EĞİTİM - 24 Ekim 2024 Perşembe 12:25

İTÜ Maden Fakültesi 3. Sektör-Akademisyen-Öğrenci Buluşması gerçekleştirildi

A
A
A
İTÜ Maden Fakültesi 3. Sektör-Akademisyen-Öğrenci Buluşması gerçekleştirildi

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi ev sahipliğinde düzenlenen 3. Sektör-Akademisyen-Öğrenci Buluşması bu yıl “Sorumlu ve Sürdürülebilir Madencilik” temasıyla gerçekleştirildi.


Sektörden 25 firmanın desteklediği etkinliğin ana sponsorluğunu Yeniköy Kemerköy Enerji üstlendi. Maden ile ziraat alanındaki uzman isimlerin yer altı ve yer üstüne odaklanan çalışmalarıyla bir araya geldiği etkinlikte bütüncül bir bakış açısıyla iki sektörün birlikteliğinden doğacak sinerji ele alındı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte iki gün boyunca “yerin altındakiler ve üstündekiler” yaklaşımıyla, yenilikçi çözümler ile sürdürülebilir madencilik temaları üzerinde durularak fikir alışverişinde bulunuldu.


Türkiye’deki madencilik sektörünün tüm bileşenlerini buluşturan “III. Sektör Akademisyen Öğrenci Buluşmaları” İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından 22-23 Ekim tarihlerinde, İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde düzenlendi. Yeniköy Kemerköy Enerji ana sponsorluğunda gerçekleştirilen etkinliğe; Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya ile Yeniköy Kemerköy Enerji Sürdürülebilirlik ve Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık’ın yanı sıra sektörün önde gelen şirketlerinin temsilcileri ve öğrenciler katıldı.


Etkinlikte madencilik faaliyetlerinin yürütüldüğü bölgelerdeki yerel halk ve çevresel etkiler boyutu ele alınarak toprağın altı ile üstünün birlikte var olabileceği “Sorumlu Madencilik” detaylı olarak tartışıldı. Yeşil enerji dönüşümü, döngüsel ekonomi uygulamaları, ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) kriterlerine uygun madencilik uygulamaları ve Türkiye’nin bu alanlardaki liderlik rollerinin tartışıldığı zirvede, madenlerin yer aldığı toprağın alt kısmıyla, tarımın yapıldığı üst kısmının bütüncül olarak ele alınmasının önemi vurgulandı. Etkinliğe katılan İTÜ’lü öğrenciler de Türkiye ve Avrupa’nın önde gelen madencilik şirketlerinin temsilcileriyle bir araya gelerek projelerini paylaşma ve kariyer fırsatları hakkında bilgi alma şansına sahip oldu.



“Madenler olmazsa hayat olmaz”


Etkinliğin açılışında söz alan İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, “Madenler olmazsa hayat olmaz. Bizlerin bunları herkese anlatmamız gerekiyor. Bizler toplumun refahı için çalışıyoruz. Toplumun ileri medeniyete ulaşması için çabalıyoruz. Yaptığımız çalışmaların sonuçlarını da insanlığa farklı şekilde geri sunmamız ve madenlerden ürettiğimiz her şeyin, insanlara nasıl faydalı olduğunu göstermemiz gerekiyor. Bunu yaparken de sorumlu madencilik ilkeleri gereği toprağın üstünü de düşünerek yapmamız gerekiyor. Biz ne zaman ki madenciler ve ziraatçılar olarak bir araya geliriz işte o zaman ülkemizin kaynaklarını en verimli şekilde kullanabiliriz” dedi.



Mühendislerle birlikte çözüm odaklı bir sisteme doğru


Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü ve Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya madencilik sektörünün temsilcilerine seslenerek şunları söyledi:


“Yerin altını çalışan sizlerle yerin üstünü çalışan ziraatçıların bugün burada bir arada olması büyük bir fırsat. Yerin üstüne ve altına aynı zamanda bütüncül olarak bakabildiğimiz zaman gerçek anlamda ülkemizin kaynaklarını verimli kullanmaktan bahsedebiliriz. Maden yer değiştiremez, ama toprağın üstündeki yaşam zarar görmeden yer değiştirebilir.”


Sürdürülebilir madencilik için maden mühendisleriyle, ziraat mühendislerinin bir araya gelip, çözüm odaklı bir sistem üzerinde çalışmaları gerektiğini vurgulayan Özkaya, “Taşıma prosedürüne uygun uygulama yaparsanız, bütün bitkiler taşınabilir. Bir zeytin ağacı 2 bin yaşında da olsa 3 bin yaşında da olsa, prosedüre uyulduğu takdirde taşınabilir. Bütün topraklar taşınır. Bunun için bir sistem, bir yöntem oluşturmamız gerekiyor. Tarım toprağını işleyen üreticinin tarlasının, evinin ya da bahçesinin altındaki madeni nasıl çıkaracağız? Ona nasıl destek vereceğiz? Hep birlikte oturup tartışmamız gerekiyor. Maden mühendisleriyle oturup karşılıklı bir çözüm bulmamız gerekiyor” diye konuştu.


İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral moderatörlüğünde gerçekleşen “Maden ve Çevre” panelinde konuşan Yeniköy Kemerköy Enerji Sürdürülebilirlik ve Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, Yeniköy Kemerköy Enerji olarak geçtiğimiz yıl Hüsamlar Maden Sahası’nda 65 hektarda rehabilitasyon çalışmalarına başladıklarını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:


“Bu yıl ‘Hüsamlar Yeniden’ temasıyla 511 hektarda maden rehabilitasyonu gerçekleştireceğiz. Cumhuriyet tarihinin tek seferde gerçekleşen en büyük projesinde Hüsamlar Maden Sahası’na 2025 yılının sonuna kadar 300 bin fidan dikeceğiz. Ayrıca alanda fidan ve bitkilendirmenin yanı sıra göletler, yürüyüş yolları, piknik alanları yer alacak. Rehabilitasyonun merkezine ise Milas’ın simgesi olan anıt bir zeytin ağacı dikeceğiz. Amacımız 40 yıl önce Milaslılardan madencilik faaliyeti yapmak için ödünç alınan bu sahanın tekrar Milaslılara kazandırılmasıdır. Rehabilitasyon tamamlandıktan sonra alan, Milaslıların kullanımına da açılacak. Rehabilitasyon sürecindeki orta vadeli, hedefimiz ise 2032 yılına kadar 1363 hektarlık bir alanda üretimin tamamlanmasına istinaden rehabilitasyon çalışmalarına başlamaktır. Bizler ne kadar toprağın altında çalışıyor olsak da toprağın üstüne de önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın merkezinde de doğadan aldığımızı doğaya geri kazandırmak anlayışı var.”


Moderatörlüğünü Dr. Şeref Oğuz’un yaptığı “Sorumlu Madencilik” başlığıyla düzenlenen panelde konuşan Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz ise sorumlu madencilik uygulamaları ve çevresel sürdürülebilirlik konularına değinerek, Türkiye’de çok iyi madencilik örneklerinin olduğunu ve birçok güzel rehabilitasyon projelerinin bulunduğunu belirtti. Yılmaz, Türkiye’de madenciliği doğru anlamda kuralına uygun olarak yapan firmaların desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.



İTÜ Maden Fakültesi 3. Sektör-Akademisyen-Öğrenci Buluşması gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Anneannesini öldüren Bedirhan Şener’in yargılanmasına başlandı Ankara’da, eski bakanlardan Abdüllatif Şener’in oğlu Bedirhan Şener, anneannesi Leyla Çetiner’i silahla vurarak öldürmesine ilişkin davanın görülmesine başlandı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Bedirhan Şener, eski bakan Abdüllatif Şener ile müştekiler ve avukatlar katıldı. Mahkeme, yargılamanın başladığını belirterek kimlik tespitinin ardından tutuklu sanık Şener’e söz verdi. "Halüsinasyonlar görüyordum" Olayın yaşandığı gün takip edildiğini iddia eden Şener, "Korku içindeydim. Musibetler vardı. Halüsinasyonlar görüyordum. Kafamın içinde sesler duydum, sonrada ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Bir yere doğru ateş etmedim. Ben öyle bir şey yapmazdım, hatırlamıyorum" dedi. Şener’in annesi Berrin Şener ise, olay günü oğluna ulaşamadığını kendisinen zarar vermesinde dolayı endişelendiğini söyledi. "Oğlum kapıyı açtı ve boşluğa doğru ateş etmeye başladı" Eşinin kendisini ve annesini Şener’in evine bıraktığını söyleyen anne Şener, "Eşim arabayı park ederken biz binaya girdik. Kapıyı çaldık, oğlum kapıyı açtı ve boşluğa doğru ateş etmeye başladı. Ben merdivenlerden kaçtım. Psikolojisinin bozuk olduğunu biliyorduk. Olay anında 2 el silah sesi duydum, hemen kaçtım" ifadelerinde bulundu. Olayın tanığı eski bakan Abdüllatif Şener son günlerde oğlunun psikolojik sıkıntıları olduğunu söyleyerek, "Telefonumuzu açmadı, kendisine zarar verebileceğini düşündük. Evine gittik. Ben aşağıda arabayı park ediyordum, kapı açılınca ateş etmiş" diye konuştu. Sanık Şener’in kardeşi Şamil Şener ise şu beyanlara yer verdi: "Abimin rahatsızlığını 6-7 yıl önce fark ettim. Oğlum var ismi Everest. İlk abimin bu durumunu ’Everest’i ne yapacağız’ diye sormuştu, bende ’nasıl yani’ dedim. Abim de ‘siz beni anlamıyorsunuz, Everest benim oğlum’ dedi. O zaman iyi olmadığını anlamıştım. Ben yurtdışına git gel yaparken görüşüyorduk. Amerika’dayken de online görüşüyorduk. Son zamanlarda abim daha da kötüleşmeye başladı. Geçmişte çok fazla tedavi gördü, anlaşılmadığını söylüyordu. Kendisinde öfke nöbeti vardı, bazen paranoyaları oluyordu, normal geçinmeye çalışıyorduk." Sanık, tanık ve müşteki beyanlarının ardından söz alan Cumhuriyet savcısı, Adli Tıp Kurumuna sevki sağlanarak hastaneden cezai ehliyetinin tespiti için rapor alınmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi mahkemeden talep etti. Savcının taleplerine sanık Şener, "Diyeceğim yoktur" diye karşılık verdi. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın üzerine atılı eylemleri işlediği sırada akıl hastalığı bulunup bulunmadığı, hastaysa ne zaman olduğu, uzman kontrolünde 3 haftayı geçmemek şartıyla gözleme alınmasına ve cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair heyet raporunun beklenilmesine karar verdi. Duruşma 5 Aralık saat 10.00’a ertelendi. ’Olayın geçmişi’ Yaşanan olay dün gece Çankaya ilçesi Güvenevler Mahallesi’nde meydana geldi. Eski Bakan Abdüllatif Şener’in oğlu Bedirhan Şener ile anneannesi Leyla Çetiner arasında, Meneviş Sokak’ta ikamet ettikleri evlerinde henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Bedirhan Şener, anneannesi Çetiner’i tabancayla vurdu. Bunun üzerine Abdüllatif Şener, sokağa çıkarak durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Şener, polis ekiplerince gözaltına alınırken, ambulansla özel bir hastaneye sevk edilen Çetiner ise yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
İzmir İzmir Büyükşehir Belediyesinde yangın tatbikatı İzmir Büyükşehir Belediyesi, personelinin acil durumlara karşı hazırlıklı olması için Kültürpark’taki hizmet birimlerinde yangın tatbikatı düzenledi. Heyecanlı anlara sahne olan tatbikatta yaklaşık 3 bin personel itfaiye ekiplerince yapay duman verildikten sonra yangın sirenlerinin çalmasıyla birlikte binadan tahliye edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Şube Müdürlüğü ile İtfaiye Dairesi Başkanlığı Kültürpark’taki hizmet birimlerinde yangın tatbikatı düzenledi. Birimlerde çalışan yaklaşık 3 bin personel olası yangın ve deprem gibi acil durumlarda, neler yapılması gerektiği konusunda bilinçlendirildi. Tatbikat, sirenlerin çalmasıyla başladı. Sis makineleriyle yapay duman üretilen binada personel güvenli bir şekilde dışarı çıkarıldı. Engelli, hamile veya kronik rahatsızlığı olan risk grubundaki çalışanlar da acil durumlar için önceden belirlenmiş refakatçileri eşliğinde binayı terk etti. Çalışanlar, alana çekilen güvenlik şeridinin arkasına alındı. Senaryo gereği dumandan etkilenen bazı çalışanlar, İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na bağlı paramedikler tarafından sedyeyle çıkarılarak, 112 Acil Kurtarma Sağlık (AKS) ambulansına bindirildi. Merdivenli bir itfaiye aracı da çatıdaki yangına müdahale anını canlandırdı. Tatbikat, itfaiye ekiplerinin senaryo gereği yangına müdahalesiyle sona erdi.