EKONOMİ - 21 Ağustos 2024 Çarşamba 09:51

Mersin’de tropikal meyve guavanın hasadına başlandı

A
A
A
Mersin’de tropikal meyve guavanın hasadına başlandı

Anavatanı Güney Amerika ve Batı Hindistan olan guava meyvesinin ülkemizde bu yıl ki hasadına Mersin’in Silifke ilçesinde başlandı.


İlçeye bağlı Sökün Mahallesindeki 10 dönümlük arazide 700 guava ağacı bulunduğunu ifade eden Ziraat Mühendisi Mustafa Levent, tropikal bir meyve olan guavanın özellikle orta Amerika, Yeni Zelanda, Avustralya, Hindistan ve Pakistan’da çok büyük plantasyonlarda yetiştirildiğini söyledi.


Türkiye’de ilk ticari guava bahçesini kendisinin yaptığını ifade eden Levent, “700 civarında ağacım ve yaklaşık 6-7 ton civarında ürün elde ediyorum. Dünya’da ortama ağaç başına 10 kilogram hasat yapılırken, bizde bu rakam kimi zaman 100 kilograma kadar çıkıyor. Guava meyvesi dalından koparılıp yenebilen bir meyve. Hasadı çok kolay. Çünkü ağaçlarında limon gibi tikeni yok. Olgunlaştığında elle çok kolay hasat edilebilen bir meyve. Hasadı direk ambalaj kutularına yapmak gerekiyor çünkü çilek gibi de hassas bir meyve” dedi.


Bu yıl kilosunu 25 TL’den pazarladığını ve satıcılara maksimum 50 TL’ye satmalarına izin verdiğini belirten Mustafa Levent, “50 TL’nin üzerinde fiyat çekenlere ürün vermiyorum. İnsanların bu meyveye kolaylıkla ulaşabilmelerini ve tadabilmelerini istiyorum. Aslında Guava bir sanayi meyvesi. Dünyada en büyük kullanım alanı meyve suyu ve reçel sanayi. Dondurmacılık ve pastacılıkta da kullanılan bir meyve. Türkiye’de de büyük dondurma firmalarına ürün verdim son derece memnun kaldılar. Böyle güzel bir meyvenin ülkemize kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum” diye konuştu.


Sağlık bakımından da önemli bir meyve olduğuna vurgu yapan Levent, “Guava meyvesinde yüksek oranda doğal likopen olduğu için özellikle hastalıklarla mücadele etmekte doktorlarda tavsiye etmekte. İçeriği nedeniyle hücre yenilemeye yardımcı olduğu için gelişimi zayıf çocuklara doktorlar tarafından tavsiye ediliyor. İnternet ortamında bir çok hastalığa tavsiyesi var ama bu bir ilaç değil, bir meyve” dedi.



Mersin’de tropikal meyve guavanın hasadına başlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Adıyaman’da yüzen adaların kurtarılması için çalışma başlatıldı Adıyaman’da rüzgar ve değişken su seviyesinin etkisiyle sürekli yer değiştiren ve dünyada benzerine çok az rastlanan Çelikhan Yüzen Adaların kurtarılması için çalışma başlatıldı. Kıyıya vuran yüzen adalar, yüzdürülerek baraj ortasında sabitlenecek. Adıyaman Üniversitesi’nde farklı disiplinlerde çalışan akademisyenler ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü uzmanları, 2 bin ile 3 bin yılda oluşan doğa harikası yüzen adaları kurtarmak için hazırlanan projeyi uygulamaya koydu. Adıyaman Üniversitesi ve Çelikhan Kaymakamlığı tarafından hazırlanan proje, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından onaylandı. Bakanlığın 3 milyon 600 TL finansman desteği sağladığı pojenin çalışmaları çevreye zarar vermeyecek üst düzey özel yapım malzemelerin alımı ile başladı. Çevre dostu özel karışımla üretilen beton bloklar, çelik halatlar ve zincirler alındı. Barajda su seviyesinin yükselmesiyle çalışmalar başlayacak. Yüzen adaların dünyada eşi benzeri bulunmuyor Çelikhan Çat Barajı’nda bulunan tescilli tabiat varlığı yüzen adalar, yıllar geçtikte rüzgarın etkisi ve su seviyesinin düşmesiyle kıyıya vurdu. 20-30 yıl öncesine kadar 100 dekardan fazla olan yüzen adaların sadece 2 dekarı suda kalırken, diğerleri kıyıya vurdu. Şu an irili ufaklı yaklaşık 15 adet ada suda yüzmeye devam ediyor. Su yüzeyinde birçok bitki kalıntısının bir araya gelerek oluşturduğu yüzen adaların büyüklüğü ve sayısı bakımından dünyada eşi benzeri bulunmuyor. Büyüklüğü 50 ile 500 metrekare arasında, kalınlığı 3 ile 5 metre arasında değişen doğa harikası yüzen adalar ayrıca doğa dostu olarak biliniyor. Yüzen adaların atmosferi koruduğu belirlendi Adaların içindeki organik karbonların atmosferdeki karbondioksitleri tuttuğu ve atmosferi koruduğu bilimsel olarak kanıtlandı. Araştırmada, 50 metre çapında, 4 metre derinliğe sahip bir ada içinde bulunan organik karbonlar sayesinde atmosferdeki 11 ton karbondioksitin hapsedildiği ve atmosferi koruduğu belirlendi. Bio çeşitlilik ve iklim değişikliği noktasında önemli bir tabiat varlığı olan yüzen adalar turizme kazandırılarak, bölgeyi de cazibe merkezi haline getirecek. Bir ilke imza atılarak kıyıya vuran yüzen adalar yüzdürülüp, baraj ortasında sabitlenecek Adıyaman Üniversitesi Teknik Bilimler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Akça’nın koordinatörlüğünde inşaat mühendisi, su ürünleri mühendisi, biyolog, toprak bilimci, jeolog ve çevre mühendisi olan akademisyenlerin hazırladığı proje ile kıyıya vuran adalardan ilk etapta 300 metrekaresi barajın orta kısmında, su derinliğinin en yüksek olduğu bölgeye taşınacak. Su seviyesi yükselince belirlenen adalar yüzdürülecek. Taşıma işlemi yağışların ardından su seviyesinin en yüksek olduğu mayıs ayında yapılacak. Adalar, özel malzemelerle yapılan ve doğaya zarar vermeyen beton bloklar ve çelik halatlarla rüzgarın etkisiyle kıyıya vurmasın diye sabitlenecek. Kurtarma gerçekleştikten sonra adalardaki gelişim yakından takip edilecek. Dünyada ilk defa doğal bir yüzen adayı kurtarmaya yönelik olan projenin başarılı olması halinde kıyıdaki diğer yüzen adalar da aynı yöntemle yüzdürülerek gelecek binlerce yıl ekosistem hizmetlerini sürdürmesi sağlanacak. "Başarılı olduğumuz takdirde tüm yüzen adaları Adıyaman’ımıza kazandırmayı amaçlıyoruz" Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Keleş, Çelikhan Kaymakamı Ali Cemal Altınöz ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Erhan Akça yüzen adaların bulunduğu bölgede incelemelerde bulundu. Prof. Dr. Keleş, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, “Çelikhan’daki yüzen adalar yıllar öncesinde 100 dönüm kadar iken, şu anda 2 dönüme kadar düşmüş. Yüzen adalarımızı kaybetmenin nedeni de sulama döneminde su seviyesinin düşmesi ve yüzen adaların rüzgarın etkisiyle karaya oturmasından kaynaklanıyor. Biz bu nedenle projeyi uygulamak için tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Sadece su seviyesinin yükselmesini bekliyoruz. Mayıs ayında baraj gölünde su seviyesi en yüksek seviyeye çıktığı için mayıs ayını bekliyoruz. Uygulayacağımız proje dünyada ilk defa uygulayacak. Bu projemizde 300 metrekare kadar adayı kurtaracağız. Dünyada ilk uygulanan bir proje olması vesilesiyle başarılı olduğumuz takdirde tüm yüzen adaları Adıyaman’ımıza kazandırmayı amaçlıyoruz. Açık hava müzesi olan Adıyaman’a yüzen adaları da kurtararak turizme kazandırmak istiyoruz. Bunun yanında bölgedeki bio çeşitliliği arttırmak, iklim değişikliği ile mücadele anlamında karbondioksitin bu yüzen adalardaki karbonlar vasıtasıyla tutunumunu arttırmak istiyoruz” dedi. "Su seviyesinin yükselmesiyle fiziki çalışmaya başlayacağız" Çelikhan Kaymakamı Ali Cemal Altınöz ise, “Projemiz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından destekleniyor ve finanse ediliyor. Proje kapsamında yaklaşık 3 milyon 600 bin liralık bir ödenekle projemizi uygulamaya başladık. Malzemelerimizi aldık, su seviyesinin yükselmesiyle fiziki çalışmaya başlayacağız” ifadelerini kullandı. Proje Koordinatörü Prof. Dr. Erhan Akça, “Biz adalara fiziki bir müdahalede bulunarak yapılarını bozmak istemiyoruz. Bu nedenle adaları yüzdürerek projede belirlediğimiz alanlara götüreceğiz. Bu alana götürdükten sonra işlemlere başlayacağız. Buradaki betondan tutun da kullanılacak çelik malzemeye kadar hepsi doğaya faydalı, sağlığa zarar vermeyen ürünlerden seçildi. Zincirler ve betonlarla adalar sabitlenecek. Su seviyesinin oynamasıyla kıyıya vurması engellenecek. Bunların etrafı tellerle çevrilerek adaların sabit durması sağlanacak. Dünyada suni adalar oluşturulurken biz mevcut adaları korumak için bu projeyi hayata geçiriyoruz” şeklinde konuştu.
Diyarbakır Diyarbakır’da “Ekonomide Kadın Çalıştayı” Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası İş Kadınları Meclisi ile TOBB Diyarbakır Kadın Girişimciler Kurulu iş birliğiyle düzenlenen “Ekonomide Kadın Çalıştayı” başladı. DTSO konferans salonunda gerçekleşen çalıştaya 150 kadın katılırken, gün boyu sürecek olan programda, kadın girişimciliği, kadın istihdamı, kadın kooperatifleri, kadın yoksulluğu ve kentleşme politikalarının kadının ekonomiye katılımına olan etkileri tartışılacak. DTSO İş Kadınları Meclisi Başkanı Filiz Ekingen, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası İş Kadınları Meclisi olarak 2019’dan bu yana DTSO bünyesinde çalışmalar yürütmekte olduklarını hatırlattı. Temel kuruluş felsefesinde ekonomik alanda kadınların güçlenmesi ve kadın girişimcilerin desteklenmesi olduğunu belirten Ekingen, "Aynı zamanda kent ekonomisini belirleyen alanların karar mekanizmalarında kadınların nitel ve nicel katılımını artırmayı amaçlamaktayız. İş kadınları Meclisi Demokratik seçim süreçleri işletilerek üyelerini belirlemektedir. Kendi tüzüğü ve çalışma usul ve esaslarına göre şekillenmektedir. 53 kişilik meclisimizin 11 kişilik yönetim kurulu, yine meclis üyelerinden oluşan 8 komisyon bulunmaktadır" dedi. DTSO İş kadınları Meclisi Türkiye’de bir ilk ve tek olması itibariyle yerel, ulusal ve uluslararası alanda çeşitli kurumların dikkatini çektiği ve ilham kaynağı oluşturduğunu aktaran Ekingen, “Bu kapsamda iş birlikleri ve ortak çalışmalar geçekleştirmiştir. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası bu alanda bir fark oluşturmuş, odamız bünyesindeki karar mekanizmalarına kadınların katılımı konusunda bu alana önemli bir ivme kazandırmıştır. Mevcut durumda 35 kadın yönetim, meclis ve komiteler düzeyinde karar mekanizmalarında yerini almıştır. İlk defa Ticaret ve Sanayi Odaları bünyesinde kadın aday meclis başkanı olmuştur. Yine Komite başkanlıklarında da önceliği kadınlar almıştır. Kadınların bu başarısı İş Kadınları Meclisi olarak bizleri umutlandırmış ve gururlandırmıştır" diye konuştu. TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Cevher Defne Eyyubi ise Diyarbakır gibi tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan bir şehirde bu çalıştayı gerçekleştiriyor olmalarının bu hedeflere ulaşma açısından anlamlı olduğunu dile getirdi. DTSO Başkanı Mehmet Kaya da, “Çalışmaya katılım sağlayan değerli iş kadınlarına teşekkür ediyorum. Hoş geldiniz. Bu çalışmaya büyük katkı koyan iş kadınlarına teşekkür ediyorum. Bugün bu çalıştay salonuna baktığımızda gerçekleşen katılımla ne kadar iyi bir program olduğunu görüyoruz. Bizler bunu çok iyi başaramıyoruz. Ama kadınların bunu başarabildiğini gördüğümüzde bizi çok mutlu ediyor. Daha önce üye kadın sayısı 450 iken, oluşan İş Kadınları Meclisi sonrası bu sayı 5 bine yükseldi" dedi. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil, "Bölgemizde Kadın iş gücüne katılımı etkileyen birçok unsur vardır. Bunlar arasında kültürel ve toplumsal normlar, eğitim düzeyi, iş fırsatlarına erişim, çocuk bakımı hizmetlerine erişim gibi faktörler yer almaktadır. TOBB olarak 2007 yılında TOBB Kadın Girişimciler Kurulunu kurduk. Kurulumuz, girişimcilik kültürünün kadınlar arasında gelişmesine öncülük etti. Farklı sektörlerden yaklaşık 7 bin kadın girişimci üyemizle, 81 ilde ve 160 ilçede, birçok projeye imza atıyor, girişimcilere rol model oluyor. Kadın Girişimciler Kurulumuz, çalışmalarıyla, lise çağından itibaren yeni girişimcilere her zaman ilham kaynağı olacak. Girişimci adaylarımızı cesaretlendirecek, girişimcilik ruhunu tetikleyecek ve merak uyandıracak etkinlikleri sürdüreceğiz. Bu nedenle bizlere düşen en önemli görev, iş dünyası ve toplum olarak Kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer almalarını teşvik edecek çalışmalar yapmak ve yapılan çalışmalara katkı sunmaktır" ifadelerini kullandı.
Şırnak Şırnak’ta PÖH tatbikatında yerli ve milli silahlar kullanıldı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü Polis Özel Harekat (PÖH) timlerinin meskun mahalde, yurt operasyonu, keskin nişancı, roketatar atışı ve kurtarma olaylarına hazırlıklı olmak amacıyla düzenledikleri tatbikat nefesleri kesti. Özel Harekat polislerinin gerçekleştirdiği tatbikat gerçeği aratmazken, roketatar, keskin nişancı atışı, meskun mahaldeki sis bombalarının içerisindeki timlerim görüntüsü izleyenleri kendine hayran bıraktı. Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü atış poligonunda gerçekleşen icrası özel kabiliyet ve teçhizat gerektiren yüksek riskli operasyonlarda, görevini ifa eden Özel Harekat personelinin eğitimlerde geldikleri seviyeleri tespit etmek ve göreve her an hazır olduklarını göstermek maksadıyla 2024 yıl sonu tatbikatında, senaryo gereği ulaştırma araçlarının kaçırılması gereği teröristlerce ele geçirilen bir yolcu otobüsüne operasyon düzenlendi. Gerçeği aratmayan tatbikatta otobüs ele geçirilerek araç içerisinde bulunan sivil vatandaşlar güvenli bir şekilde kurtarılarak teröristler etkisiz hale getirildi. Tatbikatta yerli ve milli silah ve mühimmat kullanıldı Tatbikatı izleyen Şırnak Valisi Birol Ekici, kahraman polislerin tatbikatlarını en iyi şekilde gerçekleştirdiğini söyledi. Ekici, "Dosta güven, düşmana korku salan bir tatbikattı. Tatbikatta kullanılan mühimmatın neredeyse tamamı yerli ve milli mühimmattan oluşuyordu. Hepimizin bildiği üzere ülkemizde 40 yıldır kardeşliğimize kast eden bölücü terör örgütü ile mücadele ediyoruz. Bu gün bölücü terör örgütü bitme noktasına gelmiştir. Şehirlerimizde huzur ve güvenin teminatı emniyet teşkilatlarımızdır. Şırnak’ı Türkiye’nin en güvenli şehri haline getirene kadar çalışmalarımız devam edecektir. Kahraman polisimiz gibi kahraman jandarmamız da, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de bu gün dünyada medarı iftarımızdır. Ordumuz NATO’nun 3. büyük ordusu, dünyanın ise 8. büyük ordusudur. 100 yıldır bölgesinde huzurun ve barışın, güvenin teminatıdır” dedi. Tatbikatı Şırnak Valisi Birol Ekici, Cumhuriyet Başsavcısı Hayrullah Şahin, İl Emniyet Müdürü Serdar Büyükleblebici, 23. Jandarma Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Rıfat Dönel, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mevlüt Dirim, Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Alpaslan, kamu kurum temsilcileri ve özel harekat polisleri katıldı.
Adana Diş sağlığınız, tüm vücut sağlığınızı etkiliyor Prof. Dr. T. Burak Özçelik, ağız sağlığının bozulmasının kalp hastalıklarından diyabete kadar pek çok sistemik rahatsızlığa yol açabileceğini söyledi. Ağız Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü kapsamında Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Diş Hekimliği - Protetik Diş Tedavisi Bölümü’nden Prof. Dr. T. Burak Özçelik, önemli açıklamalarda bulundu. Diş sağlığının yalnızca estetik bir konu değil, genel sağlık için temel bir unsur olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özçelik, farkındalık oluşturmak için atılabilecek adımları sıraladı. Ağız sağlığının bozulmasının kalp hastalıklarından diyabete kadar pek çok sistemik rahatsızlığa yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Özçelik, “Toplumun bilinçlenmesi için çocuklardan başlayarak eğitim programları düzenlenmeli. Sosyal medya kampanyaları ve belediyelerle iş birliği yapılarak ücretsiz diş taramaları gibi uygulamalar hayata geçirilebilir. Diş hekimine gitme alışkanlığı kazanılırsa, erken teşhisle bir çok sorun başlamadan önlenebilir” dedi. Diş sağlığı ve vücut sağlığı arasındaki kritik bağlantı Diş sağlığının tüm vücut sağlığıyla doğrudan bağlantılı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Özçelik, şu bilgileri paylaştı: “Diş eti hastalıklarının kalp hastalıklarını tetiklediği bilimsel olarak kanıtlandı. Diyabetli hastalarda ağız sağlığı sorunları daha sık görülüyor ve bu durum kan şekerinin kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor. Hamilelikte diş eti iltihapları erken doğum riskini artırabilir. Düzenli diş hekimi kontrolleri ve iyi bir ağız hijyeni, bu risklerin önüne geçebilir.” Toplumun en yaygın diş sorunları ve çözümleri Türkiye’de en sık karşılaşılan diş sorunlarının başında diş çürükleri geldiğini ifade eden Prof. Dr. Özçelik, diş eti hastalıkları ve ağız kokusunun da yaygın olduğunu belirterek, “Dişleri günde en az iki kez fırçalamak, diş ipi kullanmak, şekerli ve asitli yiyecekleri sınırlamak, bol su içmek gibi basit önlemlerle bu sorunlar önlenebilir” diyerek sağlıklı alışkanlıkların önemine dikkat çekti. Başkent Üniversitesi’nde ileri düzey ağız ve diş sağlığı hizmetleri Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde sunulan kapsamlı ağız ve diş sağlığı hizmetleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Özçelik, “Dolgu ve kanal tedavisi gibi rutin işlemlerden, diş eti hastalıklarının tedavisine, estetik diş hekimliğinden protez uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede hizmet sunuyoruz. Dijital radyografi ve CAD/CAM gibi ileri teknolojilerle tedavi süreçlerini hızlı ve konforlu hale getiriyoruz” dedi. Evde uygulanabilecek pratik öneriler Evde ağız bakımının önemine değinen Prof. Dr. Özçelik, ağız kokusu ve diş çürüğünü önlemek için şu bakım rutinini önerdi: “Günde en az iki kez florürlü diş macunu ile fırçalama, diş ipi kullanımı ve dil temizliği, şekerli ve asitli yiyeceklerden kaçınma, bol su içmek ve ağız gargaraları kullanmak, düzenli diş hekimi kontrolleri” Başkent Üniversitesi’nin uzman kadrosu ve teknolojik altyapısı ile ağız ve diş sağlığı alanında hizmet sunmaya devam ettiğini belirten Özçelik, halkın bu konuda bilinçlenmesinin genel sağlığın korunmasında önemli bir adım olduğunu vurguladı.