GÜNDEM - 21 Mart 2025 Cuma 13:04

Muğla 112 Acil Çağrı Merkezi’nde Ramazan Bayramı tedbirleri görüşüldü

A
A
A
Muğla 112 Acil Çağrı Merkezi’nde Ramazan Bayramı tedbirleri görüşüldü

Muğla 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü ev sahipliğinde, Ramazan Bayramı süresince alınacak tedbirler kapsamında bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi.



Yapılan toplantıya, 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü başkanlık ederken, ilgili kurum temsilcileri de katılım sağladı. Toplantıda, bayram boyunca vatandaşların acil durum hizmetlerine kesintisiz erişimi için alınması gereken önlemler detaylı şekilde ele alındı. Kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi, hizmetlerin daha etkin ve hızlı yürütülmesi adına önemli kararlar alındı. Yetkililer, özellikle bayram süresince yaşanabilecek muhtemel yoğunluklara karşı acil sağlık, güvenlik ve itfaiye ekiplerinin koordineli çalışmasının önemine vurgu yaptı. 112 Acil Çağrı Merkezi’nin, bayram süresince 7/24 kesintisiz hizmet vereceği ve vatandaşlardan gelen çağrılara en hızlı şekilde müdahale edileceği belirtildi.



Toplantının başarılı ve verimli geçtiği vurgulanırken, alınan tedbirlerin vatandaşlara sunulan hizmetin kalitesini artırmada önemli bir adım olacağı ifade edildi. Muğla 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü yetkilileri, bayram sürecinde vatandaşların huzur ve güvenliği için ekiplerin tam kapasiteyle görev yapacağını belirterek, tüm vatandaşlara sağlıklı ve huzurlu bir bayram diledi.



Muğla 112 Acil Çağrı Merkezi’nde Ramazan Bayramı tedbirleri görüşüldü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta bayramda kabir ziyareti için ücretsiz toplu taşıma hizmeti Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin, bayram süresince vefat eden yakınlarının kabirlerini ziyaret etmek isteyen vatandaşlar için ücretsiz ring seferleri düzenleyeceği bildirildi.. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Ramazan Bayramı süresince, ahirete irtihal eden yakınlarını kabirleri başında ziyaret etmek isteyen vatandaşlar için ücretsiz ulaşım hizmeti sunacak. 30 Mart Pazar günü başlayacak ve 1 Nisan Salı gününe kadar sürecek olan uygulama kapsamında, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi ile Kapıçam Şehir Mezarlığı arasında ring seferleri düzenleneceği ifade edildi. Belediyeden yapılan açıklamada:" Ring otobüsleri sabah 08.00’da Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi önünden hareket edecek ve birer saatlik aralıklarla seferlerini sürdürecek. Kapıçam Şehir Mezarlığı’ndan dönüşler ise saat 09.00’dan itibaren başlayacak ve aynı saat dilimlerinde devam edecek. Günün son seferi 18.00’da Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nden hareket edecek, dönüş seferi ise 19.00’da Kapıçam Şehir Mezarlığı’ndan yapılacak. Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne ulaşım sağlayan 8, 18, 29, 30, 39 ve 40 numaralı hatların güzergâhı Ramazan Bayramı boyunca Kapıçam Şehir Mezarlığı’na kadar uzatıldı. Böylece vatandaşlarımız, sadece ring seferleriyle değil, mevcut toplu taşıma hatlarıyla da mezarlığa daha kolay ulaşım sağlayabilecek" denildi.
Kahramanmaraş Ramazan sonrası sağlıklı beslenme önerileri Ramazan ayında uzun süren açlık ve susuzluk döneminin ardından, bayramda ani ve yoğun besin tüketimi vücutta çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğine belirten Diyetisyen Daye Nur Gök, özellikle ilk gün hafif ve dengeli bir kahvaltı tabağı ile güne başlamanın önemli olduğunu söyledi. Uzun süreli açlığın ardından birdenbire aşırı miktarda ve ağır yiyecekler tüketmenin, hazımsızlık, şişkinlik, karın ağrısı gibi sorunlara neden olabileceği belirtildi. Özel Megapoint Hastanesi Diyetisyeni Daye Nur Gök’te, Ramazan sonrası vücudun yeni beslenme düzenine sağlıklı bir şekilde adapte olabilmesi için önerilerde bulundu. Diyetisyen Gök, Ramazan ayında yavaşlayan metabolizmanın bayramla birlikte hızlı bir değişime girdiğini belirterek, bu süreçte özellikle sindirim sisteminin zorlanabileceğine dikkat çekti. Bayramda beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken temel noktalara değinen Gök, "Kahvaltı öğününü atlamayın. Ramazan boyunca değişen yeme düzeninin ardından, bayram sabahı hafif ve dengeli bir kahvaltı ile güne başlamak önemlidir. Aşırı yağlı ve hamurlu yiyeceklerden kaçınılmalı, peynir, zeytin, yumurta, tam buğday ekmeği gibi besinler tercih edilmelidir" dedi. "Lifli gıdaların tüketimine özen gösterilmelidir" Bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlıklardan tadına bakmanın kültür açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Gök," Ancak porsiyon kontrolüne dikkat etmek gereklidir. Özellikle tatlı ve hamur işi gibi yüksek kalorili besinlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Uzun süren açlık sonrası mideyi yormamak için ana öğünlerde aşırıya kaçmak yerine, gün içinde 2-3 saat arayla küçük ve hafif ara öğünler tüketmek daha sağlıklı olacaktır. Sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı olan lifli gıdaların tüketimine özen gösterilmelidir. Sebze, meyve, tam tahıllı ürünler ve kuru baklagiller sofralarda bulundurulmalıdır" diye konuştu. "Asitli ve aşırı şekerli meyve sularından uzak durulmalı" Sıvı tüketiminin öneminin altını da çizen Gök," Ramazan ayında azalan sıvı tüketimi bayramda da devam etmemelidir. Günde en az 2, 2.5 litre su içmeye özen gösterilmeli, asitli içeceklerden ve aşırı şekerli meyve sularından uzak durulmalıdır. Bitki çayları da sıvı ihtiyacını karşılamak için iyi bir alternatiftir. Bayramın vazgeçilmezlerinden olan tatlılar, içerdiği yüksek şeker ve yağ nedeniyle dikkatli tüketilmelidir. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilebilir ve porsiyonlar küçük tutulmalıdır. Yavaş yemek yemek, tokluk hissinin daha çabuk oluşmasına yardımcı olur ve aşırı yeme isteğini azaltır. Bu nedenle öğünler yavaş yavaş ve iyice çiğnenerek tüketilmelidir. Bayramda sadece yemek yemek yerine, hafif tempolu yürüyüşler gibi açık hava aktiviteleri yapmak hem sindirime yardımcı olacak hem de metabolizmayı hızlandıracaktır" şeklinde konuştu. Bayramın keyfini çıkarırken sağlığı da korumanın mümkün olduğuna vurgu yapan Gök,bu önerilere dikkat ederek vücudun Ramazan sonrası döneme daha kolay adapte olabileceğini, özellikle kronik rahatsızlıkları olan bireylerin ve yaş almışların beslenme konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
İstanbul Bel ve boyun fıtığında yeni nesil tedavi yöntemleri ile cerrahiye gerek kalmıyor Bel ve boyun fıtığı tedavisinde cerrahiye alternatifler artarken; bu tedaviler arasında enjeksiyonlar, ozon tedavisi, lazer ve radyofrekans uygulamaları yer alıyor. Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, cerrahiye alternatif olan fıtık tedavileri hakkında bilgi verdi. Girişimsel radyoloji branşı ile pek çok hastalık tedavi edilebiliyor. Bu hastalıklar arasında bel ve boyun fıtıkları da yer alıyor. Medicana Ataköy Hastanesi Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, "Yeni nesil yöntemler, özellikle uygun hasta seçimiyle tedavilerde iyi bir başarı oranına sahip olmaktadır. Yapılan çalışmalar doğru seçilmiş hastalarda ameliyatsız tedavi yaklaşımlarının etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin ozon tedavisinin, hastalarda ağrı azalmasına ve fonksiyonel iyileşmeye katkı sağladığı, komplikasyon oranının ise çok düşük seviyede olduğu rapor edilmektedir. Lazerle fıtık tedavilerinde de uygun hasta grubunda başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir" dedi. Bel ve boyun fıtığında enjeksiyon sıkça kullanılıyor Bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde en çok başvurulan yöntemlerin başında epidural steroid enjeksiyonlarının (ESI) geldiğini söyleyen Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, "Bu enjeksiyonlar, fıtık kaynaklı inflamasyonu azaltarak ağrının hafiflemesine yardımcı olmaktadır. Ancak bu yöntemin uzun dönem etkisi konusunda veriler sınırlıdır. Bazı geniş ölçekli çalışmalara göre, ‘ESI’ların kısa vadede etkili olduğu kanıtlanmış olsa da, uzun vadede ağrıyı tamamen ortadan kaldırmadığı görülmektedir. Bu nedenle enjeksiyonlar, diğer tedavilerle birlikte veya fıtığın erken evrelerinde geçici rahatlama sağlamak amacıyla tercih edilmektedir" şeklinde konuştu. Ozon tedavisinin de bel ve boyun fıtıklarında kullanıldığına değinen Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, "Bu yöntem, oksijen ve ozon karışımının doğrudan sorunlu bölgeye enjekte edilmesiyle uygulanmaktadır. Bu yöntem, disk içindeki basıncı azaltarak sinir köküne olan baskıyı hafifletmeyi amaçlamaktadır" dedi. Fıtığın derecesi tedavi sonucunda belirleyici oluyor Lazer tedavilerinin ve radyofrekansın da bel - boyun fıtıkları için uygulandığını belirten Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, "Lazer olarak bilinen Perkütan Lazer Disk Dekompresyonu (PLDD), küçük bir iğne aracılığıyla disk içine lazer enerjisi verilerek fıtığın neden olduğu basıncın azaltılması esasına dayanmaktadır. Radyofrekans uygulamalarında ise sinir köklerine ulaşan ağrı sinyallerini azaltmak veya disk içinde hedefe yönelik ısı hasarı oluşturmak amaçlanmaktadır. Bu yöntemlerden alınan sonuçlar, hastanın klinik durumu ve fıtığın derecesine göre değişkenlik göstermektedir" ifadelerini kullandı. Medikal tedaviyi manuel terapi ile desteklemek tedaviye katkı sağlıyor Semptomatik bel fıtığı olan hastaların yaklaşık yüzde 63’ünde hiçbir müdahale olmaksızın spontane gerileme görülebileceğine dair çalışmalar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, "Bu çalışmalar, cerrahiden önce alternatif tedavi şansının mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Ancak her hastada aynı sonuçlar beklenmemelidir. Fıtığın boyutu, hastanın yaş ve genel sağlık durumu, yaşam tarzı gibi faktörler sonuçları doğrudan etkilemektedir. Özel egzersiz programları, manuel terapi ile medikal tedavinin birlikte uygulanmasının, kısa dönemde ağrıyı hafifletme ve fonksiyonelliği artırma bakımından tek başına ilaç tedavisine göre daha başarılı olduğu da pek çok çalışmada vurgulanmaktadır" dedi.