EĞİTİM - 29 Aralık 2024 Pazar 14:37

Bozyazı’da ’kitap mütalaası’ gerçekleştirildi

A
A
A
Bozyazı’da ’kitap mütalaası’ gerçekleştirildi

Bozyazı Anadolu Lisesi ve 15 Temmuz Milli İrade MTAL, öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarını geliştirmek ve edebi eserler üzerine düşüncelerini paylaşmalarını sağlamak amacıyla ’kitap mütalaası’ etkinliği düzenledi.


Bozyazı Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe öğrenciler, öğretmenler ve idareciler katıldı. Bu ayki mütalaa konusu olarak Cengiz Aytmatov’un ’Selvi Boylum Al Yazmalım’ kitabı seçildi. Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı aynı isimli filmi de izleyen öğrenciler, kitap ve film karşılaştırması da yaptılar. Öğrenciler, filmi izledikten ve kitabı okuduktan sonra bir araya gelerek eserin ana temaları, karakterlerin psikolojik derinlikleri ve yazarın mesajı üzerine fikir alışverişinde bulundu. Tartışma sırasında öğrencilerin özgün fikirlerini ifade etmeleri ve birbirlerinden farklı bakış açıları öğrenmeleri dikkat çekti.


Etkinlik sırasında konuşma yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Karaltı, “Kitap mütalaaları öğrencilerimizin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmesi, edebi eserleri daha derinlemesine anlaması ve kendini ifade etme yetkinliğini artırması açısından çok önemli. Bu tür etkinlikleri düzenlemeye devam edeceğiz” dedi.


Öğrenciler de etkinliğin oldukça verimli geçtiğini ve farklı bakış açıları kazandıklarını ifade etti. Okul yönetimi, kitap mütalaası etkinliklerinin düzenli olarak devam edeceğini ve bu etkinliklerle öğrencilerin okuma alışkanlıklarının güçlendirilmesinin hedeflendiğini belirtti.



Bozyazı’da ’kitap mütalaası’ gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Şiddetli karın ağrısı kadın üreme sağlığını tehdit ediyor Kadın üreme sağlığını tehdit eden pelvik inflamatuar hastalık (PID), şiddetli kasık ağrıları ve kısırlığa yol açabildiği bildirildi. Prof. Dr. Selahattin Kumru, PID’nin belirtilerine dikkat çekerek erken teşhisin önemine vurgu yaptı. Kumru, “Tedavi edilmezse, enfeksiyon iç üreme organlarına yayılabilir” dedi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, özellikle genç ve aktif cinsel hayatı olan kadınları tehdit eden pelvik inflamatuar hastalık (PID) konusunda uyarıda bulundu. Kadın üreme organında meydana gelen bir enfeksiyon türü olan PID, yalnızca şiddetli kasık ağrılarına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda kısırlığa, dış gebeliğe ve kronik pelvik ağrılara neden olabiliyor. "Belirtileri görmezden gelmeyin" Prof. Dr. Kumru, PID belirtilerinin genellikle fark edilmediğini ancak bunların ciddiye alınması gerektiğini belirterek şu semptomlara dikkat çekti: “Şiddetli kasık veya alt karın ağrısı, sarı veya yeşil renkli, kötü kokulu vajinal akıntı, adet düzensizlikleri, yüksek ateş, titreme, bulantı ve kusma, ağrılı cinsel ilişki.” Hastalığın belirtileri görüldüğünde zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulması gerektiğini vurgulayan Kumru, PID’nin yalnızca pelvik muayene ve vajinal kültür testleri ile teşhis edilebileceğini ifade etti. "Tedavi gecikirse sonuçları ağır olabilir" Tedavide genellikle antibiyotik kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Kumru, tedavi sürecinin ihmal edilmesi durumunda enfeksiyonun iç üreme organlarına yayılabileceği konusunda uyarıda bulundu. Kumru, “PID’nin tedavi edilmemesi fallop tüplerinde skar oluşumuna yol açabilir. Bu durum kısırlığa, dış gebeliğe ve kronik ağrılara neden olabilir” diye konuştu. "Partnerler de tedavi edilmeli" Hastalığın cinsel yolla bulaşması nedeniyle partnerlerin de tedavi edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kumru, aksi halde enfeksiyonun yeniden ortaya çıkabileceğini söyledi. Hastalıktan korunmak için düzenli jinekolojik muayenelerin önemine vurgu yapan Kumru, şu önerilerde bulundu: "Birden fazla cinsel partnerden kaçının, korunmasız cinsel ilişki yerine kondom kullanmayı tercih edin, enfeksiyon belirtilerini fark ettiğiniz anda bir uzmana başvurun." PID’nin, kadın üreme sağlığını ciddi şekilde tehdit eden bir hastalık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Selahattin Kumru, tedavinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, kadınları düzenli sağlık kontrolleri konusunda bilinçlenmeye davet etti. Prof. Dr. Selahattin Kumru, "Aksi halde, birçok servikal enfeksiyon, iç üreme organlarına yayılabilir" diyerek kadınları uyardı. "Pelvik apse, gebe kalmayı zorlaştırabilir" Prof. Dr. Kumru, PID nedeniyle rahim, yumurtalıklar ve fallop tüplerinin zarar görebileceğini belirterek, PID’ye yakalanan her 8 kadından 1’inin hamile kalmakta zorluk çektiğini ifade etti.
Antalya Kepez’de İSG eğitimleri 2024 yılında kaza riskini azalttı Kepez Belediyesi İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi, 2024 yılı sonunda düzenlediği değerlendirme ve kurul toplantısında, iş kazalarının 2019 yılında 121 iken 2024 yılında 46’ya düştüğünü açıkladı. Kepez Belediyesi İş Sağlığı ve Güvenliği Biriminin, Yıl Sonu Değerlendirme ve Kurul Toplantısı Başkan Yardımcısı Evrim Yalçın başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda kurul üyeleri; bir önceki oturumda alınan kararların süreçleri, yapılan iş ve işlemler, yangın sistemleri hakkında bilgilendirildi. 2024 yılının iş sağlığı ve güvenliği eğitim ve çalışmaları da aktarıldı. İş kazaları ve 2025 yılı hedefleri konuşularak talepler dinlendi. İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin önemini vurgulayan Kepez Belediyesi Başkan Yardımcısı Evrim Yalçın, bir kişinin fiilen çalışmaya başlamadan önce işe başlama eğitimi alması gerektiğini, bu eğitimlerin temel eğitimlerin gerçekleştirilmesine kadar geçen sürede çalışanın tehlike ve risklere karşı korunmasını sağlayacağını belirterek, “Bu eğitimler nitelikli olmalı ve mutlaka uygulamalı olarak verilmelidir” dedi. Güvenli çalışma modelleri anlatıldı Kepez Belediyesi İş Sağlığı ve Güvenliği Biriminin, 2024 yılında yapılan çalışmalarını da kurul üyelerine aktaran Başkan Yardımcısı Yalçın, 42 ayrı iş yerinin denetlendiğini bildirdi. Yangın Eylem Planı, İlk Yardım Dolapları, bina iç ve dış alanlardaki uyarı tabelalarının önemine değinerek, güvenli çalışma modellerini aktardı. Yalçın, özellikle arazide çalışan Fen İşleri Müdürlüğü ile Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerinin uyması gereken güvenli çalışma modellerini maddeler halinde anlattı. 2019 yılında 121 olan iş kazası sayısının 2024 yılında 46’ya düştüğü belirten Kepez Belediyesi Başkan Yardımcısı Evrim Yalçın, bu başarıda iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile uygulanan güvenlik önlemlerinin etkili olduğu söyledi.
Sivas Uzmanından rahatlatan açıklama: Sivas ve Kayseri’de büyük deprem beklenmiyor Sivas’ta 17 Ekim ve 30 Aralık tarihlerinde meydana gelen 4 büyüklüğün üzerindeki depremler sonrası uzmanından rahatlatan açıklama geldi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Koçbulut, Sivas ve Kayseri’de 5 büyüklüğü üzerinde bir deprem beklenmediğini söyledi. Sivas’ta 30 Aralık’ta meydana gelen 4,4 büyüklüğündeki deprem, herhangi bir hasara veya can kaybına neden olmasa da kısa süreli panik yaşandı. 17 Ekim tarihinde de 4,7 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Aktif tektonik, paleosismoloji ve sismotektonik alanlarında önemli çalışmalara imza atan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Koçbulut, meydana gelen depremlere ilişkin açıklamalarda bulundu. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından bu büyüklükteki depremleri beklediklerini ifade eden Koçbulut, “Depremin konumuna baktığımızda Sivas’ın güneydoğusunda, Ulaş ilçesinin güneydoğusunda ve Sivas’ı etkileyen Deliler fayının Tecer segmentinin kuzeydoğusunda olan bir deprem. Bundan iki ay önce olan deprem de aynı noktanın kuzeybatısına düşüyor. İkisi de hemen hemen aynı bölgede diyebiliriz. Depremlerin odak çözümüne baktığımızda büyük bir düşey hareketin olduğunu görüyoruz. Bu depremlerin normal karakterli depremler olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Sivas’ta 2 ay arayla meydana gelen 4 büyüklüğü üzerindeki depremlerle ilgili konuşan Koçbulut, “İki ay önce de söylemiştim, yine söylüyorum. Bu bölgede beklediğimiz depremler 5 veya 5,5 büyüklüğünü geçmeyecek depremler olur demiştim. Söylediğimize istinaden 4,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Sivas halkının bu bölgede oluşacak deprem için rahat olmasını istiyorum, korkmalarına gerek yok. 30 Aralık’ta olan depremi de çoğumuz hissetmedik. 2 ay önceki depremi daha çok hissetmiştik. Sebebi de kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta olmasıydı. Odak merkezi ne kadar uzaklaşırsa sarsıntıyı da o kadar daha az hissediyoruz. Bunlara küçük depremler diyoruz. Depremin büyüklüğünün 6 ve üzeri olduğunda yıkıma sebep olabileceğini söylüyoruz” ifadelerine yer verdi. Bahse konu depremlerin 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden kaynaklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Koçbulut, “Orta Anadolu fay zonu ve Doğu Anadolu fayı arasındaki ana blok, 6 Şubat depremlerinden sonra hareketlilik kazandı. Önce Doğu Anadolu fayı üzerinde 7,7 büyüklüğünde bir kırılma gerçekleşti, daha sonra 7,6 büyüklüğünde Elbistan depremi ile birlikte 120 kilometrelik bir yüzey kırığı meydana geldi. Bu depremlerden sonra bloğun daha da rahatlaması için artçı depremler meydana geliyor. Bu artçı depremlerden 2 sene önce de bahsetmiştik. Sivas ve Kayseri halkı için buralarda büyük depremin beklenmediğini ifade edebilirim. Araştırmalar da bunu gösteriyor. Rahat olmamızda fayda var diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.