GÜNDEM - 02 Ekim 2024 Çarşamba 16:12

Muğla’da gençlerin kişisel ve sosyal gelişimi destekleniyor

A
A
A
Muğla’da gençlerin kişisel ve sosyal gelişimi destekleniyor

Muğla’da faaliyet gösteren Yaygın Eğitim ve Gençlik Çalışmaları Derneği (YENGEÇDER), uluslararası projeleriyle dikkat çeken bir sivil toplum kuruluşu olarak gençlerin gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor.



Erasmus+ Gençlik Akreditasyonu, Avrupa Dayanışma Programı Kalite Sertifikası ve Eurodesk Temas Noktası unvanlarına sahip olan dernek, gençlere çeşitli alanlarda kişisel ve sosyal beceriler kazandırmayı hedefliyor.



YENGEÇDER, Avrupa Dayanışma Programı kapsamında uluslararası düzeyde ses getiren projelere imza atarak, gençlerin Avrupa’daki akranlarıyla iş birliği yapmalarına imkan tanıyor. Şu anda dernek, Ukrayna, Yunanistan, Estonya, Azerbaycan, Sırbistan ve İtalya’dan gelen 8 katılımcıyı Muğla’da ağırlıyor. Bu katılımcılar, yerel toplumun ihtiyaçlarına yönelik çeşitli gönüllü çalışmalarda bulunurken, aynı zamanda kültürler arası etkileşimi de teşvik ediyor.



Gönüllüler, Türk el sanatları, İngilizce konuşma kulüpleri, sportif faaliyetler ve akıl zeka oyunları gibi alanlarda gönüllülük faaliyetleri gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar, gençlerin sadece kişisel gelişimlerine değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk bilinci kazanmalarına da katkı sağlıyor.



Uluslararası Proje Koordinatörü Ömer Faruk Konyar, derneğin sahip olduğu unvanların gençlerin yurt dışı gönüllülük çalışmalarına katılmalarını kolaylaştırdığını ve uzun dönem gönüllülere ev sahipliği yaptıklarını belirtti.



Konyar açıklamasında, "Avrupa Dayanışma Programı kapsamında yurt dışından gelen gönüllülere ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Ayrıca Türkiye’deki gençlerin de bu program kapsamında 2 haftadan 1 yıla kadar gönüllü çalışmalara katılmalarına destek veriyoruz. Muğla’da şu an Ukrayna, Yunanistan, Estonya, Azerbaycan, Sırbistan ve İtalya’dan 8 gönüllümüz var. Bu gönüllüler, Türk el sanatları, İngilizce konuşma kulüpleri, sportif faaliyetler ve akıl zeka oyunları gibi birçok alanda gönüllülük faaliyetleri yürütüyorlar” dedi.



Muğla’da gençlerin kişisel ve sosyal gelişimi destekleniyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da motosiklet sürücüsünün öldüğü kazada, otomobil sürücü hakim karşısına çıktı Ordu’nun Ünye ilçesinde meydana gelen trafik kazasında, hayatını kaybeden motosiklet sürücüsü İsmail Coşkun’a çarpan alkollü otomobil sürücüsü hakim karşısına çıktı. Ünye’de 28 Temmuz gecesi iki otomobil ve motosikletin karıştığı kazada hayatını kaybeden 3 çocuk babası İsmail Coşkun’a çarpan Yüksel Çelik isimli otomobil sürücünün yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu sıfatıyla katılan Çelik’in yargılandığı davanın ilk duruşmasına Coşkun’un ailesi, eşi, kuryeler ve avukatları katıldı. Davanın görüldüğü Ünye Adliyesi’nde yaklaşık 1 saat süren mahkeme sonunda açıklama yapan ailenin avukatı Arslan Bolat, mahkemenin sürücünün tutukluluk haline devam etmesine karar verdiğini söyleyerek ailenin bir nebzede olsa sevindiğini söyledi. “Bu kaza değil, cinayettir” Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan aile avukatı Arslan Bolat, “Öncelikle bu kaza değil bir cinayettir. Biz bunu başından itibaren söylüyoruz. Kurye kardeşimiz alkollü bir sürücünün kural hatası yaparak bulunmuş olduğu eylemler neticesinde hayattan koptu. Müvekkilimizin kocasız, çocukları ise babasız kaldı. Netice itibarıyla baktığımız zamanda bu artık bir kaza olma niteliğiniz kaybetti. Alkollü ve asli kusurlu olarak bir eylem gerçekleştiriyorsanız, bu eylemin sonuçlarını bilmeniz ve cezalandırılmanız gerekiyor. Bizim mahkemeden en büyük isteğimiz söz konusu cezalandırma yapılırken, bilinçli taksir hükümleri göze alınmasıydı. Yine sayın mahkeme buna taktir buyurdu ve sanığın tutuklanmasına ve tutukluluk halinin devam etmesine karar verdi. Biz de bu yönden baktığımızda ciğerimiz soğumuş durumdadır. En azından şahsın içerde kalacağını şu anlık biliyoruz” dedi. "Müvekkilimiz suçlu gibi algı oluşturulmaya çalışıldı” Mahkeme süresinde şahsın tutukluluk halinin devam edeceğini ifade eden Avukat Arslan Bolat, “Hazırlanan iddianamede kişinin alkollü olduğu asli olarak kural hatası yaptığı zaten ortadaydı. Ancak sanık ve ailesinin sunmuş olduğu raporda sanki bizim müvekkilimiz suçluymuş gibi, sanki bütün kural ihlallerini bizim müvekkilimiz yapmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Biz bunu hâkime ve sayın savcılığa anlatabildiğimizi düşünüyoruz. Biz bu mahkemenin bizim açımızdan iyi geçtiğini yine sayın hâkim ve savcımıza derdimizi iyi anlatabildiğimizi düşünüyoruz. Mahkememiz yine devam ediyor. Adli Tıp Kurumundan kusurlu rapor yeniden alınacak. Bu yargılama devam ederken kişi hak ettiği yerde cezaevinde kalacak” diye konuştu. Öte yandan mahkeme heyeti, Yüksel Çelik’in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Bursa Fitch, Bursa’nın kredi notunu yükseltti Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’ten aralarında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de bulunduğu 8 büyükşehir belediyesinin kredi notunu yükseltti. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin uzun vadeli yabancı ve yerel para cinsinden tahvil temerrüt notları, Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings tarafından ‘B+’dan ‘BB-‘ye çıkarıldı. Kuruluş, Bursa için kredi notlarının görünümünü ise "durağan" olarak belirledi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kredibilitesi en yüksek kurumlar arasına girmenin Bursa’yı yabancı yatırımcılar için daha önemli hale getireceğini söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ve kentin sahip olduğu kaynakları, etkin ve verimli kullanmaya devam edeceklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Sürdürdüğümüz projeler ve yatırımlarımızla Bursa’yı Türkiye’nin ve dünyanın en yaşanabilir kenti haline getirmeyi hedefliyoruz. Katılımcı bir anlayışla ve bilimsel doğrularla hareket ediyoruz. Bursa, sanayisinden tarımına, turizminden kültürüne kadar her alanda geleceğe güvenle bakan bir kent olacaktır. Her bir vatandaşımızı düşünerek geleceğimizi ortak akılla şekillendiriyoruz. Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik şartlara rağmen Bursa’mıza yatırımlarımızı sürdürüyoruz ve vatandaşlarımızın yanında oluyoruz. Öz kaynaklarımızı doğru kullanarak Bursalılara güven veriyoruz. Bundan sonra da uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından tam not olmaya devam edeceğiz” dedi.
Van Van Devlet Tiyatrosu dünyaya açılıyor Van Devlet Tiyatrosu 3 Ekim’de “Gelin Kaynana (Antika Düşkününün Ailesi)” adlı oyunla perdelerini açıyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Van Devlet Tiyatrosu Müdürü Ferdi Erkmen, devlet tiyatrolarının her yıl ekim ayının ilk haftasında perdelerini açtığını ifade ederek, “Van Devlet Tiyatrosu, 3 Ekim Perşembe günü Carlo Goldoni’nin yazdığı ‘Gelin Kaynana (Antika Düşkününün Ailesi) oyunuyla perdelerini açıyor. Bu yıl birbirinden güzel ve farklı oyunlarla seyircimizin karşısına çıkacağız. İyi bir sezon olmasını temenni ediyorum” dedi. Bu sene 6’sı yeni olmak üzere 17 oyunla seyircinin karşısına çıkacaklarını belirten Erkmen, “Bu sezon, 2’si çocuk olmak üzere 11 oyunumuz var. Bunun yanında yapmayı planladığımız 6 yeni oyunumuz olacak. Tabi bunlar yetişkin ve çocuk oyunlarından oluşacaktır. Ayrıca özellikle Van Devlet Tiyatrosu’nun misyonu ve vizyonu olarak geçen sene 21’incisini düzenlediğimiz ve bu sene 22’ncisini düzenleyeceğimiz Van Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliğinde yine bölgelerimizden gelecek olan oyunlarımızla da destek sağlayacağız” ifadelerini kullandı. Van’da bu yıl tiyatro severleri farklı sürprizlerin beklediğine dikkat çeken Erkmen, “Bu yıl çocuklarımıza yönelik projelerimiz var. Bu projelerle tiyatromuza gelemeyen çocuklarımıza biz gideceğiz. Ayrıca geçen sezondan devam etmekte olduğumuz ve bu sezon yeniden başlatacağımız projelerimiz var. Bu yıl Tolstoy’un yazdığı ‘Anna Karannina’ adlı romandan bir uyarlama düşünüyoruz. Bu aşk hikayeleri dünyada var. Açıkçası bu ürünleri Van’dan dünyaya açmak istiyoruz. Van Devlet Tiyatrosunda çok büyük sürprizler bekliyor. Bu anlamda geniş bir yelpaze olduğunu düşünüyorum. Sadece Van’a değil Türkiye’ye değil dünyaya açılmayı ve bir şekilde bir şeylerin Van’dan ilerlemesini istiyorum. Umarım Van için, hepimiz için hayırlı olur” diye konuştu. Van halkının tiyatroya olan ilgisinin memnuniyet verici olduğuna vurgu yapan Erkmen, “Geçen sene başlattığımız anket sonucunda bizi kuvvetlendirecek, bizi motive edecek sonuçlarla karşı karşıya kaldık. Geçen yıl seyirci anlamında yüzde yüzün üzerinde bir katılım sağlandı. Bu bizim için, oyuncular için, Van Devlet Tiyatrosu bünyesindeki çalışanlar için harika bir motivasyon kaynağıydı. Bu sezonda aynısının olmasını temenni ediyoruz. Bunun için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Ankara Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş’e saldırı Ankara’da uğradığı saldırıda hayatını kaybeden Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın eski başkanı Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş’e Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün kafeteryasında bir kişi fiziki saldırıda bulundu. Olay, Adalet Bakanlığı Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün kafeteryasında meydana geldi. Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili 22 sanığın yargılandığı davada duruşmaya ara verilmesi sonrası Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş kafeteryaya geçti. Burada M.K. isimli şahıs, Selma Ateş’e fiziki saldırıda bulundu. Araya kolluk kuvvetleri girerken, M.K. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. "Herkes kendine gelsin" Olay yerine gelen Ayşe Ateş, yaptığı açıklamada, "Birileri çıkıp kürsülerde bizi tehdit ederse işte sonuçları böyle olur. Sinan’ı öldürdünüz sıra bize mi geldi? Savunmasız insanlara saldırmak hangi kitapta yazar? Yeter artık buramıza geldi. Herkes kendine gelsin. Bu hiçbir kitapta yazmaz. Ne adamlıkta ne de insanlıkta yeri var. Hepimizi öldürdünüz rahatlayın. Sinan’ı öldürdünüz, bizi de öldürün rahatlayın” diyerek tepki gösterdi. "Bir anda saldırdı" Saldırıya uğradığı anı anlatan Selma Ateş ise şöyle konuştu: “Birisi geldi arkadan saldırdı ama anlamadım. Bir anda saldırdı. Tabii eşim de hemen karşılık verdi. Karşı tarafta da birileri videoya alıyormuş. Nedenini bilmiyorum ama saldırıya uğrayacağımı biliyordum. Bunun daha öncesinde sinyallerini verdiler. Biz bunu her konuşmamızda söyledik. Hem sosyal medyadan hem de fiziksel saldırılar yaşandı ama bu kadar aleni bir saldırının bu kadar polisin içerisinde yapılması ve kararın verileceği anda yapılması adalet nerede sorusunu bize sorduruyor.”