KÜLTÜR SANAT - 16 Ağustos 2023 Çarşamba 23:44

“Zaferin İzinde Malazgirt Belgeseli” galası yapıldı

A
A
A
“Zaferin İzinde Malazgirt Belgeseli” galası yapıldı

Malazgirt Savaşı’nın gerçekleştiği alanı tam olarak belirlemek amacıyla yürütülen “Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi” çerçevesinde hazırlanan “Zaferin İzinde Malazgirt Belgeseli” Muş Galası yapıldı.


Muş Alparslan Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Konferans salonunda yapılan “Zaferin İzinde Malazgirt Belgeseli” büyük beğeni topladı. 2020 yılında başlayan ve 12 üniversiteden yaklaşık 40 bilim insanının iş birliğiyle Muş Alparslan Üniversitesi(MAUN) ev sahipliğinde sürdürülen proje çerçevesinde hazırlanan belgeselin yönetmenliğini ise Coşkun Aral ve Murat Toy yaptı.


Savaşın yaşandığı tarihi ortamın görselleştirildiği belgeselde proje boyunca yapılan tüm arkeolojik çalışmalara yer verildi. Ayrıca Malazgirt Zaferi’nin izini süren belgeselde Selçuklu Tarihi uzmanı olan Muş Alparslan Üniversitesi(MAUN) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican ile projenin akademik danışmanlığını üstlenen Prof. Dr. Adnan Çevik’in anlatımları da yer aldı.


Malazgirt şehrinin tarihi kimliğini aydınlatmak üzere başlayan ve 2023 yılı itibarıyla dördüncü yılına giren bu proje, dünyada savaş alanı arkeolojisine katkı sunduğunu ifade eden Rektör Alican, Muş’un ismini önemli çalışmalarla duyuracaklarını belirterek, “Projenin başlamasından 4 yıl geçti. Projemizden; kitap, dergi, yayınlar ve belgesel çıktı. Proje yaptığımız süre boyunca yer altından yüzlerce sikke, ok ucu, kılıç, kalkan ve altın çıktı. özelikle son bir iki yılda bizim arkadaşlarımız Rusya’da, İngiltere’de Barselona’da değişik sunumlarda bulundular. Son olarak dün yapmış olduğumuz çalıştayda uluslararası arenada Muş’u merkez yaptık. Benim çok temel bir amacım var inşallah biz Muş’un adını artık terör ve olumsuz olaylarla değilde bilimsel çalışmalar, arkeolojik çalışmalarla ve doğal güzelliklerle duyuracağız. Bir süre sonra Muş denilince akla hiçbir olumsuz durum gelmeyecek” dedi.


Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesinin akademik danışmanı Prof. Dr. Adnan Çevik, Zaferin 950’inci yılı anısına bir belgesel hazırladıklarını ifade ederek, “Malazgirt savaş alanının tespit ilişkin projemiz Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğünün desteği, Ahlat Müze Başkanlığı ve benim akademik danışmanlığımda ve 12 üniversiteden 40’a yakın alan uzmanı hocalarımızın katılımı ile 2020 yılında başlamış ve bu yılda 4’üncü yılına girdiğimiz bu büyük zaferin ete kemiğe büründürülmüş yerinde tespit ederek sadece Malazgirt değil. Konuşmakla yetinmeyelim aynı zamanda büyük zaferin savaşın nerede olduğunu bütün gerçek delilleri ile ortaya koyarak tıpkı Çanakkale gibi Çanakkale şehitliği gibi bu toprakların yurt tutma mücadelesini ve Anadolu’nun Türkiye olma sürecinin başlangıcı bu büyük tarihi hadiseyi yerinde görünür kılalım. Zaferin 950’inci yılı anısına bir belgesel hazırladık” diye konuştu.


Zaferin İzinde Malazgirt Belgeselinin galası için Muş’a gelen belgesel yapımcısı ve yönetmen Çoşkun Aral ise, “Savaşın bütün aktörlerini bulmak üstelik aradan geçen o kadar süre içinde demirin bile aşındığı ve bize gelen keşiflerin ne halde olduğunu da görmüştüm. Çalışmalarda çıkanların sadece 4’te 1’ini burada gösterebildim. Çalışmalarda inanılmaz keşifler ortaya çıktı. Böyle bir çalışmanın dünyaya ışık tutacağı kesin. Bende bu dünyaya ışık tutacak evrensel bir çalışmanın içinde yerel bir haberci olarak bulunmaktan gurur duyuyorum. Belgesel çalışma işi bir ekip işidir” ifadelerini kullandı.


İslami İlimler Fakültesi Konferans salonunda gerçekleşen gösterime, Muş Belediye Başkan Vekili Muhterem Bozkurt, İl Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç, projenin bilimsel danışmanı Prof. Dr. Adnan Çevik, yönetmen Çoşkun Aral, proje ekibi ve kurum amirleri katıldı.



“Zaferin İzinde Malazgirt Belgeseli” galası yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul UTTS ile ilgi provokatif açıklamalara yalanlama İsrail’in, Lübnan’da gerçekleştirdiği dijital saldırılar sonra gündeme gelen güvenlik sorunu ile ilgi gerçek dışı açıklamalara Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) de dahil edilmişti. UTTS ekipmanlarının İsrailli bir şirketten temin edileceği yönünde iddialar Darphane tarafından yalanarak “Proje dahilindeki yazılım, donanım ve saha çalışmaları, tamamen yüzde 100 Türk sermayeli, yerli ve milli bir firma tarafından yürütülmektedir” denildi. Kayıt dışı ekonomi ile mücadelede Türkiye’de son yıllardaki en önemli yatırımlar arasında gösterilen UTSS dijital odaklı olması ve sorunu kaynağında çözen bir sistem olması ile öne çıkıyor. UTTS, akaryakıt sektöründe usulsüz fatura kullanımının önüne geçerek vergi kaybını engellemek ve akaryakıt piyasasında rekabet eşitliğinin sağlanması amacıyla hayata geçiriliyor. Kimler, ne zaman UTTS’ye dahil olacak UTTS, akaryakıt satışlarında plaka bilgilerini otomatik olarak pompa cihazlarına ileten bir teknoloji. Bu sistem, araçlara monte edilen Taşıt Tanıma Birimi (TTB) sayesinde plaka bilgilerini kaydedecek ve akaryakıt istasyonlarında Taşıt Tanıma Okuyucu (TTO) ile bu bilgileri otomatik olarak pompaya aktaracak. Böylece mevcut sistemde plakanın elle girişine izin veren ve usulsüz fatura oluşturma yolu ile vergi kaybına neden olan işlem gereksinimi ortadan kalkacak. UTTS Tebliği ile 1 Ocak 2025’ten itibaren, vergi mükellefleri tarafından kiralanan, işletmeye dahil olan veya işte kullanılan araçlara TTB taktırma zorunluluğu getirildi. Ayrıca, trafiğe kaydı yapılacak, sıfır kilometre bireysel araçlar da 1 Temmuz 2025 itibarıyla TTB taktırarak UTTS’ye geçecek. Darphane asılsız iddiaları yalanladı Akaryakıt harcamalarındaki vergi kaybının önüne geçerek ekonomiye büyük katkı sunması planlanan UTTS ile ilgili son dönemde çıkan asılsız iddialarla ilgili Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü şu açıklamayı yaptı: “Bazı medya organlarında UTTS (Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi) ile ilgili sistem ekipmanlarının bir İsrail şirketi tarafından temin edileceği yönünde gerçek dışı iddialar yer almış, bu iddialara ilişkin bir açıklama yapılması zaruri hale gelmiştir. Darphanemiz, UTTS kapsamında sistem ekipmanlarının temin işini İsrailli bir firmaya değil, İstanbul Bilişim Vadisi’nde bulunan yerli bir firmaya vermiştir. UTTS kapsamındaki hiçbir yazılım süreci, veri depolama hizmeti veya donanım temini İsrailli bir firma tarafından gerçekleştirilmemektedir. Proje dahilindeki yazılım, donanım ve saha çalışmaları, tamamen yüzde 100 Türk sermayeli, yerli ve milli bir firma tarafından yürütülmektedir. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.” "Kayıt dışından beslenenlerin provokasyonları" Çıkan haberlerle ilgi şirket yetkilileri UTTS’nin kayıt dışı ekonomiden beslenen çıkar gruplarının korkulu rüyası olmaya başladığının asılsız iddialardan, haberlerden ve saldırılardan anlaşıldığını belirterek, “UTTS ile ilgisi olmayan firmaların ismi kullanılmak suretiyle kamuoyunda UTTS projesine gölge düşürerek engel olunmaya çalışıldığı görülmektedir. Söz konusu iddiaların tamamı asılsızdır. Devletimiz kayıt dışı ekonomi ile kararlı mücadelesini dijitalleşme odaklı yerli ve milli sistemler kullanarak sürdürecektir” dediler. Çipler boş bellek, TV’lerden pasaporta kredi kartına kadar her yerde var Kullanılan çiplerle ilgili uzmanlar çiplerin ülkemizde TV’den bilgisayarlara, pasaporttan kimlik kartlarına ve kredi kartlarına kadar dijital olarak kullanılan her şeyin içinde olduğunu, bu cihazların üretilen boş belleklerden ibaret olduğunu, kendi başlarına herhangi bir risk de arz etmediğini belirterek burada önemli olanın çipin içine konulan aklın, yani yazılım olduğunu söylüyor. Şimdiye kadar ithal sistem kullanıldı UTTS ile yerli milli oluyor UTTS’nin sadece kayıt dışı ekonomi ile mücadelede önemli bir adım olmadığını belirten yetkililer yerli ve milli bir altyapı olması özelliğiyle de büyük önem arz ettiğini ve ülkemizde an itibariyle özel firmalara ait Taşıt Tanıma Sistemi (TTS) donanımlarının tamamı yirmi yılı aşkın bir süredir yurt dışından ithal edildiğini, UTTS ile bunun tamamının yerli ve milli olacağını söylediler. Sistemin güvenliği ile ilgili bilinenler Yetkililer kamuoyunu yanıltmaya ve kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi sekteye uğratmaya çalışan odaklara karşı vatandaşın özellikle bilmesi gereken şeyleri şöyle sıraladı: UTTS kapsamında yürütülen ne yazılım süreçlerinde ne de verilerin depolanmasında yabancı bir firma görev almamaktadır. Sistemler yurt dışına kapalı milli ve yüksek güvenlikli sistemler olarak tasarlanmıştır. UTTS kapsamında yazılım, Ar-Ge, veri depolama ve donanım temini süreçlerinin hiçbirinde yabancı bir firma görev almamaktadır. UTTS kapsamındaki tüm yazılım, donanım ve saha işleri yüzde yüz Türk sermayeli yerli ve milli bir firma tarafından yürütülmektedir. UTTS donanımlarının yerli üretimini sağlamak amacıyla üretim merkezi kurulması çalışmaları devam etmektedir. Üretim merkezinin 2025 yılında faaliyete geçmesi ile UTTS donanımlarının seri üretimine geçilecek ve Almanya, ABD ve Çin’den yapılan donanım tedariki sürecine de son verilecektir.