzemeler beni çok cezbetti. Çünkü ben dokunsallığı çok seviyorum. Dokunarak hissederek daha çok karşı tarafa da yaptığımız işi hissettirebildiğimizi düşünüyorum. Bu dokunsallığı böyle kumaşlarla verebileceğini düşündüm. Anneannem de köyün terzisiymiş. O da böyle kumaşlarla çok uğraşırmış, çok güzel dikişler yaparmış. Aynı yetenek bana da geçmiş. Ben de böyle kumaşın etkisini çok seviyorum ve bunu resimlerimde kullanmak istedim. Önce düz kumaşlarla başladım, ondan sonra anneannemin çeyiz sandığından çıkan kanepeleri bu kumaşlara dahil ettim. Böylelikle bu tekneyi geliştirmiş oldum ve bu tekniğin dünyada ilk olduğunu düşünüyorum. Kumaş kullanan, tekstille yağlı boyayı kullanan sanatçı arkadaşlarım var. Ama herkesin tarzı çok farklı. Sanatımda kullandığım bu nesneler hem kültürel mirasımızın gelecek nesillere aktarımında sürdürülebilir sanata yardımcı olduğunu düşünüyorum. Hem de gelecek nesilleri bu eserler ile buluşturarak o dokunsallığı sağlayarak, o hissetmeyi sağlayarak onların da ruhunu besleyeceğini düşünüyorum. Zamanında yapılan bu işler çok yavaş yavaş, böyle hayaller kurularak o gaz lambalarının ışığında çok zor şartlarda ve tek tek yapılan işler. Onları bugüne taşıyıp, bugün bu yağlı boyalarla ve portrelerle birleştirip hem portrelerin anlamını bu yapılan işlerin anlamıyla birleştirip gelecek nesillere aktarmak beni çok heyecanlandırdığı için yeni eserler üretimi de her zaman teşvik ediyor” dedi.
Eserlerinin Türkiye dışında 7 defa Paris’te, 1 defa da Atina’da sergilendiğini söyleyen Bazoğlu “eserlerim üç yıldır Kapadokya bölgesinde bulunan ve dünyanın ilk yeraltı müzesi olan Güray Müze’nin koleksiyonunda sergilenmekte. Aynı zamanda son bir yılda yedi defa Paris’te sergilerim oldu. Paris’e ilk gittiğimde bana şöyle bir cümle kurdular ‘eğer sen buraya düz yağlıboya ile yaptığın resimlerle gelseydin bu kadar çok dikkat çekmezdin. Ama bu yaptığın teknik çok farklı çok sıra dışı’ dediler. Paris’te çok fazla eserim satıldı ve çok fazla ilgi gördü” dedi.
Savaş ülkelerinin çocuklarını ve Anadolu kadınlarının portrelerini çalıştığını söyleyen Ressam Zeliha Bazoğlu, “Savaş çocuklarının o gözlerindeki ışık tüm dünyaya yayılsın istiyorum” dedi.
2025 Türkiye Kültür Yolu Festivali için ‘Gelenekten Geleceğe’, ‘Hüzün Çiçekleri’ ve ‘Anadolu Kadınları’ isimleriyle 3 ayrı koleksiyon hazırladığını söyleyen Bazoğlu, 2025 yılında Türkiye’de 7 şehirde sergi açmayı hedefliyor.