POLİTİKA - 01 Şubat 2013 Cuma 16:28

BAŞBAKAN ERDOОAN, SAОLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK SALDIRILARI KINADI

A
A
A
BAŞBAKAN ERDOОAN, SAОLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK SALDIRILARI KINADI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları kınadığını belirterek, ``Şifa dağıtacak ellere yumruk sıkılırsa, bıçak, silah sıkılırsa bunun affedilir yanı yoktur`` dedi.
Başbakan Erdoğan, Sağlık Bakanlığı`nın kara ambulansı, UMKE aracı ve ambulans botlardan oluşan 486 araçlık filosunun hizmete alım törenine katıldı. TÜYAP Fuar Alanı otoparkında yapılan törene Erdoğan`ın yanı sıra Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, Milletvekili Hakan Şükür ve çok sayıda kişi katıldı.
Törende konuşan Erdoğan, eski ve yeni Sağlık Bakanlarına teşekkür ederek, ``Gerek Recep Bey`e, gerekse Mehmet Bey`e bugüne kadar verdikleri hizmet ve bundan sonraki hizmetleri için şükranlarımı sunuyorum`` dedi.
Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara değinen Başbakan Erdoğan, ``Zaman zaman bazı hastanelerimizde, bazı sağlık kuruluşlarımızda gerek doktorlarımıza, gerek hemşirelerimize, gerek sağlık görevlilerimize karşı yapılan insani olmayan saldırılar sebebiyle vahşet sebebiyle ben burada özellikle kınamamı ifade etmek istiyorum. Zira doktorlarımız, hemşirelerimiz, sağlık görevlilerimiz her zaman her yerde, hastalarımız için yaralılarımız için hep şifa dağıtmaya gayret ederlerken o şifa ellerini uzatmaya çalışırken, şifa dağıtacak ellere yumruk sıkılırsa, bıçak, silah sıkılırsa bunun affedilir yanı yoktur. İnanıyorum ki milletçe bu tür yaklaşım içinde olanlara tavrımızı çok açık net koymalıyız. Hastalık bizim içindir. Her hastaneye giden oradan sağlıklı çıkacak diye bir matematik olayı yoktur. Doktor, hemşire elinden geleni yapar ama neticesi şüphesiz ki Allah`tandır`` diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye`nin çok zor dönemlerden geçtiğini ifade ederek, ``Milletçe her alanda çok büyük yokluklar çok büyük yoksullar çekti ama böyle bir süreçte doktorlarımıza yapılan bu saldırıları görmezden gelmek mümkün değil. Ben vazife şehitlerine Allah`tan rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum`` şeklinde konuştu.
Sağlık alanında Türkiye`nin son 10 yılda çok büyük ilerleme kaydettiğini dile getiren Erdoğan, adeta sessiz bir devrim gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Erdoğan, 10 yıl önce insanların hastalığın ızdırabını çektikleri kadar sağlık hizmetleri ve hastanenin de ızdırabını çektiklerini ifade ederek, şöyle devam etti;
``Biz ambulans sirenini çok nadir duyuyor, ambulansı sokaklarda, caddelerde ayda, yılda bir görüyorduk. Allah vermesin acil bir durumda kimsenin aklına ambulans çağırmak gelmiyordu. Zira o ambulansın vaktinde ulaşacağına dair kimsenin umudu yoktu. Bunu bir Başbakan olarak ben geçmişte yaşadım. Bizi, 3 yaralı arkadaşımızı trafik kazasından ambulansa adeta istifleme koyarak hastaneye götürdüler, yanımızda hemşire bile yoktu. Damdan düştük. Bunun için de dedik ki ``˜biz göreve geldiğimizde bunu milletimize yaşatmayacağız.` Hasta bin bir zorlukla sokağa indiriliyor, otobüsle, dolmuşla, bulunabilirse, para varsa taksiyle karga tulumba hastaneye gidiliyordu. Ama asıl çile hastaneye ulaşınca başlıyordu. Acil servisler tıka basa dolu, odalar dolu, yataklar dolu, doktor sayısı, hemşire sayısı yetersiz, ilaç sayısı yetersiz. Hastalar odadan odaya, hatta hastaneden hastaneye dolaşıyordu. İş en son ilaç almaya gelince orada da karmaşa yaşanıyor, ilaç bulunamıyor, her hastaneye gidilemiyor, hastane kadar da eczane çilesi yaşanıyordu. Yani hastaneye sağlam giren hasta çıkıyordu ve reçetenizde yazılan ilaçların yarısı var, yarısı yok. Bazıları hastaneye giriyor, orada rehin tutuluyor, iyileşse bile parasını ödeyinceye kadar hastaneden çıkamıyordu. Hatta bazılarının ölüleri bile rehin tutuluyordu. Bunlar bizim büyükşehirlerde yaşadığımız çilelerin sadece bir kısmı. Büyükşehirlerden uzaklaştıkça sağlık çilesi daha da artıyordu, katlanıyordu.``
Son 10 yılda sağlık alanındaki manzarayı tersine çevirdiklerini anlatan Erdoğan, ``Biz yurt dışına gittiğimizde, gelişmiş ülkelere gittiğimizde 24 saat caddelerde siren sesi duyuyorduk. Ambulanslar, itfaiye 24 saat çalışıyor, şehrin her yerine ulaşıyordu. Bırakın insanları ağaçta kalmış kedileri kurtarmak için seferber oluyorlardı. Bizim insanımız bunu neden yaşamasın. Bizim insanımız nerede olursa olsun bir telefonla neden ambulansa ulaşamasın?``
Erdoğan, bugün hizmete alınan sağlık araçları hakkında da bilgiler vererek, ``İşte bugün de bu törende 486 ambulansı devreye alıyoruz, gücümüze ayrı bir güç katıyor, hizmeti çok daha yaygınlaştırıyoruz. 486 ambulansın 336`sı döner sermaye geliriyle alındı, 154 tanesini genel bütçeden yaptığımız harcamayla aldık. 486 ambulanstan 254 tanesi normal ambulans, 75 tanesi kar paletli, 4x4 ambulansı bugün hizmete alıyoruz. 20 tane 4 sedyeli ambulans ve 60 tane obez ambulansı da yine bugün hizmete giriyor. Bunların dışında 45 tane 4x4 ambulansı, 30 tane amarok aracını devreye alıyoruz.
Erdoğan, Beylikdüzü`nde yapılması planlanan hastaneyle ilgili arazi sorununu çözdüklerini ifade ederek, ``Beylikdüzü`ne sözüm var. Burada bir hastane demiştim. Ne yazık ki arazi noktasında bizi çok uğraştırdılar. Şu anda bu işi haletlik. İnşallah TOKİ ihalesini yapmak suretiyle bu hastanemizin inşasına başlayıp Beylikdüzü`ne sağlık bakanlığımız hastanesini kavuşturacaktır. Bizler 5-6 yıl önce şehir hastaneleri projemiz vardı. Maalesef burada da yargı ile devamlı mücadele içinde olduk. Kayseri`de temel attık yarıda kaldı, Ankara`da başlayamadık, Olimpiyat Stadı yanında başlayamadık. Şimdi yasal bir düzenlemeyle inşallah bu adımları atacağız. Şehir hastanelerini ülkemizde ilk olarak 26 büyükşehire kazandıracağız`` dedi.
Paradan 6 sıfırın atıldığı dönemde yapılan eleştirilere değinen Erdoğan, ``Birileri ``˜Taksim Meydanı`nda çıkar eşek gibi anırırım` dedi. Ben bu köşe yazarlarını çok merak ediyorum ama onlar hiçbir zaman sözlerinin sahibi olamadı, olamazlar. Sözlerinin sahibi olanlar burada. O bol sıfırlı paralar unutuldu, hayal gerçeğe döndü`` diye konuştu.
Son 10 yılda yapılan hizmetlere değinen Başbakan Erdoğan, ``Siz yolsuzluk hortumlarını keserseniz, mafyayı çeteleri çökertirseniz, işte o bir yerlere giden paralar bu milletin kasasına, bu milletin cebine gelir`` dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında birlik mesajları da vererek, şunları söyledi;
``Bizi bölmek isteyenlere, bizi ayırmak isteyenlere biz, ``˜hadi oradan çekilin, siz bu millete düşmansınız` diyeceğiz. Bu millet inşallah bu birliğini, beraberliğini bu ayrılıkçılara feda etmeyecektir, ben buna inanıyorum. Ana muhalefetin yaklaşım tarzı, anlayış tarzı bizim anlayışımızla mukayese edilemez. Yola çıkarken tek millet dedik, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Etnik, cinsel, bölgesel milletçiliğe, hayır dedik. Çünkü biz etnik milliyetçilik yapamayız. Bizde dinsel milliyetçilik de olmayacak, olamaz, olmayacak. Çünkü bizim iktidarımız her türlü inanç grubunu güvence altına alan bir iktidardır. Böyle yola çıktık, böyle devam ediyoruz.``
``Ne içerden, ne de dışardan hiçbir saldırının bizi zayıflatmasına, bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyeceğiz`` diyen Erdoğan, ``Başta terör olmak üzere bugün devam eden bazı sorunlar sadece ve sadece Türkiye`nin büyümesini engellemeye, Türkiye`nin ilerlemesini yavaşlatmaya dönük gelişmelerdir`` ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta müzik öğretmenleri sahne performanslarıyla göz doldurdu Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğünce "Gönülden Tele Türkü Konseri" adıyla konser düzenlendi, müzik öğretmenlerinden oluşan öğretmen korosu halka açık konser verdi. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda düzenlenen konserde, öğretmenler dinleyenlere keyifli bir akşam yaşattı. Öğretmenler, Anadolu’nun çeşitli yörelerinden ve Bayburt’a özgü seslendirdikleri türkülerle adeta dinleyenlerin kulaklarının pası sildi. 16 farklı parçayı seslendiren öğretmenlere salonu dolduranlar hep bir ağızdan eşlik ettiler. Adeta sanatçı edasıyla türküleri seslendiren öğretmenler, izleyicilerden büyük alkış topladı. Renkli görüntülere sahne olan konser, dinleyicisinden tam not aldı. Kültür sanat etkinlikleri çerçevesinde bu gecenin düzenlendiğini belirten Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, salonu dolduran vatandaşlara ve öğretmen korosuna teşekkür ederek, "Biz dedik ki, Bayburt’ta kültür sanat etkinlikleri anlamında bir organizasyon yapalım. Bir değişiklik olsun, Bayburtlulara bir nefes olsun diye düşündük. Değişik zamanlarda, değişik anlarda, özel günlerde böyle konser güzel olur diye düşündük, öyle de oldu. Burada birbirinden kıymetli öğretmenlerimiz var, sizler için parçaları seslendirdiler. Geldiğiniz için siz değerli misafirlerimize ve korodaki kıymetli öğretmenlerimize çok teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Programın sonunda öğretmenlere günün anısına çeşitli hediyeler takdim edildi. Konser, toplu hatıra fotoğrafı çekiminin ardından son buldu.
Ankara Bakan Tunç: “Gazze’de ateşkesin sağlanması, geç kalınmış ancak son derece önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Gazze’de ateşkesin sağlanması, geç kalınmış ancak bölgedeki barış ve istikrar için son derece önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’de ateşkes sonrası sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Bakan Tunç ateşkesin önemli bir adım olduğunu belirttiği paylaşımında, “7 Ekim 2023’ten bu yana işgalci İsrail’in vahşi saldırılar gerçekleştirerek Gazze’de yaptığı soykırım, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. Bebeklerin, çocukların, kadınların, masum insanların katledildiği Gazze’de ateşkesin sağlanması, geç kalınmış ancak bölgedeki barış ve istikrar için son derece önemli bir adımdır. İnsan haklarını ayaklar altına alan, uluslararası hukuku yok sayan, Gazze’yi açık hava mezarlığına çeviren İsrail, ateşkes kararlarına uymalı ve işgal ettiği topraklardan çekilmelidir” ifadelerine yer verdi. Bakan Tunç tarafından yapılan paylaşımda insani yardımlar vurgulanarak, “İnsani yardımlar, yaşama tutunmaya çalışan Filistinli kardeşlerimize en kısa sürede ulaştırılmalıdır. 15 aydır kan ve gözyaşının hakim olduğu Gazze’de ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve masum insanların hayatını kaybetmemesi için uluslararası mekanizmalar üzerine düşeni yapmalıdır” denildi. “Bağımsız Filistin devleti kurulana kadar Filistinli kardeşlerimizin özgürlük mücadelesine destek olmayı sürdüreceğiz” Bakan Tunç Türkiye’nin Filistin’in yanında olduğunu belirttiği paylaşımda, “Filistinli kardeşlerimiz Gazze direnişiyle insanlık onurunu ayakta tutmuş, toprakları için kahramanca mücadele etmiştir. Onların bu cesareti, haklı davalarının asla sönmeyecek bir meşalesidir. Gazze’de kanlarıyla destan yazan tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye olarak şimdiye kadar olduğu gibi daima adaleti, hakkı ve hakikati savunmaya, Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bağımsız Filistin devleti kurulana kadar Filistinli kardeşlerimizin özgürlük mücadelesine destek olmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Bursa Emniyet uygulamasını gördü, "Para çekmeye geldim" diye kendini savundu Bursa’nın İnegöl ilçesinde polisin uygulamasını görünce aracını park edip para çekme bahanesiyle ATM’ye yönelen sürücü, ekiplere zor anlar yaşattı. Bursa’nın İnegöl ilçesinde İnegöl Emniyet Müdürlüğü Trafik Büro Amirliği ekipleri tarafından Mahmudiye Mahallesi Ertuğrulgazi Caddesi’nde sürücülere yönelik uygulama gerçekleştirildi. Uygulama sırasında polisleri gören sürücü, 16 BLS 81 plakalı aracını yol kenarında çekip aracından indi. Ekiplerin ehliyet ve ruhsat istemesi üzerine sürücü, ATM’den para çekme bahanesini öne sürdü. ATM’de işlem yapan sürücü, para çekmedi. Polislerin alkol testini reddeden Şahin B.’nin (43) daha önce alkollü araç kullanmaktan ehliyetine el konulduğu ortaya çıkarken, aracı da kendisinin kullanmadığını öne sürdü. Polis ekiplerine tepki gösterip, yüksek sesle konuşan Şahin B., "Ağabey sen beni burada niye durduruyorsun? Duba koymamışsın. Bir şey koymamışsın. Bankaya para çekmeye geliyorum, sen beni burada niye durduruyorsun? Niye bağırmayacağım? Terörist miyim ben? Alın beni karakola götürün" diye sitem etti. “Ben sürücü değilim” Alkol testini reddeden sürücü, "Ben sürücü değilim. Gösterin kameradan. Üflemek istemiyorum. 100 tane polis çağırın. İstersen 100 bin TL yaz" diye konuştu. Kimlik göstermeyen sürücü, ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Sürücüye ehliyetsiz araç kullanmaktan 18 bin 678 lira, alkolmetreyi reddetme suçundan 26 bin 550 lira cezai işlem uygulandı. Ehliyetine 2 yıl süreyle el konuldu.