EKONOMİ - 08 Kasım 2024 Cuma 16:27

MTSO Başkanı Çakır: "ASCAME liderliğinde Akdeniz’in birlikte planlanması gerekiyor"

A
A
A
MTSO Başkanı Çakır: "ASCAME liderliğinde Akdeniz’in birlikte planlanması gerekiyor"

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, ekonomi ve çevre sorunlarına daha köklü çözümler üretilmesi için Akdeniz kentlerinin birlikte hareket edip ASCAME liderliğinde Akdeniz’in birlikte planlanması gerektiğini söyledi.


Akdeniz’de kıyısı buluna 23 ülke ve 300’ün üstünde ticaret ve sanayi odasının oluşturduğu uluslararası bir oluşum olan Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin (ASCAME) referans etkinliği haline gelen Meda Week İş Forumu, İspanya’nın Barselona kentinde düzenlendi. Barselona Ticaret ve Sanayi Odası ile ASCAME’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve ASCAME ICT Komisyonu Başkanı Hakan Sefa Çakır’ın yanı sıra Akdeniz kentlerinin ticaret ve sanayi odaları, iş STK’ları, özel sektör ve ülkelerin kamu temsilcileri ile Akdeniz havzası limanlarının, serbest bölge ve yerel yönetimlerinin temsilcileri katıldı. Akdeniz kentlerinin ticaret ve sanayi odalarının işbirliğini artırmayı ve Akdeniz ekonomisinin gelişimini hedefleyen etkinlik, ikili görüşmelerin de yapıldığı özel networking toplantılarıyla iki gün sürdü. Meda Week İş Forumu’nda güncel ekonomik ve siyasal durum tespiti yapılmasının ardından, toplantılar Akdeniz Dijital Forumu ile Akdeniz ülkelerinin ve kentlerinin başta yapay zeka olmak üzere dijital dünyaya entegrasyonu, Akdeniz kentleriyle Afrika iş birliği fırsatları, yenilikçi kentler, Akdeniz turizmini yeniden düşünmek, ekonomi-spor ve sanat gibi temel oturum konularıyla devam etti.



"Akdeniz havzasında yapılacak iş birlikleri çok önemli"


MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Çakır, ASCAME ICT Komisyonu Başkanı olarak katıldığı Meda Week İş Forumu hakkında yaptığı açıklamada, ASCAME’nin dev bir ağ olduğunu ifade etti. Mersin iş dünyası olarak bu büyük uluslararası ağa katkı verdiklerinin ve Akdeniz’de yeni işbirliklerinin, barışın ve huzurun oluşmasına katkı sağladıklarını vurgulayan Çakır, bu katkının takdir edildiğini dile getirdi. Ekonomi ve çevre sorunlarına daha köklü çözümler üretilmesi için Akdeniz kentlerinin birlikte hareket edip ASCAME liderliğinde Akdeniz’in birlikte planlanması gerektiğini belirten Çakır, ASCAME’nin Mersin için önemine dikkat çekerek, "Akdeniz, üç kıtayı birleştiren bir deniz ve bu havzada yapılacak iş birlikleri çok önemli. Türkiye de Akdeniz’in en önemli ülkelerinden biri. Mersin olarak en büyük liman kentlerindeniz. ASCAME aracılığıyla 300 ticaret ve sanayi odasıyla iletişim kurabilme imkanını buluyoruz. Sadece bu toplantıyla İspanya’nın limon başkenti Murcia ile görüşmelere başladık. Mısır ve Fas’ı da dahil ederek narenciye konusunda ortak hareket etme imkanlarını konuştuk" dedi.



"Mersin’i dünyaya bağlamaya devam edeceğiz"


Akdeniz Havzası’nın ekonomisinin KOBİ’lere dayandığını belirten Çakır, şöyle devam etti: "Bu anlamda ASCAME ile küresel iklim değişimine uyumdan, sektörlerin dijitalleşmesine, tarımdan, lojistikten, turizm ve sanayiye kadar birçok konuda AB fonlarından da yararlanarak ortak projeler geliştirme ekiplerinin içindeyiz. Mersin, ASCAME’de bir izleyici ve katılımcı konumunda değil, tam aksine komisyon başkanlıkları yapan, karar masalarında önerileri dinlenen bir oda haline gelmiştir. MTSO olarak amacımız, birincil anlamda ekonomik katkılar sağlamak olsa da, bunun yanı sıra ASCAME’nin gücünü etkin kullanarak kentimizin limanından serbest bölgesine, üniversitelerinden teknoparklarına, OSB’lerinden yenilik merkezlerine, yerel yönetimlerinden kültür sanat kurumlarına kadar 22 ülkedeki eş değer kurumlarla kendi kurumlarımıza köprü olmak ve bütünsel anlamda kentimize katkı sunmaktır. MTSO olarak Mersin iş dünyasını ve Mersin’i dünyaya bağlamaya, köprüler kurmaya devam edeceğiz."



MTSO Başkanı Çakır: "ASCAME liderliğinde Akdeniz’in birlikte planlanması gerekiyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Hediye duvar halısı ile başlayan merak koleksiyona dönüştü Gaziantep’te yaşayan 72 yaşındaki Mehmet Kaleoğlu’nun kendisine hediye edilen bir duvar halısıyla başlayan halı merakı yıllar içerisinde koleksiyona dönüştü. Kaleoğlu’nun koleksiyonunda yer alan ve geçmiş yıllarda evler ile iş yerlerinin duvarlarını süsleyen farklı figür ve motiflerin bulunduğu duvar halılar büyük bir ilgi görüyor. Tarihi Gaziantep Kalesi civarında bulunan 500 yıllık tarihi Kaleoğlu Mağarası’nın duvarına asılması için kendisine hediye edilen bir duvar halısı ile halı koleksiyonu oluşturmaya başlayan Mehmet Kaleoğlu, duvar halılarını mağaradaki bir odada muhafaza ediyor. Tarihi Yeni Han içerisindeki mağarada 200’den fazla eski duvar halısının bulunduğu koleksiyonuna gözü gibi bakan Kaleoğlu, 1950’li yıllara ait olan duvar halılarını isteyen müşterilerine de satıyor. Geçmişte her evin duvarında yer aldığı duvar halılarını mağaranın çeşitli yerlerine asan Kaleoğlu’nun halıları mağarayı gezmeye gelen yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Geçmiş yıllarda daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde duvarları süsleyen halılara adeta hayran kalan ziyaretçiler, dakikalarca halıları inceliyor. 1950’li yıllarda hemen her evin duvarını süsleyen, tüy kadar hafif ve ipek kadar yumuşak olan duvar halıları tarihi mağaraya ayrı bir hava katıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde el ile dokunan, ev ve iş yerlerinin duvarlarına asılan halıları muhafaza etmeye devam eden Kaleoğlu, mağarayı gezmeye gelen ziyaretçilerin, halıları incelemeden gitmediğini söyledi. Günümüzde nadir rastlanan bu geleneksel halılara büyük ilgi duyduğunu ifade eden Kaleoğlu, geçmiş yıllarda hemen hemen her ev ve iş yerinin duvarlarını süsleyen duvar halılarının rengârenk nakışlar, motifler ve iç içe geçmiş desenlerden oluştuğunu bildirdi. Günümüzde duvar halılarının yerini artık tabloların aldığını belirten Kaleoğlu, “Mağaramız 500 yıllık Kaleoğlu Mağarası’dır. Mağaramız 500 yıllık olduğu için ‘tarihi yapıların içerisinde duvar halıları lazım’ dedim. Duvar halılarını mağaramıza astığımızda müşterilerimizin de dikkatini çekti” dedi. “Geçmişte her evin duvarında farklı figürlerin yer aldığı halılar vardı” İpekten dokunan halıların da olduğu resimli duvar halılarında en çok tercih edilen motifler arasında Kabe, aslan, geyik, at, boğa ve tavus kuşunun bulunduğunu belirten Kaleoğlu, geçmiş yıllarda özellikle genç kızların çeyizlerinde duvar halılarının yer aldığını hatırlatarak, “Halılarımızın bir kısmı hediye edildi. Bir kısmını da satın aldık. Duvar halıları mağaramızı ziyarete gelen müşterilerin dikkatini çekiyor. Duvar halılarınız orijinaldir. Duvar halılarını görenler şaşırıyor, aynı zamanda dikkatlerini de çekiyor. Eski döneme ait duvar halılarımız var. Duvar halılarını görenler eski hatıralarını yad ediyorlar. Bu da bizim hoşumuza gidiyor. Benim için de bir hobi oldu. Mağaramıza da ayrı bir renk katıyor. Duvar halıları mağaramıza ayrı bir görünüm kazandırıyor” dedi. “Halılara ilgi çok fazla” Koleksiyonundaki halıların bir kısmını mağaranın duvarlarına astığını belirten Kaleoğlu, “Duvar halıları mağarada dikkat çekiyor. Duvar halılarıyla mağaramız güzel bir dekora kavuştu. Her tarafta eski duvar halılarını görenler beğeniyor. Mağaramız da duvar halılarımız da tarihi kokuyor. Eski duvar halılarını görenler mutlu oluyor, dolayısıyla biz de mutlu oluyoruz” şeklinde konuştu. “Halılar insanı geçmiş yıllara götürüyor” Mağarayı ziyarete gelen vatandaşlar ise, “Mağaradaki duvar halılar bayağı hoşumuza gitti. Renkleri ve desenleri çok beğendik. Mağaradaki her şey tarih kokuyor. Mağara ve duvar halıları çok dikkatimizi çekti. Duvar halıları eskiden kızların çeyizleri arasında sergileniyormuş ve bu halıların 50-60 yıllık tarihi varmış. Halılar gerçekten çok güzel ve halılarda büyük bir emek var” diye konuştular. (SVY-Lo-Y)