EKONOMİ - 31 Ekim 2024 Perşembe 09:42

Kıbrıs’ın suyunu karşılayan baraj binlerce dekar tarım arazisine de can suyu oldu

A
A
A
Kıbrıs’ın suyunu karşılayan baraj binlerce dekar tarım arazisine de can suyu oldu

Mersin’in Anamur ilçesinde geçtiğimiz yıllarda yapılan ve Kıbrıs’a içme suyu tedarik edilen Alaköprü Barajı son olarak döşenen binlerce metre kare boru sayesinde 59 bin dekar tarım arazisini suya kavuşturdu. Vali Ali Hamza Pehlivan, 12 ay tarım yapılan Anamur ilçesinde bu yıl sonuna kadar sulanan alanın 75 bin dekar çıkacağını kaydetti.


2015 yılında yapımı tamamlanan ve Kıbrıs’a içme suyu tedarik eden Mersin’in Anamur ilçesinde yer alan Alaköprü Barajı, sulama projesiyle tarıma can suyu oluyor. Alaköprü Sulama sahasıyla ilgili yapılan çalışmalar son aşamaya geldi. 304 bin metrelik boru döşeme işinin yüzde 93’ünün tamamlanmasıyla 59 bin dekar arazi suya kavuştu. Yıl sonunda kadar 75 bin dekarın suya kavuşması planlanan projenin tamamlanmasıyla ile de yaklaşık 84 bin dekar tarım arazisinin sulanabilir duruma geleceği ifade edildi.


Anamur ve Bozyazı ilçeleri için önemli bir projenin şantiye alanında olduklarını belirten Vali Ali Hamza Pehlivan, Alaköprü barajı sularının kapalı sistemle tarlalara kavuşturulması için çalışmaların hummalı bir şekilde devam ettiğini söyledi.


"Yıl sonunda 75 bin dekar suya kavuşacak"


İshale hattının şuana kadar yüzde 93’ünün yapıldığına dikkat çeken Vali Pehlivan, "Bu proje kapsamında 304 bin metre boru döşenmesi ön görülmüş, şuanda yüzde 93’ünün döşenmesi gerçekleştirilmiş. Proje tamamlandığında yaklaşık 84 bin dekar tarım arazisi suya kavuşacak. Hali hazırda projenin başlangıcından bugüne kadar tamamlanan işlerle bir yandan yakınındaki tarlalara su verilmek suretiyle 59 bin dektar sulanıyor. Ama bu yıl sonunda alanına 75 bin dekarı suyla kavuşacak. Devamında da yapılan işlerle kısa süre içerisinde 29 mahallemizde binlerce çiftçimiz üreticimiz bu sudan faydalanarak çok daha uygun şartlarda üretimlerini gerçekleştirecek” dedi.


"12 ay boyunca tarım yapılıyor"


Suyun tarımda hayati öneme sahip olduğuna da değinen Pehlivan, ”Tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi konusunda su ve sulama sistemleri çok önemli. Anamur ilçemiz de her taraf seralarla çevrili 12 ay boyunca tarım yapılıyor. Muzdan çileğine, avokadosundan mangosuna kadar tropikal meyvelerin üretimi artış gösteriyor. Mersin tarım da 10 üründe birinci sırada. Bir çok üründe ilk 3 ve ilk 10’da yer alıyor. Tabi bütün bu üretim hacminin ayakta durması ve sürdürülebilir olması için sulama sistemi çok önemli. Bu kapsamda Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 16 baraj bitirilmiş durumda. Alaköprü’de onlardan birisi. İlimizde toplamda 750 milyon metre küp su tutacak kapasiteye sahibiz” diye konuştu.


Alaköprü Barajı’nın toplam 120 milyon metre küp su tutma kapasitesine sahip olduğunun altını çizen Pehlivan,” Buradan bir mühendislik projesiyle yavru vatanımız Kıbrıs’a su taşınıyor. Yılda 75 milyon metre küp su 2015 yılından itibaren Kıbrıs’a taşınarak içme ve tarım amaçlı olarak kullanılıyor" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bozüyüklü milli taekwondocunun hedefi 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmak Bilecik’in Bozüyük ilçesinde yaşayan ve 7 yaşından beridir taekwondo sporu ile uğraşan milli sporcu Altuğ Gesge, 2025 Avrupa Şampiyonası’nda şampiyon olmayı ve daha sonrasında 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmayı hedeflediğini söyledi. Bilecik Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde açılan taekwondo branşı ile 7 yaşında tanışan Altuğ Gesge, çıktığı bir çok müsabakada başarılı sonuçlar aldı. Üç Türkiye şampiyonluğu bulunan ve 2028 yılında yapılacak olan Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmayı hedefliğini söyleyen genç sporcu, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. 7 yaşından beri taekwondo sporuyla uğraştığını aktaran Altuğ Gesge, "Taekwondoya Bilecik Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne kayıt olarak başladım. Toplamda 3 Türkiye şampiyonluğum bulunuyor. İlkini okullar arasında elde ettim. İkincisini federasyonun yaptığı şampiyonlukta elde ettim. Federasyonda elde ettiğim şampiyonluktan sonra Güney Kore Dünya Şampiyonası’na katıldım. Orada madalya alamadım. Okullar arası birinciliğimle Bahreyn’de düzenlenen ISF Gymnasia 2024 Oyunları’nda üçüncü olarak ülkemi temsil ettim. Bundan sonraki hedefim 2025 Avrupa Şampiyonası, sonrasında Allah izin verirse 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmayı hedefliyorum" diye konuştu. Taekwondo antrenörü Gökalp Yıldız ise yaklaşık 10 yıldır Bilecik Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde açılan taekwondo branşına katılan sporcuları eşi Hanife Yıldız ile birlikte yetiştirmeye çalıştıklarını anlattı. Halen yaklaşık 400 sporcularından 16’sının milli olduğunu belirten Yıldız, "Altuğ da bu sporculardan birisi ve bu sene çok büyük başarılara imza attı. Toplam 3 tane Türkiye şampiyonluğu var. Bu Türkiye şampiyonluklarının yanı sıra bu sene Güney Kore’ye dünya şampiyonasına gitti. Güney Kore’de yenildik ama arkasından Bahreyn’de olan liseler arası gençlik oyunları vardı. Orada üçüncü oldu. Altuğ’la hedeflerimiz çok büyük. Çünkü kendisi okulda da çok başarılı. Hem akademik olarak hem de spor olarak ben Altuğ’un çok iyi yerlere gideceğine inanıyorum. Öncelikle hedefimiz seneye yapılacak olan Avrupa şampiyonasında birincilik kazanmak. Gençlerde bir senemiz daha var. Onda da dünya şampiyonluğu elde etmek istiyoruz ve topladığımız puanlarla da ileride Allah nasip ederse 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmak istiyoruz" dedi.
Van Başkan Aslan’dan ‘kadına şiddete hayır’ mesajı Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, 25 Kasım Kadınla Şiddete Mücadele Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Van OSB Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, mesajında, “Şiddet kelimesi, özünde nahoş bir kelimedir. Şiddet, her nerden gelirse gelsin ya da kimden gelirse gelsin, kendisini insan gören her birey ilkesel olarak bu tutumun karşısında olmalıdır. Kadın olsun, erkek olsun şiddet hiçbir şekilde maruz görülemez, tevil edilemez. Şiddet tarihi olarak tüm medeniyetler ve ilahi dinler tarafında ret edilmiştir ve yasaklanmıştır. Şiddeti uygulayanlara karşı caydırıcı müeyyideler uygulanmıştır. Modern zamanlarda da kadına yönelik şiddet insanlık suçu gibi görülmüş ve böyle idrak edilmiştir. İnsanın veya kadının yaşam hakkı kutsaldır, dokunulmazdır” dedi. Hiçbir birey veya otoritenin insanın yaşam hakkını kısıtlayıcı, zorlaştırıcı hakkına sahip olmadığına vurgu yapan Aslan, “Kadına ve çocuğa karşı yapılan her türlü şiddet ve cinsel istismar vakalarına karşı hem kamu otoritesi hem yargı erki ve hem de toplum olarak topyekun bir mücadele yürütmeliyiz. Hasta ruhlu ve sapkın düşünceli varlıklara karşı sağduyulu, onarıcı ve toplumsal dokuyu koruyacak şekilde hassas bir plan yürütülmelidir. Mağduriyet yaşayan bireylerin hakkını hukukunu korumak, sosyal ve psikolojik destek sağlamak, rutin hayatlarına devam etmelerini sağlamak hem kamu otoritesinin hem sivil toplumun hem de sağlıklı tüm bireylerin temel sorumluluğundadır. Şiddete meyilli ve sapkın düşünceli bireyleri durdurmak, cezalandırmak ve rehabilite ederek tekrar topluma kazandırmak konusu, insan olan tüm paydaş kurumların görevidir. Toplum da onları tecrit etmeden tedavi süreçlerine destek olmalıdır. Kadın olsun erkek olsun tüm bireyler birbirimize hoşgörülü, sağduyulu ve saygılı davranırsak üstesinde gelemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz kalmaz. Bu duygularla kadına şiddeti bir insanlık görevi olarak ad ederek, kadına şiddete güçlü bir şekilde hayır diyoruz” ifadelerini kullandı.