KÜLTÜR SANAT - 03 Ocak 2025 Cuma 16:55

SOLOTÜRK, 2025’in ilk gösteri uçuşunu Mersin’de yaptı

A
A
A
SOLOTÜRK, 2025’in ilk gösteri uçuşunu Mersin’de yaptı

Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi SOLOTÜRK, 2025’in ilk gösteri uçuşunu Mersin’de yaptı. Mersin’in kurtuluşuna özel gerçekleştirilen gösteri uçuşu, sahili dolduran vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı.


Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümü dolayısıyla Adnan Menderes Bulvarı’ndaki Mersin İdman Yurdu Meydanı’nda düzenlenen etkinlik kapsamında, uçuş öncesi MBB Kent Orkestrası sahne aldı, MBB Halk Oyunları ekibi dans gösterisi sundu.


Uçuşla ilgili gösteri sunumunun ardından SOLOTÜRK, gökyüzünde gerçekleştirdiği akrobasi ile Mersin’in kurtuluşunu unutulmaz bir gösteriyle taçlandırdı. Sahili dolduran vatandaşlar, gösteriyi büyük bir heyecanla izledi. Gösteriyi izleyen Vali Ali Hamza Pehlivan da telsiz aracılığıyla uçuş yapan pilotla irtibata geçerek teşekkür etti. Vali Pehlivan’a Garnizon Komutan Vekili Tuğamiral Mehmet Savaş Eser, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ercan Atasoy, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk ile protokol üyeleri de eşlik etti.


Mersin’de son gösterisini 2019 yılında yapan SOLOTÜRK ekibi, 2025 yılının ilk gösterisini Mersin’de gerçekleştirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erzurum’da ’halk buluşması’nda konuştu CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erzurum’da partisince düzenlenen hak buluşması programında hükümete ekonomi üzerinden yüklendi. Asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zammın yeterli olmadığını söyleyen Özel, “Bir asgari ücretli geçen yıl 17 bin lira alıyordu. Cağ kebabının da şişi, geçen yıl 50 liraydı. Bir asgari ücretli gitse 340 şiş cağ kebap alıyordu. Şimdi 22 bin 104 lira oldu ama cağ kebabının şişi 100 lira olmuş. Asgari ücretli 340 şiş alırken, bugün 220 şiş alıyor. Hesap ortada” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erzurum Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde halk buluşmasına katıldı. Kars’ın Sarıkamış ilçesinde Şehitleri Anma Yürüyüşü ve Sarıkamış Şehitlerini Anma Töreni’ne katıldıktan sonra kara yolu ile Erzurum’a geçen Özel, burada halk buluşması toplantısında vatandaşlara hitap etti. "Erzurum tarihi şehir" Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık ateşini yaktığı Erzurum’da bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Özel, “23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’ne ev sahipliği yapan bu güzel şehir, bu kadim şehir milletimizin de kaderini tayin eden şehir olmuştur. Burası sadece bir yerleşim birimi sadece bir şehir değil bir destana, bir milletin yeniden doğuşuna tanıklık eden bu güzel Erzurum’da, dadaşlar diyarında olmaktan büyük gurur duyuyorum. Erzurum’un bugünkü coşkusuna tanıklık etmek için gelmiş olan çok sayıda vatansever, çok sayıda gönlünde vatan, millet, bayrak sevgisi olan Mustafa Kemal’in askerleri var” dedi. "Sarıkamış’ta o şanlı yolu birlikte yürüdük" “Dün gece elimizde meşalelerle Sarıkamış’taydık” diyen Özel, “Bu sabah 8 buçuk kilometrelik o şanlı yolu hep birlikte yürüdük. Bağımsızlığımız için canını ortaya koyan, komutanı yürü dediğinde o yolun sonunda ölüm de olsa yürüyen, bu toprakları kurtarmak için bu ülkeyi korumak için önüme gözü kırpmadan giden şanlı bir ecdadın, güçlü bir ordunun ve daha o günlerde kurtuluş mücadelesi vermek isterken İstanbul’dakiler tarafından hakkında soruşturmalar açılan, ’geri dön’ diye telgraflar çekilen, idam fermanları verilen ve bunun karşısında üstündeki çok sevdiği üniformasını çıkarıp ilk kez sivil kıyafetle geldiği Erzurum’dan Milli Mücadele kahramanı olarak ayrılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurttaşları, hepinizi saygıyla selamlıyorum. ’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye Türkiye’nin dört bir yanında söylüyorum. Teğmenlerimiz söyledi diye onları ordudan atmaya çalışıyorlar. İsyan ediyoruz, itiraz ediyoruz ama bir yerde, bir yerde Mustafa Kemal’in askerleriyiz lafı doğdu diyeceksek üniformayı çıkardığı gün onu orduların başkomutanı yapan Erzurum’da bunu kana kana söyleyebiliriz. Hepimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Buraya gelip Erzurum Kongresi’ni yapıp Erzurum’da güç alıp kuvvet alıp gidip orduları toplayıp milli mücadeleyi başlatıp, ülkeyi kurtarıp sonra gelip bir demokrasi, bir cumhuriyet kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk en dar gününde kendine ev sahipliği yapan bu kenti hiç unutmadı, ardından depremde Erzurum’un dar gününde koştu, Erzurum’a geldi. İşte o gelişinde Gazi Paşa şöyle söyledi. ‘Buraya gelişim, bütün ulusun ateşten bir çember içine alınmış olduğu bir zamana rastladı. Burada gördüğüm içtenlik, burada gördüğüm mertlik, gönülden bağlılık, memleketi kurtarmak için her türlü özveriyi yapmam konusunda azim ve gücümü arttırmıştı.’ İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bunu söyleten, bunu söyletebilen bir şehirdeyiz. Erzurum’la ve sizlerle gurur duyuyoruz. Cumhuriyetimiz sadece ülkeyi kurtarmakla ve bağımsızlığı sağlamakla kalmadı. Bu milleti teba olmaktan çıkarıp özgür yurttaşlar haline getirdi. Cephede kazanılan zaferler sonrası Türkiye’nin önü açıldı. Üretimle, sanayiyle, kalkınma programlarıyla, ekonomik ve sosyal zaferlerle bu ülke artık her bir bireyin geleceğe güvenle bakacağı ülkesiyle gurur geleceğinden umut dolacağı bir ülke haline geldi” diye konuştu. "CHP baba evi" Özel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cumhuriyet Halk Parti’nin yönetimi olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’nin baba evinin bugünkü yöneticileri olarak yüz yıl sonra yeniden yoksulluğa, eşitsizliğe, haksızlığa, adaletsizliğe mahkum edilen birileri cebini doldururken birileri zengin bir hayatı kana kana yaşarken diğer taraftan yoksulluğa mahkum edilen milyonların umudu olmak için bir kez daha kurucumuzun birinci genel başkanımızın yaptığı gibi Erzurum’a güç almaya, mücadele için Erzurum’dan azimle ve kararlılıkla ayrılmaya geldik” dedi. "CHP 7 bölgede var, AK Parti kaç bölgede var" Zorluklarla dolu bir yılı geride bırakırken 2024 yılında güzel, önemli başarıların partileri için çok güzel günlerde olduğunu anlatan Özel, “31 Mart seçimine giderken birileri 2023’teki seçim başarısına güvenerek CHP’nin dağıldığını, CHP’nin bir daha toparlanamayacağını, elindeki başta İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya belediyeleri olmak üzere önemli belediyeleri CHP’nin elinden alacaklarını, iktidarlarını güçlendireceklerini hayal ederken Atatürk’ten aldığımız ilhamla önce gençlerle birlikte kadınlara, bilime, çalışmaya, özgüvene, kendine güvenmeye olan inancımızla birlikte yaş ortalaması 43 olan parti meclisimiz, yaş ortalaması 46 olan yarısı kadın, yarısı erkek olan partiye ve Ata’ya yakışır gölge kabinemizde belirlediğimiz adaylarla 47 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ni yeniden Türkiye’nin birinci partisi yaptık. Nüfusun yüzde 65’ine ekonominin yüzde 80’ine Cumhuriyet Halk Partili belediyeler hitap ediyor. Örneğin geçmişte, Cumhuriyet Halk Partisi’ne ’siz Sivas’ın doğusuna geçemezsiniz, orada yoksunuz’ diyenlere inat şimdi şunu söyleyebiliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi yedi bölgede de vardır. Ve Cumhuriyet Halk Partisi dışında hiçbir parti yedi bölgede birden yoktur. O çok kibirli, herkese tepeden bakan, kendi partisi dışındaki partileri yok sayan Erdoğan’a şunu soruyorum. CHP yedi bölgede var. AK Parti kaç bölgede var? Ege’de bulunan, Ege’de bulunan şehirlerin tamamı Cumhuriyet Halk Partilidir Ege’deki Muğla’mızın, Aydın’ımızın, İzmir’imizin yanına Balıkesir’i, Denizli’yi, Manisa’yı ayrıca büyükşehir olmayan Uşak’ı, Kütahya’yı, Afyon’u teker teker koyduk. Ege’de Cumhuriyet Halk Partisi dışında bir partinin il ya da büyükşehir belediyesi yoktur. Ama eskiden olduğu gibi sadece sahil kenarında değil içerilerde. Karadeniz’de, Güneydoğu’da, İç Anadolu’da varız. Peki ya Doğu’da örneğin Erzurum’da 2019 seçimleri sonunda hiç belediyemiz yokken şimdi bu salonda karşımda il başkanımın yanında Çat ve Şenkaya başkanları oturmaktadır Şenkaya’yı kazanan Görbil Özcan’ı, Çat’taki büyük başarımız Arif Hikmet Kılıç’ı her iki hemşehrilerinden birinin oylarını alarak bu görevlere geldikleri için onları onlarla birlikte ilçe başkanlarımızı, yönetimini, il yönetimini tüm Cumhuriyet Halk Partisi ailesini yürekten kutluyoruz. Hepsiyle gurur duyuyoruz. Yeter mi? Yetmez biliyorsunuz Erzurum’u en son 1973’te kazanmıştık. Ama içimizde ukdedir ve buradan açıkça söylüyorum ki bu salon seçim zamanı değil, herhangi bir zamanda öyle günlük güneşlik bir günde değil. Kara kışın ortasında öyle oradan buradan taşımayla değil tıka basa kendi kendine coşkuyla doluyorsa şunu söylüyorum. Bir sonraki seçimlerde Erzurum Belediyesi’ni de alacağız. Ant olsun ki alacağız. Ve Erzurum’da artık halkçı bir belediye, milletin derdiyle dertlenen, kimseyi ayırmayan, kimseyi kayırmayan, kimseyi ötekileştirmeyen, herkesi bağrına basan bir belediyeye, bir belediye başkanına, bir yönetim anlayışına ihtiyaç var. Aynı şekilde Türkiye’de de artık iktidarın, yoksulların, emeklilerin, emekçilerin sesini duymasına, artık gençlerin umutlarını yeniden yeşertmelerine, yurt dışında değil bu ülkede hayal kurmalarına ihtiyaç var. Bunu yapmanın yolu hep birlikte çalışmak ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapmaktır” dedi. "Erzurum bize Gazi Mustafa Kemal’in emanetidir" Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında artık bugüne kadar bu iktidara, bugünkü iktidara destek vermiş ve sorunları çözülmemiş Erzurum’un sesini en yakından duyacaklarını ifade eden Özel, “Erzurum derdini en hızla çözeceğimiz şehirlerden bir tanesidir. Çünkü bu Erzurum bize Gazi Mustafa Kemal’in emanetidir. Erzurum’umuzun köylerinde hala kanalizasyon sorunu var, içme suyu sorunu var, içme suyu şebekelerinde kirlilik sorunları var. Besicinin, çiftçinin sorunları var. Yılan hikayesine dönen bir hızlı tren sorunu var. 2023’te bitecek diye söz verdikleri hızlı treni yıllar ötesine öteleyen bir yönetim anlayışı var. Erzurum’da 20 yıldır yapılmayan şehir stadyumu hala bekliyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak o stadyumu yapmaya, dadaşları birinci lige çıkarmaya, sizinle birlikte orada Erzurumspor’u izlemeye söz veriyoruz” şeklinde konuştu. “Emeklilerimiz, emekçilerimiz, asgari ücretliler, çiftçiler, esnaflar, büyük sıkıntılar çekiyor” diyen Özel, “Sıkıntıların kökünde adaletsizlik var. Bu iktidar başta gelir adaletini sağlayamıyor. Zenginler servetine servet katarken yoksullar eziliyor. Bu iktidar adalet sarayları yapıyor ama mahkemelerde adaleti sağlayamıyor. Siyasallaşan yargı iktidardan olmayanlar için sopa görevi görüyor, yıldırmaya çalışıyor. Bu iktidar sosyal adaleti sağlayamıyor. Toplum kesimleri arasındaki her türlü eşitsizlik, dengesizlik ve yarılma gitgide artıyor. Bugün bu milletin en büyük sorunu şüphesiz geçim sıkıntısı. Açıkladığı enflasyon oranıyla işçinin, memurun, emeklinin maaşını belirleyen bir kurum var. Adı TÜİK. Neyin baş harfi Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumunun baş harfleri TÜİK, TÜİK, Tayyip Bey’i, Sayın Erdoğan’ı üzmüyor ama Erzurumlunun canına okuyor. Ayın enflasyonunu yüzde bir olarak açıkladı. Sadece yüzde bir. Oysa yıllık enflasyon TÜİK’in yapmış olduğu bütün manipülasyonlara rağmen kendi rakamı yüzde 44. Böyle olunca memur ve memur emeklilerine sadece yüzde 11. Bağ-Kur’lu ve SSK’lı emeklilere sadece yüzde 15 zam verilecek. Eğer bu oran böyle kalırsa kök maaşı 10 bin 800’ün altında olanlar 12 bin 500 lira almaya devam edecekler. Bu rakamın en düşük emekli maaşının arttırılmasına ilişkin kanuni düzenleme yapılması gündemde ama AK Partililerin ağzında en düşük emekli maaşını 14 bin lira yapmak var. Bugün bu iktidar geldiğinde en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretli. Erzurumlu dadaşlar buradan sizin huzurunuzdan bizi televizyonları başından dinleyen herkese bir kez daha hatırlatıyorum. Bu hükümetin beğenmediği, her kötülüğü işaret ettiği üçlü koalisyon, Ecevit’in son başbakanlığında en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretli. Yani bugünkü hesapla 33 bin liraydı. Bugün emekliye 14 bin lira veren, vermeyi hesap eden bir iktidarla karşı karşıyayız. En düşük emekli maaşını bir buçuk asgari ücret elbette yapacağız. Ama hiç değilse bu karda kışta bu zorlukta, bu yoklukta, bu yoksullukta emeklinin hayata tutunabilmesi için bütün siyasi partilere, meclisteki bütün milletvekillerine sesleniyorum. Erzurum’dan dadaşlar diyarından gelin bu kötülüğe sessiz kalmayalım. Kanuna el kaldıracak oy verecek olanlar bizleriz. 14 bin lira değil, en düşük emekli maaşını hiç değilse bir asgari ücret yapmak için ellerimizi kaldıralım. Bu emeklinin çilesini bitirelim. En düşük emekli maaşı bakın bir buçuk asgari ücret bugün olsa 33 bin lira olacak diyoruz. En düşük emekli maaşı Tayyip Bey geldiğinde sekiz tane çeyrek altın alıyordu. İnanmayan gitsin hesaba kuyumcuda baksın. Bugün son verdiği 12 bin 500 lira sadece iki buçuk çeyrek altın alıyor. Şimdi diyor ki 14 bin lira yapayım. Üç çeyrek altın alsın. Yani bir yıl boyunca her ay beş çeyrek altın da kaybetmeye devam etsin. Buradan emeklilere soruyorum. Yahu gidip kuyumcudan, sarraftan bir çeyrek altın alsan, cebine katsan ya da çantana atsan eve varsan altın kayıp, insan deli çıkar. Nereye gitti bu der ve gider gezdiği yerlere bakar, nasıl kaybettim. Bugün bir emekli değil Türkiye’deki her emekli, öyle bir çeyrek değil, her ay beş çeyrek altını kaybetmiş durumdadır. Şimdi o çeyrek altınları aramanın zamanı nasıl altını kaybettiğinde ararken kaybettiğin yere varıyorsan aynı yere varmanın yani nasıl 3 Kasım 2002’de bu iktidarın gelmesiyle bu yıpranma bu yoksullaşma başladıysa aynı şekilde kaybedilen şey, kaybedildiği yerde bulunur. Bütün emeklileri yapılacak ilk seçimde sandığa gitmeye, kaybettiklerini bulmaya, halkın iktidarını kurmaya davet ediyorum” dedi. Asgari ücret ve cağ kebabı hesabı Emeklilerin yanında aynı zamanda emekçilerin, asgari ücretlilerin aldığı ücretin bir yıl boyunca 17 bin 2 lirada tutulduğunu anlatan Özel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Niye? Çünkü seçim yok. Seçim günü ne diyordu Seçimde biz asgari ücreti üç ayda bir arttırabiliriz. Yılda dört kez asgari ücrete enflasyon düzenlemesi yapabiliriz diyordu. Bir yıl geçti bir kuruş arttırmadılar Ama enflasyon onların hesabıyla 44, gerçek hesapla yüzde 80’in üzerinde. Şimdi Tayyip Bey her zaman ben altın hesabı yapınca bana altın hesabı yapma diyor. Geldim Erzurum’a Tayyip Bey altın hesabı istemiyormuş. Ne hesabı yapalım? Cağ kebabını yapalım. Bakın Türkiye’de herkes sizin, artık emeklinin, emeklinin, yoksulun erişemediği ama herkesin çok sevdiği, çok özlediği cağ kebabınızı hatırlıyor. Erzurumlu bir asgari ücretli, geçen yıl 17 bin lira alıyordu. Cağ kebabının da şişi, geçen yıl 50 liraydı. Doğru mu yani bir asgari ücretli asgari ücret denilen gitse 340 şiş cağ kebap alıyordu. Şimdi 22 bin 104 yapmış ama cağ kebabının şişi 100 lira olmuş doğru mu Tayyip Bey? Geçen yıl verdiğin asgari ücret 340 şiş alırken bugün 220 şiş alıyor. Yani Erzurum’dan dadaşlar diyarından altın hesabını istemedin bırakalım. Erzurum’da ev kiraları 7 bin 500’den 14 bin liraya çıkmış ortalama. Onu da bırakalım. En bilinen tüm Türkiye’de tanınan cağ kebabı hesabıyla 340 nerede, 220 nerede? AK Parti varken dert de bitmiyor, ihtiyaç da bitmiyor. Ama bu dertlerin, bu ihtiyaçların hepsinin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi.”
Malatya Malatyalı hayranı Ferdi Tayfur’un anısını yaşatacak Malatyalı Bilal Akın Akkoç, hayran olduğu Ferdi Tayfur’un vefatının ardından sanatçının anısını yaşatmak amacıyla açacağı kafeteryasında özel bir Ferdi Tayfur köşesi oluşturacak. Tayfur’un müziğiyle büyüyen Akkoç, bu anlamlı projeyle sanatçının mirasını ve şarkılarını müzikseverlerle buluşturmayı hedefliyor. Türk müziğinin ve Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinden Ferdi Tayfur, tedavi gördüğü Antalya’daki hastanede 79 yaşında hayatını kaybetti. Müzik dünyasında derin izler bırakan Tayfur’un vefatı, sevenlerini yasa boğdu. Sanatçının kaybı, özellikle 90’lı yıllarda müziğine hayran kalan ve onun şarkılarıyla büyüyen birçok kişi için büyük bir kayıp oldu. Ferdi Tayfur’un müziği, Türk halkının kalbinde her zaman özel bir yer edinmişti. Sanatçının yıllar boyunca yaptığı albümler ve verdiği konserler, onun popülerliğini hiç kaybetmemesini sağladı. Tayfur’un ölüm haberini alan hayranlarından biri de Malatya’da yaşayan Bilal Akın Akkoç oldu. Akkoç, Ferdi Tayfur’a olan hayranlığını 90’lı yıllarda hissetmeye başladığını ve o dönemde Tayfur’un müzik dünyasında zirveye çıktığını söyledi. “O yıllar, Ferdi Tayfur’un prime dönemi” diyen Akkoç, Tayfur’un konserlerine katıldığını, imzalı plaklarını topladığını ve ona duyduğu sevgiyi her fırsatta dile getirdiğini ifade etti. Ferdi Tayfur’un anısını yaşatacak Tayfur’un ölümünden büyük üzüntü duyduğunu belirten Bilal Akın Akkoç, onun anısını yaşatmak için anlamlı bir projeye imza atmaya karar verdi. Akkoç, yakında açacağı kafeteryasında özel bir Ferdi Tayfur köşesi oluşturacağını duyurdu. Bu köşe, Tayfur’un müziği ve yaşamı üzerine oluşturulacak ve müzikseverlerin bir araya gelip onun şarkılarını dinleyeceği anlamlı bir alan olacak. Akkoç, “Ferdi Tayfur’a olan hayranlığım gençliğime dayanıyor. Onun müziğiyle büyüdüm ve onun anısını yaşatmak istiyorum. Açacağımız kafeteryada Ferdi Tayfur’a özel bir köşe yapacağız. Bu köşe, müziği ve hayatı ile halkımızın kalbinde yer edinmiş bu büyük sanatçıyı unutmamak için çok önemli bir adım olacak” dedi. Akkoç, Tayfur’un son yıllarda sahnelerden ve televizyonlardan uzak durarak mütevazı bir yaşam sürmesi, onun halkla iç içe bir yaşam tarzını benimsemiş olduğunu gösterdiğini belirterek, usta ismin son yıllarda televizyonlardan uzak dursa da halkın içinde yaşayan ve halk tarafından sevilen bir sanatçı olduğunu vurguladı. Akkoç’un arkadaşları da bugünlerde kendisini ziyaret ederek Ferdi Tayfur’un plaklarını dinliyor, o eski günleri yad ederek arabeskin usta ismi anıyor.