ASAYİŞ - 17 Ağustos 2023 Perşembe 20:58

Kavuşamayan aşıklar yan yana defnedildi

A
A
A

Muş’un Korkut ilçesinde 'baba inadı' iddiası yüzünden kavuşamayan genç âşıklar hayatlarına son verdi. Yıllardır birbirine sevdalı olan gençler 3 gün ara ile intihar etti, mezarlarına ise gelin ve damat tülbendi bağlandı. Kimileri yaşananları Ahmed-i Hani tarafından yazıya geçirilen destansı aşk öyküsü Mem û Zîn’e benzetti, kimileri ise ‘Türkiye'de 2023'ün Kerem ile Aslı’sı diye özetledi.

Tan köyünde iddialara göre, yıllardır birbirine sevdalı olan Dilan Tuna ve Yakup Sönmez, kavuşamayınca hayatlarına son verdi. Köyü yasa boğan olayda 3 gün ara ile intihar eden kavuşamayan aşıklar yan yana defnedildi. Gençlerin mezarlarına gelin ve damat tülbentleri bağlandı. İntihar haberi ise sosyal medyada çok hızlı bir şekilde yayılırken kavuşamayan âşıklara ise Mem u Zin ile Kerem ile Aslı benzetmesi yapıldı.

"Kimse benden başlık parası istemedi"

Tan köyünde yaşayan ve sevdiğine kavuşamadığı için canına kıyan Yakup Sönmez'in babası F.S. acılarının büyük olduğunu belirterek yaptığı yazılı açıklamada “Ben Yakup’un babasıyım. Oğlum 26 yaşındaydı. Köyden Dilan isminde genç bir kıza sevdalandı. Ben de babalık görevi yaparak kızı istemeye gittim ama kızın babası vermedi. Defalarca gittim çoğu zaman bizi kapıdan çevirdi. Köyde hatırı sayılır kim varsa gönderdim kapısına ama olmadı. Dilan hayatına kıydıktan sonra ben çocuklarıma 'Yakup’a dikkat edin' dedim. Hiç yalnız bırakmadık. En son 'Koyunların yanına gideceğim' dedi ve gitti bir daha gelmedi. Her şey bir anda oldu. Sosyal medyada gündem olduğu gibi başlık parası gibi bir durum yok. Kimse benden başlık parası istemedi. Keşke başlık parası isteselerdi malım mülküm vardı oğluma kurban ederdim. Ama şimdi malın mülkün bir anlamı kalmadı” şeklinde konuştu.

"İki genci başlık parası denen ilkellik yüzünden kaybetmişiz gibi göstererek aslında insanlıkla hiçbir alakaları olmadıklarını kanıtlamışlardır"

Aynı köyde yaşayan Dilan Tuna'nın babası M.İ.T., sosyal medyada olan haberlerin aslı olmadığını iddia ederek yayımladığı yazılı açıklamada, “3 yıl önce kızımı istemeye geldiler. Kızım küçük dedim. 3 yıl boyunca kimse kız istemek için kapıma gelmedi. Kimseden başlık parası falan istemedim. Çocukların birbirini sevdiğini de duymadım. Vahim olay yaşandıktan sonra gençlerin birbirlerine karşı sevgi beslediklerini duydum. Benim ailemi ve bana karşı sosyal medya başlatılan karalama kampanyasına karşı hukuki süreç başlattım. Yayın organları ve internet ortamında çıkan mesnetsiz, gerçekdışı, iğrenç haberler yayınlandığı görülmüştür. Bu yalan haberler tarafımızı üzdüğü gibi acımızı da katbekat arttırmıştır. Bu kişiler sadece iki genç insanın günahını almakla kalmamış aynı zaman da geniş ailemizi de zan altında bırakmıştır.

Gençlik heyecanının bir anlık faciaya dönüşmesinin nedenini sanki evlenmek isteyen iki genci başlık parası denen ilkellik yüzünden kaybetmişiz gibi göstererek aslında insanlıkla hiçbir alakaları olmadıklarını kanıtlamışlardır. Köyümüz zaten başlık parası denen olguyu kabul etmemekte ve gençlerine böyle bir çağdışılığı uygulamamaktadır. Tarihten beri medreseleriyle, âlimleriyle ilim irfan yuvası olan köyümüzde başlık parası istendiği için iki genç intihar etti yalanını söylemek sadece bir ahlaksızlık değil ayrıca hukuken de sonuçları olan bir suçtur. Böyle bir suçun hukuk karşısında da bedelini ve cezasını bu yalanları yayanların karşılığını bulması için her türlü çabayı göstereceğimizi kamuoyunun bilmesini isteriz” dedi.

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kalkan-30 operasyonlarında bin 644 düzensiz göçmen yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Ülke genelinde düzenlenen ’Kalkan-30’ operasyonlarında 11’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 51 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve bin 644 düzensiz göçmen yakalandı" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin huzur ve güvenliği için göç ile göçmen kaçakçılığıyla aralıksız mücadele edildiğini aktardı. Kalkan-30 operasyonlarında bin 644 düzensiz göçmen yakalandı Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Göç İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca göç ve göçmen kaçakçılarıyla yapılan mücadele çalışmaları kapsamında metruk yerler, umuma açık eğlence mekanları, tır garajları, terminaller, limanlar, toplu taşıma durak ve istasyonlarında 442 bin 778 şahsa kimlik kontrolü yapıldığını ifade eden Bakan Yerlikaya, şunları kaydetti: "Ülke genelinde düzenlenen ’Kalkan-30’ operasyonlarında 11’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 51 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve bin 644 düzensiz göçmen yakalandı. Yapılan denetimlerde; 24 bin 400 personel, 7 bin 347 ekip ile 5 bin 94 noktada; 4 bin 241 metruk bina, 7 bin 161 umuma açık yer, 473 terminal ve 2 bin 882 diğer yerler olmak üzere toplam 14 bin 757 yer kontrol edildi. Operasyonlar sonucu 17 adet otomobil, 3 adet tekne/bot, 8 adet ruhsatsız tabanca ve Muhtelif miktarda uyuşturucu madde ele geçirildi." Bakan Yerlikaya, tespit edilen düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilme işlemlerine de başlandığını belirtti.
Hatay Enkazın kaldırılmasıyla binaların altında ortaya çıkan yapı merak uyandırdı HATAY (İHA) – Depremin yıktığı Hatay’da enkazın kaldırılmasıyla yerin yaklaşık 5 metre altında ortaya çıkan ve ibadethane olarak bilinen ‘Şapel’ olduğu düşünülen yapı merak uyandırdı. Vatandaşlarda hayranlık uyandıran yapı sağlamlığını korumasıyla dikkat çekti. Tarih boyunca çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Hatay, tarihi ve kültürel özellikleriyle biliniyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yerle bir olan Antakya ilçesinde enkazın kaldırılmasıyla tarih gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Antakya ilçesi Ulucami Mahallesi’nde 2 katlı ahşap evlerin bulunduğu bölgede enkazın altında eski dönemlere ait tarihi yapılar çıktı. Yerin yaklaşık 5 metre altında bulunan ve merdivenle inip çıkılan yapının eski dönemlere ait ‘Şapel’ olarak adlandırılan Hristiyanların ibadethanesi olduğu düşünülüyor. Bölgede yürütülecek çalışmaların geçmişe ışık tutması ve tarihi yapının turizme kazandırılması bekleniyor. “Hatay’ın her yerinde tarihi yapılar ve eserler var” Tarih meraklısı Kemal Korkmaz, kentin tarihi yapısına ve medeniyetler şehri olduğuna dikkat çekerek, “Ben gezmeyi severim. Ben böyle tarihi yapıları keşfetmeyi severim. Burayı internette gördüm. Araştırdım ve nerede olduğunu buldum. Bulduğum gibi geldim ve harika yapıyı gördüm. Tarihi yapı çok güzel bir yer. Bu tarihi yapı sanki yeni yapılmış gibi duruyor. Depremden önce burada binalar vardı. Depremde binalar yıkıldı. Binaların enkazı kaldırıldıktan sonra altında bu tarihi yapı çıktı. Hatay’ın her yerinde tarihi yapılar ve eserler var. Bu yapılar keşfedilmeyi bekliyor. Umarım korunmaya alındıktan sonra turizme kazandırılır. Bu tarihi yapı çok sağlam duruyor sanki yeni yapılmış gibi görünüyor. Bu yapı yerin 6 metre altında duruyor” dedi. “Bu yapının üstünde burada oturan insanlar ve evler vardı” Deprem öncesi bölgede 2 katlı evler bulunduğunu ifade eden Gül Çakan, “Bu yapının üstünde burada oturan insanlar ve evler vardı. Burası tarihi yapıya benziyor. Burada daha önceden çok depremler yaşandı. Bu tarihi yapıda görüldüğü gibi evlerin üzerine evler kurulmuş. Buranın altından eski evler ve taş yapılar çıkıyor. Tek burası değil, şehrin her tarafında tarihi yapılar vardır. Burada en fazla 2 katlı evler vardı ve büyük binalar yoktu. Özellikle tarihi yapılar sadece bu bölgelerde var. Büyük binaların altında çıkmazlar eski Antakya’nın olduğu yerlerde çıkar” ifadelerini kullandı.