ÇEVRE - 22 Ağustos 2023 Salı 11:48

Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü kutlamaları için hazırlıklar sürüyor

A
A
A
Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü kutlamaları için hazırlıklar sürüyor

Muş’un Malazgirt ilçesinde 24-26 Ağustos tarihinde düzenlenecek Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü kutlamaları için hazırlıklar sürüyor


Türklere Anadolu’nun kapısını açan Malazgirt Zaferi’nin 952’inci yıl dönümü, Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Park alanı içinde Millî Park Giriş Kapısı, Fetih Yolu, Namazgah, Merasim Alanı, Cumhurbaşkanı Hitabet alanı, meydan, toplanma ve ikram alanı, helikopter pistleri, etnospor alanı, otopark, Türk tarihî temalı sosyal yaşam alanları mevcut. Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Park alanı içinde yapılacak etkinliklere, Türkiye’nin dört bir yanından binlerce kişinin katılması bekleniyor. Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı’nda 26 Ağustos’ta düzenlenecek törenler için bin kişilik tribünü olan hipodrom, okçuluk ve cirit alanları, güreş, futbol, voleybol ile basketbol sahası yapılan alanda bungalov türü konaklama evleri, eğitim atölyeleri, yemekhane ve kafe ile misafirler ağırlanacak. Geçen yıllarda olduğu gibi devlet erkânı ile binlerce kişinin katılacağı törenler öncesi alanda giriş kontrollerinin yapılacağı bölümün yanı sıra 250 metre uzunluğundaki 1071 adımlık fetih yolu ve helikopter pistleri kuruldu.



Oba alanında incelemelerde bulunan Malazgirt Kaymakamı Göksu Bayram, yaptığı açıklamada hazırlıkların devam ettiğini söyledi. 26 Ağustos etkinliklerinin kutlanacağı alanın çalışmalarının bitmek üzere olduğunu söyleyen Kaymakam Bayram; “Şu an Malazgirt meydan muharebesi Tarihi Milli Park alanı içerisinde bulunmaktayız. Malazgirt zaferinin 952’nci yıl dönümünü anma etkinlikleri maksadıyla yapılan çalışmalar bu bölgede hemen hemen bitmek üzere. Şuan bulunduğumuz nokta da hemen sağımızda geleneksel büyük han çadırımız tamamlanmak üzere. Geleneksel usullerle ve keçeden üretimi ve imalatı bitirilmek üzeredir. Arka tarafımızda görmüş olduğunuz 16 adet geleneksel tematik çadırımız aynı zamanda tarihte kurulmuş 16 adet Türk Devletlerini temsil etmektedir. Bu bölgede dediğimiz gibi hazırlıklarımız hemen hemen bitmiş durumdadır. 24-25 ve 26 Ağustos tarihlerinde vatandaşlarımızın ilgisini çekecek birçok gösteri, birçok etkinlik ve müsabakaya Tarihi Milli Park alanımız ev sahipliği yapacaktır. Böyle ki hemen sağ tarafımızda hipodrom alanımızda atlı sporlar ve atlı sporlara yönelik bazı müsabaka ve etkinliklerimiz düzenlenecektir. Arka tarafımda Okçular Vakfımızın himayelerinde geleneksel okçuluğu gençlerimizin bilhassa tecrübe edecekleri bazı etkinlikler ve müsabakalarımız gerçekleştirilecektir. Hemen arkasında geleneksel güreş sporlarına yönelik güreş alanlarımızın da hazırlığı tamamen bitti. Bu noktada da bazı müsabakalarımız gerçekleştirilecektir. Milli park alanı içerisinde 44 adet ahşaptan dükkânımız bulunmaktadır. Bu dükkânlarımızda geleneksel Türk İslam el sanatları ve yöresel ürünler sergilenecek ve satışları yapılacak. Alanımıza gelecek olan vatandaşlarımıza en güzel şekilde hizmet vermesi planlanmaktadır. Tabi ki törenlerimizin en nihayetinde en görkemli olacak kısmı ise 26 Ağustosta gerçekleşecektir” diye konuştu.



“26 Ağustos’ta Cumhurbaşkanın teşrifleri bekleniliyor”


26 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devletin zirvesini Malazgirt’te ağırlayacaklarını ifade eden Kaymakam Bayram, “Dediğim bu etkinlikler 24 ve 25 Ağustosta yapıldıktan sonra 26 Ağustos sabahında Cumhurbaşkanımızın hitapları tören alanımızda hemen sol tarafımızda bulunan sahneden gerçekleşecektir. Büyük bir miting edasında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hitaplar ve ulusa sesleniş bu bölgede gerçekleşecektir. Malazgirt zaferi tarihimizde çok önemli bir zafer. Bin yıllık bu topraklardaki serüvenimizde en önemli noktalardan bir tanesi olarak Malazgirt zaferini görmekteyiz. Böyle ki Malazgirt zaferi ile beraber Anadolu’nun kapısı Türklere tamamen açılmış ve çok kısa dört - beş yıl süre içerisinde İznik’te Anadolu Selçuklu Devleti kurulacak kadar bir etkiye sahip olmuştur. Bu minvalde bizler Malazgirt Zaferini ve Malazgirt Meydanını bu bölgeleri bu toprakları vücut mekânlarımız olarak görmekteyiz. Nasıl ki batıda Çanakkale Zaferi bizler için kurucu bir nitelik taşımakta ve bizler için çok önemli ise doğuda da bizler Malazgirt ve Ahlat bölgelerinin bu noktada çok önemli ve kurucu mekanlar olarak temaşa etmekteyiz. Bu noktada da bu hisle bu heyecanla ve bu coşkuyla bizler 24-25 ve 26 Ağustos tarihlerinde burada gerçekleşecek olan etkinliklere Türkiye’nin her yerinden vatandaşlarımızı davet etmekteyiz” şeklinde konuştu.



Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü kutlamaları için hazırlıklar sürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Konserve açarken elinizden olmayın Estetik Plastik Rekonstrüktif Cerrahi uzmanı Doç. Dr. Neşe Kurt Özkaya, konserve açarken meydana gelen kesiklerin hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak vatandaşları uyardı. Mutfakta sıklıkla karşılaşılan bir durum olan konserve açarken meydana gelen kesikler, bazı sağlık risklerini beraberinde getirebiliyor. Sivas Medicana Hastanesi Estetik Plastik Rekonstrüktif Cerrahi uzmanı Doç. Dr. Neşe Kurt Özkaya, meydana gelen kesiklerin boyutu küçükte olsa bu kesiklerin hafife alınmaması gerektiğini vurguladı. Özellikle mutfakta sıkça karşılaşılan bu durumun, ciddiye alınmasının gerektiğini belirten Özkaya, kesiklerin enfeksiyon riski taşıyabileceğini ve yanlış bakım durumunda ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı. Konserve açarken kullanılan aletlerin keskin olduğuna dikkat çeken Özkaya, "Kesikler genellikle yüzeysel gibi görünse de, derin yaralar oluşabilir. Bu tür yaralar, eğer doğru bir şekilde temizlenmez ve bakım yapılmazsa enfeksiyon kapma riski taşır" dedi. Özkaya, kesiklerin temizlenmesi, antiseptik uygulanması ve gerekirse bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini de sözlerine ekledi. Ayrıca, mutfakta dikkatli olunması ve doğru aletlerin kullanılması gerektiğinin altını çizdi. “Çok dikkatli olunması gerekir” Çocukların yetişkinlere göre daha çok risk altında olduğunu söyleyen Özkaya, “Yeme alışkanlıklarımızın değişmesiyle konserve kullanımı günlük hayatımızın artık bir parçası haline geldi. Eskiden konserveler daha çok pişirmeye hazır gıdalarken şimdi yeme ve içmeye hazır balık, mısır, garnitür gibi ürünler içermekte. Bu ürünler genelde cam veya metal kutularda saklanmaktadır. Kutuların kenarlarındaki demir metal kısımları açarken kişilerin değişik yöntemler kullanması veya dikkatsizce davranmalarıyla ev ve iş kazaları meydana gelebiliyor. El, parmak, el bileği kesikleri olmakla birlikte sadece yüzeysel cilt kesiği olabildiği gibi parmakları, eli hareket ettiren tendonların kesilmesine veya sinir damar yaralanmalarına hatta eklem hasarlarına da sebep olabiliyor. Çalışan ebeveynler olarak pratik olması açısından çocuklarımıza bu ürünleri evde kullanmalarına izin veriyoruz. Fakat çok dikkatli olunması gerekir çünkü çocuklar yetişkinlere göre daha risk altında olabilir” dedi. “Geç onarım başarı şansını düşürüyor” Bu vakaların hafife alınmaması gerektiğini vurgulayan Özkaya, “Bu vakalarla eskiden de karşılaşıyorduk fakat bugünlerde görülme sıklığı arttı. Bu tür kesiklerde ilk yardım çok önemli. Daha sonra iyi bir muayene ve müdahale gerekmekte. Bazı kesikler küçük gibi görünüp hafife alınsa da daha sonra bunun ciddiyetinin farkına varabiliyorlar. Tendon kesiği olduğunda acıyla hareket kısıklığını fark etmiyorlar. Zaman geçtikçe ellerini rahat kullanamadıklarını fark ediyorlar. O zaman çok daha aksi durumlar ortaya çıkıyor. Geç onarım başarı şansını daha çok düşürüyor. Bu yönden de hastalarımız risk altında oluyor. Bu vakalar kesinlikle hafife alınmamalı. Kesiğin boyutu kişiye göre küçükte olsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna gidilmeli. Tetanos aşısı ve antibiyotik tedavisi uygulanmalı” şeklinde konuştu. (FA-
Kastamonu İl Sağlık Müdürü Derdiyok: ’Sağlıklı yaşam ile kalp ve damar hastalığı kaynaklı ölümlerin yüzde 80’i önlenebilir’ Dünya Kalp Günü ile ilgili açıklamalarda bulunan Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok, yaşam tarzının kalp ve damar hastalıkları riskini arttırdığını kaydederek, "Yapılan araştırmalar, yaşam tarzında yapılacak değişikliklerle 30-70 yaş arasında görülen kalp ve damar hastalığı kaynaklı ölümlerin yüzde 80’inin önlenebileceğini ortaya koymaktadır" dedi. Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok, Dünya Kalp Günü ile ilgili bir mesaj paylaşarak vatandaşlara kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önemli tavsiyelerde bulundu. Sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik, alkol ve tütün kullanımı, hava kirliliği ve çeşitli hastalıkların kalp ve damar hastalıklarını tetikleyebildiğine dikkat çeken Derdiyok, 40 yaş ve üstündeki bireylerin yılda bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesi yapması gerektiğini kaydetti. Sağlıklı yaşamın kalp hastalıkları riskini azaltacağına vurgu yapan Derdiyok, erken teşhis ile hayati riskin ortadan kaldırılabileceğini ifade etti. Kalp ve damar hastalıklarının küresel bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini kaydeden Derdiyok, "Kalp ve damar hastalıkları kişisel, davranışsal, çevresel ve sosyoekonomik risk faktörlerinden kaynaklanabilmektedir. Sağlıksız beslenme, Fiziksel hareketsizlik, Alkol kullanımı, Tütün kullanımı, Hava kirliliği, Yüksek tansiyon, Yüksek kolesterol, Diyabet, Obezite ve böbrek hastalığı en önemli risk faktörleri arasında yer alır. Ayrıca aile geçmişi, stres, etnik köken, cinsiyet ve yaş da kişide kalp ve damar hastalıklarının gelişimini etkileyebilmektedir. Dolayısıyla risk faktörleriyle mücadele etmek kalp ve damar hastalıklarından korunmada ya da ilerlemelerini durdurmada birincil korunma yöntemidir. Yapılan araştırmalar, yaşam tarzında yapılacak değişikliklerle 30-70 yaş arasında görülen kalp ve damar hastalığı kaynaklı ölümlerin yüzde 80’inin önlenebileceğini ortaya koymaktadır" dedi. Aile hekimlerine başvurularak kardiyovasküler risk değerlendirmesi yapılabileceğini ifade eden Derdiyok,"Kalp ve damar hastalıklarının erken teşhisi, etkili tedavisi ve izlenmesi yoluyla söz konusu hastalıkların ilerlemesini durdurulması ve bu hastalıklara bağlı yeni hastalık oluşmasını engellemesi en önemli mücadele basamaklarından biridir. Bu sebeple Bakanlığımız, Hastalık Yönetimi Platformu (HYP) adını verdiği bir uygulama geliştirerek birinci basamak sağlık hizmet sunucularının kronik hastalıkların erken teşhisi, etkili tedavisi ve izlemlerinde daha aktif bir rol üstlenmesini sağlamıştır. Sürecin, kanıta dayalı klinik uygulama yönergeleri doğrultusunda yürütülmesi ile hastalıkların kontrol altına alınması, bireylerin fonksiyon kaybı yaşamalarının ve engelli hale gelmelerinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. HYP kapsamında aile hekimlerimiz tarafından, 40 yaş ve üstü bireylerin yılda en az bir kez Kardiyovasküler risk değerlendirmesi yapılmaktadır. Kardiyovasküler risk değerlendirmesinde öncelikle kişinin yaşı, cinsiyeti, sigara kullanım bilgileri alınmakta, kan basıncı ölçülmekte ve kolesterol değerine bakılmakta, elde edilen veriler kullanılarak 10 yıl içinde ölüme neden olabilecek bir kalp ve damar hastalığı geçirme riski hesaplanmaktadır. Aile hekimlerimiz, kardiyovasküler risk değerlendirmesi sonucuna göre hastaların gerekli tedavilerini düzenlemekte, yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık yapmakta, gerekli hallerde Sağlıklı Hayat Merkezlerine ya da hastanelere yönlendirmektedir. Sağlıklı bir kalp için aile hekimine başvur, kardiyovasküler risk, değerlendirmeni yaptır, sağlıklı beslen, hareket et, sigaradan uzak dur" diye konuştu.