ÇEVRE - 16 Haziran 2021 Çarşamba 09:55

(Özel) Profesörden korkutan uyarı: "Akdeniz de risk altında"

A
A
A
(Özel) Profesörden korkutan uyarı: "Akdeniz de risk altında"

MERSİN (İHA) – Uzun yıllardır denizde çok çeşitli araştırmalar ve çalışmalar yapan Prof.

MERSİN (İHA) – Uzun yıllardır denizde çok çeşitli araştırmalar ve çalışmalar yapan Prof. Dr. Deniz Ayas’tan Akdeniz için korkutan uyarı geldi. Son günlerde Marmara Denizi’ni etkisi altına alan müsilaj sorununun, denize kıyısı olan tüm kentlerin de sorunu olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Ayas, “Müsilaj, Marmara’daki boyutta olmasa da tüm Akdeniz’de de görülüyor. En büyük neden, denize bıraktığımız kirlilik yükü. Akdeniz de risk altında” dedi.


Son dönemde Marmara Denizi’nde büyük bir çevre felaketine neden olan müsilaj (deniz salyası), Türkiye’nin gündeminde ilk sıralardaki yerini koruyor. Müsilajı temizlemek için yoğun çaba sarf edilirken, aslında doğal bir fenomen olan müsilajın bu derece artmasının nedenleri, en önemli tartışma konularından biri haline geldi. Öte yandan, tüm Türkiye şu anda Marmara Denizi’ne kilitlenmişken, başta Akdeniz olmak üzere diğer denizlerimizin de risk altında olduğu ortaya çıktı.



“Doğal bir fenomen”


Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, tehlikenin boyutlarını ve müsilaj tehdidinin Akdeniz ayağını İHA muhabirine anlattı. Müsilajı, ‘denizdeki fitoplankton denilen alglerin oluşturdukları organik bir bileşik’ olarak tanımlayan Prof. Dr. Ayas, “Yani özünde glikoprotein ve polisakkaritten oluşan bir organik madde. Müsilaj oluşturan algler, bunu doğal bir salgı olarak üretirler. Aslında müsilaj oluşturmak ya da alglerin belli dönemlerde bu müsilajı fazla oluşturması doğal bir fenomen olarak adlandırılıyor. Belli şartlar bir araya geldiğinde bu algler sayılarını artırarak müsilaj sorununu meydana getiriyorlar” diye konuştu.



“Müsilaj tüm Akdeniz’de görülüyor. Bu, Marmara’daki boyutta değil”


Müsilaj oluşturan alglerin, kirlilik yüküyle ve su sıcaklığıyla alakalı olarak sayılarını artırdıklarına işaret eden Ayas, “Bu da alg patlaması (algal bloom) şeklinde ifade edilir. Marmara Denizi, daha durağan bir deniz, ayrıca bu bölgede 25-30 milyon insan yaşıyor. Burada insan kaynaklı üretilen suyun deşarjı temel problem olabilir, endüstriyel proseslerden çıkan nitrat, azot, fosfor ve iz elementlerden zengin maddelerin yine deşarjı söz konusu ve bu tam bir uygun ortam oluşturuyor. Müsilaj aslında her yıl olan bir olgu. Akdeniz’de görülebilir, yalnız bu boyutuyla meydana gelmesiyle daha görünür hale geldi ve turizmde ya da sosyoekonomik etkisinin ortaya çıkma ihtimalinden kaynaklı da bütün insanların dikkatini çekti” ifadelerini kullandı.


Müsilajın sadece Marmara Denizine özgü olmadığını vurgulayan Ayas, “Müsilaj tüm Akdeniz’de görülüyor. Bu, Marmara’daki boyutta değil. Marmara’daki gibi sıklığının da arttığını görüyoruz. Her sene balık ağlarına takılan müsilajlar konu oluyor. Biz biliyoruz bunu ama bu boyutuyla olması gündem oluşturdu” şeklinde konuştu.



“Mersin’de de risk var”


Kirliliğin bütün sahil kentleri için ciddi bir problem olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ayas, Mersin’deki olası müsilaj riskini ise şöyle değerlendirdi:


“Mersin özelinde baktığınızda, çok fazla sahil sitesi var. Bu sitelerdeki atık sular denize deşarj ediliyor. Kentin suları da yine derin deniz deşarjı şeklinde veriliyor. Bunun dışında tarımsal bir il ve çok fazla gübre kullanımı var. Bunlar yeraltı ve yerüstü sularıyla denize taşınıyor. Bu durum, tabi ki özellikle ilkbahardan yaza, yazdan sonbahara mevsimsel geçişlerde algler için bir uygun ortam sağlıyor. Ama Mersin’i Marmara ile kıyaslarsak, kapalı denizlerde daha fazla müsilaj olgusunu büyük boyutlu görebiliyoruz. Mersin’de de risk var tabi ki ama bu riskin Marmara boyutunda olmadığını değerlendiriyorum.”



“Tabi ki Akdeniz’de de risk var. Kirlilik yükü, deniz ekosistemi için kaldırılabilir olmanın ötesine geçiyor”


Müsilajın bu boyutta artmasının en büyük nedeninin denize bırakılan kirlilik yükü olduğuna dikkat çeken Ayas, “Tabi ki Akdeniz’de de risk var. Biz burada bir sorun var ve bu sorunun sonucuyla ilgileniyoruz. Müsilaj ya da herhangi bir çevre felaketi karşımıza çıkıyor ama asıl bunun altındaki nedenleri belirlemek gerekiyor. Bu nedenlere baktığımızda; insan ve ürettiği kirlilik yükü, doğaya yüklediği bu kirlilik. Tarımsal aktiviteler yoğun yapılıyor, kentsel yaşam ve sahil siteleri gerçekten büyük bir kirlilik yükü oluşturuyor ve bu doğal yaşam ve deniz ekosistemi için kaldırılabilir olmanın ötesine geçebiliyor; örneğin Marmara’da olduğu gibi. Böyle durumlarda da bir kriz olarak karşımıza çıkıyor. Aslında bu bir doğal refleks; siz besleyici tuzları denize verdiğinizde oradaki canlı grupları bunu kullanarak aslında o dengenin korunmasını sağlamaya çalışıyor. Buradaki durum doğal bir tepki. Deniz canlıları, oradaki dengenin korunması için denize attığınız bu kirlilik yükünün bir şekilde bertarafını sağlamaya çalışıyor. Bu da bizim karşımıza bir sorun olarak çıkıyor" dedi.



“Tüm sahil kentlerimizde düzeyi düşük ya da yüksek bir risk var”


Sorunun çok büyük olduğunu söyleyen Ayas, mutlaka ileri arıtma sistemleri ve biyolojik arıtma sistemlerinin olması; bunların kontrolünün de ciddi anlamda yapılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Ayas, “Tüm sahil kentlerimizde düzeyi düşük ya da yüksek bir risk var; çünkü çok fazla deşarj ediyoruz, çok fazla kirlilik yükünü denize bırakıyoruz. Burada yapılması gereken şey; Marmara’da yapıldığı gibi hem merkezi hem de yerel otoritelerin bu deşarjlar konusunda kontrollerini artırmaları ve bununla ilgili eylem planlarının sadece Marmara ölçeğinde değil, tüm sahil kentlerinde uygulanması. Sadece Marmara değil, tüm kentler için de benzer önlemlerin alınması gerekiyor” dedi.



“Hareketsiz canlılar için sıkıntılı bir durum oluşturuyor”


Ayas, müsilajın deniz ekosistemine etkileriyle ilgili de şunları söyledi:


“Bu bir organik madde. Algler tarafından oluşturulan bir madde. Buradaki temel sorun; her organik madde doğada parçalanma süreçlerine uğruyor. Bu noktada müsilaj oluştuğunda bakteriler devreye giriyor. Yani mikroorganizmalar müsilajı parçalamak için yoğun bir çabaya giriyor. Bu da tabi ki, belli bir süre sonra anoksik şartların yani oksijensiz şartların oluşmasına neden oluyor. Müsilajın yoğun olduğu ve anoksik şartların oluştuğu bölgelerde sesil dediğimiz hareketsiz canlılar için sıkıntılı bir durum oluşturuyor. Ama balıklar ve benzeri hareketli canlılar için herhangi bir risk söz konusu değil.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ali Koç, "Şampiyon olacağımıza inanıyoruz" Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, cam tavanın henüz kırılmadığına vurgu yaparak, "Hocamızın sözünde çok önemli mesaj var. Şampiyonluk şansımız vardır, zorlaştırdık. Biz havlu mu atacağız? Şampiyon olacağımıza inanıyoruz. Yeter ki 10 senedir 1 puan farkla tepede yer alan düzen neyse o olmasın. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde düzenlediği basın toplantısında Türk futbolunda yaşanan gelişmeler, transfer planlamaları ve yasa dışı bahisle ilgili konuştu. Kış transfer dönemindeki planlamalar hakkında bilgi veren Başkan Koç, "Hocamız dün gelerek bize bir sunum yaptı. Kendi felsefesini bir kez daha anlattı. Taraftarı anlıyorum. Taraftarın serzenişini ben de hocaya soruyorum. Hocamızın kendisine has sistemi var. Savunma yaptıramıyor denilen Mourinho, en az gol yiyen takım. O dominant futbol ilk yarıda maçı koparma, rakibe göz açtırma noktasına gelemedik. Biz artık istikrar yakalamalıyız. Biz olalım olmayalım bu hoca devam etmeli. Yaptığınız hatalardan birisi iletişim konusu. Oynanan futbol konusunda memnun olmamaları bu öfkeyi getiriyor" ifadelerini kullandı. "2 stoper ve sol bek transferi olmazsa olmaz" Kış transfer dönemindeki çalışmalarla ilgili bilgiler veren Başkan Koç, "Transfere gelecek olursak 3 tane yerimiz var yabancıda. 3 tane olmazsa olmaz yerimiz var 2 stoper ve sol bek. Bizimle ilgili geçen 10 isimden 8’inin yakından uzaktan alakası yok. Fark atsa da sonuna kadar gideceğiz. Devre arasında eksiklerimizi tamamlamamız lazım. 2 tane çok önemli oyuncu sezonu kapattı; Jayden ve Becao. Transfer yapacağız. Bir kısmı size maliyetli gelebilir" diye konuştu. "Galatasaraylı oyuncular kolay kolay kart görmeyeceğini biliyor" Bugün açıklanan yabancı VAR kararı ve geçtiğimiz sezon Sivas’taki VAR hakemi ile ilgili öz eleştiri de yapan Ali Koç, "Sivas maçındaki hakem hatasıyla ilgili hiç sesimizi çıkarmadık, taraftarlarımız bize çok kızdı. Sorgulamadık. İnanıyoruz ki niyet adilse insan hataları da eşit dağılır. Bu sarı kartlar mart geldiği zaman birikiyor. Bir takım kendi sahasında 3 sene kırmızı kart yemez mi? Rakipler de orada dikkat ediyor ve temkinli oynuyorlar. Çünkü sert oynuyorlar. Galatasaraylı oyuncular kolay kolay kart görmeyeceğini biliyor. Barış Alper; biz hayatımızda ilk kez federasyon başkanı açıklama yaptığını gördük. Hiç olmayacak prosedür uygulayacaklarını söylediler. Yine özel muamele gördüler. Yabancı VAR en azından büyük bir adım. Sahadaki diğer operasyonu VAR’ın bakamadığı yerlerde bakılacaktır. Burada federasyon çok çok dikkatli olmalıdır. Kafamızda kesinlikle sahada yabancı hakem olmayacak demesin federasyon, bu gidişata bakalım. İşin para tarafına bakmamak lazım, lojistik kısmına bakmaları lazım." "Bugün yabancı hakem kararı çıkmasaydı biz çıkmayacaktık" Futbol A takımının Samandıra’da çalışmalarına devam ettiğini belirten Ali Koç, soru üzerine, "Sezon başından beri perşembe maçlarımız var, Avrupa’da maçlarımızdan dolayı çalışma prosedür buna göre devam ediyor. Futbolcularımız da bugün öğrendi. Bugün yabancı hakem kararı çıkmasaydı biz çıkmayacaktık" yanıtını verdi. "Şampiyon olacağımıza inanıyoruz" Sarı-lacivertlilerin başkanı ligde sonuna kadar mücadele edeceklerini vurgulayarak, "Cam tavan henüz kırılmadı. Hocamızın sözünde çok önemli mesaj var. Şampiyonluk şansımız vardır. Zorlaştırdık. Biz havlu mu atacağız? Şampiyon olacağımıza inanıyoruz. Yeter ki 10 senedir 1 puan farkla tepede yer alan düzen neyse o olmasın. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz. Biz inandığımız yolda devam edeceğiz. Hoca nezdinde de devam edeceğiz. Bu istikrar konusu çok önemli. Getirdiğimiz hocamızın neler yaptığı ortada. Bizim ülke kimleri çerçöp yaptı. Aragones’e neler yaptık?" dedi. "Nasıl bir dokunulmazlıktır?" İllegal bahisle ilgili bilgiler veren Ali Koç, son dönemde düğmeye basıldığını belirtti ve şunları söyledi: "Son 2 ayda 40 ayrı insan illegal bahis reklamı yapıyor diye gözaltına alınmış. Umudumuzu artıyor; ayrıcalığa alışanlar, eşitsiz şartlarda rekabet edenler, adil ortamı istemezler. Son 2 ayda 40 kişi gözaltına alındı. Bir takım çıktı 85 milyonun gözüne soktu. Bizim toplantımızda konuşuldu. Başkana internete girip bakmadınız mı dedim. Devlete soruyorum; bir tarafta yasa dışı reklamı yapanı bunu yapıyorsun. Bir tarafta kulübün yöneticileri birisi para aldım, diğeri almadım diyor. Bahiste soruşturma kapatıldı. Ben o şirket olsam parayla satın alamayacağın reklamı yaparım. Kimse bir şey yapmıyor. Nasıl bir dokunulmazlıktır? Alınan 40 kişi Türk vatandaşı değil mi? Sistem çalışsa bunun dibine inilecek. Niyet, cesaret, irade. Bu 3’ü varsa her şey çözülür. Fenerbahçe’ye açılan savaş 3 Temmuz’dan farklı değil. O zamandan beri 1 kere şampiyon olmamız tesadüf mü? Bu örgüt en çok futbol sektöründe çoğaldı. Bu da bir ‘cam tavan’. Yapı tek tek isim olarak verilmez. Bu canlı bir mekanizma." "MHK içinde sorunlu insanlar var" Hakemlerin performansı ve MHK hakkında sorulan soruya Ali Koç, "Hakemlerin niyetleri ne olursa olsun, ben insanın niyetine bakarım. Açık çek verdik, destekledik. Bugün geldiğimiz noktada sonuç, arzu edilenden uzakta. MHK’ya güveniyor musunuz? Ferhat (Gündoğdu) Bey başı olduğu için hep onu konuşuyoruz. O 7 kişi arasında ağır toplar var. Hiç güvenmediğimiz isimler var. Ne hikmetse herkes değişiyor o adam hep orada. Nasıl oluyor ama biliyoruz. Yukarıya yakın iş adamları var. MHK içinde sorunlu insanlar var. Bu danışma kuruluna isimler tespit etmek için profesyonel destek de alacağız. Bir veya 2 yabancı olursa daha mı iyi olur, kulüplere de soracağız. Bu fırsatı kaçırmamamız lazım. Beceriksizlik, kötü niyet dışarıdan talimat hepsi var. Genç arkadaşlarımızı çıkarıyoruz ama dışarıdan talimat alıyor diyemezsiniz. Son 10 seneye baktığınızda hepsi var" diyerek sözlerini noktaladı.