ÇEVRE - 26 Nisan 2024 Cuma 14:01

Vali Avni Çakır: “İklim ve çevre sorunları giderek artan bir problem haline gelmektedir”

A
A
A
Vali Avni Çakır: “İklim ve çevre sorunları giderek artan bir problem haline gelmektedir”

Muş Valisi Avni Çakır, iklim ve çevre sorunlarıyla tüm dünyanın birlikte hareket etmesi gerektiğini söyleyerek, “Ülkemiz genelinde, tüm dünyada olduğu gibi iklim ve çevre sorunları giderek artan bir problem haline gelmektedir” dedi.


Muş İl Özel İdaresi tarafından yürütülen "İklim ve Çevre Sorunları Temelinde Birlikteyiz" projesi çerçevesinde düzenlenen "Çevre Sorunları ve İklim Değişikliğine Uyum Toplantısı" saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı, Muş Valiliği, Avrupa Birliği, Türkiye Belediyeler Birliği, Muş Milli Eğitim Müdürlüğü ve Muş İl Özel İdaresi işbirliğiyle hayata geçirilen proje kapsamında köy ve mahalle muhtarlarına yönelik toplantı gerçekleştirildi.


Projenin tanıtım videosunun izletilmesinin ardından konuşan Muş Valisi Avni Çakır, Muş’un 5 ilçesi, 400 bin nüfusu ve 368 köyüyle oldukça geniş bir coğrafyaya yerleşmiş bir il olduğunu belirterek, “İnsanlar, ülkeler, şehirler birbirlerine sınırlar koyabilirler. Ama doğa, iklim, dünya genelinde böyle bir sınır koymaz. Sizdeki bir iklimsel sıkıntı, kirli bir hava sadece sizi etkilemekle kalmaz, komşunuzu ve dünyada diğer ülkeleri de etkiler. O yüzden iklim ve çevre sorunlarıyla tüm dünyanın birlikte hareket etmesi gerekiyor. Ülkemiz genelinde tüm dünyada olduğu gibi iklim ve çevre sorunları giderek artan bir problem haline gelmekte. İçinde yaşamış olduğumuz dünya gelecek çocuklarımıza bırakılmak üzere bize bir emanet olarak duruyor. Onları büyüklerimizden aldığımız gibi korumak ve çok daha iyi şartlarda gelecek nesillere bırakmak durumundayız. Bu nedenle tüm dünya ülkeleri ve şehirleri bu konuda işbirliği ve el birliği yapmak durumunda" dedi.


Avrupa’nın en gelişmiş ve en güzel ülkelerinden biri olan İtalya’daki proje ortaklarıyla çevre sorunları, çevre temizliği konusundaki bilgi ve tecrübeleri paylaşmak üzere bu proje kapsamında işbirliği gerçekleştirdiklerini dile getiren Vali Çakır, “Ülke olarak İtalyanlar, Türklere dünyanın çok benzeyen ülkelerden de biri. Dolayısıyla coğrafi olarak da birbirimize benziyoruz. Aynı sorunlarla uğraşıyoruz. Bu konudaki tecrübelerimizle bu proje kapsamında birbirlerimize iletme fırsatı bulduk. Muş olarak bizler de hem valilik hem belediye hem okullarımızda hem sivil toplum kuruluşlarımız vasıtasıyla vatandaşlarımıza, öğrencilerimize, çevre bilincini aşılamaya gayret ediyoruz. Bu konudaki başarı topyekûn hareket etmeyle anca kazanılır" şeklinde konuştu.


Kendi ve ekibi adına Muşluların misafirperverliği ve sıcakkanlılığı için teşekkür eden İtalya’nın Mirabello Sannitico Belediye Başkanı Angelo Miniello da, Türkiye’ye ilk defa geldiğini belirterek, "Buraya geldiğimiz ilk andan itibaren kendimizi evimizde hissettik. Projeyi geliştirmek, Avrupa Birliği’nin en önemli hedeflerinden biri olduğunu belirtiyorum. Çok önemli işler yapacağımızı düşünüyorum. Çünkü çevre hakkında çok önemli konuşmalar ve sohbetler geliştirdik. Bu konuda başarı elde edeceğimizi düşünüyorum. Bu programda biz sizden öğreneceğiz, siz de bizden öğreneceksiniz. Daha fazla bekleyemeyiz, harekete geçmemiz gerekiyor. İklim değişikliği ve çevre problemleri yakın gelecekte sıkıntı olabilecek problemler. Bu problemle karşılaşıldığı takdirde bunu çözmek için çok fazla zamanımız yok. Çözüm aramak için çok az bir zamanımız olacak. Bu yüzden sürekli yenilenmemiz ve şimdiden çalışmaya başlamamız gerekiyor. Sıfır atık dönüşüm konusunda çok güzel örneklerimiz var ve bunları sizinle paylaşmak istiyorum. Beraber çok güzel işler yapacağımıza inanıyor ve sizleri İtalya’da görmek için sabırsızlanıyorum" ifadelerini kullandı.


Projeye 2022 yılında başvurduklarını ve 2023 yılında hayata geçirildiğini belirten İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, "650 adet çöp konteyneri ve bir çöp kamyonu alınmıştı. Geriye kalan bütçe ile de çevre düzenleme işlemleri yapılmıştır. Ortağımız olan İtalya Mirabello Sannitico Belediyesine hazırlık ziyareti gerçekleştirilmiş ve orada bu proje kapsamında neler yapılabileceğine dair planlar gerçekleştirilmiştir. Projemiz kapsamında 4 lise, üniversite, kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere toplamda 364 kişiye ’çöp ve atık malzemeler’, ’çevre koruma bilincini artıma’, ’sıfır atık ve iklim değişikliğine uyum’ eğitim verildi. Çevre bilincini artırmak amacıyla örnek bir köy seçilerek örnek uygulamalar yapılacaktır. Çevre bilincinin artırılması için örnek projeden bütün köylere proje yaygınlaştırılacaktır" diye konuştu.


Sunum yapılmasıyla son bulan programa, Muş Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, Vilayetler Hizmet Birliği Temsilcisi Bülent Boztuğ, İtalya’dan gelen proje heyeti, kurum amirleri, muhtarlar ve öğrenciler katıldı.



Vali Avni Çakır: “İklim ve çevre sorunları giderek artan bir problem haline gelmektedir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Tatbikat gereği kayboldular, kurtarma çalışması tüm gün sürdü Düzce’de senaryo gereği kampçılara ayı saldırdı. 10 kampçı kaybolunca tüm arama kurtarma ekipleri kaybolanları gün boyu arayıp kurtardı. Düzce’de arama kurtarma ekiplerinin geliştirilmesi için tatbikat gerçekleştirildi. AFAD başta olmak üzere Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü, UMKE, Orman ve diğer sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile tatbikat başlatıldı. Senaryo gereği 10 kişilik kamp ekibi ayı saldırısı sonrasında ormana kaçıp kayboldu. Yaralı olarak ayı saldırısından kurtulan 1 kişi durumu 112 Acil Çağrı merkezine bildirdi. İhbar üzerine bölgeye ekipler sevk edilirken, AFAD bölgede koordinasyon merkezi kurdu. Sivil toplum kuruluşlarına 8 ayrı arama bölgesi oluşturulunca, ekipler ormana giriş yaparak kaybolan kişileri arama çalışması başlatıldı. Düzce Valisi Selçuk Aslan ve beraberindeki heyette bölgeye gelerek tatbikat alanında incelemelerde bulundu. Vali Aslan, Düzce’de ki arama kurtarma ekiplerinin niteliklerinin arttırılması için hazırladıkları proje çerçevesinde böyle bir tatbikat hazırladıklarını belirterek, “ Ülkemizin afetler ülkesi olduğu gerçeğini maalesef zaman zaman tecrübe ediyoruz. En acı tecrübemizde 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri ile yaşandı. Bu yaşadığımız afetlerden çıkardığımız dersler var. Afetlere afetler öncesi hazırlık yapılması çıkarılan derslerden bir tanesi. Fiziki yapımızın afetlete karşı dirençli olması gerekiyor. Bu konuda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayeleri ile çalışmalar devam ediyor. Diğer bir yön ise insanları afetlere karşı hazırlamamız. İlimizde kamusal kapasitenin kullanımının yanı sıra nitelikli istekli ve özverili bir sivil toplum oluşumları gördük. Şu anda ilimizde 7 STK’mız, 4 tane de kamu kurumlarımız uhdesinde arama kurtarma ekiplerimiz var. Biz bu ekiplerin nitelikli kılabiliriz, eğitim yapıları ile nasıl güçlendirebilirizi düşündük. Böyle bir proje hazırladık. Bu proje çerçevesinde teorik eğitimler verildi. Bugünde ilk aşama olarak teorik eğitimleri pratiğe yansıtmak açısından arazide kayıp arama senaryosu gerçekleştirdik. Tatbikatımızda 236 arama kurtarma personelimiz katılarak saat 10.00’da 112 Acil çağrı merkezine ilk çağrı geldi ve ekiplerimiz bölgede çalışmalarına başladı. Tüm ekipler orman içerisinde arama çalışmalarını sürdürüyorlar” ifadelerini kullandı. (EB-
İstanbul Emine Erdoğan ve Bakan Koca, Ebeler ve Hemşireler Günü’nde düzenlenen programa katıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde düzenlenen programda Türkiye’nin farklı illerinde görev yapan ebe ve hemşireler ile bir araya geldi. Bakan Koca burada yaptığı konuşmada “2024 yılı içinde 15 bini hemşire, 2 bini de ebe olmak üzere toplam, 17 bin ebe ve hemşire istihdamı gerçekleştirdik. Ebe ve hemşire sayımız istikrarlı bir politikayla artacak” dedi. Emine Erdoğan ise “Sağlık çalışanlarımızı hedef alan şiddet eylemlerinin önlenmesi için yeni yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini çok kıymetli buluyorum” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde düzenlenen ‘Ebeler ve Hemşireler’ programına katıldı. Programa Erdoğan ve Koca’nın yanı sıra çok Türkiye’nin birçok bölgesinde görevli ebe ve hemşireler katılım gösterdi. Katılan ebe ve hemşireler arasında 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nde yaşayan ve ailelerini bırakıp yeniden göreve giren hemşireler de yer aldı. Programda konuşan Bakan Koca, ebe ve hemşirelere seslenerek, “Ebe ve hemşire bir insanın doğumdan, yaşamının bitimine kadar aldığı sağlık hizmetinde görev üstlenir. Bu sebeple ebeler ve hemşireler, hastalar ve sağlık sistemimiz açısından daima büyük öneme sahiptir. Hamilelik takibinde, doğum esnasında, doğumdan sonra ebeler annelerin yanındadır. Teşhis konduktan sonra tedaviyi uygulayan, takip eden hemşiredir. Eğer ebe ve hemşireler olmasaydı doğumda süreçler zorlaşır, tedaviler planlandığı gibi yürümeyebilir, şifa umulduğu kadar hızlı gerçekleşemeyebilirdi. Poliklinikte hemşire, şifa sanatının ustalarından biri gibidir. Sağlık hizmetinde iletişimin kolaylaştırıcı köprülerisiniz. Ben bu sözleri sizlerin yöneticisi konumunda olduğum için söylemiyorum. Bu inandığım sözleri 36 yıllık hekim olarak söylüyorum. Altı yıldır sizleri daha yakından tanıdığım için daha büyük bir inançla söylüyorum” dedi. “Sağlık çalışanları için büyük değişimler yaptık” Bakan Koca konuşmasının devamında sağlık sisteminin büyük bir değişim yaşadığını söyleyerek “Sağlık çalışanlarımız için iyileştirmeler yaptık. Şiddetin, vandallığın önüne geçmek için yaptığımız çalışmalardan gerçek anlamıyla sonuç aldık. Özlük haklarında iyileştirmeler yaptık. Pek çok gelişme yasalarla kalıcı hale getirildi. Ebelerin yetki sınırlarını genişleten bir yasal düzenleme ise bu yılın başında yapılmıştır. Doğum sırasında gereken küçük tıbbi müdahalelerin yapılması güvence altına alınmıştır. Böylece ebelerimizin, mesleki anlamda daha güçlü olmasını sağlamış olduk. Mesleki konumu güçlendirilmiş ebelerimizle yakında Normal Doğum Eylem Planı’nı, uygulamaya koyacağız. Ebe ve hemşirelerimiz başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımızın insanüstü gayretlerini takdirle karşılamakla birlikte iş yükünü hafifletecek istihdam politikalarına da büyük önem veriyoruz. 2024 yılı içinde 15 bini hemşire, 2 bini de ebe olmak üzere toplam, 17 bin ebe ve hemşire istihdamı gerçekleştirdik. Ebe ve hemşire sayımız istikrarlı bir politikayla artacak” şeklinde konuştu. "Sağlık ordumuzun gösterdiği cansiperane fedakarlığı unutmamız mümkün değil" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ise Gaziantepli hemşire Şeyma Alakuş’un, 6 Şubat depremlerinde cesaret gösterdiğini söyledi. Alakuş’un depremlerde ayaklarının altındaki zemin kayarken, ilk düşündüğünün kendi canı değil, servisteki çocukları ve baktığı hastaları olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şeyma gibi, afet bölgesinde, gecesini gündüzüne katarak depremzede vatandaşlarımıza şifa eli uzatan, sağlık çalışanlarımızın kahramanlık öyküleri milletimizin yüreğinin en derinine işlemiştir. Arama kurtarma ekiplerindeki hemşire ve ebeler afet sonrası müdahale ve destek süreçlerinde binlerce canımızın hayata tutunmasına vesile olmuştur. Özellikle yakınları enkaz altındayken başkalarının yarasına merhem olan sağlık çalışanlarımızın hatırası kalbimizin en müstesna köşesinde saklanacaktır” şeklinde konuştu. Emine Erdoğan konuşmasının devamında "Bütün dünyayı sarsan pandeminin zorlu koşullarında sağlık ordumuzun gösterdiği cansiperane fedakarlığı unutmamız mümkün değil. Bütün bu sayısız kahramanlık hikayeleri bize gösteriyor ki çehreler, zaman ve mekan değişse de bir şey baki kalıyor; iyiliğin yüzü haline gelmiş sağlık çalışanlarının fedakar gönüllülükleri. Sahip olduğu bilgi ve deneyimi. Savaş, salgın, afet gibi en karanlık dönemlerde insanlık nöbeti tutarak ülkemizi aydınlığa eriştiren tüm sağlık neferlerimizi, bütün sağlık şehitlerimizi, hemşire ve ebelerimizi saygıyla ve minnetle yad ediyorum" dedi. Konuşmasında sağlık çalışanlarının özlük haklarına değinen Erdoğan, “Sağlık çalışanlarımızın özlük haklarını düzenlemek ve sorunlarını çözmek için hayata geçirilen Beyaz Reform süreci atılan en önemli adımlardan bir tanesidir. Diğer yandan insanı yaşatma ilkesini temel alan sağlık alanında şiddeti kabul etmemiz mümkün değil. İyileştirmeyi, şifa vermeyi amaçlayan bu kutlu mesleğin mensupları hayatlarının her döneminde saygı ve hürmeti hak ediyor. Bu nedenle sağlık çalışanlarımızı hedef alan şiddet eylemlerinin önlenmesi için yeni yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini çok kıymetli buluyorum” diye konuştu.
Bursa Yarım asırlık şanlı mücadele ’Kurtuluşspor’ sergisi açıldı İnegöl Belediyesi, 18 Mayıs Dünya Müzeler Günü ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na özel ’Yarım Asırlık Şanlı Mücadele Kurtuluşspor’ sergisini beğeniye sundu. Türkiye’nin ilk ilçe kent müzesi olan İnegöl Kent Müzesi yaptığı araştırma ve sergi çalışmalarıyla bugüne kadar şehrin birçok değerini gün yüzüne çıkartarak ’sergilerin merkezi’ haline gelirken, müzeler gününde 164. sergisini düzenleyerek yine şehrin bir başka değeri olan Kurtuluşspor’un hikâyesini beğeniye sundu. Türk futboluna onlarca isim yetiştirmiş İnegöl, sosyal kültürel değerlerinin yanında sporcu kenti olma yönüyle de öne çıkarken İnegöl Belediyesi de bu değerleri bir bir işleyerek geçmişin izlerini geleceğe taşımak ve değerleri gün yüzüne çıkartmak adına çalışmalarına devam ediyor. 1974 Yılından kurulan ve bu yıl 50.yılını kutlayan İnegöl’ün köklü kulüplerinden olan Kurtuluşspor’un hikayesine dikkat çekme adına hazırlanan serginin açılışına; AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Durmuş ile parti yöneticileri ve meclis üyeleri, Kurtuluşspor Başkanı Semih Yavuz, Eğitimci antrenör Özden Suvat, siyasi parti temsilcileri, protokol üyeleri, Kurtuluşspor’un mevcut ve geçmiş dönem başkan ve yöneticileri, sporcuları ve çok sayıda spor sever katıldı. 100’ün üzerinde fotoğrafın ve Kurtuluşspor’a ait forma ve kupaların, Bursa ilçelerinin amatör kulüplerinin atkı ve flamalarının da yer aldığı serginin açılışında konuşma yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, ‘’ Bizler için çok özel bir gün. Bugün burada İnegöl’ün özetini görüyorum. Çok sayıda değerli isimlerle bir aradayız. 18 Mayıs Müzeler Günü ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerimizin bir parçası olan sergimizin açılışında hep birlikteyiz. İnegölümüzün spor anlamında çok güçlü kulüpleri var. Kurtuluşspor’da bunlardan bir tanesi. Kuruluşundan bu yana emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Kulüplerimiz altyapı anlamında ciddi emekler sarf ediyor. Onların da meyveleri olan çocuklarımızı başarılarıyla görüyoruz. 50 yıl önce Mahmudiye Mahallemizdeki Kurtuluş Sokak’tan ismini alan Kurtuluşspor, son süreçte de birleşmeye giderek artık Mobilya Kurtuluşspor olarak anılıyor. Kulüplerimiz güçlerini birleştirerek faaliyetlerine daha da güçlü bir şekilde devam ettirmiş oluyor. Bu birliktelikler de ilçemizin spor alanında daha da güçlendiğini gösteriyor. Özel bir mekân olan ilk ilçe kent müzesi İnegöl Kent Müzemiz de Özden Suvat hocamızın emekleriyle hazırlanan tarihte bir iz bırakacak eserleri 164. sergimizle beğeniye sunmuş oluyoruz. Ben kendilerine çok teşekkür ediyorum. Geçmişten bu güne tarihimizi gün yüzüne çıkartmak için mücadele veren, bu mekânların oluşumuna sebep olan herkese teşekkür ediyorum. Dile kolay yarım asırlık tecrübeyi anlatan sergimizin hayırlı olmasını diliyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı tebrik ediyorum’’ dedi. Kurtuluşspor Başkanı Semih Yavuz ve eğitimci antrenör Özden Suvat, kulüp tarihini anlatan özel serginin hazırlanması için sundukları katkı ve kulüplerin daha da güçlenmesi adına verdikleri destekten dolayı İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’a teşekkürlerini iletti. Konuşmalar sonrası protokol üyeleri ve çok sayıda katılımcılarla birlikte serginin açılış kurdelesi kesildi. Katılımcılarla birlikte sergiyi ziyaret eden Başkan Alper Taban, 18 Haziran’a kadar ziyarete açık olacak ’Yarım Asırlık Şanlı Mücadele “Kurtuluşspor” Sergisine tüm ilçe halkını davet etti.
Sakarya Boz ayının orman gezintisi fotokapana yansıdı Sakarya’da ormanda gezintiye çıkan boz ayının gezintisi doğasever vatandaşın kurduğu fotokapana yansıdı. Sakarya’da yaban hayatı izlemek için ormana fotokapan yerleştiren Serdar Özergene, görüntüleri incelediği sırada ormanda dolaşan boz ayının görüntüsünü gördü. Özergene, boz ayının bölgede gezindiği görünen fotokapan görüntülerini sosyal medyada paylaştı. Binlerce kez izlenen görüntülerde, boz ayının ormanda gezmesi, bir süre sonra ağaçlık alana girerek gözden kaybolması yer alıyor. “Yaban hayatında, ayıların benim için çok özel bir yeri var” Daha öncesinde fotokapanına defalarca ayı görüntüsü yakalandığını ancak her seferinde ayrı heyecan ve mutluluk yaşadığını ifade eden Serdar Özergene, “Uzun zamandan beri amatör ve gönüllü olarak yaban hayatı gözlemlemeye çalışıyorum. Onların yuvalarına, sessiz sedasız konuk olup bu faaliyetlerimi gerçekleştiriyorum. Yaban hayatını gözlemlemek benim için çok önemli. Buradaki tespitlerimi zaman zaman resmi kurumlara zaman zaman da bu işi daha profesyonel yapan arkadaşlarımıza bildirerek onlara kaynak oluşturmaya çalışıyorum. Yaban hayatında, ayıların benim için çok özel bir yeri var. Çünkü ayıların, yaban hayatında ve ormanda şemsiye bir tür olmasından dolayı bulundukları yerde bolluk ve bereket var diyebiliriz. O yüzden onların bu hareketleri, beslenmeleri ve yavruları ile bir yerden başka bir yerlerine gidişlerini gözlemlediğim zaman mutlu oluyorum. Bu görüntü ilk görüntüm değil, bundan önce defalarca fotokapanıma ayı görüntüsü yakalandı. Ama her seferinde ilk günkü gibi heyecan ve mutluluğu yaşıyorum” dedi.