- 03 Şubat 2021 Çarşamba 14:46

Sağlıkçılara öğrencilerden duygulandıran mektuplar

A
A
A
Sağlıkçılara öğrencilerden duygulandıran mektuplar

Covid-19 vaka sayısının her geçen gün düştüğü Muğla’nın Menteşe ilçesinde, sağlık çalışanları uzun bir aradan sonra rahat bir nefes alırken, ilkokul öğrencileri tarafından gönderilen duygu yüklü mektuplar da moral oldu.

Covid-19 vaka sayısının her geçen gün düştüğü Muğla’nın Menteşe ilçesinde, sağlık çalışanları uzun bir aradan sonra rahat bir nefes alırken, ilkokul öğrencileri tarafından gönderilen duygu yüklü mektuplar da moral oldu.


Muğla’nın Menteşe ilçesi Atatürk İlköğretimokulu 2/B sınıfı öğrencileri tarafından Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gönderilen ‘Teşekkür’ mektupları hastane başhekimi ve çalışanlarını duygulandırdı. Minik öğrenciler mektup ile birlikte gönderdikleri resimler sağlık çalışanlarına moral oldu.


Öğrencilerden Beril Ohan, “Sevgili sağlık çalışanları. Korona başladığından beri çok mücadele ettiniz. Siz benim kahramanımsınız. Eğer siz olmasaydınız, hasta olunca iyileşemezdik. Bütün alkışlar size gelsin. Sizi çok seviyoruz. Her şey için teşekkür ederim. İyi ki varsınız” mektubu gönderirken, Umut Çelen isimli öğrenci, “Pandemiden dolayı okuluma gidemiyorum ama okulumu, öğretmenlerimi, arkadaşlarımı çok özlüyorum. Virüsün çabucak bitmesini istiyorum. Sizin görevinizin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ben de size yardımcı etmek için maskemi takıyorum, mesafemi koruyorum. Evden dışarıya da mecbur olmadıkça çıkmıyorum. Herkesin duyarlı olup sizin üzerinizdeki yükü hafifletmesini istiyorum. Size yardımlarınızdan dolayı teşekkür ediyor ve sizleri çok seviyorum. Dualarım sizinle, Allah yardımcınız olsun. Allah hepimizi korusun. Sizleri çok seviyorum.


İlkokul 2. Sınıf öğrencisi Çınar Şengezer isimli öğrenci yazdığı mektubunda, “Sağlık çalışanı abi ve ablalarım. Uzun zamandır nöbetler tuttuğunuz için çok yorgunsunuz. Ama bu günler geçecek. Sizler sayesinde bizler ayaktayız. Size işinizde kolaylıklar dilerim. Sizleri çok seviyoruz.”


Öğrenciler tarafından gönderilen mektupları okuyan Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Turhan Togan ve Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Özlem İnci gönderilen mektupları buğulu gözlerle okurken, duygu dolu anlar yaşadılar. Başhekim Togan, “Bakanlığımızın aşılama programı devam ediyor, tüm dünyada devam eden süreçte ulusal mücadelemizde en büyük etken evde kalmak ve gerekli tedbirleri uygulamaktı. Sevgili öğrencilerimiz de bu zor şartlarda eğitim hayatlarına uzaktan eğitimlerle devam ettiler. Onların sabırlarına da ayrıca hayranlığımızı ifade ediyorum. İnşallah yarıyıl tatilinden sonra yavaş yavaş olarak okullar açılır; onlar da okullarında yüz yüze eğitime başlayabilirler. Aldığımız bu güçlü tedbirlerle günlük normal hayatlarımıza dönebiliriz” dedi.


Başhekim Togan ve Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Özlem İnci, “Böyle zorlu bir süreçte miniklerimizden gelen bu mektuplar hepimize büyük bir moral ve motivasyon kaynağı oldu. Sağlığın ne kadar önemli olduğunu; her yaşta hepimizin yapabileceklerinin farkında olması çok güzel. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmenin ve kontrollü sosyal hayatın ne kadar önemli olduğunu miniklerimizin mektuplarıyla tekrar hatırladık. Nazik ve düşünceli davranışları için; her biri çok kıymetli olan çocuklarımıza, ailelerine ve bu mektupları bize ulaştıran saygıdeğer öğretmenimize sağlık çalışanlarımız adına çok teşekkür ediyoruz. Gelecek sizsiniz, iyi ki varsınız hepinizin minik ellerine, kocaman yüreğinize sağlık, sevgiyle sizleri kucaklıyor, gözlerinizden öpüyoruz” dediler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aracıyla seyir halindeyken görüntülü sohbet eden sürücüye 5 bin 327 lira ceza kesildi Aksaray’da direksiyon başında telefonuyla görüntülü konuşarak trafikte seyreden ve görenleri hayrete düşüren sürücüye 5 bin 327 lira ceza kesilirken trafik güvenliğini tehlikeye sokmaktan adli işlem başlatıldı. Olay, 5 Nisan tarihinde Aksaray’ın en işlek caddesi olan Atatürk Bulvarı’nda yaşandı. Atatürk Bulvarı’ndan eski hastane istikametine seyreden 68 ADE 921 plakalı otomobilin sürücüsü, aracın göğüs kısmı ile camı arasına sıkıştırdığı telefonuyla arkadaşıyla görüntülü görüşmeye başladı. Dakikalarca arkadaşıyla konuşan sürücü trafikte kilometrelerce görüntülü konuşarak seyrederken, seyir halindeyken düşen telefonunu 2 eliyle de direksiyonu bırakarak kaldırdı. Trafikte her an kaza yapma riskiyle karşı karşıya olan sürücü zaman zaman da düşmek üzere olan telefonuna eliyle müdahale ederek düzeltip görüşmesine devam etti. Kırmızı ışıkta beklerken kendisini gören diğer araç sürücüleri ve yolcular hayretler içerisinde kalırken, sürücünün bu dikkat dağıtıcı tehlikeli sürüşü cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Atatürk Bulvarı’ndan Şeyhamit Mahallesi istikametine dönüş yapan sürücü görüşmesine devam ederken uzaklaşarak gözden kayboldu. Görüntülerin ardından harekete geçen Aksaray İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şubesi ekipleri sürücünün kimliğine ulaşarak A.E. isimli sürücüye 3 ayrı trafik ihlali maddesinden toplam 5 bin 327 lira ceza kesilirken, aracın da muayenesiz olduğu belirlendi. Ceza işlemlerinin ardından sürücü hakkında "Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak" suçundan adli işlem başlatıldı.
Kırıkkale Mahkemede yürek yakan soru: "Oğlunun ve torununun başındaki dedeyi neden vurdun?" Kırıkkale’de çıkan arazi kavgasında dede, oğul ve torunun silahla vurularak hayatını kaybettiği olayla ilgili yargılanan 2 sanık kardeş hakim karşısına çıktı. Müşteki avukatın sanığa yönelttiği, "Torununun ve oğlunun başındaki dedeyi neden vurdun? Öldürdüğün İbrahim’e neden tekrar ateş ettin" sorusu dikkat çekti. Olay, 6 Ağustos 2024 tarihinde Kırıkkale’nin Sulakyurt ilçesine bağlı Deredüzü köyünde meydana geldi. Araziye yapılacak çeşmenin su hattı kazısı sırasında başlayan tartışma, kısa sürede silahlı çatışmaya dönüştü. Erhan Çiftçi (46) ve kardeşi Kadir Çiftçi (40) ile karşı taraf arasında çıkan çatışmada, Satılmış (69), oğlu İbrahim (54) ve torunu Satılmış Cesur (17) hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan kardeşler tutuklanırken, enişteleri K.A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu yargılanan sanıklar Erhan Çiftçi ve Kadir Çiftçi hakkında "fikir ve eylem birliği içerisinde kasten öldürme" ve "çocuğa karşı işlenmesi nedeniyle nitelikli adam öldürme" suçlarından 2 kez müebbet ve 1 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tutuksuz yargılanan sanık K.A. hakkında ise "suç delillerini yok etme ve gizleme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık kardeşler ile tutuksuz sanık K.A, müştekiler, taraf avukatları ve maktul yakınları hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık Erhan Çiftçi, "Karşı taraf bize ateş etti. Kendimi korumak için tüfek ve tabancayla karşılık verdim. O gün sağlıklı düşünemedim. Mecburiyetten ateş ettim, yoksa beni öldüreceklerdi" dedi. Mahkeme başkanının, aracında neden silah bulundurduğu sorusuna ise, "Köyde domuzlar için silah taşıyoruz, silahlar hep arabamda olur" cevabını verdi. Müşteki avukatlarından Uğur Yıldırım, sanık Erhan Çiftçi’ye, "Yerden silahı aldığını söyledin, peki torununun ve oğlunun başındaki dedeyi neden vurdun, yerde yatan İbrahim Cesur’a neden tekrar ateş ettin?" sorusunu yöneltti. Sanık ise, "Yerden silahı aldım ama dedeyi neden vurduğumla ilgili beyan vermek istemiyorum. İbrahim için yapılan suçlamayı da reddediyorum" şeklinde yanıt verdi. Sanıklardan Kadir Çiftçi ise önceki ifadelerinin aksine olay yerinde olduğunu kabul ederek, "Satılmış bizi tehdit etti, sonra babası ve oğlu ile birlikte geldi. Arabayı siper edip bize ateş açtılar. Karşılıklı çatıştık" diye konuştu. Tutuksuz sanık K.A. ise suçlamaları reddederek beraatını talep etti. Olayın görgü tanıklarından M.T., "Tarlada çalışırken Satılmış Cesur eşekle geldi, ardından beyaz bir araçtan Erhan ve Kadir indi. Erhan tabanca, Kadir tüfekle ateş etti. İbrahim’in yere düştüğünü gördüm. Erhan beni arayıp Kadir’in suçsuz olduğunu, cinayeti kendisinin işlediğini söyleyerek öyle ifade vermemi istedi" dedi. Duruşmada SEGBİS ile bağlanan Erhan Çiftçi’nin oğlu A.Ç. ise, "Babam bana tabancayı gömmemi söyledi, ben de eniştemin bahçesine gömdüm" ifadesini verdi. Mahkeme heyeti, 2 sanığın tutukluluğunun devamına, olay yerinde 15 Mayıs’ta keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 26 Mayıs 2025 tarihine erteledi.