GÜNDEM - 18 Ekim 2024 Cuma 11:38

Vali Pehlivan: "En büyük kötülüklerden birisi çocuklarımızın, gençlerimizin zehirlenmesi"

A
A
A
Vali Pehlivan: "En büyük kötülüklerden birisi çocuklarımızın, gençlerimizin zehirlenmesi"

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, bağımlılıkla mücadelenin sadece polisiye tedbirlerle değil topyekûn bir mücadele gerektirdiğini vurgulayarak, " Hiçbir çocuğun bağımlılık yapan maddeye temas etmesini istemiyoruz. Annelerimiz çocuklarının ilk rehberi, ilk öğretmeni, en güvenli limanıdır" dedi.


Vali Pehlivan, eşi Yıldız Pehlivan ile birlikte Mersin Valiliği himayelerinde, İl Emniyet Müdürlüğü koordinasyonunda uyuşturucu kullanımının önüne geçme konusunda anne duyarlılığından faydalanmak amacıyla yürütülen “En İyi Narkotik Polisi Anne” projesi tanıtım ve bilgilendirme programına katıldı. Programda konuşan Vali Pehlivan, “En İyi Narkotik Polisi Anne” projesinin, madde bağımlılığı ve bağımlılıkla mücadele konusunda ülke genelinde devletin ilgili kurum, kuruluşları ve birimleri tarafından verilmekte olan yoğun mücadeleye özellikle annelerin dahil olarak bu konuda daha bilgili, daha bilinçli bir şekilde hareket etmek suretiyle mücadeleye ortak olmasını hedeflediğini söyledi.



"Annelerimiz çocuklarının ilk rehberi, ilk öğretmeni, en güvenli limanıdır"


Projenin, İçişleri Bakanlığı himayesinde 2020 yılında başlatıldığını hatırlatan Vali Pehlivan, "Yıldan yıla bütün illerimizde bu konuda çeşitli faaliyetler yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Burada temel amaç; çocuklarımızın, gençlerimizin uyuşturucu ve bağımlılık bataklığına sürüklenmeden önce tedbirimizi almak ve onların bağımlılık yapan maddelerle temas etmesini önlemektir" ifadelerini kullandı.


Diğer birçok hayata dair hususlarda olduğu gibi bu hususlarda da pür dikkat olunması, çocukların izlenmesi ve onlara rehberlik edilmesinin büyük önem arz ettiğini vurgulayan Vali Pehlivan, "Bunu yapabilmek için bilgili ve bilinçli olmamız gerekiyor. Bu programda çeşitli suç başlıklarıyla ilgili mücadele eden arkadaşlarımızın sunumlarının sergilendiği stantlarda gezip bilgiler aldık. Bunlardan birisi siber suçlardır. Siber suçlar kapsamında, sanal alemdeki konular, yasa dışı döndürülmeye çalışılan birtakım girişimler, çocukların oyunlar vasıtasıyla sürüklenmeye çalışıldığı oyun bağımlılığından uyuşturucu bağımlılığına kadar ve gençlerimizin, çocuklarımızın istismarına kadar gidebilen diğer kötü alışkanlıklar ile mücadele ediliyor. Sorumlu görevli birimler gece gündüz takibini gerçekleştiriyor ama bu konu öyle bir konu ki topyekûn bir mücadeleyle ancak mesafe alabiliriz. Elbette polisiye tedbirler, adli makamların gerçekleştirmiş olduğu, almış olduğu kararlar, operasyonlar sorumluluk sahasına göre emniyet ve jandarma birimlerimizin, Sahil Güvenlik Komutanlığımızın, kendi alanlarında yaptığı operasyonlar günden güne artıyor" diye konuştu.


Günden güne mücadelenin kapsamının genişlediğini ve rakamlara da yansıdığını kaydeden Vali Pehlivan, "Bu, işin elbette ki çok önemli, kritik bir boyutudur. Bununla birlikte netice üzerinden yaptığımız bu çalışmaların, bu rakamların düşmesi konuya kaynağında müdahale etmekle mümkün oluyor" şeklinde konuştu.



"Hiçbir çocuk, bağımlılık yapan maddeyle temas etmesin isteriz"


Hiçbir çocuğun bağımlılık yapan maddeye temas etmesini istemediklerini dile getiren Vali Pehlivan, "Madde bağımlılığı ile temas ediyorsa da erken zamanlarda bunu tespit edip kullanmasını, taşıyıcılığı gibi işleri yapmasını engellemiş ve onları kurtarmış oluruz. Bu projenin temel maksadı budur. Bununla ilgili olarak, bakanlığımız bazı programlar da geliştirmiş durumdadır. Siber dünyada gayri ahlaki ve gayri yasal hususlarla mücadele ediyoruz. Ama bu alanı aynı zamanda faydalı işlerde, faaliyetlerde ve çalışmalarda da kullanıyoruz. Kullanmamız da gerekiyor. Kötülük namına oralara çöreklenenlere karşı da bizlerin de iyilik namına mücadele vermemiz ve oralarda var olmamız gerekiyor. Programlar geliştirmemiz gerekiyor. İçişleri Bakanlığımızın geliştirmiş olduğu ‘Uyuma’ programı bunlardan birisidir. Bu programın tanıtımını ilgili ekiplerimiz sorumluluk sahaları nispetinde yapıyorlar. Herhangi bir olumsuzlukla karşılaşıldığında cep telefonlarına indirilen ‘Uyuma’ programına kaydolmak suretiyle bildirimde bulunabiliyoruz. Dakikalar içerisinde sorumlu ekiplerimiz olay mahalline geliyor" dedi.



"Eğitim çalışmalarıyla annelerimize ulaşıyoruz"


Geçen yıl ‘En İyi Narkotik Polisi Anne Uygulaması’ kapsamında eğitim çalışmalarında da genel artış gerçekleştirildiğini söyleyen Vali Pehlivan, 2023 yılının 9 ayında 11 bin anne veya anne adayına eğitim verilirken, 2024 yılının 9 ayında bu sayının geçen seneye göre 2 kat arttığını ve ay sonu itibariyle 22 bin 500 anne ve anne adayına ulaşıldığını belirtti.


Ne kadar çok insana ulaşılırsa o kadar yoğun bir gayretin ortaya konulacağına ve iş birliği, koordinasyon sağlanacağına inandığını kaydeden Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Eğitim ailede başlıyor, okulda devam ediyor.


Okullarımıza gittiğimizde bunu açık bir şekilde hem idarecilerimizle hem öğretmenlerimizle paylaşıyoruz. Bu yüzden okul-aile birliği ile yürütülen iş birliğini, koordinasyonunu çok önemsiyoruz. En çok iş birliği yapmamız gereken konulardan birisi de budur. Nasıl bugün annelerimize, anne adaylarımıza, çocukların birtakım farklılıkları, değişiklikleri, tavırlarına mercek tutalım, anlamaya çalışalım diyorsak aynı şekilde öğretmenlerimize de sınıfta derste çocukların, gençlerin tavırlarında davranışlarında, birbirleri ile olan ilişkilerinde, belli bir gruplaşma, hizipleşme ve değişiklik olumsuz anlamda oluyorsa hassas bir şekilde yaklaşılması icap ediyor. Hedefimiz, amacımız, duamız, gayretimiz çocuklarımızın hiçbir şekilde temas etmemesi ama öyle bir çağda yaşıyoruz ki iyilik namına bizler, devlet ve millet olarak mücadele ederken dünyada sürekli kötülükler üretilmeye çalışılıyor."



"En büyük kötülüklerden birisi çocuklarımızın, gençlerimizin, insanlığımızın zehirlenmesi"


Bağımlılık yapan maddeleri kullananların sonunun er veya geç, bazı maddelerde çok daha erken bazı maddelerde biraz daha zaman içerisinde ölümle sonuçlandığına vurgu yapan Vali Pehlivan, "Bunu hiç arzu etmiyoruz. O yüzden pür dikkat hep birlikte odaklanalım istiyoruz, mücadele edelim istiyoruz. Bu mücadeleyi hep birlikte verelim istiyoruz. Annelerimiz cefakardır, vefakardır, özverilidir. Çocuklarına gözü gibi bakar, onlara hiçbir kötülüğü yakıştıramaz. Bunu biliyoruz. Herkesin gözünde evladı kıymetlidir ama şunu da unutmayalım; o gözümüzden sakındığımız çocukları bir başkası bizim hassasiyetimizle yaklaşmadığı için problem yaşanıyor. Hiç arzu etmeyiz ama yüzleşmek durumunda kaldığımızda da üstünü kapatmak, görmezlikten gelmek ‘benim evladım böyle bir şey yapmaz’ deyip hiç adım atmamak bu da arzu ettiğimiz bir şey değildir. Gerçekçi olmak durumundayız ki iş çığırından çıktığında Allah korusun dönmesi çok zor olur. Uyuşturucuyla, bağımlılıkla yapılan mücadelede en etkili yöntem hiç temas ettirmemektir" dedi.


Programda ’İki Ekmek’ adlı bağımlılıkla ilgili kısa film gösterimi de gerçekleştirildi. Programda Vali Pehlivan, eşi Yıldız Pehlivan ve beraberindekiler, annelerin ve anne adaylarının uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığı konusundaki bilinçlenmesinin ve aile içi iletişimin güçlendirilmesinin önemine dikkat çekmek için oluşturulan stantları da gezdi.



Vali Pehlivan: "En büyük kötülüklerden birisi çocuklarımızın, gençlerimizin zehirlenmesi"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çin ve Brezilya’dan daha sürdürülebilir bir dünya hedefi Çin ve Brezilya’nın daha adil bir dünya ve daha sürdürülebilir bir gezegen hedefine yönelik planlarını konu alan bir makale yayımladı. 2014 yılında Çin ve Brezilya arasındaki Belo Monte Ultra Yüksek Voltaj (UHV) iletim projesine yönelik iş birliği anlaşması imzalandı. Bu proje, tropik yağmur ormanları ve nehirleri aşan 2 bin kilometreden uzun bir alanı kapsıyor. Yapılan açıklamaya göre; Brezilya’nın kuzey ve güneyini birbirine bağlayan bir "elektrik otobanı" oluşturan proje, yalnızca sanayi bölgelerine yeterli enerji sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan 22 milyon Brezilyalının enerji sıkıntısını çare buldu. Proje, bugüne kadar 180 terawatt saat hidroelektrik enerji iletimi gerçekleştirerek 64 milyon ton standart kömür tasarrufu sağladı ve 170 milyon ton karbondioksit (CO2) emisyonun önüne geçti. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, yaptığı açıklamada "Çin, Brezilya’nın devam eden enerji dönüşümünde aktif rol oynuyor" dedi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise başkent Brazilya’da Lula ile yaptığı görüşme esnasında birbirlerinin başarısına katkıda bulunan "altın ortaklar" olarak Çin’in Brezilya’yla çalışmaya ve insanlık için ortak geleceğe sahip bir topluluk inşa etme hedefi doğrultusunda ilerlemeye hazır olduğunu dile getirdi. Yapılan açıklamada şu bilgiler yer aldı: "İki ülke daha adil bir dünya ve daha sürdürülebilir bir gezegen için ortak geleceğe sahip Çin-Brezilya topluluğu anlayışıyla aralarındaki bağları güçlendirdi ve Kuşak ve Yol Girişimi’ni Brezilya’nın kalkınma stratejileriyle uyumlu hâle getirme konusunda anlaşmaya vardı. Bu yıl, Çin ile Brezilya arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü kutlanıyor. İki ülke son elli yıl boyunca ekonomik ve ticari bağlarını güçlendirerek ekonomik ve ticari iş birliğinde önemli başarılara imza attı. Diplomatik ilişkilerin 50. yıl dönümünü kutlamak amacıyla Brezilya’nın Recife şehri, kültürel ilişkilere elverişli ortamı geliştirmek amacıyla 2024 yılını "Çin Yılı" olarak belirledi. Çin ve Brezilya, hızla değişen günümüz dünyasında BM, G20 ve BRICS gibi çok taraflı çerçeveler bünyesinde küresel yönetişim ve iklim değişikliği gibi önemli konularda birbirleriyle yakın ve düzenli olarak çalışıyor. Çin ve Brezilya Mayıs ayında Ukrayna krizine yönelik siyasi çözüm konusunda altı maddelik ortak mutabakat yayımladı ve uluslararası toplumdan pozitif tepki aldı. İki ülke aynı zamanda bu siyasi krizle ilgili olarak barışı destekleyen daha fazla ses toplamak amacıyla diğer Küresel Güney ülkeleriyle birlikte "Friends for Peace" (Barış için Dostluk) grubunu kurdu."
İstanbul Bakırköy Belediyesi Kadına yönelik şiddete karşı konferans düzenledi Bakırköy Belediyesi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bir konferans düzenledi. Kadına yönelik şiddetin uzmanlarca hukuki ve sosyal boyutta ele alındığı konferansa katılan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Kadınların omuzlarındaki yükleri hafifletebilmek için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi. Kadınlara hak ettikleri eşit bir yaşamı sunabilmek için çalışmalarına devam eden Bakırköy Belediyesi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bilinçlendirici bir konferans düzenledi. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Nurcan Alan’ın moderatörlüğünü yaptığı konferansta, ülkenin kanayan yarası olan kadına yönelik şiddet, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Gönüllüsü, Eşik Üyesi Av. Selin Nakıpoğlu ve Türk Psikologlar Derneği Genel Sekreteri Dr. Öğr. Üyesi Duygu Buğa tarafından ele alındı. Bakırköy Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen program kapsamında kadına yönelik şiddet hukuki ve sosyal boyutlarda değerlendirildi. Konferansta vatandaşlar akıllarındaki soruları da sorma fırsatı buldu. Programa katılan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, katılımcılara katkılarından dolayı teşekkür ederek kadına yönelik şiddetin önüne geçebilmek için her türlü çalışmayı yapacaklarını belirtti. “Her kesimin eşit olduğu, demokratik işleyişin düzgün ilerlediği bir gelecek hayal ediyorum” Programda konuşan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, adaletin sağlanması ile eşit bir geleceğe adım atılabileceğine vurgu yaparak, “Ülke olarak en büyük mücadeleyi adalet ve ekonomi konusunda veriyoruz. Adaletin sağlanması konusunda şüpheler var. Adaleti sağlamak kişilerin kendisine bırakılmamalı. Bu noktada da biz her zaman elimizden geleni yapmak zorundayız. Yasalar, müdahil olduğunda korumak zorunda. Örneğin, gidip şikayette bulunuyorum ama o okları kendi üzerime çekeceğim konusunda da endişelerim var. Sokakta yürürken de birisi bize saldırdığında kimse ‘Başıma bir şey gelir’ diye müdahil olmak istemiyor. Sadece aile içi şiddete değil, toplumsal olarak buna nasıl karşı çıkacağız? Zihinlerdeki şiddeti nasıl durduracağız? Umut ediyorum ki, bunları konuştuğumuz bir gündemimiz olmasın artık. Artık eşitliğimize dair konuşalım. Her kesimin eşit olduğu, demokratik işleyişin düzgün ilerlediği bir gelecek hayal ediyorum” dedi. “Kreşleri kapatmayacağız, açmaya devam edeceğiz" Kreşlerin kapatılmasıyla ilgili tartışmalara da değinen Başkan Ovalıoğlu, “Siyaset doğru kullanıldığında ve doğru kişiler tarafından uygulandığında insanın hayatını kolaylaştıran bir şeydir. O yüzden bu meseleye evrensel olarak bakıyorum. Kadınların hayatını, üzerindeki yükleri rahatlatmak için yerel yönetimler olarak biz neler yapabiliriz? diye düşünerek kadınlara her alanda elimizden gelen desteği verebilmeliyiz. Vermeliyiz ki, kadınlar da gönül rahatlığıyla işini yapsın, ekonomik özgürlüğünü sağlasın. Yani bir yerde kadının ‘susması’ için bir sebep olmasın. Belediyeler olarak kreş mi yapmamız lazım? Daha da çok yapacağız. Bugün bize de kreşleri kapatmamız konusunda yazı geldi. Kapatmıyoruz. Kapatmamaya, hep birlikte kreş açmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim amacımız herkese eşit bir hizmet sunabilmek. Amacımız sadece ekonomik durumu uygun olana anaokulu hizmeti sunmak değil aynı zamanda o ekonomik güce sahip olmayana da eşit, nitelikli ve mükemmel hizmeti sunabilmek. Açtığımız kreşlerle, sunduğumuz hizmetlerle kadının yükünü hafifletelim ki kadın da nefes alabilsin. Kim ne derse desin, evin direği kadın ve biz onun omuzlarındaki yükleri hafifletmek için sosyal hizmetlere daha da ağırlık vererek elimizden ne geliyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı. “Yalnız değilsiniz, birlikte güçlüyüz” Kadınlara, yalnız olmadıklarını hatırlatarak birlik ve beraberlik çağrısı yapan Başkan Ovalıoğlu şunları söyledi: “Yasalar konusunda, İstanbul Sözleşmesi konusunda, kadına yönelik şiddete karşı çıkmak konusunda toplum olarak mücadele etmeliyiz. Hep kadını konuşuyoruz ama erkeğin bu zihniyette olarak yanımızda durması şart. Anneler olarak o erkekleri de biz yetiştiriyoruz ama eğitimler de çok önemli. Hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı müfredata hem de kendi rehberimize uygun şekilde belediyemiz bünyesindeki kurum içi eğitimleri tamamlayacağız. Bu konuları sadece böyle günlerde konuşmamalı, güncel tutmalıyız. Mesele, yalnız değilsiniz! Hep beraber, birlikte güçlüyüz. Devletler, hükümetler halkının yanındadır. Halkın rahatı için, refahı için onlar gönüllü olarak buraya gelmişlerdir. Biz seçmişizdir, siz seçmişsinizdir. O zaman bizim faydamıza, yararımıza işler yapmakla yükümlüdür. ‘Sence, bence’ olmaz, orada siyaset kalkar. Orada devreye her konuda halkın refahı, güvenliği ve huzuru girer.”
Balıkesir Balıkesir’de zeytini kuraklıktan sonra lodos vurdu Türkiye’nin önemli zeytin üretim merkezlerinden Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, zeytini kuraklıktan sonra bu defada lodos vurdu. Kuraklıktan zeytinler büyüyemezken, son günlerde düşen yağmurla birlikte gelen lodos da zeytinin dibe düşmesine neden olurken, hasat maliyetlerini artırdı. Burhaniye yöresinde Mayıs ayından beri yağmur düşmemesi nedeniyle zeytinler büyüyemedi. Zeytin hasadına başlanırken, beklenen yağmurda lodosla birlikte geldi. Aşırı lodos yüzünden zeytinin dibe düşmesi, hasat maliyetlerini artırırken, yemeklik yağ rekoltesinin de düşmesine neden oldu. Zeytinyağı fiyatlarının geçen yıla göre büyük oranda düşmesi de üreticileri üzdü. Zeytin hasadı yaptığını anlatan Ferit Doğan ,” Lodosla birlikte zeytinler döküldü. Dökülünce işçilik maliyetleri de arttı. Kadın yevmiyeleri. 800-900 lira, erkek yevmiyeleri ise bin 200-bin 500 lira. Maliyetler daha da arttı. Zeytinyağı fiyatları da tam belli olmadı. Bekliyoruz Tariş’in fiyat açıklamasını. Bu sene zeytin manasında işler çok iyi gitmiyor” dedi. Yaşar Özdemir de, “Bu sene zeytincinin işi zor. Lodos esti zeytinler yere döküldü. Zaten yevmiyeler pahalı. Yani insanlar ne yapsın ki. Yağın fiyatları düşük. Zeytinler küçük. Üstüne yağmurda yağmayınca bir türlü zeytincilik de iş olmuyor. Maliyetler çok yüksek. Eğer kendi işimiz olmasa zaten kesinlikle zarar ederiz. Allah yardımcımız olsun. Ne diyelim” diye konuştu. Ziraat mühendisi Mustafa Erümit ise,” Beklenen yağışlar olmadığı için rekoltede istediğini alamayan çiftçiyi bu sefer lodos vurdu. Yağışlarla birlikte gelen lodos ağacın üstünde olan zeytinleri de döktü. Maalesef, bu da toplama maliyetlerine ve ürünün kalitesine çok büyük etkiler yaptı. Bundan sonra çiftçimizin Allah, yardımcısı olsun. Maliyetler iyice artıyor. Önümüzdeki günlerde neler olacağını hep beraber göreceğiz” dedi.