EKONOMİ - 02 Aralık 2024 Pazartesi 14:27

Vali Pehlivan: "Mersin, ihracatta 7. sıraya yükseldi"

A
A
A
Vali Pehlivan: "Mersin, ihracatta 7. sıraya yükseldi"

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin’in dinamik bir il olduğunu belirterek, geçen yıl yaklaşık 10 milyar dolar ihracat ile en çok ihracat yapan iller arasında 7. sıraya yükseldiğini söyledi.


Vali Pehlivan, Mersin Ticaret Borsası Meclis Toplantısında, Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, Meclis Başkanı Münir Şen ve meclis üyeleri ile bir araya geldi. Vali Pehlivan, toplantıda yaptığı konuşmada, Mersin’in tarih boyunca olduğu gibi bugün de stratejik konumu ile doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi buluşturan, köklü bir tarih, tarım, ticaret, sanayi, lojistik ve kültür merkezi olduğunu, ekonomik potansiyeli, kamu yatırımları ve özel sektör girişimleri ile birlikte elde ettiği gelişim süreci ve geleceğe yönelik hedefleri doğrultusunda her geçen gün daha iyi seviyelere ulaştığını söyledi.


Kentin, tarım, turizm, sanayi ve lojistik gibi pek çok sektörde başarılı olduğunu ve bu alanlarda ülkenin ekonomisine büyük katkılar sağladığını belirten Vali Pehlivan, bakanlıkların yatırımları, sağladığı teşvikler ve desteklerden gerektiği şekilde istifade etmek için ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu çalışanları vasıtasıyla vatandaşları bilgilendirme ve yönlendirme yapmak amacıyla her zaman sahada olduklarını ifade etti.


Huzur ve güven ortamının önemine dikkat çeken Vali Pehlivan, Mersin’de tesis edilen huzur ortamını daim kılmak için ilgili kolluk birimlerinin bütün suç türlerine yönelik olarak gece gündüz demeden kararlılıkla ve başarıyla mücadele ettiğini belirtti.


Her fırsatta çiftçilerle, üreticilerle, sanayicilerle, esnaflarla, ticaret erbaplarıyla, turizmcilerle, meslek kuruluşlarıyla, sivil toplum teşkilatlarıyla, vatandaşlarla bir araya geldiklerini, istişare ve koordinasyon içerisinde bir çok çalışma yürütüldüğünü belirten Vali Pehlivan, Mersin genelinde cumhurbaşkanlığının himayesinde bütün bakanlıkların yatırım programları kapsamında eğitimden sağlığa, tarımdan ulaşıma, turizmden ticarete, lojistiğe, sosyal hizmetlerden gençlik spora kadar sosyo-ekonomik yaşama olumlu etkisi büyük olan çok sayıda yatırımın hayata geçirildiğini, pek çok yatırımın da devam ettiğini ifade etti.


Mersin’in dinamik bir il olduğunu, özel sektörde girişimcilerin, yatırımcıların gerek kent, gerekse ülke ekonomisine önemli katkılar yaptığını, bu katkıların göstergelere yansıdığını, ihracat rakamlarının bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu dile getiren Vali Pehlivan, geçen yıl yaklaşık 10 milyar dolar ihracat ile en çok ihracat yapan iller arasında 7.sıraya yükseldiğini, OSB’lerin yeni yatırımlarla her geçen gün geliştiğini, sanayi ve ticaretin giderek daha da ivme kazandığını ve Çukurova Havalimanının açılmasıyla birlikte bu hareketliliğin daha da artacağını ifade etti.


Toplantıda, Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Meclis Başkanı Münir Şen de birer konuşma gerçekleştirdi, çalışmaları hakkında bilgiler verdi.



Vali Pehlivan: "Mersin, ihracatta 7. sıraya yükseldi"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Özel ressamlardan anlamlı sergi Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclisi tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında hazırlanan resim sergisinde, engelli bireylerin hazırladığı çalışmalar Bursalıların beğenisine sunuldu. Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclisi üyeleri tarafından büyük özen ve emekle hazırlanan resimler, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında düzenlenen programla beğeniye sunuldu. Tayyare Kültür Merkezi’ndeki serginin açılışına, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Şafak Baba Pala, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, Engelliler Meclisi Başkanı Samet Şahin ve vatandaşlar katıldı. Açılış öncesinde konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, birbirinden renkli eserlerle şekillenen serginin açılışına katılmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Eserlerin, engelli bireylerin yalnızca güçlerini değil, aynı zamanda topluma katkılarını, özverilerini ve kararlılıklarını da ortaya koyduğunu anlatan Saldız, “Çalışmaların, toplumumuz için birer umut kaynağı olacağına inanıyorum. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak toplumun her bireyi için kapsayıcı ve daha yaşanabilir bir kent için çalışmaya devam edeceğiz. Serginin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Samet Şahin, sergideki her bir eserin özel ihtiyaç sahibi bireyler tarafından hazırlandığını hatırlattı. Çalışmaların engelli bireyler için birer sanat terapisi olduğunu belirten Şahin, “Sergideki çalışmalarla engelli bireylerin sosyal hayatta daha fazla yer edinmelerini ve görünür olmalarını hedefledik. Engelliler Meclisi olarak onlara bu imkanı sağlamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sergimizde Bursa’nın Hacivat-Karagöz ve Yeşil Türbe gibi değerlerinin de yer aldığı 40 güzide eser bulunuyor. Tüm Bursalıları sergimizi ziyaret etmeye davet ediyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle sergi ziyarete açıldı. 12 engelli bireye ait toplam 40 eserden oluşan sergi, 7 Aralık Cumartesi gününe kadar Tayyare Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.
Ankara Bakan Fidan: "Yakın zamanda Astana sürecini tekrar hayata geçireceğiz" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Suriye’deki olayları herhangi bir dış müdahaleyle açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlış olacaktır. İç savaşın tırmanmasını ve sivil ölümlerini istemiyoruz. Yakın zamanda Astana sürecini tekrar hayata geçireceğiz" dedi. Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile Ankara’daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Gerçekleştirilen ikili görüşmede hem Suriye ve bölgedeki gelişmeleri hem de ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini aktaran Fidan, sınır illerini kapsayan bölgeyi bir ticaret havzasına dönüştürme konusunda kararlı olduklarını belirtti. İki ülke arasındaki ticareti artırmak ve halkların refahına katkı sağlamak için gerekli şartlardan birinin terörün yok edilmesi olduğunun altını çizen Bakan Fidan, "Türkiye ve İran teröre karşı ortak iş birliği içerisinde olmaya devam edecekler. Bu ortak düşmana karşı ortak bir mücadeleyi her zaman için sergilememiz gerekiyor. Hem PKK’ya hem de PKK’nın uzantıları olan YPG ve PJAK’a karşı net ve kararlı bir politika izlememiz gerekiyor. Bu örgütlerin bölgemizden tamamıyla tasfiye edilmesi hususunda Türkiye ve İran arasında bir görüş birliği var. Bu mutabakatı sahada ortak bir mücadeleye dönüştürme konusunda daha fazla zaman kaybetmek istemiyoruz" diye konuştu. Görüşmede, bölgesel konuların da masaya yatırıldığını dile getiren Bakan Fidan, "Lübnan’da geç de olsa sağlanan ateşkes bunu daha önce de ifade ettik. Bu ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz. Bu ateşkesin kalıcı ve sürdürülebilir olması için İsrail üzerinde gerekli baskı kurulmalıdır. Öte yandan bölgemizde barış ve huzurun tesisi Filistin’de barışın sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Gazze’deki soykırım maalesef devam ediyor. Netanyahu hükümeti bölgeye insani yardım ulaştırılmasını engelliyor. Yaşanmakta olan hiçbir gelişme Gazze’nin unutulmasına neden olmamalıdır. Soykırımın durdurulması ve Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik adımlar atmaya devam etmeliyiz. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ve Galant hakkında tutuklama kararı, adaletin tecellisi bakımından umut verici bir adımdır. Gazze’de suç işleyen İsrailli yetkililerin uluslararası mahkemelerde hesap vermesi hukuki ve vicdani bir sorumluluktur. Bu yönde çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Suriye’de yaşanan son gelişmeler üzerinde de görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Bakan Fidan, şu ifadeleri kullandı: "Suriye’deki olayları herhangi bir dış müdahale ile açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlış olacaktır. Bu Suriye ile ilgili gerçekleri anlamak istemeyenlerin sığındığı bir hatadır. Astana süreci sahadaki sıcak ve yoğun çatışmaların durmasını sağlamıştı. Böylece rejimin muhalefetle siyasi alanda angajmanının ilerletilmesini hedeflemiştik. Geldiğimiz noktada Suriye’de geniş çaplı çatışmaların tekrar başlamasının nedeni bu ülkenin birbiriyle bağlantılı sorunlarının 13 yılı aşkın süredir çözülmemiş olmasıdır. Muhalefetin meşru taleplerinin göz ardı edilmesi ve rejimin siyasi sürece samimi biçimde dahil olmaması bir hataydı. Son olarak sivillere yönelik kapsamlı saldırılar gerçekleştirmesi savaşı yeniden alevlendirdi. Biz bu konulardaki uyarlarımızı ilgili tüm taraflara defalarca yapmıştık. Son gelişmeler Şam’ın kendi halkıyla ve meşru muhalefetle uzlaşı sağlaması gerektiğini bir kez daha gösteriyor. Türkiye bu yönde gereken tüm katkıyı sağlamaya hazırdır. Astana süreci kapsamında önemli çalışmalar yürüttüğümüz İran’la koordinasyonumuzu önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunmasını her zaman destekledik, bundan sonra da destekleyeceğiz. Bir hususu daha en güçlü ve kararlı şekilde vurgulamak istiyorum. Milletimiz müsterih olsun. Türkiye, istikrarsızlık ortamından istifade etmeye çalışan terör örgütlerine asla ve asla geçit vermeyecektir. Ulusal güvenliğimize ve halkımıza yönelen her türlü tehdidi bulunduğu yerde yok edeceğiz." Türkiye ve İran’ın uluslararası ve bölgesel birçok konuda ortak görüşe sahip olduğunu aktaran İran Dışişleri Bakanı Arakçi de konuşmasında, Lübnan’da ateşkesin desteklenmesi, bunun siyonist rejim tarafından ilan edilmesinin önlenmesi ve söz konusu rejimin Gazze’de, halkın canına, malına ve altyapısına yönelik saldırganlığının sona erdirilmesi gerektiği konularında görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. "Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüş yollarını ele aldık" Suriye’de istikrarın sağlanmasının iki ülke için de önemli olduğunu dile getiren Arakçi, "Suriye’de istikranın sağlanması ve Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüş yollarını ele aldık. Astana sürecinin kazanımlarının korunması konusunda fikir birliğini sağladık. Bir sonraki Astana sürecinin toplantısını Dışişleri Bakanları düzeyinde bir an önce düzenlemeyi de kararladık. Biz bu süreci destekliyoruz ve öyle düşünüyoruz ki bu sürecin tıkanmasını ve engellenmesini önlememiz lazım. Suriye’nin istikrarsızlaşması bölgenin güvenliğine bir darbe olacaktır. Suriye terör örgütlerinin merkezi olmamalı ve biz bu konuda da fikir birliğindeyiz. Suriye’nin tekfirci ve tekfirci olmayan terör örgütlerinin tekrar merkezi haline gelmemesi gerekiyor. Suriye’nin güvensizleştirme projesi bize göre bir siyonist projesidir ve hiç kimsenin buradaki siyonistlerin ruhunu göz ardı etmemesi gerekiyor. Bizler komşu ülkeler olarak kesinlikle çok etkili ve hızlı girişimlerde bulunup ve bununla birlikte Suriye’deki güvenliğin ve istikrarın zedelenmesini engellememiz gerekiyor" şeklinde konuştu. Bir basın mensubunun ’Suriye’deki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz’ sorusu üzerine Bakan Fidan, "Suriye’deki iç savaşın Astana süreciyle belli bir noktada durdurulması ve tarafların belli bir statüko içerisinde ateşkes halinde olması çok önemli bir başarıydı. Tabii bu başarının hayata geçmesinde özellikle Türkiye, Rusya ve İran’ın çok büyük bir payı var. Diğer taraftan taraflar hem muhalefet hem rejim bu üç ülkenin ortaya koyduğu çerçeveyi de büyük ölçüde takip ettiler. Fakat geçtiğimiz yıllar içerisinde biz bu sessizlik sürecinin gerçekten büyük bir siyasi çözümle ulaşmada bir fırsat teşkil etmesini çok istedik. Hep bu yönde çalıştık, İranlı dostlarımızla, Rus dostlarımızla bu konuda çok konuştuk. Bildiğiniz gibi en son aşamada Cumhurbaşkanımız dostluk elini en üst düzeyde ulaşarak bu sorunun diyalogla bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizdi. Çünkü geldiğimiz noktada yani ötelenmiş sorunlar artık Astana süreciyle de yönetilecek bir durum olmaktan çıkıyordu" ifadelerine yer verdi. Bakan Fidan, son 48 saat içerisinde Lübnan Başbakanı, Katar Başbakanı, Rusya, Irak, Amerika, Mısır ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlarıyla görüşme gerçekleştirdiklerini, Arap Birliği, Birleşmiş Milletler yetkililerinin Suriye’deki gelişmeler konusunda bilgilendirme yaptıklarını kaydetti.
Karabük KBÜ’de ‘Mevlana’nın İzinde Manevi ve Kültürel Farkındalık’ etkinliği Karabük Üniversitesi Dil ve Sanat Kulübü, Gençlik Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) çerçevesinde "Mevlana’nın İzinde: Manevi ve Kültürel Farkındalık" adlı projesiyle 100 bin TL destek almaya hak kazandı. Karabük Üniversitesi Dil ve Sanat Kulübü tarafından, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) bünyesinde “Mevlana’nın İzinde: Manevi ve Kültürel Farkındalık” temalı etkinlik gerçekleştirildi. İlahiyat Fakültesi Ahmet Yesevi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte Mevlana Celaleddin Rumi’nin manevi ve kültürel mirasını genç nesillere aktarılarak hoşgörü ve sevgi temelinde farkındalık oluşturulması amaçlandı. Programa Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulcebbar Kavak, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Hizmetleri Müdürü Hüseyin Bilicioğlu, Gençlik Merkezi Müdürü Özgür Özkan, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren İlahiyat Fakültesinden Öğr. Gör. Kamuran Karahamza, “Bugün burada, 751. vuslat yıl dönümünde büyük mutasavvıf ve düşünür Hazreti Mevlana’yı yad etmek, onun evrensel mesajlarını yeniden hatırlamak ve bu değerleri geleceğe taşımak için bir aradayız. Bugünkü programımızda Hazreti Mevlana’nın düşünce dünyasını daha yakından tanıyacak, onun insanlığa rehberlik eden öğretilerini değerli hocalarımızın katkılarıyla yeniden değerlendirme fırsatı bulacağız.” ifadelerini kullandı. Karabük Üniversitesinin ÜNİDES projelerindeki başarılarından söz eden Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Hizmetleri Müdürü Hüseyin Bilicioğlu, “Karabük olarak biz, üniversite yönetimimiz ile birlikte Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığımız ile bu proje duyurusu başladığı andan itibaren çok hızlı davranarak güzel bir çalışmaya imza attık ve ilimizden 10 tane proje Bakanlığımıza yazılmış oldu. Bu projelerden de 6 tanesi destek görmüş oldu ve gerçekten bu projelerin içerisinde de en çok bütçe alan ve en disiplinli giden bu projemiz oldu. Bu konuda ben özellikle Kamuran hocam ve ekibine teşekkür ediyorum.” dedi. Konuşmaların ardından Araştırma Görevlisi Berat Akbaş tarafından “Mevlevilik ve Musiki” sunumu gerçekleştirildi. Katılımcılar, programda mevleviliğin manevi boyutunu anlamaya yönelik bu etkinlikle önemli kazanımlar elde etti.