GÜNDEM - 02 Aralık 2024 Pazartesi 11:01

Sıla Akgül’iün ismi Salihpaşalar’da yaşatılacak

A
A
A
Sıla Akgül’iün ismi Salihpaşalar’da yaşatılacak

Menteşe Belediye Meclisi’nin 2024 yılının son Belediye Meclis toplantısı 3 Aralık Salı günü Menteşe Belediye Başkanı Şehir Plancısı Gonca Köksal Başkanlığında toplanacak. Yılın son meclis toplantısında 16 madde görüşülecek.


Menteşe Belediye Meclisi toplantısında komisyonlara havale edilen maddelerin görüşülmesinin yanında bazı isimsiz sokaklara isimler verilmesi de görüşülecek. Sokak isimlerinden birisi de Menteşe ilçesi Salihpaşalar Mahallesinde bulunan isimsiz bir sokağa Sıla Akgül ismi verilecek.


Sıla Akgül, 14 Aralık 2022 tarihinde Salihpaşalar Mahallesinde Menteşe ilçesindeki okuluna gelmek için yolun karşısına geçtiği sırada otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirmişti. Menteşe Zübeyde Hanım Teknik ve Anadolu Lisesi 9’uncu sınıf öğrencisi Sıla Akgül’ün vefatının ardından karayolu üzerindeki kavşakta vatandaşlar tarafından sinyalizasyon sistemi takılması için eylemler yapılmış ve Karayolları Genel Müdürlüğü Salihpaşalar kavşağına ışıklı sinyalizasyon sistemi kurmuştu.



Sıla Akgül’iün ismi Salihpaşalar’da yaşatılacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara SAVDES-SEN’den devlet memurlarıyla ilgili yeni torba yasa teklifine düzeltme talebi Kamu Birliği Konfederasyonu Savunma, Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN), devlet memurlarıyla ilgili yeni torba yasa teklifinin yetersiz yanlarının olduğunu ve düzenlemeye yapılması gerektiğini belirtti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan SAVDES-SEN Genel Başkanı ve Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Cengiz, şu ifadelere yer verdi: “Bu torba yasada söz verilen ‘Birinci Dereceye gelmiş tüm Devlet memurlarına 3600 ek gösterge verilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması, seyyanen zammın taban aylıklara yansıtılarak emeklilikte de geçerli olmasının sağlanması, kamuya alımlar ile görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında mülakatların kaldırılması’ hususları torba yasada öncelikli olarak yer almalıydı. Ve yıllarıdır sorunlarının çözümlenmesini bekleyen, kamu mühendisleri ve teknik hizmetler sınıfının, kariyer uzmanlarının, kamu avukatlarının, kamu şeflerinin, şube müdürü ve müdür yardımcılarının, emeklilerimizin, sözleşmeli personelin o kadar çok sorunu varken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 7413 sayılı Kanun ve 375 sayılı KHK değişikliği gibi bir fırsatın, birkaç konu ile geçiştirilmesi tam bir hayal kırıklığıdır..” “Verilen sözler tutulmalı, beklentiler karşılanmalı” Açıklamalarına istenilen düzenlemelerden de yer veren Cengiz, talepleri ise şu şekilde: “Bu tarihi fırsat kaçırılmadan, mevcut teklife komisyon ya da genel kurulda verilecek önergeler ile; birinci dereceye gelmiş tüm memurlara sınıf ve kadro ayırımı yapılmaksızın 3600 ek gösterge verilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, mevcut personelin eğitim ve kadrolarına uygun diğer hizmet sınıflarına atanması, liyakatin katili mülakatların kaldırılması, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının iki yılda bir merkezi olarak yapılması, halihazırda 14 bin 500 lira olan seyyanen zammın, taban aylıklara eklenerek emeklilik ücret ve tazminatlarına da yansıtılması, kanunun yayım tarihinden itibaren altı ay içerisinde, kamuda tüm kadroların analiz edilerek yeniden düzenlenmesi ve kadroların standartlaştırılması, her kadronun görev tanımlarının hazırlanarak Cumhurbaşkanlığı onayı ile yürürlüğe girmesi, kamu personeli mali yönetim sisteminin yeniden düzenlenmesini (DMK Madde 152 ve 375 sayılı KHK), asgari geçim standardını sağlayacak şekilde yoksulluk sınırı üzerinde ücret ve TOKİ sosyal konut standartlarında 3+1 konut alacak şekilde emekli ikramiyesi verilmesi, kurum yapıları ve niteliği dikkate alınarak ‘Asayiş Tazminat’, ‘Mali Hizmetler Tazminatı’, ‘Sosyal Güvenlik Tazminatı’ gibi kurum görevlerine has tazminatların düzenlenmesi, kamu mühendislerinin, mali haklarının yeniden düzenlenmesi, teknik sorumluluk tazminatı verilmesi ve emekli kamu mühendislerine ek ödeme yapılması, 666 sayılı KHK ile kaldırılan Millî Savunma Bakanlığı ve TSK’daki ‘Karargah Tazminatı’ ile İŞKUR ve SGK’daki ‘iki ikramiye ve havuz parasının’ yeniden ödenmesi, jariyer uzmanlıklarında taşra-merkez ayrımının kaldırılması, kariyer uzmanlıkları ihdas edilecek kurumlara Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu, İŞKUR Genel Müdürlüğü, 112 Acil Çağrı Merkezi ve İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü gibi kurumlarında dahil edilmesi, şef, müdür yardımcısı ve müdür kadrolarında görev yapan yönetici personele görev ve makam tazminatı verilmesi, sözleşmeli personelin kadroya geçme süresinin 3+1’den 1+1’e indirilmesi, Dışişleri Bakanlığı yurtdışı teşkilatında görevli ‘sözleşmeli personelin’ ücretlerinin, sosyal haklarının ve kadroya alınma imkanlarının yeniden düzenlenmesi, Ramazan ve Kurban Bayramlarında birer maaş Bayram İkramiyesi verilmesi, 1994 ila 2005 yılları arasında ödenen Lojman Tazminatının güncel rakamlarla yeniden ödenmesi, memurların yıllık izne denk gelen resmî tatil ve dini bayram günlerinin yıllık izine dahil edilmemesi, tüm kurumlarda ‘Mobbingle Mücadele Birimi’ kurulması, banka maaş promosyon sözleşmelerinin Cumhurbaşkanlığı veya görevlendireceği Bakanlık tarafından tek elden yapılması, yönünde hükümler bu torba yasaya eklenmelidir. Verilen sözler tutulmalı, beklentiler karşılanmalı, Devletin memuru yok sayılmamalı, oyalanmamalıdır.”
Aydın Doğaseverler özgün klima özelliği ile bilinen Koçak Kanyonu’na dikkat çektiler Aydın’ın Köşk ilçesi sınırlarında yer alan doğa harikası Koçak Kanyonu, koruma statüsüne alınmayı beklerken, doğa gezilerine devam eden EKODOSD üyeleri özgün klima özelliği ile ilgi odağı olan kanyona dikkat çekti. Tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Aydın, antik kentleri ve ören yerlerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de dikkatleri üstüne çekmeye devam ediyor. Bu çerçevede Köşk ilçesi sınırlarında yer alan ve doğal güzelliği ile misafirlerine görsel şölen sunan Koçak Kanyonu da özellikle sıcak yaz aylarında vatandaşların rotalarında yer almaya başladı. Derin yarların oluştuğu vadinin her iki yanından geçen yollar doğal seyir terası görevi üstlenirken, vadiye hayat veren su, birçok yan dere tarafından besleniyor. Yaklaşık 8 kilometre kıvrılarak giden vadi içinden akan Koçak Çayı’nın ismini alarak oluşan Koçak Kanyonu’nun ise her köşeden farklı güzellikler fışkırıyor. Biyolojik çeşitlilik açısından zengin türlere ev sahipliği yapan ve yukarıdan suya inildiğinde tropikal bir ormana girdiği hissi veren Koçak Kanyonu, özgün kliması sayesinde de sıcak yaz aylarında tercih edilen yerler arasında yer alıyor. Özellikle sonbahar aylarında zengin biyolojik çeşitliliği ile tüm renklerin hakim olduğu ve görsel şölen sunan kanyon, koruma statüsüne alınacağı günü beklerken, her fırsatta kanyonun ekoturizme kazandırılması gerektiğine dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü ise kanyonun korunarak geleceğe taşınabilmesi için mutlaka bir koruma statüsünün verilmesi gerektiğini vurguladı. Kanyonda, 17 yıldır düzenli olarak gözlem yaptıklarını ifade eden Başkan Sürücü, “Aydın Efeler ilçesine bağlı Eğrikavak ve Akçaköy arasında Mendegüme, Gürlek ve Koçak gibi geçtiği yörelerin ismiyle anılan Koçak Kanyonu’na dikkat çektik. Bölgenin güzelliklerini ve yaşanan tahribatları yerinde gördük. Profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu’ndan Tralles’ten Nysa’ya kadar olan coğrafyanın tarihi zenginliklerini dinledik. 17 yıldır düzenli olarak izleme yaptığımız vadide hemen her yıl olumsuz değişimlerin yaşandığını gözlemliyoruz. Eğrikavak köyünün kestane yaylalarından vadinin derin çukurlarına doğru kanyonun içine bakıldığında coğrafyanın özgün kliması sayesinde birbirinden güzel bitki toplulukları ve ağaçlar görülmektedir. Oklu kirpi, çakal, tilki, sansar, domuz ve yaban kedilerinin dolaştığı kanyonda, yüksek yarların içindeki yuvaları olan Kaya Kartalları özgürce uçmaktadır. Sık bitki örtüsü içinde aromatik ve tıbbi bitkilerin dayanılmaz kokusunu duyarak ve Koçak Çayı’nın oluşturduğu küçük şelalelerin güzelliklerini seyrederek yürürken doğanın buraya ne kadar cömert davrandığını gözlemliyoruz. Koçak Kanyonu’nun kuzey bölgesinde vadinin içinde çayın içine kadar açılan yollar nedeniyle bu güzelliklerin her geçen yıl azaldığını görüyoruz. Yöre insanları eski yıllarda ihtiyacı olan odunları tahribat yapmadan toplayarak eşeklerle ve beygirlerle taşıyorlardı. Ancak açılan yeni yollara traktörler girdiğinde anıtsallık kriteri taşıyan devasa boyutlardaki birçok Çınar, Meşe, Menengiç ve Sandal gibi ağaçların kesildiğini görüyoruz. Tarihe tanıklık eden ve asırlardır ayakta olan bu ağaçlar günümüzde kesilerek odun olarak kullanılmakta ve yolların açılmasıyla birlikte henüz bilimsel araştırmaları yapılmamış olan eşsiz güzellikteki bitkiler yok olmaktadır. Kanyonda yaklaşık 8 kilometrelik uzun bir koridor içinde orman oluşturan Sandal ağaçlarının devasa boyutlara ulaştığı görülmektedir. Aydın’da bir doğa harikası olan Koçak Kanyonunun güzellikleri her geçen yıl azalmakta ve nelerin kaybedildiği bilinmemektedir” dedi. “Tabiat Parkı olmasını bekliyoruz” Kanyonun bir an önce Tabiat Parkı olmasını istediklerini sözlerine ekleyen Sürücü, “Sürekli olarak Tabiat Parkı olması için ısrarcı olduğumuz Koçak Kanyonu’na bir koruma statüsü verilmesi halinde; vadinin doğal peyzajı, bitki örtüsü ve yaban hayatı olumsuz etkilerden korunacak, aynı zamanda planlı bir şekilde bölgede yapılacak ekoturizm faaliyetlerinden Akçaköy ve Eğrikavak köyleri yarar sağlayacaktır. Biz de her yıl üyelerimizle birlikte bölgeye gelerek bir faaliyet yapıyor, güzellikleri görüyor ne yazık ki olumsuz etkileri de gözlemliyoruz. Bölgede üretilen kestane, ceviz, dağ inciri, bal ve elmalardan alarak, yöre insanlarına katkı yapıyoruz. Her yıl yaptığımız etkinlik kestane mevsiminde olduğundan Eğrikavak köyünün bir düğününe rastlıyoruz. Bu yıl bir sünnet düğününe denk geldik. Her yıl olduğu gibi Eğrikavaklılar bizleri yine misafir ederek, geleneksel düğün yemeklerinden ikram ettiler. Birçok köy düğün yemeklerinde karşılaştığımız kullan at tarzı polistren köpük tabaklar, plastik kaşık, çatal ve kağıt bardaklar Eğrikavak’ta kabul görmüyor. Bu köyde geleneksel olarak metal tabak, kaşık, çatal ve cam bardaklar kullanılıyor. Koçak Kanyonu’nda daha fazla tahribat yaşanmadan ve güzellikleri kaybolmadan ilgili kurumlardan bir an önce kanyonu Tabiat Parkı yapmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.