YEREL HABERLER - 07 Mart 2012 Çarşamba 17:59

TÜRKİYE KAMU-SEN NEVŞEHİR İL TEMSİLCİSİ TURGAY ÇETİN;

A
A
A
TÜRKİYE KAMU-SEN NEVŞEHİR İL TEMSİLCİSİ TURGAY ÇETİN;

Türkiye Kamu-Sen Nevşehir İl Temsilcisi Turgay Çetin, hükümetin memurun zamlı maaşını geciktirdiğini ve gecikme bedeli ödemek zorunda olduğunu söyledi.
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Turgay Çetin, düzenlediği basın toplantısında, tarihinde ilk defa memurların yeni yılda maaş zammı alamadıklarını belirtti. Anayasaya göre memurların maaş artışlarının toplu sözleşme ile belirlenmek zorunda olduğunu hatırlatan Çetin, memurlara toplu sözleşme hakkı getiren anayasa değişikliğinin üzerinden tam 18 ay geçmesine karşın halen toplu sözleşmenin nasıl yapılacağına dair kanun tasarısının olmadığını vurguladı.
Kamu görevlisi, emekliler, dul ve yetimler ile 4/c’li çalışanlar olmak üzere yaklaşık 5 milyon kişinin, 3 aydır, dört gözle çıkarılacak kanunu ve maaş zammını beklediklerini ifade eden Turgay Çetin, "Anayasada kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanıyan 12 Eylül referandumunun üzerinden 18 ay, Üçlü Danışma Kurulu toplantılarının üzerinden 7 ay, üzerinde kısmen anlaşma sağlanan Yasa Taslağının Bakanlar Kurulu’na gönderilmesinin üzerinden tam 4 ay geçmiştir. Tasarı, TBMM gündemine geleli de 1,5 ay olmuştur. Ancak, komisyon dipsiz bir kuyu misali, tasarıyı adeta iç etmiş durumdadır.18 ay içinde TBMM gündemine sayısız kanun getiren, şike yasasını meclisten 2 kere geçiren, sosyal güvenlik kanununda değişiklik içeren, milletvekili maaşlarını artıran tasarıyı 15 dakikada oylatan hükümet, MİT Kanunu olarak bilinen kanunu 1 gün içinde meclisten geçirip, 1 günde de Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasını sağlayabilmiştir."dedi.
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Turgay Çetin, hükümetin bu tavrının, 2 milyon 600 bin kamu görevlisi, 2 milyona yakın memur emeklisi, yüz binlerce dul ve yetim ile 45 bin 4/C’liyi yok saymak ve kaderiyle baş başa bırakmak anlamı taşıdığını belirterek bu tutumu bir insanlık ayıbı olarak gördüklerini söyledi. Çetin, " Doğalgaz fiyatları yükseldi; odun kömür zamlandı; yiyecek fiyatları aldı başını gidiyor ama memurun ve emeklinin maaşı yerinde sayıyor. Yetkililer ise adeta toplu sözleşme hakkını söke söke aldığımız için bizlerden intikam alıyor. Lojman kiraları artırılmıştır. Servis ücretlerine zam gelmiştir. Yemek bedellerine zam yapılmıştır. Vergiler, harçlar zamlanmıştır. Velhasıl devlet, bütün alacaklarına yılbaşında zam yapmıştır.Ama borçlu olduğu kamu çalışanlarına ve emeklilerimize zulmetmeyi reva görmüştür. Bizler memurlarımızın, elektrik, doğalgaz, benzin, tüp ve zorunlu tüketim kalemlerine yapılan zamlar nedeniyle eriyen maaşlarının yükseltilmesini, yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz. Elektrik, su faturalarımızı geç ödediğimizde, vergimizi geciktirdiğimizde, gecikme bedeli ödüyoruz.Hükümet de memurun zamlı maaşını geciktirmiştir. Öyleyse iktidar da bize gecikme bedeli ödemek zorundadır" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Anzaklar, ‘Şafak Ayini’ ile atalarını andı Çanakkale Kara Savaşları’nın 110. yıl dönümü anma törenleri çerçevesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Anzak Koyu’nda geleneksel ‘Şafak Ayini’ yapıldı. Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı ‘Şafak Ayini’nde tören düzenlendi. Sabaha karşı 04.30’da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti. Daha sonra Shell Green Mezarlığı’nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi. Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı. Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Kurmay Yarbay Özkan Çelik, Atatürk’ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu. Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. Tören, son takdis sözleri yapıldı. Törene, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Çanakkale Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Birleşik Krallık Kraliyet Prensesi Anne, Avustralya Genel Valisi Sam Mostyn, Birleşik Krallık’ın Ankara Büyükelçisi Jill Morris, Birleşik Krallık Savunma Ataşesi Col Jim Torbet, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Fransa İstanbul Başkonsolosu Nadia Fanton, Fransa Savunma Ataşesi Deniz Yüzbaşı Nora Zelazlı, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, Yeni Zelanda Büyükelçisi Greg Lewis, Avustralya Büyükelçisi Miles Armıtage, Hindistan Büyükelçisi Muktesh Pardeshi, Avusturya Büyükelçisi Gabriele Juen, Senegal Savunma Ataşesi Albay Boucar Sene, Güney Afrika Askeri Ataşesi Albay Ivan John Afrikander, Macaristan Büyükelçi Temsilcisi Valéria Kıcsı, Macaristan Savunma Ataşesi Albay Jnos Hess, Pakistan Büyükelçiliği Müsteşarı Saleem Qazi, Pakistan Savunma Ataşesi Brig General Imran Noor, Kanada Büyükelçisi Kevin Hamilton, Kanada Savunma Ataşesi Capt Robert Taylor ve çok sayıda davetli katıldı.
İstanbul İstanbul’da deprem sonrası dışarıda kalanlar ateş başında ısınmaya çalıştı İstanbul’daki 6.2’lik depremin ardından vatandaşlar ikinci günde de parklarda çadırda kalmaya devam etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde soğuk havada çadırda kalan vatandaşlar ateş yakarak ısınmaya çalıştı. İstanbul’da dün Silivri merkezli yaşanan 6,2’lik depremin ardından vatandaşlar çadırlarını alıp park ve bahçelerde konaklamaya devam etti. Depremin 2. gününde çadırda kalan vatandaşlarda azalma görülürken, çadırda kalmaya devam edenler ise gece saatlerinde ateş yakarak ısınmaya çalıştı. "Bir anda deprem olur diye korkuyoruz" Deprem sonrası, ailecek çadırda kaldıklarını söyleyen Emin Ali Yeşildağ, "Deprem anında evde uzanıyordum, kucağımda kardeşim vardı bir anda ev haliyle dışarı çıktım. 2 gündür buradayız, bütün sülalemiz burada bir anda deprem olur diye korkuyoruz. Binamızda çatlama var, bekliyoruz. Burada 1 hafta kadar kalmayı düşünüyoruz. Denilecek bir şey yok çadırda mecburi kalıyoruz. Bizim binalarımız yeni bina değil fakat yine de şükrediyoruz" dedi. "1999’da annem beni alıp dışarı koşmuş, bugün ben çocuğumu alıp koştum" Güvende olmadıklarını belirten Ahmet Aluç ise, "Ben depreme evde yakalandım. Eşim bana seslendi ben de çocuğumu alıp bir köşede bekledim. Deprem bitene kadar bekledim sonra hanımı ve çocuğu alıp dışarı çıktım. Akrabalarımızla burada buluştuk, çadır kurduk 2 gündür de burada bekliyoruz. 50 senelik binalarda kiracıyız, güvenliğimiz yok. Bunu 1999 Depremi’nde annem yaşadı kendini dışarı attı, beni yanına aldı. Bu depremde de ben çocuğumu aldım çadıra geldim. Aynı şeyleri yaşıyoruz" diye konuştu. "Burada kadar Ali dedim" Binalarında çatlak olduğunu söyleyen Ali Şahin, "Depreme evde telefonla konuşurken yakaladım. İlk anda olmaz diye düşündüm o kadar deprem oldu ki bu sefer olmaz diye ümitlendim. Sonra bina çatladı. Kendi kendime buraya kadarmış diye düşündüm. Ablamdaydık ve yeğenlerim vardı kendimi geçtim çocukları dışarı attım. Mahalleli de dışarı çıkmıştı ardından ailece sahile geldik. Depremin bitmesini bekliyoruz. İnşallah bu felaketler başımızdan gider" dedi.