GÜNDEM - 16 Ekim 2024 Çarşamba 11:32

Seçer: "Ülke kalkınacaksa başta kadınlarla kalkınacak"

A
A
A
Seçer: "Ülke kalkınacaksa başta kadınlarla kalkınacak"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kadınların hem ülke için hem de aile için önemine vurgu yaparak, “Kadınlar bizler için önemli olduğu kadar bu ülkenin gerçekten temel taşı, ihtiyacı. Biz ülkemizi, memleketimizi kadınlarla kalkındıracağız. Kadınlara dokunan projelere ağırlık vereceğiz, yeni projeler yapacağız” dedi.


Başkan Seçer ve Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, Büyükşehir Belediyesi tarafından, ‘Kadının emeği, toprağın bereketi’ sloganıyla düzenlenen ‘Dünya Kadın Çiftçiler Günü’ etkinliğinde 13 ilçeden gelen binlerce üretici kadın ile bir araya geldi. Tarsus Gençlik Kampında düzenlenen programda Başkan Seçer ve Meral Seçer, kadınların yoğun ilgi ve sevgisiyle karşılandı. Kadınlar, program öncesinde Tarsus Gençlik Kampını ve Tarsus Doğa Parkını gezdiler ve etkinlikte çocuklar da kendileri için hazırlanan alanlarda doyasıya eğlenme fırsatı buldular.



“Üretenin, çalışanın, alın teri dökenin yanındayız”


Atatürk’ün ‘Dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadınların eseridir’ sözüyle konuşmasına başlayan Başkan Seçer, Çamlıyayla’dan Mut’a, Anamur’dan Tarsus’a kadar Mersin’in her köşesinden gelen kadın çiftçilerle birlik, beraberlik, kardeşlik mesajı verdi. En büyük gücün birlik, beraberlik, hoş görü ve yardımseverlik olduğunun altını çizen Seçer, “Biz herkesin belediye başkanıyız. Kentimize, kentimizde yaşayanlara, canlılara, çevreye saygılıyız. Her şeyden öte üretene, çalışana, alın teri dökene hem saygılıyız hem sizler gibi onların da yanındayız” sözlerine yer verdi. Kadın çiftçilerin alın teri dökerek ürettiğini vurgulayan Seçer, “Sizin tek amacınız; çocuklarınız ve aileniz kimseye muhtaç olmasın, kışın kafanızı sokacak sıcak bir yuva, oturduğunuz zaman kaşıklayacağınız aş-ekmek olsun. Bir de ‘çocuklarımız okusun, ülkesine yararlı insanlar olsun, vatan-millet sevgisini, insanlık sevgisini bilsin’ diyorsunuz” ifadelerini kullandı.



“Milyonlarca söz veriyorum; her zaman sizin yanınızdayız”


Göreve geldiği 2019 yılından sonra kadınların kentte güçlenmesi için yaptıkları çalışmaları sayan Seçer, “Çünkü ben istiyorum ki sizler çalışın, emek edin, iş birliğine açık olun. Bakın milyonlarca söz veriyorum; her zaman sizin yanınızdayız. Biz biliyoruz ki ülke kalkınacaksa üretenle, çalışanla, ülke kalkınacaksa başta kadınlarla kalkınacak” diye konuştu. Kadınlara güvendiğini ve inandığını söyleyen Seçer, kadınların yeterince destek almadığını ve sorunlarıyla yalnız başlarına bırakıldığını savunarak, belediyelerin kadınların yanında olması gerektiğini söyledi. Seçer, bu kapsamda göreve gelir gelmez Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığını kurduklarını hatırlattı.



“Eşitler arasında dengeler bozulmasın diye kadınlara pozitif ayrımcılık yaptık”


Büyükşehir Belediyesinde çalışan kadın sayısını da arttırdıklarını söyleyen Seçer, “Eşitler arasında dengeler bozulmasın diye kadınlara pozitif ayrımcılık yaptık. Göreve geldiğimizde belediyede çalışan her 100 çalışma arkadaşımızın 18’i kadındı, şimdi bu 25 oldu. Bunu daha da arttıracağız, nüfusumuzun yüzde 50’si kadın, yüzde 50’si erkek. O zaman her alanda erkeklerle kadınlar makamları, mevkileri en az yarı yarıya paylaşacak” diyerek, milletvekilliğinden meclis üyeliğine, belediye başkanlığından muhtarlığa Türkiye’de kadınların da eşit söz sahibi olması için çalışacaklarını kaydetti.



Büyükşehir sermayesi olmayan üretici kadınların sermayesi oldu


Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığının kenti çok iyi bildiğini ve yoğun çalıştığını belirten Seçer, etkinliğin yapılmasında destek olan tüm birimlere teşekkür ederek konuşmasını sürdürdü. Tarımı desteklediklerini, tarımla ilgilenen kadınları ise daha fazla desteklediklerini söyleyen Seçer, şöyle devam etti; "Fide-fidan, çiçek soğanı destekleri kapsamında bugüne kadar 25 binden fazla üretici bizden destek almış, bunun yaklaşık olarak 6 bini kadın üretici. Daha fazla olsun, daha fazla üretime katılın. Kadınlar, bizden daha fazla talepte bulunsun.”


En çok önemsedikleri projelerden birinin ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ olduğuna dikkat çeken Seçer, “5 yılda 300 aile işletmesi kurduk. Toroslar’ın eteklerindeki Yörük bacılar, taşı sıksa suyunu çıkarır, hayvancılığı biliyor, gücü yerinde, imkanı var ama sermayesi yok. Her bir aileye 25 hayvan verdik, 1 yıllık yemini, veteriner hizmetlerini verdik ve proje devam ediyor. Şimdi her kurduğumuz çiftlikten verdiğimiz hayvanların yavruları iade edildi, o da bir başkasına gitti. Çarkı biz döndürdük, devam ediyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi, her yıl 60 aileye yeni bir işletme kuruyor. Projeye dahil olan, çiftlik kuran üreticilerimiz sayesinde toplamda 300 üreticinin 156’sı kadın. Onların eline, yüreğine, alın terine, emeğine sağlık” şeklinde konuştu.



“Meslek öğrenmek istiyorsanız bize müracaat edin”


Başkan Seçer, üretici kadınlar için, arıcılık malzemelerinden güneş paneline, alet ekipmandan hamur yoğurma makinesine kadar birçok kalemde destek sunduklarını belirtti. Kadınların, bir talepleri olması halinde ’Alo 185’i aramalarını söyleyen Başkan Seçer, “Hangi konu olursa olsun bizimle iletişim kurun. Meslek öğrenmek istiyorsanız bize müracaat edin. Marangoz bile yetiştiriyoruz, şart değil yabancı dil kursu, tekstil ya da farklı bir meslek kursu. Kaynakçı, duvarcı kadın ustamız var, hepsini yapabilirsiniz. Sizler işinizi daha temiz ve titiz yapıyorsunuz. Her işi de yapabilirsiniz” ifadelerini kullandı.



“Biz, 5 yıl boyunca halkın gönlüne giren hizmetler peşinde koştuk”


Okuma yazma bilmeyen kadınların Büyükşehir Belediyesinin okuma yazma kurslarından faydalanabileceğini söyleyen Başkan Seçer, Refakatçi Evi adı altında uzak mahallelerden ve kırsaldan gelen hasta ve hasta yakınlarına hizmet veren Dosthane’yi anlattı. Mersin’de tedavi görmek zorunda kalan hastaların ve yakınlarının evinin Mersin Büyükşehir Belediyesi olduğunu kaydeden Seçer, “Sizin aileniz Mersin’de. Sizin aileniz Tarsus’ta. Belediye sizin. Bu hizmetleri bilin. Onun için bizleri takip edin. Belediyenin işi sadece yol yapmak, bina yapmak ya da konser vermek değil. Biz 5 yıl boyunca; halkın gönlüne giren, onun acısını azaltan, mutluluğunu çoğaltan hizmetlerin peşinde koştuk. İkinci beş yılımızda, aynı duygu ve düşüncelerle hizmetlerimizi yapmaya devam edeceğiz” dedi.



“Kadınlar bu ülkenin temel taşı”


Kadınlara, Kadın Sağlığı Danışma Merkezlerine gitmeleri tavsiyesinde bulunan Başkan Seçer, yakın zamanda açacakları ile birlikte Çocuk Gelişim Merkezlerinin sayısının 12’yi bulduğunu sözlerine ekledi. Başkan Seçer, Tarsus’tan Anamur’a kadar olmayan her bölgeye Çocuk Gelişim Merkezi yapacaklarını da söyledi. Kadınların hem ülke için hem de aile için önemine vurgu yapan Seçer, “Kadınlar bizler için önemli olduğu kadar bu ülkenin gerçekten temel taşı, ihtiyacı. Çocuklarımızı büyüten, ailemizi diri ve bir arada tutan evimizin direği. Biz ülkemizi, memleketimizi sizlerle kalkındıracağız. Kadınlara dokunan projelere ağırlık vereceğiz, yeni projeler yapacağız” diye konuştu.



“Tarımın belkemiği siz değerli kadınlarsınız”


Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer ise son yıllarda üretmenin öneminin daha çok anlaşıldığını ifade ederek, “Üretmeyince tükeneceğimizi gördük. Tarım çok önemli ama tarımın önemine değer katan, tarımın belkemiği siz değerli kadınlarsınız. Köylerde kadınlar sadece üretim yapmıyor. Evinin temizliğini yapıyor, yaşlısına, çocuğuna bakıyor, oyasını işliyor, yemeğini yapıyor. Bunun yanında tohumu alıp toprağa atıyor. Toprağı fide yapıyor. Sebzesinden yemeğini yapıyor. Salçasını, konservesini, kurutmasını yapıyor. Hem ailesini hem çevresini besliyor. O kadar kıymetli şeyler yapıyor ki kadınların kıymetinin daha çok bilinmesi gerekiyor. Kadınlar, bu kadar ağır yükü çekiyorlar, üretim yapıyorlar, benim en çok istediğim şey üretimden vazgeçmemeleri” dedi.


Konuşmaların ardından üretici kadınlar, kendi yetiştirmiş oldukları ürünlerden Başkan Seçer ve Meral Seçer’e hediye ettiler.



Seçer: "Ülke kalkınacaksa başta kadınlarla kalkınacak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Öğrenciler istedi Ebru Yaşar söz verdi Türk müziğinin güçlü sesi Ebru Yaşar, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde kendi ismini taşıyan Ebru Yaşar Gülseven Ortaokulu’nu ziyaret etti. 4 yıl önce Gülseven Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Necat Gülseven tarafından eşi Ebru Yaşar adına yaptırılan okulda öğrenciler, ünlü sanatçının ziyaretiyle büyük mutluluk yaşadı. Yaşar, çocuklara hediyeler dağıttı. Bir de çocukların talebi üzerine okula Z-Kütüphane ve spor sahası yapacağının sözünü verdi. Diyarbakır’da 200 bin kişiye konser veren Ebru Yaşar, eşi Gülseven Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Necat Gülseven tarafından 4 yıl önce Bismil’de yaptırılan ve kendi adını taşıyan okulu ziyaret etti. Ünlü sanatçı, Sanayi Mahallesi’ndeki ortaokulun bahçesinde öğrencilerin alkışları ve yoğun sevgisiyle karşılandı. Yaşar, öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi. Ünlü sanatçı sınıfları tek tek gezdi, çocuklara eğitim seti ve hediyeler dağıttı. Hediyelerini Ebru Yaşar’ın elinden alan öğrenciler büyük mutluluk yaşadı, sanatçıyla bol bol hatıra fotoğrafı çektirdiler. Öğrenciler istedi Yaşar söz verdi Bu sene Liseye Geçiş Sınavına hazırlanan öğrencilerin ünlü sanatçıdan iki talebi de oldu. Öğrenciler, boş derslerinde sınava yönelik hazırlanmak için bilgisayarların olduğu bir "Z-Kütüphane" ve spor sahası istedi. Öğrencilerin bu taleplerini yerine getireceğini söyleyen Yaşar, "Siz yeter ki çalışın" ifadelerini kullandı. "Duygusal anlar yaşadım" Ebru Yaşar, okul ziyaretinde duygusal anlar yaşadığını belirterek, "Yaklaşık 4 sene oldu okulu yaptıralı. Diyarbakır’a konser için gelmiştik onları görmeden asla gidemezdim. Sağ olsun Kaymakam, İl Milli Eğitim Müdürümüz hepsi bize eşlik ettiler. Öğrencilerin hepsi pırıl pırıl. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Çok duygulandım gerçekten çok gururlu ve mutluyum. İyi ki böyle bir şey yapmışız" dedi. Türkiye’nin güçlü sesi Ebru Yaşar, Nevruz Park’ta verdiği ve 200 bin kişinin katılımıyla kendi rekorunu yinelediği konseriyle ilgili de konuştu. Diyarbakırlılara ve çevre illerden gelenlere unutulmaz bir gece yaşatan ünlü sanatçı, konserin çok güzel geçtiğini söyleyerek, "Aslında bekliyordum böyle bir katılımı ama çok heyecanlandım. Her şey beklediğim gibi oldu çok güzel geçti, doyamadık" ifadelerini kullandı.
Aydın Aydın’ın ünlü markası ‘Dubai Çikolatası’ üretmeye başladı Tüm dünyada viral olan ‘Dubai Çikolatası’, Merkezi Aydın’da bulunan Tuğba Kuruyemiş‘in markası olan Bellina Çikolata’nın bünyesinde üretilmeye başladı. Sosyal medyada hemen hemen herkesin dilinden düşürmediği Dubai Çikolatası, son günlerde büyük ilgi görüyor. Aydınlı firma Tuğba Kuruyemiş, vatandaşların talebi üzerine kendi çikolata markası olan Bellina Çikolatası bünyesinde el yapımı Dubai Çikolatasını üretmeye başladı. Tuğba Kuruyemiş’in Efeler Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Kurtuluş Şubesi’ndeki çikolata atölyesinde üretilen Dubai Çikolatası 219 liradan satışa sunuluyor. Mağaza Sorumlusu olan Mustafa Tayyar, ürettikleri Dubai Çikolatası’nın içerisine kadayıfı kavurarak bol Antep fıstığı koyduklarını belirtti. “Gerçek çikolatadan üretimini yaptık” Dubai çikolatasını talep üzerine ürettiklerinibelirten Mağaza Sorumlusu Tayyar, “Dubai çikolatası son zamanlarda sosyal medyada epey popüler bir hale geldi. Bu çikolatanın pek çok çeşidi var. Fıstık ezmeli, fındık ezmeli, kadayıflı, beyaz çikolatalı çeşitleri var, hepsi de çok güzel. Vatandaşlarımızın ciddi rağbet ve talebi üzerine biz de üretme kararı aldık. Dubai çikolatasını burada daha da güzelleştirerek kadayıfını kavurduk ve içerisine taze Antep fıstığı koyduk. Kendi markamız olan Bellina Çikolata bünyesinde makine işlemi olmadan elle yaptık. Gerçek çikolatadan üreterek müşterilerimize sunmaya başladık” dedi. “Tüm misafirlerimizi bekliyoruz” Dubai çikolatasını ilk olarak Kurtuluş Şubesi’nde satışa sunmaya başladıklarını kaydeden Tayyar, “Diğer şubelerimize en hızlı bir şekilde göndereceğiz. Vatandaşın rağbeti yoğun görünüyor. Misafirlerimizden güzel geri dönüşler alıyoruz. Çok ciddi talep olması en başında bizleri de şaşırttı. Şu anda tüm talepleri karşılayacak seviyede üretim bandımız hazır. Bütün misafirlerimizi mağazamıza bekliyoruz” diye konuştu. “2014’ten beri kendi çikolatamızı üretiyoruz” Tuğba Kuruyemiş’in markası olan Bellina Çikolata’nın çıkış hikayesini anlatan Mustafa Tayyar, “Bellina Çikolata’mızın çıkışı inciri çikolatayla kapladıktan sonra meydana geldi. İnciri cevizle kapladık, üzerine ayrıca çikolata kapladık ve adını Bellina markası koyduk. Bellina markasını el yapımı dolgu çikolata olarak Tuğba Kuruyemiş bünyesinde markalaştırdık. Bellina markası adı altında 2014 yılından beri üretim yapıyoruz. Kendi el yapımı dolgu çikolatalarımızı üretiyoruz. Bunun yanı sıra küçük dolgu çikolatalarımız var. Fındık, kahve, Antep Fıstığı dolgulu gibi çeşitli ürünlerimiz var. Nişanlarda, kız istemelerinde gondollar, özel sepetler ve talebe göre ürün hazırlıkları da yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Prof. Dr. Aykut Özdarendeli: “Turkovac aşısının ilk filizlendiği merkez olmanın gururunu yaşıyoruz” Kayseri’de düzenlenen 5. Uluslararası Aşı Bilimi Kongresi’nde konuşan Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, “Turkovac aşısının ilk filizlendiği merkez olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi. Sabancı Kültür Merkezi’nde düzenlenen 5. Uluslararası Aşı Bilimi Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, aşıların stratejik bir ürün olduğunu söyledi. Aşıların sadece halk sağlığını korumakla kalmayıp, aynı zamanda salgın hastalıkların yayılmasını engelleyen önemli bir araç olduğunu dile getiren Özdarendeli, “Aşı stratejik bir ürün. Aşılar sadece halk sağlığını korumakla kalmayıp, aynı zamanda salgın hastalıkların yayılmasını engelleyen en önemli araçlar. Hepimizin yaşadığı Covid-19 sürecinde de aşıların ne kadar stratejik olduğunu, aşı geliştirmenin, üretilmesinin ve dağıtımının ne kadar önemli olduğunu hep birlikte yaşadık. Covid-19 pandemi sürecinin ortaya çıkardığı birçok sıkıntılar oldu ama bir başka tarafıyla da ülkemizde bu süreçte akademik olarak aşı çalışma gruplarından birçok paydaşın çok özveriyle çalıştığını ve büyük çalışmalar yaptığını hepimiz gördük. Özellikle gerek TÜBİTAK, gerek TÜSEB, gerekse üniversitelerimizin bilimsel araştırmalarıyla ilgili birimlerinin desteklediği projeler sayesinde aşıların hızlı bir şekilde geliştirilmesi ve daha önemlisi bu süreçte genç araştırmacıların yetişmesi sağlandı. Böyle bir ivme kazanıldı ve bizim bu ivmeyi hızlandırarak devam ettirmemiz gerekiyor. Yenilikçi aşı teknolojilerini ve eski aşı teknolojilerini de geliştirerek çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Bu kongrenin de bu tür çalışmalara, işbirliklerine ve ortaklıklara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. “Turkovac aşısının ilk filizlendiği merkez olmanın gururunu yaşıyoruz” Turkovac aşısının ilk filizlendiği merkez olmaları nedeniyle büyük bir gurur yaşadıklarını aktaran Özdarendeli, “Biz ERÜ olarak 2012 yılında biyogüvenlik seviye 2 ve 3 laboratuvarlarının kurulmasıyla birlikte aşı çalışmalarına başladık. Çok değerli hocam Prof. Dr. Fahrettin Keleştimur o dönemde bu merkezin kurulmasına büyük emek verdi. Ben kendilerine teşekkür etmek istiyorum. 2015 yılında ülkemizin ilk aşı araştırma ve geliştirme merkezi olduk. Bu noktada çalışmalar devam etti. Bir başarı hikayesi olan Turkovac aşısının ilk filizlendiği merkez olmanın da gururunu yaşıyoruz. Turkovac’ın ortaya çıkmasında birçok paydaş var, birçok çalışan insan var, birçok özel şirket var. Onlara da huzurunuzda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bizle ilgili bir başka gelişme 2024 yılının haziran ayında rektörümüz Prof. Dr. Fatih Altun’un da büyük destekleriyle Hacettepe Üniversitesi’nden sonra ülkemizde ikinci aşı enstitüsü olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu enstitü ile birlikte yeni aşı çalışmalarımız hiç durmadan devam edecektir. Genç araştırmacılara da bu kongrenin bir fırsat olduğunu söylemek istiyorum. Kendi çalışmalarını zaten platformlarında sunacaklar, paylaşacaklar. Aynı zamanda da buradaki hocalarla, arkadaşlarıyla projeler için yeni işbirlikleri oluşur ve faydalı olur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Muğla Muğla’da gübre denetimleri devam ediyor Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Muğla ve ilçelerinde faaliyet gösteren kimyevi ve organik gübre üreticileri ile gübre bayilerine yönelik denetimlerini titizlikle sürdürüyor. “Tarımda Kullanılan Gübrelerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği” kapsamında yürütülen denetimlerde, etiket ve içerik kontrolleri yapılıyor, alınan numuneler analiz için laboratuvarlara gönderiliyor. Denetimlerde, Gübre Takip Sistemi (GTS)’nin kullanımı ve karekod uygulamalarının yaygınlaştırılması konularında gübre bayilerine bilgilendirme yapılıyor. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, gübre üretim ve satış yerlerinde karekod, etiket ve ambalaj bilgilerini kontrol ederek piyasa denetimi gerçekleştiriyor. Aynı zamanda, gübre üretimi yapan firmaların lisans ve tescil belgeleri gibi evraklarının da uygun olup olmadığını denetleyen ekipler, gelen şikayetlerin takibini de sürdürüyor. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla, Muğla ve ilçelerinde yapılan denetimlerde toplam 594 adet gübre ürünü kontrol edildi. Şikayet ve piyasa denetimleri sonucu, toplam 65 üründen numune alınarak analize gönderildi. Yapılan analizler sonucunda, üç ürünün içeriği olumsuz sonuçlanarak “kesin satış durdurma” kararı verildi ve bu ürünler piyasadan toplatıldı. Ayrıca, tescil belgesi ve etiket uyumsuzluğu tespit edilen beş farklı ürünün satışı durdurularak yasal işlemler başlatıldı. 2023 ve 2024 yıllarında yapılan denetimlerde, “Etiket uyumsuzluğu, tescil belgesiz ve GTS bandrolsüz” ürünler için toplamda 1 milyon 503 bin 875 TL idari para cezası uygulandı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, çiftçilerin güvenilir gübreye ulaşmasının önemine vurgu yaparak bazı uyarılarda bulundu. Saylak, üreticilerin rastgele yerlerden kamyonla gübre almamaları gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Üreticilerimizin fatura almaları ve satış işlemlerinde kimlik numaraları ya da vergi numaraları ile ’Gübre Takip Sistemi’ kayıtlarını yaptırmaları büyük önem arz etmektedir" dedi.