ASAYİŞ - 21 Aralık 2024 Cumartesi 08:49

Polise mukavemet eden şüphelinin 61 suç kaydı çıktı

A
A
A
Polise mukavemet eden şüphelinin 61 suç kaydı çıktı

Mersin’in Anamur ilçesinde polise mukavemet ettiği ve güçlükle gözaltına alınmasıyla ilgili görüntüleri ortaya çıkan şüphelinin, aranmasının yanı sıra 61 suç kaydının olduğu öğrenildi.


Alınan bilgiye göre, 13 Aralık’ta yaşanan ve sosyal medyaya görüntüleri yeni düşen hadisenin detayları ortaya çıktı. 61 suçtan kaydı olduğu öğrenilen ve yağma suçundan aranması olan 36 yaşındaki D.L.’yi trafikte gören polis ekipleri, ’dur’ ihtarında bulundu. Şüpheli kaçmaya çalışırken evinin olduğu sokakta yakalandı. Polise direnen ve çıkan arbedede 2 memuru da yaralayan şüpheli, takviye ekiplerin gelmesiyle güçlükle gözaltına alındı. Arbedede şüpheli de yaralandı.


Gözaltına alınarak hastaneye götürülen şüphelinin aynı zamanda 2.17 promil alkollü olduğu belirlendi. Şüpheli hakkında aranma suçunun yanı sıra polise mukavemet, trafik güvenliğini tehlikeye sokmaktan işlem yapıldığı alınan bilgiler arasında yer aldı.


Olayla ilgili soruşturma sürüyor.



Polise mukavemet eden şüphelinin 61 suç kaydı çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresun’da sahibinden satılık cezaevi Giresun’un Keşap ilçesinde 1980-2018 yılları arasında Açık Ceza İnfaz Kurumu olarak hizmet veren bina ve 2 bin 925 metrekarelik arazi, Giresun İl Özel İdaresi tarafından satışa çıkarıldı. Cezaevinin kapatılmasının ardından, mahkumlar Espiye Bölge Cezaevi’ne nakledilmişti. Keşap Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun 2018 yılında kapatılmasının ardından, eski cezaevi binası ve arazisi geçtiğimiz günlerde ihaleyle satılmak üzere Giresun İl Özel İdaresi tarafından ilan edildi. İhaleyle satışa çıkarılan gayrimenkulün bedeli ise 19 milyon 750 bin TL olarak belirlendi. ‘Kamuya kazandırılmalı’ tepkisi Keşap CHP İl Genel Meclisi Üyesi Özgür Karaosman, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, söz konusu binanın ve arazisinin satışını doğru bulmadıklarını belirtti. Karaosman, “Burası, ilk kez satışa sunulan bir yer değil. Geçtiğimiz yıl da ihale ile satışa çıkarılmış, ancak daha sonra Adliye Lojmanı yapılacağı belirtilmişti. İhaleye çıkarsa, parası olan her müteahhit burayı alabilir. Oysa biz bu alanın kamuya kazandırılmasını, örneğin bir öğrenci yurdu gibi kamu kuruluşlarına devrini savunuyoruz. Cezaevinin satışının, kurumlar arası devir işlemleriyle çözülebileceği bir durum olduğunu düşünüyoruz” dedi. Karaosman, ayrıca cezaevinin arazisiyle birlikte satışa çıkarılmasının yerel halk tarafından tepkiyle karşılandığını, bu tür kamuya ait alanların ihale yoluyla satılmasının doğru olmadığını vurguladı. İhale 30 Aralık 2024’te Öte yandan, ilan.gov.tr’de yayımlanan ilanda, Giresun İl Özel İdaresi’nin taşınmazın satışını Kapalı Teklif İhale Usulü ile gerçekleştireceği belirtilerek, ihalenin 30 Aralık 2024 tarihinde yapılacağı duyuruldu. İhaleye katılacaklardan adli sicil kaydı da istenen belgeler arasında yer alacak.
Bilecik Bilecik’te ‘Bağımlılık ve Depresyon’ semineri Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ), Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından düzenlenen seminerde, Uzm. Dr. Fulya Özbolat, ‘Bağımlılık ve Depresyon’ başlıklı sunumuyla öğrenciler ve akademisyenlerle bir araya geldi. Uzm. Dr. Fulya Özbolat, sunumunda bağımlılık kavramını detaylı bir şekilde ele alarak bağımlılığın temelleri, bağımlılıkta tolerans ve bu durumun bireylerin yaşamı üzerindeki etkileri hakkında kapsamlı bilgiler verdi. Ayrıca bağımlılığın zararlarına dikkat çekerek, bireylerin bağımlı olduklarını nasıl anlayabileceklerini ve bu süreçte “hayır” diyebilmenin önemini vurguladı. Seminerde ayrıca bağımlılıkla mücadele eden merkezlerde sunulan destek hizmetleri ve bağımlılık destek hatlarının sağladığı imkânlar hakkında bilgiler paylaşıldı. Özellikle ebeveynlerin bağımlılık konusunda çocuklarına nasıl destek olabilecekleri konusunda öneriler sunuldu. "Hayır diyebilmenin önemi ve ebeveynlere tavsiyeler" Bağımlılıkla mücadelenin en önemli adımlarından birinin “Hayır” diyebilmek olduğunu belirten Uzm. Dr. Fulya Özbolat, bu becerinin kazandırılmasında ailelere ve eğitimcilere büyük sorumluluk düştüğünü ifade etti. Ayrıca, bağımlılığın sadece bireyi değil, aileyi ve dolayısıyla toplumu da etkileyen geniş çaplı bir problem olduğunu belirterek, toplumsal farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiğine dikkat çekti. Program sonunda, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yasin Acar, Uzm. Dr. Fulya Özbolat’a teşekkür belgesi takdim etti.
Kayseri Arama kurtarmanın gönüllü kahramanı AFAD’a akrediteli Türkiye’nin ilk Su Altı Arama Kurtarma Derneği olan Türkuaz Arama Kurtarma Derneği’nin Operasyon Sorumlusu Deniz Temel, vatandaşların zor zamanlarında yanlarında olmak için 7 gün 24 saat teyakkuz halinde bekleyerek hazırlıklarını sürdürüyor. Kayseri’de konuşlu olan Türkuaz Arama Kurtarma Derneği’nin Operasyon Sorumlusu 47 yaşındaki Deniz Temel, hayatını arama kurtarmaya adadı. Adana’da doğup büyüyen, küçük yaşlarda kanallarda yüzme öğrenen, arkadaşlarıyla beraber orman gezilerine çıkarak doğa sporları ile tanışan Deniz Temel, bu merakını vatandaşlara katkı da bulunmak için daha da profesyonel hale getirdi. 2003 yılında Kayseri’ye taşınan ve burada arkadaşlarının yönlendirmesi ile Türkuaz Arama Kurtarma Derneği ile tanışan Deniz Temel, kendini burada geliştirerek kentte meydana gelen kurtarma olaylarına da müdahale etmeye başladı. AFAD’a akredite olan derneği ile Türkiye’de ilk defa su altında arama yapma kabiliyetine ulaşan Operasyon Sorumlusu Deniz Temel, yüzlerce olaya müdahale etti. Suda boğulan vatandaşların cenazelerine ulaşarak su yüzüne çıkaran Temel, kolluk kuvvetlerine de yardımcı olarak işlerini kolaylaştırdı. Kayseri’de bulunan akarsu ve barajlarda kaybolan vatandaşların bulunmasında önemli rol oynayan Temel, aynı zamanda eğitim de vermeye başlayarak arama kurtarma konusunda binlerce kişiyi eğiterek öncülük etti. "Hiçbir yardım almıyoruz" Kendi hikâyesini anlatan Türkuaz Arama Kurtarma Derneği Operasyon Sorumlusu Deniz Temel, “Yıllardır beri doğa sporları anlamında birçok faaliyet yaptım. Bizim neslin şansı, akarsuda yüzmeyi, küçük tepelere çıkarak dağcılığı öğrenirler. Ben de bu şekilde bugünkü yaptığım işe ilk adımımı atmış bulundum. Ben daha önce Adana’da yaşıyordum. 2000 yılında Kayseri’ye geldim ve 2003 yılında derneğimizle tanıştım. Akabinde doğa sporları faaliyetlerine katıldım ve su altına heveslendim. Bunu sportif olarak yaparken, bu işin arama kurtarma kısmına girdik. 15 yıldan beri Kayseri ve bölgede, Türkiye’nin birçok ilinde akarsularda ve barajlarda kaybolan şahısların arama faaliyetlerinde bulundum. Kayseri’de bizden başka su anlamında arama kurtarma yapan yok. Hem akarsu hem de su altı aramayı Türkiye’de tek olarak yapan sivil toplum kuruluşuyuz. İnsanların zor zamanlarında yanlarında olmanın tarifi ve ifade şekli yok. Acil durum ihbarı geldiği zaman tamamen insan hayatına odaklı olarak konsantre oluyoruz. Bölgeye gidip değerlendirme yapıyoruz ve kayıp şahısların arama faaliyetlerine başlıyoruz. Tamamen gönüllülük ilkesi ile yapıyoruz. Herhangi bir kurumdan veya kuruluştan yardım yapıyoruz” ifadelerini kullandı. “6 Şubat depremi bize ders oldu, insanlarımızın bilinçlenmesi lazım” Temel, “Özellikle 6 Şubat depremi ile birlikte farklı bir durum gerçekleşti. Ülkemiz zaten deprem bölgesi ama bu şekilde bu zamana kadar böyle bir deprem görmedik. 6 Şubat depremi de bizim vatandaşlarımıza ders olmalı. Ne zaman, neyi yapacağımızı, nasıl hareket edeceğimizi bilmeliyiz ve değerlendirmeliyiz. Aile, okul, kurumsal planlarının yapılması gibi planların hazırlanması ve hayata geçirilmesi lazım. İnsanlarımızın bu konuda bilinçlenmesi lazım. Biz sivil toplum kuruluşu olarak çok fazla kalabalık ekibe sahip değiliz ve fazla ekibin olmasını da istemiyoruz. Yatayda değil de dikeyde bu sistemi yürütmeye çalışıyoruz. Bizim ekibimizde yer alan arkadaşlarımız hem dağ arama kurtarma hem deprem arama kurtarma hem akarsu hem de sualtında eğitimleri alıyoruz. Az adamla çok iş yürütmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.