GÜNDEM - 27 Kasım 2024 Çarşamba 10:37

MESKİ’den kış uyarısı: Su sayaçları donma riskine karşı korunmalı

A
A
A
MESKİ’den kış uyarısı: Su sayaçları donma riskine karşı korunmalı

Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü, hava sıcaklıklarının eksi derecelere düştüğü bölgelerde yaşayan vatandaşları su sayaçlarının donma, patlama veya kırılma riski konusunda uyardı. Özellikle yaylalarda, müstakil evlerde ve kırsal alanlarda yaşayanların bu duruma dikkat etmesi gerektiği vurgulandı.


MESKİ Genel Müdürlüğü, açıkta bulunan su boruları ve sayaçlarının korunması için vatandaşlara önerilerde bulunarak, donma tehlikesine karşı uygun yöntemler hakkında bilgilendirme yaptı. Mersin’in yüksek kesimlerinde yaşayan vatandaşların kış aylarına hazırlıklı girmesi için gerekli adımları atmalarını tavsiye eden MESKİ’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Kış aylarında açıkta bulunan su sayaçları ve borularının uygun yöntemlerle soğuğa karşı korunması gerekmektedir. Sayaçların donmaması için alınan önlemler arasında; su borularının bez, boru kılıfı, izocam veya yün ile kaplanması, sayaçların bulunduğu yerlerde demir, ahşap veya beton malzemeden muhafaza sandıkları yapılması, vana koruyucu ceketleri kullanılması yer almaktadır."



"Donan sayaca kesinlikle ateş veya sıcak su ile müdahale edilmemeli"


Soğuk hava şartlarında sayaçların donması durumunda, donan sayaca kesinlikle ateş veya sıcak su ile müdahale edilmemesi gerektiği vurgulanan açıklamada "Bu tür müdahalelerin, su borularında patlamalara ve su kaybına yol açabileceği unutulmamalıdır. Sayaçların donması veya patlaması halinde Alo 185 Çağrı Merkezi ya da şubelerimize başvuru yapan vatandaşlarımızın sayaç değişim işlemleri kısa sürede gerçekleştirilmektedir. Kurumumuz, sorunları kısa süre içinde çözerek, vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermeyi hedeflemektedir. Özellikle sıcaklığı sıfır derecenin altına düşen yaylalarda, müstakil evlerde ve kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızı, bu önemli konuda hassas davranmaya ve gerekli önlemleri dikkate almaya davet ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Helal sektörünün küresel arenada büyümesi için çalışıyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, helal sektörünün küresel arenada büyümesi için çalıştıklarını belirterek, "Helal belgelendirmedeki ayrılıkları, uyuşmazlıkları, güvensizlikleri ortadan kaldırmaya bir kez daha davet ediyorum. Üç kıtanın kalbi konumundaki ülkemizi küresel bir üretim üssü haline getirme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Türk ekonomisinin potansiyelini harekete geçirmek için çalışan herkese destek olmayı görev biliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Dünya Helal Zirvesi ve Helal EXPO 2024 organizasyonuna gönderdiği video mesajla katıldı. İstanbul’da düzenlenen zirveye katılan misafirlere hitap eden Erdoğan, "Gönül coğrafyamızdan güzel İstanbul’umuza teşrif eden siz kıymetli kardeşlerime ülkemize hoş geldiniz diyorum" dedi. Zirvenin ülkeler ve tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yıl 110’dan fazla ülkeden bin 100’den fazla firma ve 50 bin civarında ziyaretçiyi ağırlayan Dünya Helal Zirvesi, küresel arenadaki en büyük helal organizasyonu olarak kabul edilmektedir" ifadelerini kullandı. Erdoğan, helal belgeli ürün ve hizmetlerin temiz, sağlıklı ve dini hassasiyetlere uygun olmasının bu devasa pazarın büyümesini sağladığını belirterek, "Helal başarının 10 yılı, vizyonu birleştirme ve geleceği şekillendirme temalı zirve boyunca yapılacak münazaraların sektördeki firmalar, kurumlar ve tüketiciler için yeni ufuklar açacağına inanıyorum" dedi. Zirvede düzenlenecek iş forumlarının katılımcı şirketler arasında yeni ortaklıkların kurulmasına ve yeni yatırımların gerçekleşmesine öncülük edeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi küresel bir üretim üssü haline getirme yolunda emin adımlarla ilerlediklerini vurguladı. Erdoğan, "Yerli, yabancı sermaye ayrımı yapmadan, Türk ekonomisinin potansiyelini harekete geçirmek için çalışan herkese destek olmayı görev biliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Helal Akreditasyon Kurumu kurularak helal sektörü konusunda gösterdiği önemi ve gıda güvenliği konusundaki düzenlemelerle tüketici sağlığını koruma çabalarını dile getirdi. "Sağlık risklerini azaltmak ve toplumun güvenli gıda tüketimini sağlamak için uluslararası gıda güvenliği standartlarına uygun olarak düzenlediğimiz Türk Gıda Kodeksi’ni titizlikle uyguluyoruz. Diğer taraftan sayısını arttırdığımız kontrol, laboratuvarlarımızla, gıda numunelerini kimyasal, mikrobiyolojik ve fiziko-kimyasal açıdan sıkı bir denetimden geçiriyoruz" diye konuştu. "Gerek tüketicinin helal belgeli ürün ve hizmetlere erişiminin temini, gerekse helal ürün ve hizmetlerin uluslararası ticarette dolaşımının kolaylaştırılması için belgeleme ve standartlaşma çok mühimdir" diyen Erdoğan, gıda güvenliği alanında atılan adımlara değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010 yılında faaliyete geçen İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’nün çalışmalarına da büyük önem verdiklerini belirterek, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeleri enstitüye üye olmaya ve helal belgelendirmedeki ayrılıkları ve güvensizlikleri ortadan kaldırmaya davet etti. Temiz, sağlıklı ve güvenilir gıdaya duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen kurumları tebrik ederek, tüm katılımcılara selamlarını iletti.
Samsun Hamsi atıklarıyla gül yetiştirildi: Hamsi gülü Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü, geliştirdiği proje ile hamsi atıklarını kullanarak topraksız tarımda gül yetiştirdi. ’Kesme Süs Bitkileri Yetiştiriciliğinde Hamsi Atık Hidrolizatlarının Biyoaktivatör Olarak Kullanılması’ isimli TÜBİTAK projesi yapan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü, balık atıklarını tarımsal üretimde kullanmak amacıyla 2 yıl önce çalışmalara başladı. Projede balık atıkları işletmelerden temin edildi. Daha sonra kimyasal süreçlerle bu balık atıkları aminoasitlere dönüştürüldü. Dönüştürülen bu aminoasitler kullanılarak gül yetiştirildi. "Bitki besleme ürünü olarak değerlendirerek katma değer sağlamış olduk" Proje hakkında bilgi veren Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü, "Projemiz, TÜBİTAK destekli bir projedir. Hamsi atıklarından günümüzde biyoaktivatör veya biyostimülant olarak tabir edilen ürün geliştirdik ve bu ürünü şu an kesme çiçek olarak kullanılan ve topraksız tarımda Hindistan cevizi torfunda yetiştirilen güllere uygulayarak büyüme parametreleri üzerine etkisini belirliyoruz. Projenin 3. yılındayız. Her yıl düzenli olarak güller hasat edilmekte ve geliştirilen ürünün etkisi incelenmektedir. Aslında balıklar bitkilerde gübre olarak, bitkileri beslemek için eski tarihlerden itibaren kullanılıyor. Ancak biz günümüzde hem yöresel hem lokal bir ürün olan hamsi atıklarını işledik. Bunları da yeni teknolojilerle birleştirerek bitkilerin gübrelemede destek olması amacıyla bir ürün geliştirdik. Türkiye’de avcılıkla balık üretimi en fazla hamsi balığında olmaktadır. Biz de Karadeniz Bölgesi’nde olduğumuz için bu balık atıklarının yeteri kadar bertaraf edilemediğin gördük. Aslında balık atıkları balık unu, balık yağı gibi farklı ürünlere işleniyor, biz bu ürünlerin yanı sıra bitki besleme ürünü olarak değerlendirerek katma değer sağlamış olduk. Bunu ilk olarak güllerde denedik. Farklı bitki türlerinde de deneyerek bitkilerin nasıl geliştiğini gözlemliyoruz. Test ve analizler sonrasında yakın zamanda ticari ürüne dönüştürmeyi hedefliyoruz. Projenin ilk çıkış noktası aslında hamsi atıklarının yeteri kadar bertaraf edilemediğini ve bu atıkların çevreye olumsuz etkisini gördük. Bu amaçla Ordu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Koray Korkmaz ile birlikte balık atıklarını nasıl tarımsal üretimde kullanabiliriz diye yola çıktık. Balık atıklarını ticari işletmelerden temin ederek laboratuvarda farklı işlemlerle aminoasitlere dönüştürüyoruz. Deneme seramızda şu an güllere uyguluyoruz" dedi. Hamsinin işlenmesi sırasında yüzde 55 ile 60 arasında atık meydana geliyor Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden alınan bilgiye göre, Türkiye’de avcılık ile balık üretiminin yüzde 60-70’ini hamsi oluşturuyor. Hamsi işlenmesi sırasında yüzde 55-60 oranında atık meydana geliyor. Bu atıkların kötü yönetimi su, toprak ve atmosferin kirlenmesine yol açarak insan sağlığı üzerinde ciddi problemlere sebep oluyor. Proje kapsamında hamsi atıklarından elde edilen biyogübreler dünyada ticareti en çok yapılan süs bitkisi olan gülde biyogübre olarak kullanımı araştırıldı. Biyogübreler topraksız tarımda yetiştirilen ve kesme çiçek olarak kullanılan güllerde uygulandı. Hamsi atıklarından elde edilen biyogübreler şu an başta gül olmak üzere, domates ve çim yetiştiriciliğinde uygulanmakta bitki gelişimini ve verimi arttırdığı yapılan analizlerle tespit edildi. Testlerin bitmesinden sonra biyogübrenin ticarileşmesi ve tarımsal üretimde kullanılması bekleniyor.
Eskişehir Kırık turnikenin cezası 15 yaşındaki kız çocuğuna kesildi Eskişehir’de 1 aylık biniş hakkı bulunan abonman karta sahip 15 yaşındaki Ayçelen Açıkkar’a, turnikesi kırık ve güvenliği bulunmayan duraktan kart basmadan tramvaya bindiği için 2 bin 53 lira ceza kesildi. İddiaya göre anne Gonca Açıkkar’a, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nden, “Ayşe hanımı bu kadar basit bir konu için sizinle görüştüremeyiz” ve “4 gündür o turnikenin kolu yok, haklısınız fakat turnike çalışıyordu” denildi. Eskişehir’de yaşayan Gonca Açıkkar’ın 15 yaşındaki kızı Ayçelen Açıkkar, geçtiğimiz Ekim ayında Gökmeydan Mahallesi’nden bulunan Borsa durağından tramvaya binmek istedi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin mayıs ayında kentteki öğrencilere müjde olarak duyurduğu abonman kartına sahip ve 1 ay boyunca biniş hakkı bulunan 15 yaşındaki Açıkkar, Borsa durağına geldiğinde girişte bulunan turnikenin bir kolunun olmadığını gördü. Güvenliğin de bulunmadığı durakta eve geç kalmamak için biran önce tramvaya binmek isteyen Ayçelen Açıkkar, turnikenin bozuk olduğunu düşünerek kart okutmadan durağa girdi. Her ihtimale karşı Açıkkar, kırık kollu turnikenin fotoğrafını çekti. ’Benim imzam yok’ diyen çocuğa, ’Bir şeyi karalayıp, geç’ denildiği iddiası Tramvaya bindikten 10 durak sonunda araç içerisindeki bilet kontrol görevlisi Ayçelen Açıkkar’ın biletini kontrol etmek istedi. Açıkkar, turnikenin kolu olmadığı, bunun için arızalı olduğunu düşündüğünü ve o an güvenlik görevlisi olmayan duraktaki herkes gibi kart kullanmadan tramvaya bindiğini görevliye ifade edip, çektiği kırık turnike fotoğrafını gösterdi. Fakat görevli 15 yaşındaki öğrenciyi kusurlu bularak ceza 2 bin 53 lira para cezası kesildi. ’Benim imzam yok’ diyen 15 yaşındaki çocuğa, görevlinin, ’Bir şeyi karalayıp, geç’ dediği iddia edildi. EBB: “4 gündür o turnikenin kolu yok, haklısınız fakat turnike çalışıyordu” Duruma tepki gösteren anne Gonca Açıkkar, bu cezanın haksız yere kesildiğini düşünerek, iddiasına göre Büyükşehir Belediyesi’ne cezanın iptali için başvuruda bulundu. Yaklaşık 6 birime durumu anlatan anne Açıkkar, iddiasına göre yetkililerden, “Ayşe hanımı bu kadar basit bir konu için sizinle görüştüremeyiz” benzeri bir cevap aldı. Öte yandan iddiaya göre yetkililerce mağdur anneye, “4 gündür o turnikenin kolu yok, haklısınız fakat turnike çalışıyordu” denilerek cezayı ödemesi gerektiği bildirildi. Kızının abonmanı olduğu için 1 ay boyunca sınırsız binme hakkının olduğunu hatırlatan anne, 4 gün boyunca kırık olan turnikenin kolu yüzünden ceza ödemek istemediğinin altını çizdi. “Bence çocuğa zorla imza attırıyorlar” Olayı anlatan anne Gonca Açıkkar, “Kızım spordan gelirken bu tramvay hattını kullanıyor. Tramvayda turnikenin kolunun bir tanesi yok, güvenlik falan da bulunmuyor. O öndekilerin hepsi geçiyor diye kızım ve arkadaşı da basmadan geçiyor. Bizim aslında 250 lira yükleyip, 1 ay boyunca kullandığımız öğrencilere ait bir abonman kartımız var. Çocuk da, ’Benim abonman kartım var’ diyerek çok ciddiye almıyor, ama her ihtimale karşı bir çevirme olursa diye turnikenin fotoğrafını çekiyor. Kızım, ’Abonman kartıma, bana ceza kesmeyeceklerine o kadar güvendim ki. Göztepe durağında tam iniyorum, görevliler senin kartına da bakalım dediler’ diyor. Turnikenin kolu yok diye bozuk olduğunu düşündükleri için arkadaşıyla basmadıklarını söylüyor. Tutanağı ’Benim imzam yok’ diye imzalamak istemeyen 15 yaşındaki çocuğa, ’Bir şeyi karalayıp geç’ diyor. Bence çocuğa zorla imza attırıyorlar. Çocuk gelip bunları bana anlattı, ben de ertesi gün Büyükşehir Belediyesi’ne giderek itiraz dilekçesi verdim. İtiraz dilekçeme yaklaşık 1 hafta içerisinde cevap geldi, ’Encümen kararıyla itirazınız ret olunmuştur’ denildi. Ben bunu Ayşe hanımın sosyal medyasından falan da paylaştım, bana geri dönüşler oldu fakat cezayı ödemem gerektiğini söylediler. “’4 gündür o turnikenin kolu yok, haklısınız fakat turnike çalışıyordu’ denildi” Cezayı ödemek istemediğini belirten Açıkkar şöyle devam etti: “Ceza 2 bin 53 lira. Bana, Ayşe hanımın görüşmek için halk günlerinin olduğunu fakat randevu almam gerektiğini ifade ettiler. ’Görüşmek istediğiniz konu nedir’ diye sorduklarında ben aynen size anlattığım gibi 5-6 kişiye anlattım. O ona bağladı, o ona bağladı. Bunu haksızlık olarak görüyorum ve bu cezayı ödemek istemiyorum. Haksız olsam, çocuğumun abonman kartı olmayıp ceza kesilmiş olsa öderim. Bana haksız yere ceza çıktığını düşünüyorum. Bize, ’4 gündür o turnikenin kolu yok, haklısınız fakat turnike çalışıyordu’ denildi. Ancak çocuğum da, ’Ben çalıştığını nasıl bilebilirim. Orada ne bir güvenlik vardı, ne başka bir şey vardı’ diyor.”