EĞİTİM - 16 Ağustos 2023 Çarşamba 18:02

Muş’ta Uluslararası Savaş Alanı Arkeoloji Çalıştayı düzenlendi

A
A
A
Muş’ta Uluslararası Savaş Alanı Arkeoloji Çalıştayı düzenlendi

Muş Alparslan Üniversitesi (MAÜ) ev sahipliğinde Uluslararası Savaş Alanı Arkeoloji Çalıştayı düzenlendi.


Türkiye’de ilk defa düzenlenen çalıştayda 4 yıldır Malazgirt’te yürütülen çalışmaların kazanımları bilim camiasına sunuldu. ‘Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi’ çerçevesinde online düzenlenen ve savaş alanı arkeolojisi hakkında detaylı bilgi ve deneyimler aktarıldı.


Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, projenin ciddi bir metodolojik birikim oluşturmayı hedeflediğini dile getirdi. Rektör Alican “Bugün düzenlediğimiz bu çalıştay, hem üniversitemiz bünyesinde yapılması hem de Türkiye’de ilk olması bakımından oldukça önemli. Etkileri son derece büyük olan savaşlarla ile ilgili arkeolojik kanıtlar bulabilmek için teknik ve yöntemler geliştiren savaş alanı arkeolojisi, bilindiği gibi dünyada da yeni bir alandır. Daha kapsayıcı ismiyle çatışma arkeolojisi de denmektedir. Alanın metodolojisi, yapılan çalışmalarla yavaş yavaş oluşmaktadır. Dünyanın önde gelen çatışma arkeolojisi teorisyenlerinin bu konudaki tartışmaları oldukça değerlidir. Ancak her projenin ünik bir yanı olduğu da söylenebilir” dedi.


Savaş alanı arkeolojisinin çalışma ortamının yalnızca çatışmaların gerçekleştirildiği alanlarla sınırlı olmadığını ifade eden Alican, “Karargâhların kuruldukları yerler, cephanelikler, lojistik destek süreçleri, esir kampları gibi yerlerde arkeolojik değerlendirmeler yapılmaktadır. Yakın tarihlerde yaşanan çatışmalar için bunlar görece daha kolaydır. Ancak daha erken dönem savaşları için kanıt bulmak zorlaşır. Dolayısıyla zorlu bir arkeolojik süreç işler. Malazgirt savaş alanı arkeoloji çalışmaları hem savaşın hem de alanın büyüklüğü başta olmak üzere pek çok açıdan zorlu bir proje. Fakat metodolojisi literatürde önemli bir yeri olacaktır. Türkiye’deki pek çok kurum ve üniversite ile ortak projelere imza atmaya hazırlanan üniversitemiz uluslararası ortak projelere de hazırdır ve yurt dışı üniversitelerinin desteklerini beklemektedir” ifadelerini kullandı.


Programa Prof. Dr. Andrew Peterson, Prof. Dr. Reyhan Körpe, Dr. Christopher Lillington-Martin, Dr. Can Aksoy, Dr. Georgios Theotokis ve proje yürütücüsü Prof. Dr. Adnan Çevik katıldı.



Muş’ta Uluslararası Savaş Alanı Arkeoloji Çalıştayı düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kalkan-30 operasyonlarında bin 644 düzensiz göçmen yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Ülke genelinde düzenlenen ’Kalkan-30’ operasyonlarında 11’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 51 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve bin 644 düzensiz göçmen yakalandı" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin huzur ve güvenliği için göç ile göçmen kaçakçılığıyla aralıksız mücadele edildiğini aktardı. Kalkan-30 operasyonlarında bin 644 düzensiz göçmen yakalandı Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Göç İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca göç ve göçmen kaçakçılarıyla yapılan mücadele çalışmaları kapsamında metruk yerler, umuma açık eğlence mekanları, tır garajları, terminaller, limanlar, toplu taşıma durak ve istasyonlarında 442 bin 778 şahsa kimlik kontrolü yapıldığını ifade eden Bakan Yerlikaya, şunları kaydetti: "Ülke genelinde düzenlenen ’Kalkan-30’ operasyonlarında 11’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 51 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve bin 644 düzensiz göçmen yakalandı. Yapılan denetimlerde; 24 bin 400 personel, 7 bin 347 ekip ile 5 bin 94 noktada; 4 bin 241 metruk bina, 7 bin 161 umuma açık yer, 473 terminal ve 2 bin 882 diğer yerler olmak üzere toplam 14 bin 757 yer kontrol edildi. Operasyonlar sonucu 17 adet otomobil, 3 adet tekne/bot, 8 adet ruhsatsız tabanca ve Muhtelif miktarda uyuşturucu madde ele geçirildi." Bakan Yerlikaya, tespit edilen düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilme işlemlerine de başlandığını belirtti.
Hatay Enkazın kaldırılmasıyla binaların altında ortaya çıkan yapı merak uyandırdı HATAY (İHA) – Depremin yıktığı Hatay’da enkazın kaldırılmasıyla yerin yaklaşık 5 metre altında ortaya çıkan ve ibadethane olarak bilinen ‘Şapel’ olduğu düşünülen yapı merak uyandırdı. Vatandaşlarda hayranlık uyandıran yapı sağlamlığını korumasıyla dikkat çekti. Tarih boyunca çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Hatay, tarihi ve kültürel özellikleriyle biliniyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yerle bir olan Antakya ilçesinde enkazın kaldırılmasıyla tarih gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Antakya ilçesi Ulucami Mahallesi’nde 2 katlı ahşap evlerin bulunduğu bölgede enkazın altında eski dönemlere ait tarihi yapılar çıktı. Yerin yaklaşık 5 metre altında bulunan ve merdivenle inip çıkılan yapının eski dönemlere ait ‘Şapel’ olarak adlandırılan Hristiyanların ibadethanesi olduğu düşünülüyor. Bölgede yürütülecek çalışmaların geçmişe ışık tutması ve tarihi yapının turizme kazandırılması bekleniyor. “Hatay’ın her yerinde tarihi yapılar ve eserler var” Tarih meraklısı Kemal Korkmaz, kentin tarihi yapısına ve medeniyetler şehri olduğuna dikkat çekerek, “Ben gezmeyi severim. Ben böyle tarihi yapıları keşfetmeyi severim. Burayı internette gördüm. Araştırdım ve nerede olduğunu buldum. Bulduğum gibi geldim ve harika yapıyı gördüm. Tarihi yapı çok güzel bir yer. Bu tarihi yapı sanki yeni yapılmış gibi duruyor. Depremden önce burada binalar vardı. Depremde binalar yıkıldı. Binaların enkazı kaldırıldıktan sonra altında bu tarihi yapı çıktı. Hatay’ın her yerinde tarihi yapılar ve eserler var. Bu yapılar keşfedilmeyi bekliyor. Umarım korunmaya alındıktan sonra turizme kazandırılır. Bu tarihi yapı çok sağlam duruyor sanki yeni yapılmış gibi görünüyor. Bu yapı yerin 6 metre altında duruyor” dedi. “Bu yapının üstünde burada oturan insanlar ve evler vardı” Deprem öncesi bölgede 2 katlı evler bulunduğunu ifade eden Gül Çakan, “Bu yapının üstünde burada oturan insanlar ve evler vardı. Burası tarihi yapıya benziyor. Burada daha önceden çok depremler yaşandı. Bu tarihi yapıda görüldüğü gibi evlerin üzerine evler kurulmuş. Buranın altından eski evler ve taş yapılar çıkıyor. Tek burası değil, şehrin her tarafında tarihi yapılar vardır. Burada en fazla 2 katlı evler vardı ve büyük binalar yoktu. Özellikle tarihi yapılar sadece bu bölgelerde var. Büyük binaların altında çıkmazlar eski Antakya’nın olduğu yerlerde çıkar” ifadelerini kullandı.