EKONOMİ - 14 Aralık 2022 Çarşamba 10:56

TÜİOSB’ye ’Altın Değerler’ ödülü

A
A
A
TÜİOSB’ye ’Altın Değerler’ ödülü

Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB), bu yıl ’küresel değer zincirleri’ ana temasıyla 6’ncı kez düzenlenen ve ’Daha iyi bir dünyayı mümkün kılmak’ sloganıyla gerçekleştirilen İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde, ’Altın Değerler Ödülleri’ çerçevesinde, ’Türkiye’nin ilk ihracat odaklı yeni nesil organize sanayi bölgesi ödülü’ne layık görüldü.

Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB), bu yıl ’küresel değer zincirleri’ ana temasıyla 6’ncı kez düzenlenen ve ’Daha iyi bir dünyayı mümkün kılmak’ sloganıyla gerçekleştirilen İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde, ’Altın Değerler Ödülleri’ çerçevesinde, ’Türkiye’nin ilk ihracat odaklı yeni nesil organize sanayi bölgesi ödülü’ne layık görüldü.


İstanbul Ekonomi Zirvesi, ’küresel değer zincirleri’ ana temasıyla düzenlendi. Bir otelde düzenlenen ve iki gün süren zirvede dünyanın ekonomik durumu, iklim değişikliğine uyum, güvenli gıdaya erişim, gelir dağılımındaki adaletsizlik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi gibi konular ele alındı.


TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, çok sayıda ülkeden konuşmacıların yer aldığı ve İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, Dünya Bankası Washington DC Kıdemli Ekonomisti Sibel Kulaksız, Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Emine Erdem, Azerbaycan Cumhuriyeti İhracat ve Yatırım Teşvik Ajansı Başkanı Yusuf Abdullayev, OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu gibi isimlerin yer aldığı zirvenin açılışında, TÜİSOB ile ilgili sunum gerçekleştirdi.


İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde dünyanın ekonomik durumu, iklim değişikliğine uyum, güvenli gıdaya erişim, gelecek nesiller için yaşamı sürdürülebilir bir biçimde iyileştirmek, sürdürülebilir enerjiye erişim, kaynakların verimli kullanılması gibi önemli konuların ele alınmasının son derece önemli olduğunu ifade eden Gül Akyürek Balta, TÜİOSB’de de bu konular üzerinde hassasiyetle durduklarını, Türkiye’nin tarımsal üretimde söz sahibi bir ülke olarak gücünü daha da artırması için çalıştıklarını dile getirdi.



“Çevreye ve insana saygıyı esas dijital tarım ve gıda ekosistemi kuruyoruz”


Zirvenin düzenlenmesine destek olmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyleyen Gül Akyürek Balta, TÜİOSB’nin, Endüstri 4.0 hedefiyle çevreye ve insana saygıyı esas alarak yola çıkan, Türkiye’nin ilk ihracat odaklı dijital ve yeşil organize sanayi bölgesi olma özelliği taşıdığını kaydetti. "Yeni nesil OSB’mizde, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu, sürdürülebilir üretime dayalı dijital tarım ve gıda ekosistemini kuruyoruz" diyen Gül Akyürek Balta, şöyle konuştu: "Bu ekosistemin en önemli çıktısı olan ve yüksek kaliteyi ifade eden DigiGreenFoodValley sertifikasıyla ürünlerimizin ihracatını artırarak, ülkemize katma değer sağlayıp yatırımlarımızı yeni nesil TÜİOSB’mizde büyüteceğiz. Bölgemizde konserveden süt ve süt ürünlerine, makarnadan bakliyat çeşitlerine, kurutma eleme ve paketleme tesislerinden tıbbi ve aromatik bitkilerin işlenmesine kadar gıdanın hemen hemen her alanında faaliyet gösterecek bu işletmelerde elde edeceğimiz katma değeri yüksek ürünlerimizi dünya pazarlarında en iyi şekilde değerlendirerek bölge ve ülke ekonomisine katma değer kazandıracağız. TÜİOSB olarak 100 fabrika ile 10 bin kişiye istihdam sağlarken, ülkemize ilave 250 milyon dolar ihracat geliri kazandırmayı hedefliyoruz."


500 milyon dolarlık yatırım


Mersin’in Tarsus ilçesinde 500 milyon dolarlık yatırım ile hayata geçirilecek olan TÜİOSB’nin toplam 300 hektarlık alandan oluşacağını anlatan Gül Akyürek Balta, "TÜİOSB’mizde, 115 hektarda 70 parselden oluşan birinci etap arazi düzenleme çalışmalarını tamamladık ve söz konusu 70 parselin tamamının ön tahsislerini gerçekleştirdik. Çok kısa sürede fabrika inşaatlarına başlayacağımız TÜİOSB’mizde dijital tarım ve gıda ekosistemi kuruyoruz" dedi.


Gül Akyürek Balta, şöyle devam etti; "TÜİOSB’mizde, Avrupa Yeşil Mutabakatı, Dijital Tarım, Tarladan Çatala Dijital Değer Zinciri, Ortak Lojistik Merkezi, Girişimci Ekosistemi, Tarım ve Gıda Teknolojileri Test Merkezi, Dijital Tarım ve Gıda Endüstrisi Eğitim Kompleksi, Güneş Enerji Santrali gibi önemli projeler yer alıyor. Bölgemizdeki yatırımcıların ve KOBİ’lerin dijital dönüşümüne zemin hazırlamak, küresel rekabetçilik güçlerini artırmak, sürdürülebilir ve kârlı büyümelerini sağlamak üzere aynı zamanda Dijital Dönüşüm Merkezi’ni hayata geçirdik. Burada dijital olgunluk değerlendirme, eğitim-gelişim, dijital ikiz (digitaltwin) pilot çalışmaları, danışmanlık, uygulama ve yeşil fabrika (leedcertificate) başlıkları başta olmak üzere birçok konuda faaliyetler yürüteceğiz. Ayrıca temel hizmetlerden elektrik, su, telefon, internet, doğal gaz ve SCADA yönetimi hizmetlerini de yatırımcılarımıza sunuyor olacağız. TÜİOSB’yi Türkiye’de Yeşil Mutabakat’a uyumlu ve verimliliğin azami düzeye çıkarıldığı, kaynak kullanımının optimize edildiği ve dijital dönüşümünü tamamlamış fabrikaların faaliyet gösterdiği bir yapı olarak ülkemize kazandıracağız. Projemizin tamamlanmasının ardından kurumsal kapasitemizin geliştirilmesi ve yeşil dönüşümün temellerinin atılması sonucunda, bölgesel ve ülkesel düzeyde yapılacak benzer çalışmalar için referans bir kurumsal yapıyı hayata geçirmiş olacağız."



TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, yakın bir zamanda işletmelerin temellerinin atılacağı bölgeye yönelik yoğun bir yatırımcı talebi olduğunu da vurgulayarak, "Çukurova’nın ve Türkiye’nin önde gelen firmalarının yanı sıra uluslararası alandan hatırı sayılır yatırımcılar da bizden arsa talebinde bulunuyor. Bizler yer tahsisi konusunda seçici davranarak TÜİOSB’de ülkemize ve bölgemize en fazla katkıyı sağlayacak firmaların yer alması için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.



Altın Değer Ödülleri sahiplerini buldu


Açılış konuşmaları, plaket takdimleri ve panellerin yapıldığı zirvenin ikinci gününde ise Türkiye’ye katma değer sağlayan kişi ve kurumlara verilen İstanbul Altın Değerler Ödülleri sahiplerini buldu. Bu yıl 6’ncısı düzenlenen ve ’Daha iyi bir dünyayı mümkün kılmak’ sloganıyla gerçekleştirilen zirve çerçevesinde 11 alanda ödül verildi. TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta’ya, ‘Türkiye’nin ilk ihracat odaklı yeni nesil organize sanayi bölgesi ödülü’ takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Hibrit yakıtlı roket motoru Konya’dan ateşlenecek Türkiye’nin uzay çalışmalarına katkı sağlayabilmek için çalışan Teknofest ekibinin "Hibrit yakıtlı roket motoru" projesine Konya’nın Seydişehir ilçesinde bulunan Cengiz Holding grup şirketlerinden Eti Alüminyum destek verdi. Ekiptekiler Eti Alüminyum Seydişehir Fabrikası içerisinde kendilerine tahsis edilen alanda çalışmalarına devam ederken, Temmuz ayına doğru ateşleme testinin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Konya’nın Seydişehir ilçesinde bulunan Cengiz Holding grup şirketlerinden Eti Alüminyum, farklı üniversitelerden toplam 30 kişinin yer aldığı ekibin üzerinde çalıştığı ‘Hibrit yakıtlı roket motoru’ projesine destek verdi. Gazi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi ve Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nden toplamda 30 kişinin yer aldığı ekip Teknofest’e katılım için ‘Hibrit yakıtlı roket motoru’ projesi üstüne çalışıyor. "Türkiye’de üretilmeyen ürünlerin üretilmesi için yeni yatırımlar yapıyoruz" Eti Alüminyum Genel Müdür Yardımcısı Yaşar Bayraktar, Teknofest’te sahneye çıkan projelerin ülkemizin gelişmesinde önemli bir yeri olduğunu, bundan dolayı da bu tür projeleri desteklediklerini söyledi. Eti Alüminyum’un Türkiye’nin tek entegre alüminyum üretim tesisine sahip olduğunu belirten Yaşar Bayraktar, yalnızca üretim süreçleriyle değil, aynı zamanda ülkemizin teknoloji ve sanayi eko sistemine katkılarıyla da öne çıktıklarını belirterek, "Madenden son ürüne kadar tüm üretim süreçlerini kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz. Ülkemizin kritik sektörlerinde dışa bağımlılığı azaltmak ve yerli üretimi güçlendirmek adına önemli bir sorumluluk taşıyoruz. Son zamanlarda AR-GE ve inovasyona Eti Alüminyum olarak da önem vermekteyiz. Hem kendimizin hem de sanayimizin üretemediği uç ürünlerin üretilebilmesi için ham madde üretmekteyiz. Teknofest Platformumuzda sahneye çıkan projeler ülkemizin gelişmesinde önemli bir yer alıyor. Bundan dolayı biz de bu tür projeleri desteklemekteyiz. Türkiye’de üretilmeyen ürünlerin üretilmesi için yeni yatırımlar yapan bir şirketiz. Bu kapsamda son zamanlarda haddahane yatırımı gündemimizde ve devam ediyor. Bu yatırımlar Türkiye’de daha önce üretilmeyen, bilhassa uçak ve uzay sanayiinde veya savunma sanayiinde kullanılan alüminyum alaşımlarının üretilmesi için yapılmaktadır. Türkiye’de bildiğiniz gibi uçak sanayiinde veya uzay sanayiinde kullanılan alüminyum alaşımları üretilmemektedir. Yeni yatırımımızla birlikte bu tür ısıl işlemle sertleşebilen alaşımlar üretilebilir hale gelecektir. Türkiye’nin üretmediği ürünlerin üretilmesiyle dışa bağımlılığımızı azaltarak, bu yeni haddahane yatırımımızla birlikte amacımız hem Türkiye’de üretilmeyen ürünlerin üretilmesini sağlamak hem de Türkiye sanayisine katkıda bulunmaktır" dedi. "Eti Alüminyumun yaptığı yardım neredeyse bizim bütün projemizi yapmamıza sebebiyet verdi" Projenin takım kurucusu ve kaptanı olan Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Hüseyin Eren Çaka (24), lise yıllarında arkadaşlarıyla benzer projelerle yakından ilgilendiğini ve sürekli hayalinin olduğunu anlatarak, "Biz iki buçuk sene önce takımımızı kurduk. Önce dikey inişli roketler yapmaya başladık ve yakın arkadaşlarımla bu işe girdik. Herkes kendi kısımlarında, kontrol alanında, mekanik alanında, elektronik alanında çok iyi durumda. Zaten bu projeler de bizi çok fazla geliştirdi. İki buçuk sene boyunca devam eden sürecin son projesi olarak da hibrit motor projesini biz başlattık. Yaklaşık 2023’ün Ağustos’undan beri bu çalışmalara devam ediyoruz. Teknofest’in başlattığı yarışmaya da katılarak bu teknolojiyi kazanmak hem de Teknofest’in sunduğu imkanlardan faydalanmak istedik. Burada üniversiteden arkadaşlarımızla çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Farklı üniversitelerde olmamıza rağmen yine online toplantılarla Ankara’da yaptığımız toplantılarla bu çalışmalarımıza devam ediyoruz. Herkes kendi alanında çalışmalarına devam ediyor. Böyle projelerin en büyük sorunu genel olarak projelerimizin AR-GE sürecini araştırma sürecini devam ettirebiliyoruz ancak gerçeğe dönüştürme noktasında her zaman sorunlar yaşıyoruz. Bu bunu diğer Teknofest ekipleri veya diğer proje ekipleri de gayet iyi bilir. Her zaman en zor nokta sponsor bulmaktır. Bu noktada bizim Seydişehirli bir arkadaşımız vardı. Konya Eti Alüminyum Tesislerinde, biz ilk bağlantıyı o arkadaşımızla birlikte kurduk ve burada Eti Alüminyum yönetimiyle biz burada bir sunum istedik onlar da sağ olsunlar kabul ettiler. Biz burada yaklaşık 15 kişiye sunumumuzu gerçekleştirdik. Onlar da sağ olsunlar çok beğendiler. Buradan bize maddi destek sağladılar. Ondan sonra isteğimize göre atölye desteği, misafirhane gibi destekler sundular. Aslında bizim üniversitemizde olmayan imkanları burada talep ederek devamını karşılamış olduk. Eti Alüminyumun sunduğu ana sponsorluk desteği bizim çalıştığımız şeylerin tamamını kapsıyor. Eti Alüminyumun yaptığı yardım neredeyse bizim bütün projemizi yapmamıza sebebiyet verdi diyebilirim" ifadelerini kullandı. "Türkiye’nin uzay çalışmalarına bir nebze katkı sağlayabilmek istiyoruz" Üretimin ilk aşamasında olduklarını ve bileşen testlerinde olduklarını anlatan takım kaptanı Hüseyin Eren Çaka, "Her parçamızı tek tek test ediyoruz. Sensörlerimizi, basınçlı hatlarımızı, tanklarımızı tek tek kontrol etme aşamasındayız. İkinci faz olarak daha büyük motorun gövdesini, basınçlı hattı ayrı ayrı inceleme fırsatına kavuşacağız. Bundan sonra da en son Temmuz ayına doğru ateşleme testimizi gerçekleştireceğiz. Yine bu ateşlemeyi Eti Alüminyum Tesislerinde yapıyor olacağız. Ateşleme testinde toplayabildiğimiz kadar fazla veri toplayıp bu teknolojinin elimizdeki teorik verilerle uygun olup olmadığını karşılaştırmak istiyoruz. Bizim asıl amacımız dikey iniş kalkış yapabilen hibrit motorlı bir roket yapmak. Buradan şu anda yaptığımız prototipin sonucunda kazandığımız deneyimlerle birlikte daha büyük bir motor inşa edeceğiz. Bu daha büyük motoru da bizim 2 sene önceki kazandığımız dikey inişli roket deneyimlerimizle birleştirip ikisini de yapabilen gayet güzel bir roket çıkarmış olacağız ortaya. Bu da Türkiye’nin uzay görevlerinde, sonda roketlerinde, hibrit sistem olduğu için bu atmosfer dışında da çalışabilen bir sistem olması sebebiyle böyle sistemlerde de kullanılabilecek. Türkiye’nin uzay çalışmalarına bir nebze katkı sağlayabilmek istiyoruz. Bu teknolojiyi edinmek, devamını da getirebilmek istiyoruz" şeklinde konuştu. "Başarıya ulaştığımızda mutluluğumu tahmin edemiyorum" Projede çalışan Gazi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Aybüke Buksur (23) ise "Burada en ufak bir şey olduğunda, bir bağlantıyı tamamladık ve ölçümü aldığımızda bile çok mutlu oluyoruz. Biz elektronikçiler olarak her şeyden güzel bir şekilde veri almamız gerekiyor. Her şey çalıştığında ve her şeyden düzgün olarak o veriyi aldığımızda mutluluğumu tahmin edemiyorum. Yani şu küçük şeylerde bile o kadar mutlu oluyoruz. Toparlayıp hepsinde başarıya ulaştığımızda tahmin edemiyorum" diye konuştu.
Konya Kanaatkar dilenci, anlık yaşıyor Konya’da dilencilik yapan, ilginç konuşmalarıyla sosyal medyada dilenci Doğan olarak tanınan Doğan Özadam, "Kendi işim olduğu için severek, aşkla yapıyorum. Başka birinin yanında 100 bin lira verseler, ben yine kendi işimi seçerim. Ben anlık yaşıyorum, geçmişi veya geleceği düşünmüyorum" dedi. Konya’da dilencilik yapan, "Mesleğimi aşkla yapıyorum" diyerek konuşmalarıyla sosyal medyada tanınan olan Doğan Özadam, ihtiyacı kadar topladığını belirterek dilenmeye devam ediyor. Dilenci Doğan olarak tanınan Doğan Özadam, "2019 yılında iş göremez raporu aldım. 2020 yılından beri bu şekilde gezer, toplarım. İş hayatım, çalıştığım dönemlerim de oldu ama benim iş göremez raporum var. Bu raporumla tüm sosyal platformlara çıktım. Konya’da bir dilenci ben miyim. Kendi işim olduğu için de severek, aşkla yapıyorum. Başka birinin yanında 100 bin lira verseler, ben yine kendi işimi seçerim. Ben rakamlara, sayılara odaklanmam, matematiksel hesap yapmam. Ben anlık yaşıyorum, geçmişi veya geleceği düşünmüyorum. Bu hayat bir şekilde devam ediyor. Zengin olsan da fakir olsan da tüccar olsan da son durak kara toprak. Kendi işim olunca severek, aşkla yapıyorum" dedi. "Az olsun benim olsun" Daha önce özel sektörde çalıştığını anlatan Doğan Özadam, "Benim sonuçta üniversite diplomam yok, zengin babam yok. Daha önce özel sektörde çalıştım, yaşadıklarımı da biliyorum. Onun için düşündüm ve en güzeli kendi işim dedim. Ben 50 kişi ile uğraşamam, o yüzden az olsun benim olsun" ifadelerini kullandı. "81 ilde de tanınıyorum" ‘Bu işi pazara kadar değil, mezara kadar götüreceğim’ diyen Özadam, "81 ilde de tanınıyorum ben. Beni bir dükkandan, mekandan, AVM’den veya bir kafeden atarak bitiremezler. Herkes ufkunu genişletsin, herkes ticaretinde yükselmeye baksın. Bu ne kadar kazanmış, Ahmet abinin arabası kaç model veya Doğan ne kadar toplamış, böyle şeyler düşünmeyin. Atın atın geçin. Az laf çok iş. Benim için sayılar, rakamlar önemli değil. Artı ben buraya kimseyle arkadaşlık, dostluk kurmaya gelmiyorum. Ben buraya öteberi toplamaya, çay içmeye, tıkınmaya, para toplamaya, rutin ihtiyaçları tedarik etmeye geliyorum" diye konuştu.
Denizli Çameli Belediyesi araç filosunu 3 yeni araçla güçlendirdi Denizli’de Çameli Belediyesi 3 yeni hizmet aracı törenle hizmete alım gerçekleştirdi. Çameli Belediyesi hizmet kapasitesini artırmak amacıyla filosuna 1 adet greyder, 1 adet asfalt atma aracı ve 1 adet zabıta aracı dahil ederek vatandaşların hizmetine sundu. Açılış töreninde açıklamalarda bulunan Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, "3 hizmet aracımızı da Belediye bütçesinden para çıkarmadan aldık ve greyder iş makinemiz ise en az 50 yıl kullanacağımız bir iş makinemizi ve belediyemize kazandırdık" dedi. Çameli Belediyesi, hizmet kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Denizli’nin Çameli ilçesinde, Çameli Belediyesi, hizmet kapasitesini artırmak amacıyla 3 yeni araç alımını törenle gerçekleştirdi. Belediyenin filosuna dahil edilen 1 adet greyder, 1 adet asfalt atma aracı ve 1 adet zabıta aracı, vatandaşların daha kaliteli hizmet almasını sağlamak için kullanıma sunuldu. Açılıştan önce kurban kesimi gerçekleştirildi. Yeni alınan araçların, ilçedeki yol yapım ve bakım çalışmaları, asfaltsız alanların asfaltlanması ve zabıta denetimlerinin daha etkin bir şekilde yapılmasına katkı sağlayacağı belirtildi. Açılış törenine, Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, Çameli Kaymakamı Talha Tunahan Yıldırım, AK Parti Denizli İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, teşkilat üyeleri, belediye meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşların temsilcileri ve vatandaşların katılımı ile gerçekleştirildi. "3 hizmet aracımızı da Belediye bütçesinden para çıkarmadan kazandırdık" Çameli Belediyesi’nin 3 yeni hizmet aracını törenle hizmete alındığı ve Belediye bütçesinden para çıkarmadan kazandırdıklarını dile getiren Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, "İnşallah bu yıl kendi yerli ve milli imkanlarımızla asfaltlarımızı atmış olacağız. Belediyemize kazandığımız 3 aracı da Belediye bütçesinden para çıkarmadan kazandırdık. Para ile borçlanmayla herkes alır. Biz bunları borçlanmadan Çameli Belediye’mize kazandırdık. Seçimden sonra 1 Nisan itibaren gece gündüz çalışmalarımızı devam ettik" dedi. "Çameli ilçemizin yüzde 80’inine doğal gaz geldi" Çameli ilçesinde yüzde 80’inine doğal gez geldiğini ve hizmet vereceklerini belirten Başkan Arslan, "Çameli ‘ye doğalgaz getiremez dediler ama biz getirdik. Şuan itibaren Çameli ilçemizin yüzde 80’inine doğal gaz geldi. Bu sene de bu konuda çalışmalarımız devam edecek. Bu hizmetleri biz bütün ekip arkadaşlarımızla ve milletvekillerimizin destekleri ile 11 yıldır hizmet etmeye devam ettik ve devam edeceğiz. Hiç durmayacağız gece gündüz hizmetler için koşturacağız" diye konuştu. "En az 50 yıl kullanacağımız bir iş makinemizi belediyemizi kazandırdık" Hizmete kazandırılan araçlardan greyderin önemli olduğunu ve en az 50 yıl kullanılacak bir iş makinesini belediyeye kazandırarak mutlu olduklarını ifade eden Başkan Arslan, "3 aracımızı hizmete alacağız. Bizim için en önemlisi greyder oldu. En büyük eksiklerimizden birisi greyderdi. En az 50 yıl kullanacağımız bir iş makinemizi belediyemizi kazandırdık. Sadece kendimiz için değil biz yarınlarımızı da düşünüyoruz. 50 yıl içindeki seçilecek başkanlar, muhtarlar da bu iş makinesinden yararlanacaklar. Burada katılım sağlayan iş teşkilatımızı, vatandaşlarımızı çok teşekkür ediyorum. Çameli Belediyemize kazandığımız 3 aracımız da hayırlı uğurlu olsun diliyorum" dedi. "Çameli’mizin Denizli’nin parlayan bir yıldızı haline geldi" Çameli’nin Denizli için paralayan bir yıldızı haline geldiğini ve turizm alanında açıklamalar veren AK Parti Denizli İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu; "Hizmet, proje, çalışmak demek bizleri mutlu ediyor. Biz çalışmaktan mutlu oluyoruz. Böyle güzel bir hizmet töreninde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Gelirken arkadaşlarımızla geriye dönük baktığımız zaman, hakikaten Çameli’mizin Denizli’nin parlayan bir yıldızı haline geldi. Çameli ’ye çok daha fazla turizm yatırımı yapılması lazım. İklim değişikliği ile birlikte Çameli’nin iklimi bu bölgenin en önemli iklim potansiyellerinden birisi. Dolayısıyla turizm için Çameli’nin önü açık. Allah’ın izniyle 2002’den bu yana Çameli şeytanın bacağını bir kırdı pir kırdı. Bugüne kadar yapılan bu hizmetler devam edecek" ifadelerini kullandı.
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: "Markette fiyatı en fazla artan ürün kuru fasulye" Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Ocak ayında markette 41 ürünün 23’ünde fiyat artışı görülürken 18 üründe fiyat düşüşü görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye oldu" dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında üretici ile market arasında yaşanan fiyat farklılıklarını ve aylık-yıllık girdi fiyat değişimlerini, görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi. "Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 597,4 ile limonda görüldü" diyen Bayraktar, şunları kaydetti: "Limondaki fiyat farkını yüzde 379,9 ile patates, yüzde 267,2 ile mandalina, yüzde 215,4 ile kuru kayısı, yüzde 193,6 ile kuru fasulye ve yüzde 186,8 ile kuru incir takip etti. Limon 7 kat, patates 4,8 kat, mandalina 3,7 kat, kuru kayısı 3,2 kat, kuru fasulye ve kuru incir 2,9 kat fazlaya satıldı. Üreticide 4 lira olan limon 27 lira 90 kuruşa, 3 lira 80 kuruş olan patates 18 lira 24 kuruşa, 11 lira 50 kuruş olan mandalina 42 lira 22 kuruşa, 140 lira olan kuru kayısı 441 lira 61 kuruşa ve 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 97 lira 73 kuruşa markette satıldı." Bayraktar, "Ocak ayında markette en fazla fiyatı artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye, üreticide ise yüzde 25,8 ile portakal olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette yüzde 26,8 ile patlıcan, üreticide yüzde 46,8 ile karnabahar oldu" diye konuştu. "Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye" Marketteki fiyat artışlarına da değinen Bayraktar, şunları kaydetti: "Ocak ayında markette 41 ürünün 23’ünde fiyat artışı görülürken 18 üründe fiyat düşüşü görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye oldu. Kuru fasulyedeki fiyat artışını yüzde 12 ile kırmızı mercimek, yüzde 10,7 ile sivri biber, yüzde 10,7 ile kuru kayısı izledi. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 26,8 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 23 ile karnabahar, yüzde 20,3 ile marul, yüzde 17,1 ile havuç takip etti." Bayraktar, üreticideki fiyat değişiklerine ilişkin ise şu ifadelere yer verdi: "Ocak ayında üreticide 33 ürünün 12’sinde fiyat artışı görülürken 14’ünde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi yaşanmadı. Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 46,8 ile karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 45,4 ile limon ve yüzde 29,5 ile patlıcan, yüzde 28,1 ile mandalina izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 25,8 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat artışını yüzde 22,7 ile havuç, yüzde 15,5 ile maydanoz, yüzde 13,2 sivri biber takip etti." Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Karnabaharda erkenci, orta ve geçici çeşitler havaların iyi seyretmesiyle hepsinin aynı dönemde hasat edilmesiyle ürün fazlalığından kaynaklı fiyatta düşüş yaşandı. Havaların sıcak gitmesi sebebiyle birim alandan alınan verimin artması; patlıcan rekoltesini artırdı, bu da üreticilerimizin fiyatlarının gerilemesine sebep oldu. Yeşil sebzelerde (ıspanak, marul, yeşil soğan, pırasa) talepteki azalmadan kaynaklı fiyat düşüklüğü yaşandı. Limonda dalında alım satım durgun olduğu için çiftçilerimiz mağdur olurken, yeterli talebin olmaması da fiyatları düşürdü. Mandalinada sezon sonuna yaklaşıldığı için ve diğer narenciye ürünleri gibi bekletilemediğinden dolayı fiyatı düştü. Portakal ve havuçta talebin artmasından dolayı fiyat yükseldi." Ocak ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere de değinen Bayraktar, şu ifadelere yer verdi: "Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Ocak ayında, Aralık ayına göre ÜRE ve amonyum nitrat gübresi yüzde 10, amonyum sülfat gübresi yüzde 6,3, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 5,6 ve DAP gübresi yüzde 3,5 oranında arttı. Geçen yılın Ocak ayına göre ÜRE gübresi yüzde 35,3, amonyum sülfat gübresi yüzde 34,4, DAP gübresi yüzde 32,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 29,1 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 25,3 oranında arttı. Ocak ayında bir önceki aya göre besi yemi yüzde 3,6, süt yemi ise yüzde 3,4 oranında arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre süt yemi yüzde 24,6, besi yemi ise yüzde 24,2 oranında arttı. Son bir yılda elektrik fiyatı yüzde 30,4, tarım ilacı fiyatı yüzde 30,2, mazot fiyatı ise yüzde 13,3 oranında arttı."