POLİTİKA - 25 Aralık 2024 Çarşamba 22:05

TBMM Genel Kurulu’nda Devlet Memurları Kanununda değişiklik teklifi kabul edildi

A
A
A
TBMM Genel Kurulu’nda Devlet Memurları Kanununda değişiklik teklifi kabul edildi

TBMM Genel Kurulu’nda devlet memurlarına ilişkin düzenlemeleri de içeren Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı.

TBMM Genel Kurulu’nda Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri düzenlendi. Görüşmelerin sonunda teklif kabul edildi ve yasalaştı. 8 yıl herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara verilen ilave bir kademe hakkından faydalanmasını sağlayan düzenleme, Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun çerçevesinde sözleşmeli statüden memur kadrolarına geçenler için de geçerli olacak.

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ilgili maddeleri kapsamında yer alan yönetici görevlerinden alınıp veya bu görevleri sona erip ilgili kadrolara ataması yapılan ve bilahare bu kadrolarındayken memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden tekrar memurluğa dönmek isteyenler, haklarında güvenlik soruşturması yapılması ve 2 defadan fazla olmamak kaydıyla bu hükümde yer alan diğer şartlar aranmaksızın ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın ayrıldıkları kadrolarına atanacak.

Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşlarda görevlendirilenler ile kamu sermayeli kurum veya kuruluşların yurt dışı birimlerinde çalışanların ya da bu kurum ve kuruluşlarda çalışanlardan 6 aydan fazla yurt dışında görevlendirilenlerin memur olan eşlerine 3 yılı aşmamak üzere bunların görev süresince aylıksız izin verilebilecek.

Uzman yardımcılığına atananlar, en az 3 yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları uzmanlık tezi, oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmek kaydıyla yeterlik sınavına girmeye hak kazanacak. Düzenleme değiştirilmeden önceki Kanun hükümleri kapsamında yeterlik sınavına girmeye hak kazanmış olup bu hükmün yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla halen kurumlarınca ilk yeterlik sınavı yapılmamış olanlar bakımından söz konusu sınavın yapılması için öngörülen 6 aylık süre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı mücbir sebep hali ilan etmeye yetkili olacak.

Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’na ilişkin düzenlemeler yapılıyor. Hakim ve savcı sınıfında olanların terfileri mümtazen başka bir işleme gerek kalmaksızın süresinde yapılacak.

Kadrolu personelden hizmetine ihtiyaç kalmayanlar, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının durumlarına uygun kadrolarına atanacaklar. İlgili kuruluşlar atamaya ilişkin işlemleri genel hükümler çerçevesinde en kısa sürede yerine getirecekler.

Süreli olarak görevlendirilen personelden hizmetine gerek kalmayanlar, süresinin bitiminden önce de kurumlarına geri gönderilebilecek veya görevlerine son verilebilecek.

Hakimler ve savcılar, kaymakamlar, yasama uzmanları ve belirli bir yetiştirme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutularak yeterliklerini almış olmak kaydıyla belirtilen merkez teşkilatı kadroları ile mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri ve yeterlikleri aynı veya benzer nitelik arz eden merkez teşkilatı kadro veya pozisyonlarında bulunan veya bulunmuş olanlardan bu hükmün yayımı tarihinde Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığında kadroya bağlı süreli personel statüsünde raportör unvanıyla görev yapmakta olanlar, en az 3 yıl görev yapmış olmak kaydıyla uygun görüşmeleri halinde Cumhurbaşkanlığı Raportör kadrolarına atanabilecek.

Türkiye İstatistik Kurumu gelirleri belirleniyor. Buna göre TÜİK gelirleri; Hazine yardımları, taşınır, taşınmaz mal satışı, kiraya verilmesi, kurum tarafsızlığını veya bağımsızlığını etkilemeyecek her türlü bağış, yardım, vasiyet ve sair gelirler, proje ve araştırma gelirleri, diğer gelirler.

Darphane ve Damga matbaası Genel Müdürlüğü görevini yerine getirilmesi amacıyla 150 milyon TL döner sermaye tahsis ediliyor.

Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle engelli araçları on yılda bir değiştirilebilecek. Araçların yüzde 20 oranında yerli olması gerekecek. Genel Sağlık Sigortası 1 Ocak 2015 öncesi borçlar iptal edilecek.

Ahmet Umur Öztürk

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu toplandı Marmara Denizi Eylem Planı bdubdcdmsıyd oluşturulan Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank başkanlığında toplandı. Bakan Yardımcısı Varank, “Belediyeler ileri biyolojik atık su arıtma tesislerini yapmadığı için Marmara Denizi’nin kirlilik yükü azaltılamadı. Gelinen süreçte ileri arıtmaya dönüşüm oranının bugüne kadar sınırlı (yüzde 0.7) bir artış gösterdiği gözlendi” dedi. Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj, 8 Haziran 2021 tarihinden itibaren 7/24 esasıyla yapılan çalışmalar neticesinde 7 Temmuz 2021’de temizlenmişti. Bakanlık koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşlar ile üniversitelerin katılımıyla hazırlanan 22 maddelik “Marmara Denizi Eylem Planı” çerçevesinde yapılacak her türlü çalışmanın bilimsel olarak değerlendirilmesi amacıyla Bilim ve Teknik Kurulu oluşturulmuştu. Bu yıl 27 Haziran’da İstanbul’da toplanan Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’nda atık su arıtma tesislerini ileri biyolojik atık su arıtma tesislerine dönüştürmesi gereken belediyelerle toplantılar yapılması kararı alınmıştı. Alınan karar gereği belediyelerce yürütülen çalışmaların değerlendirildiği çalışma toplantıları yapıldı. İlk olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile 14 Ağustos’ta bir toplantı gerçekleştirildi. Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu toplantısı öncesi Marmara Denizi Havzası’nda bulunan diğer illerdeki yerel yönetimlerle de 23 Aralık Pazartesi günü Bakanlık binasında toplantı gerçekleştirildi. Son günlerde Marmara Denizi’nde müsilaj emarelerinin ortaya çıkması üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ilgili birimleri ile Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu bir kez daha bir araya geldi. Bilim kurulu üyesi akademisyenler, Bakan Yardımcısı Fatma Varank başkanlığında toplandı. Bakan Yardımcısı Varank, müsilaj oluşumunun üç temel nedene dayandığını belirterek, "Denizdeki sıcaklığın yükselişi, denizin durağanlığı ve artan kirlilik, özellikle azot ve fosfor artışı ile müsilaj oluşuyor. İlk iki madde bütünüyle iklim değişikliğine bağlı ve buna doğrudan mücadele etme şansımız bulunmuyor. Ancak uyum sağlayabiliriz. Üçüncü maddede ise özellikle kentsel, endüstriyel ve tarımsal kaynaklı kirlilik baskısı sonucunda müsilaj oluşuyor" dedi. “Azot-fosfor kirlilik yükünde çok sınırlı azalma sağlandı” Bakanlık olarak yılda iki kez Marmara Denizi Eylem Planı içerisinde yer alan faaliyetlerin gerçekleşme durumlarını takip ettiklerini söyleyen Varank, son günlerde Marmara Denizi’nin genelinde deniz yüzeyinden 5 ila 25 metre arasında değişen derinliklerde müsilaj oluşumuna dair bilim adamları ve balıkçılar tarafından Bakanlığa ihbarlar geldiğine dikkat çekti. "Belediyeler ileri biyolojik atık su arıtma tesislerini yapmadığı için Marmara Denizi’nin kirlilik yükü azaltılamadı" Varank, “Belediyeler ileri biyolojik atık su arıtma tesislerini yapmadığı için Marmara Denizi’nin kirlilik yükü azaltılamadı. Gelinen süreçte ileri arıtmaya dönüşüm oranının bugüne kadar sınırlı (yüzde 0.7) bir artış gösterdiği gözlendi. Marmara Denizi’ne deşarj edilen azot-fosfor kirlilik yükünde çok sınırlı azalma sağlanabilmiş, ayrıca yayılı kaynak kirliliğini önlemeye yönelik olarak yapılması gereken yapay sulak alanlar da fiziki imkansızlıklar nedeniyle yapılamamıştır. 2021 yılında yaşanmış olan müsilaj afetinin tekrar yaşanmaması adına gelinen nokta göz önünde bulundurularak acil alınması gereken tedbirleri ele aldık” dedi. Üç önemli eylem tamamlanmadı Toplantıda ilgili belediyelerin atık su arıtma tesislerinin son durumlarına ilişkin veriler Bilim Kurulu’na aktarıldı. Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, 22 maddeden oluşan Marmara Denizi Eylem Planı’nın 19 maddesinin tamamlandığını, 3 eylemin ise tamamlanamadığını belirtti. Turan, tamamlanamayan 5. maddede atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik atık su artıma tesisine dönüştürülme oranının çok düşük olduğuna dikkat çekti. Bilim adamlarından "yerli bakteri ile çalışma yapılması" önerisi Toplantıda Marmara Denizi’nin mevcut durumu ve çözüm önerileri bilim adamları tarafından detaylı şekilde ele alınarak, MARMOD ve DEN-İZ projelerinin analiz bulguları paylaşıldı. Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve Prof. Dr. Burcu Özsoy, denizdeki çevresel kalite kriterlerinin yıllara göre değişimini anlatan bir sunum yaptı. Ayrıca Doç. Dr. Ahsen Yüksek, Prof. Dr. Gülşen Altuğ, Doç. Dr. Ayşegül Akpınar da Bilim ve Teknik Kurulu’nda sunum gerçekleştirdi. Yapılan sunumlardan sonra bilim ve teknik kurulu üyelerine tek tek söz verilerek görüş ve önerileri alındı. Bilim ve Teknik Kurulu üyeleri, müsilajla mücadele için öncelikle arıtma tesislerinin ileri biyolojik olarak yapılması ve mevcut arıtmaların da uygun işletilmesi gerektiğini, başta Susurluk Havzası olmak üzere derelerde uygun yerlerde fitoremidasyon çalışmasının uygulanabileceğini, ekosistem temelli balık avcılığının yapılmasının önemi ve gereğini vurguladı. Bilim adamları ayrıca biyolojik mücadelenin önemine dikkat çekerek, yerli bakteri ile çalışmaların yapılabileceğini ifade etti. Toplantıya Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı, Marmara Araştırma Merkezi Başkanı, Bursa Teknik Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Piri Reis Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Kocaeli üniversitelerinden bilim kurulu üyeleri ile konuya ilişkin çalışması olan akademisyenler katıldı.
Kayseri Başkan Özdoğan: "Mehmet Akif, milletimizin haykıran iradesi ve meydan okuyan nefesidir" Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan; İstiklal Marşı’mızın yazarı Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 88’inci yıldönümü dolayısıyla bir anma mesajı yayımladı. Başkan Bilal Özdoğan mesajında, Mehmet Akif Ersoy’un aziz milletimizin bağımsızlık ve mücadele ruhunu en güçlü şekilde yansıttığını ifade etti. Başkan Özdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi; "Milli ve manevi değerlerine, davasına bağlılığıyla yaşadığı döneme damga vuran Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy; yalnızca bir destan yazmamış, bu milletin atan nabzı, haykıran iradesi, meydan okuyan nefesi olmuştur. Onun dizelerinde dile gelen inanç, iman ve cesaret, milletimizin kararlılığını ve bağımsızlık sevdasını en güçlü şekilde ifade etmektedir.” Başkan Özdoğan; Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil, aynı zamanda bir dava ve mücadele insanı olduğuna dikkat çekerek, “Aziz milletimizin gönlünde yatan bağımsızlık sevdasını harekete geçiren, birlik ve beraberliğimizi muhafaza eden, vatan ve bayrak sevgisini mücadeleci bir ruhla tasvir eden Mehmet Akif Ersoy’u ve eserlerini anlamak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin öncelikli görevleri arasında olmalıdır” dedi. Başkan Özdoğan, Mehmet Akif Ersoy’un eserleri ve fikirleriyle Milli Mücadele’nin sembollerinden biri olduğunu vurgulayarak, milletimizin onu her zaman büyük bir saygı ve minnetle hatırlayacağını belirtti. Başkan Özdoğan mesajını şu sözlerle tamamladı; “Bu duygu ve düşüncelerle, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u ve bu cennet vatan uğruna canlarını feda eden Milli Mücadele’mizin şanlı kahramanlarını, tüm şehit ve gazilerimizi saygı, rahmet ve şükranla anıyorum.”