YEREL HABERLER - 02 Nisan 2012 Pazartesi 14:06

MERSİN ÜNİVERSİTESİ FELSEFE ÇALIŞTAYI`NA EV SAHİPLİĞžİ YAPTI

A
A
A
MERSİN ÜNİVERSİTESİ FELSEFE ÇALIŞTAYI`NA EV SAHİPLİĞžİ YAPTI

Yükseköğretimde Felsefe Eğitimi Çalıştayı, Mersin Üniversitesi`nde yapıldı. İki gün süren çalıştayda, yüksek öğretimde nasıl bir felsefe eğitimi verilmesi gerektiği tartışıldı.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Mersin Üniversitesi`nin (MEÜ) işbirliğiyle düzenlenen Yükseköğretimde Felsefe Eğitimi Çalıştayı, 30-31 Mart tarihlerinde Çiftlikköy Kampusu`nda gerçekleştirildi. `Yükseköğretimde Felsefe`, `Felsefe Bölümleri Dışında Felsefe Eğitimi` başlıklarının tartışıldığı çalıştaya, çeşitli üniversitelerin felsefe bölümlerinden akademisyenlerin yanı sıra Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi ile UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Harun Tepe katıldı.
MEÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürol Emekdaş ile dekanların da katıldığı çalıştayın açılışında bir konuşma yapan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Harun Tepe, Komisyon`un 1949 yılından bu yana çalışmalarını sürdürdüğünü ve UNESCO ile Türkiye arasında bağlantıları sağladığını söyledi. UNESCO`nun çalışmalarını; Eğitim, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Kültür, Doğa Bilimleri ile Bilgi ve İletişim olmak üzere beş ana sektörde sürdürdüğünü belirten Prof. Dr. Tepe, Felsefe İhtisas Komitesi`nin Sosyal ve Beşeri Bilimler sektöründe yer aldığını ve 2011 yılı başından beri çalışmalar yaptığını kaydetti. Türkiye`de felsefe eğitimi konusunun öncelikli öneme sahip olduğu görüşünün Komite`de kabul edildiğini dile getiren Tepe, `İlk ve Orta Öğretimde Felsefe Sorunları` konusunun Ankara`da düzenlenen bir çalıştay ile ele alındığını, bu çalıştayda ise yüksek öğretim düzeyinde karşılaşılan felsefe sorunlarının tartışılacağını bildirdi.
Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi ise felsefe ile ilgili ilk toplantının 1975 yılında yapıldığını, o zaman sadece üç felsefe bölümünü bulunduğunu aktararak, "Geçen 37 yılda 6 toplantı yapıldı. Bugün geldiğimiz noktada felsefe bölümü sayısı 54, öğrencisi olan felsefe bölümü sayısı ise 40 oldu. Bu artış bir bakıma sevindirici, bir bakıma düşündürücü. Çünkü bu bölümlerin verdiği felsefe eğitiminin nitelikleri arasında önemli bir fark var. Özellikle araştırma görevlileri ve lisansüstü programlara giriş sınavlarında bu farkı görmek mümkün" dedi.
Çalıştayla üniversitelerde verilen felsefe eğitimini mercek altına almayı planladıklarını dile getiren Prof. Dr. Kuçuradi, yükseköğretimin çeşitli alanlarında yapılan felsefe eğitimi, felsefe eğitiminde kalite sorunu ve felsefe bölümü mezunlarının istihdam sorununun tartışılacağını kaydetti. Felsefe öğretimi yapan bölümlerin genel olarak nasıl derinleştirilebileceği hakkındaki fikirlerini de aktaran Prof. Dr. Kuçuradi, antika bir anlayışla yapılan felsefe tarihi öğretimi değil, kritik tarih öğretimi yapmanın, doğru değerlendirme yapmanın ve kavramlaştırma yollarını öğretmenin önemine değindi.
İki gün süren çalıştayda; "Felsefe Bölümlerinde Lisans Eğitimi", "Felsefe Bölümlerinde Yüksek Lisans Eğitimi", "Felsefe Bölümü Mezunlarının İstihdamı", "Hukuk ve İlahiyat Fakültelerinde Felsefe Eğitimi", "Eğitim ve Açıköğretim Fakültelerinde Felsefe Eğitimi" ile "Yükseköğretimde Kalite Çalışmaları ve Felsefe Eğitimi" başlıklı oturumlar yapıldı. MEÜ öğretim elemanı Doç. Dr. Taşkıner Ketenci`nin girişim ve katkılarıyla gerçekleşen çalıştayda sunulan bildirilerin basılarak kitap haline getirileceği bildirildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kırıkkale Valisi Makas ve eşi, koruyucu ailelerle iftar sofrasında buluştu Kırıkkale Valisi Mehmet Makas ve eşi Elif Makas, Ramazan ayı dolayısıyla düzenlenen iftar programında koruyucu ailelerle aynı sofrada buluştu. Vali Makas, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin hem sosyal hizmetlerde hem de savunma sanayisinde büyük bir hamle gerçekleştirdiğini belirterek, stratejik alanlara dokunan bu dönüşümün gurur verici olduğunu söyledi. Kırıkkale Valisi Mehmet Makas ve eşi Elif Makas, Ramazan ayı dolayısıyla koruyucu ailelerle düzenlenen iftar programında bir araya geldi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından organize edilen iftar yemeği, iş insanı Adnan Duman’ın sponsorluğunda gerçekleştirildi. İftar programında konuşan Vali Makas, Türkiye’nin son 20-25 yılda kaydettiği gelişmelere dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen hizmetlerin önemine vurgu yapan Makas, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla hayata geçirilen projelerin Türkiye’yi her alanda güçlü bir konuma taşıdığını ifade etti. ’Koruyucu Aile Hizmeti’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde ve eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütüldüğünü belirten Makas, "Evlatlarımıza anne-baba sıcaklığında bir yuvada koruyucu ailelik yapmak, gönülden söylüyorum, sizin cennetiniz olur. Bu çocukları millî ve manevî değerlerle yetiştirmek en büyük hizmettir" dedi. Savunma sanayiindeki gelişmelere de değinen Vali Makas, yerlilik oranının yüzde 80’lere ulaştığını belirtti. Bu başarıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığının büyük payı olduğunu vurgulayan Makas, "Sayın Cumhurbaşkanımızın yol arkadaşlarından bir zatı muhteremin sözü var. Diyor ki: ‘Biz Sayın Cumhurbaşkanına şunu söyledik: Efendim, dünya küreselleşiyor, artık dünya büyük bir köy. Savunmaya ihtiyaç yok. Bu kaynakları altyapıya, sağlığa, eğitime yatıralım’ Dedikçe Sayın Cumhurbaşkanımız bize şöyle dermiş: ’Savunma sanayimiz bizim vazgeçilmezimizdir. Yerlilik oranını yakalayalım.’ Bizi bu yönde yönlendirirdi. Cumhurbaşkanımız bizim dediğimizi dinlemezdi. 20 yıl sonra, Sayın Cumhurbaşkanımızın ne kadar haklı olduğunu ben anladım’ diyor o kişi" ifadelerini kullandı. Vali Mehmet Makas, Türkiye’nin hem sosyal hizmetlerde hem de stratejik alanlarda büyük bir dönüşüm yaşadığını belirterek, bu başarıların ardında güçlü bir irade, millet desteği ve kararlı bir liderliğin bulunduğunu kaydetti. Program sonunda koruyucu aile sistemine gönül veren vatandaşlara teşekkür eden Vali Makas ve eşi Elif Makas, çocuklarla da yakından ilgilendi.
Kırıkkale Halk ozanı Hacı Taşan’a vefa gecesi: Oğlu ve torunu eserlerini seslendirdi Kırıkkale’de halk ozanı ve Türk halk müziği sanatçısı Hacı Taşan, vefatının 42. yılında düzenlenen programda anıldı. Sahne alan usta sanatçının oğlu ve torunu, ustanın unutulmaz eserlerini seslendirdi. Kırıkkale’de halk ozanı ve Türk halk müziği sanatçısı Hacı Taşan, vefatının 42. yılında düzenlenen özel bir programla anıldı. Kırıkkale Valiliği himayelerinde, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü organizasyonuyla gerçekleştirilen anma etkinliği, yoğun katılımla Kültür Merkezi’nde yapıldı. Programda, "ustalar topluluğu grubu" tarafından bozlak türküler seslendirildi. Gecenin en duygusal anları ise Hacı Taşan’ın oğlu Sondur Taşan ile torunu Emrah Tezcan’ın sahneye çıkarak usta sanatçının eserlerini seslendirmesiyle yaşandı. Vali Yardımcısı Seyfullah Ordueri yaptığı konuşmada, "Hacı Taşan’ın eserlerini ve kültürel mirasını zaten biliyoruz. Bu kültürel mirasın taşıyıcısı olarak Hacı Taşan’ın oğlu Sondur Taşan ve diğer sanatçılar sağ olsunlar, var olsunlar, emek verdiler. Ama bunlarla beraber sizin gelip burada bizimle olmanız, bu geceyi şereflendirmenizle birlikte bir bütünlük sağladı. Hepinize çok teşekkür ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm İl Müdürü Neslihan Aktaş ise, "İlimizin en önemli değerlerinden olan Hacı Taşan’ı, vefatının 42. yıl dönümünde anmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hacı Taşan, hayatı boyunca birçok insana ilham kaynağı olmuş; yüce gönlü ve güzel eserleriyle toplumda iz bırakmış bir değerdir. Eserleri, değerleri ve insanlara olan sevgisi ebediyete kadar yaşamaya devam edecektir" ifadelerini kullandı. Kırıkkale’nin kültürel hafızasında derin izler bırakan Hacı Taşan, bozlak geleneğinin yaşatılmasında önemli bir rol oynamıştı. Anma gecesi, sanatseverlerin duygu dolu anlar yaşadığı, kültürle yoğrulmuş bir vefa gecesi oldu. İl protokolü tarafından sahne alan sanatçılara plaket takdim edildi.