Mardin’in Derik ilçesinde 18 yıl boyunca koruculuk yapan Bedran Akdağ, PKK, korucular, JİTEM ve itirafçıların konu edindiği, ’Dağın Ardındaki Gerçekler’ adlı kitabı yayına girdi.
1992 yılında korcu olarak göreve başlayan ve 2010 yılına kadar koruculuk yapan Akdağ, Türkiye’de ilk defa bir korucunun bir kitap yazdığını kaydetti. 1974 doğumlu, evli ve 5 çocuklu olan Bedran Akdağ kitabı yazdığı için tehditler aldığını fakat gerçekleri dile getirmekten korkmadığını belirtti. Akdağ, PKK ve devletin içine çöreklenmiş derin yapıları ve bu yapıların Doğu Güneydoğu bölgesinde yaşayan halka vermiş olduğu maddi manevi zararları ifşa etmek için böyle bir kitap yazma gereği duyduğunu
belirterek, "Bu kitapta çok çarpıcı gerçekler var. Kitap PKK JİTEM korucu ile itirafçıların bölgedeki oynadığı oyunları konu ediniyor. Bazı kesimlerden tehdit aldım. İsimlerini açıklamak istemiyorum. Burada Mardin’de can güvenliğim yok. Kitabı yazdığım süre içerisinde can güvenliğim olmadığı için Mersin’de kaldım. 2. kitabımda daha açıklayıcı bilgiler sunacağım" dedi. 1997-1999 yılları arasında JİTEM’de haber elemanı olarak görev yaptığını kaydeden Akdağ, "Mardin’de liseyi okuduktan sonra okullarda sağ sol
davaları olduğundan babamın izin vermemesi üzerine okula devam edemedim. 1991 yılında PKK terör örgütü tarafından infaz kararımı duyduktan sonra, 1992 yılında gönüllü köy korucusu olarak göreve başladım. Ancak maddi sıkıntılardan nedeniyle 1994 yılı Temmuz ayından sonra geçici köy koruculuğuna geçiş yaptım. 1997-1999 yılları arasında da JİTEM’de haber elemanı olarak görev yaptım. Halen Derik ilçesinde Gönüllü Köy Korucusu olarak görev yapmaktayım. Bu kitabı yazmamın asıl nedeni, PKK ve devletin içine
çöreklenmiş derin yapıları ve bu yapıların Doğu-Güneydoğu bölgesinde yaşayan halka vermiş olduğu maddi manevi zararları ifşa etmektir. Ülkenin batı bölgelerinde yaşayan bazı vatandaşların bölge insanına bir bütün olarak terörist gözü ile bakıyor olması da kitabı yazma nedenlerimden biridir. Sizlere; bu bakış açısının nasıl katmerli bir yanlış olduğunu anlatabilmek amacıyla yaşadıklarımı, gördüklerimi ve araştırdıklarımı bu kitap aracılığıyla sunuyorum" diye konuştu.
"ERDOĞAN OLMASA YAZAMAZDIM"
Akdağ, Başbakan Erdoğan olmasa bu kitabı yazamayacağını, ondan cesaret alarak yazdığını aktararak şöyle dedi:
"Yeni Türkiye oluşumu beni cesaretlendirdi. Artık herkes özgürce düşüncelerini dile getirebiliyor. Başbakan Erdoğan olmasa bu olamazdı. Ondan cesaret alarak yazdım bu kitabı. Bu kapsamda İkinci kitabımı da yazacağım."