EĞİTİM - 26 Kasım 2024 Salı 16:19

Öğretmenler ‘Bir zamanlar biz de öğrenciydik’ dedi, sosyal medyayı salladı

A
A
A
Öğretmenler ‘Bir zamanlar biz de öğrenciydik’ dedi, sosyal medyayı salladı

Manisa’nın Kula ilçesinde eğitim faaliyetlerinde adından sıkça söz ettiren bir okul olan Naci Hakkı Ulusoy Ortaokulu, Öğretmenler Günü dolayısıyla fark oluşturan bir projeye daha imza attı. Okul müdürü Burcu Sarı önderliğinde hazırlanan ve tüm öğretmenlerin katılım sağladığı video, sosyal medyada izlenme rekorları kırdı. Öğrencilik yıllarına dönüp nostalji yaşayan öğretmenler, öğrenciler ile empati kurabilme noktasına da vurgu yaptı.


Kula’da yürütülen eğitim faaliyetlerinde elde ettikleri başarılı sonuçlarla adından sıkça söz ettiren Naci Hakkı Ulusoy Ortaokulu’nda bu kez öğretmenler fark oluşturan bir projeye imza attı. Ülke genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Okul Müdürü Burcu Sarı önderliğinde bir video hazırlayan öğretmenler, videonun sosyal medyada paylaşılması ile binlerce izlenme aldı. "Bir Zamanlar Biz de Öğrenciydik" mottosuyla hazırlanan videoda, öğretmenler öğrencilik yıllarına geri dönerek hem nostalji yaptı hem de öğrencilerle empati kurmanın önemine dikkat çekti. Öğretmenlerin kendi öğrencilik hâtıralarından kesitler sunduğu görüntüler, izleyenlere hem duygu dolu, hem de ilham verici anlar yaşattı. Video, sadece Kula’da değil, tüm Türkiye’de öğrenciler ve öğretmenler arasındaki bağın önemini bir kez daha hatırlattı. Sosyal medya platformlarında milyonlarca kez izlenen video paylaşımlarının altında “Teşekkürler Öğretmenim” mesajlarıyla binlerce yorum aldı.


Videoyu çekip yayınlarken amaçlarının öğrencilerin kendilerine empati duygularını artırmak olduğunu dile getiren okulun İngilizce öğretmeni Yasemin Buğurcu, "Biz bu yıl 24 Kasım’da her yıl yaptığımız kutlamalardan farklı olarak hep öğrencilerimiz öğretmen rolüne girerdi, bu kez biz öğrencilerimizin rolüne girelim dedik. Aslında amacımız öğrencilerimizin bize karşı empati yapmalarını sağlamaktı. Hedefine de ulaştığını düşünüyorum. Çok güzel tepkiler aldık, aslında bu kadar tepki alacağımızı da beklemiyorduk. Biz tüm öğretmen arkadaşlarımızla Başöğretmen Atatürk izinde çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.


Öğretmen olmalarına rağmen hala içlerinde yaramaz öğrenciler olduğunu dile getiren İngilizce Öğretmeni Aylin Duymaz, “Öğretmen arkadaşlarımızla hazırladığımız Öğretmenler Günü programı çerçevesinde doğaçlama olarak ortaya çıkan bir video sosyal medyada çok güzel tepkiler aldı. Hepimizin içerisinde hala yaramaz öğrenciler olduğunu fark ettik. Çokta eğlendik. Öğrencilerimiz de sınıf içerisinde neler yaptıklarını kendi öğrenciliklerine dönüp baktılar, hepsi gözden geçirmiş oldu” dedi.


Sosyal medyada viral olan videoyu bir öğrencinin çektiğini ve videoyu çeken öğrencinin öğretmen gibi, kendilerinin de birer öğrenci gibi davrandığını anlatan okulun Matematik Öğretmeni Ayşegül Yıldız, "Okulumuzun çok güzel bir enerjisi var. Birimiz bir istekte bulunduğunda hepimiz onu aynı enerji ile yapmaya çalışıyoruz. Bu videoyu da kendi aramızda eğlenmek ve öğrencilerimizde farkındalık oluşturmak için çekmiştik. Hatta videomuzu da bir öğrencimiz çekti. O öğrencimiz öğretmen gibi davrandı, biz de öğrenci gibi davrandık. Bizim için çok güzel ve çok anlamlı oldu” ifadelerini kullandı.


Özel gün ve haftalara verdikleri önemi alışılmışın dışına çıkarak farkındalıklar oluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan Naci Hakkı Ulusoy Okul Müdürü Burcu Sarı ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Biz ekipçe özellikle belirli gün ve haftalara çok önem veren bir okuluz. Alışılmışın dışına çıkıp aslında farkındalık çalışmaları yapmaya çalışıyoruz. Bu 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde de yine öğretmenlerimiz çok güzel bir proje hazırladılar. Biz bu projeyle birlikte öğrencilik yıllarımıza tekrar geri döndük ve aslında bir bakıma amacımıza ulaştık. Amacımız, empati yoluyla öğrencilerimize farkındalık kazandırmaktı. Tüm ekime çalışmaları için teşekkür ediyorum.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı’da “İlim ve irfan geleneği: Alimler ve Medreseler” konulu panel düzenlendi Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) İslami İlimler Fakültesi, Cihannüma Dayanışma ve İş Birliği Derneği Ağrı Temsilciliği ve Misak Öğrenci Kulübü iş birliği ile “Ağrı’nın İlim ve İrfan Geleneği: Alimler ve Medreseler” konulu panel düzenlendi. AİÇÜ İslami İlimler Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen panele İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit, Cihannüma Ağrı İl Temsilcisi Kemal Atmaca, il protokolü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Doç. Dr. Sedat Yıldırım’ın moderatörlüğünü yaptığı, Ağrı medrese geleneğinin ve alimlerinin katkılarının ele alındığı panelde, Molla Musa Demir tarafından Seyda Molla Nadir AZİZİ, Molla Cüneyt Bilici tarafından Seyda Molla Muhammed Kasori ve Dr. İbrahim Erden tarafından ise Seyda Molla Muhammed Şoşiki’nin hayat hikayeleri ve ilmi mücadeleleri anlatıldı. Panelde, geçmişten günümüze birçok talebe yetiştiren alimlerin, toplumsal birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının pekişmesine katkı sağlayan düşüncelerine vurgu yapıldı. Rektörümüz Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut yaptığı açıklamada, “Ağrı eskiden beri ilim merkezi olmuştur. Ağrı’da birçok medrese öğrenci yetiştirmiş ve ülkemize önemli katkılar sağlamıştır. Bugün de bu görev ve sorumluluğu üniversite olarak biz taşımaktayız” dedi. Üniversitemizde 2022 ve 2023 yılında Ağrı’nın önemli alimlerinden merhum Molla Musa Geçit ile ilgili anma programı yapıldığını da anımsatan Prof. Dr. Karabulut, bu yıl Üniversitemizde düzenlenen “Ağrı’nın İlim ve İrfan Geleneği: Alimler ve Medreseler” konulu panelle Ağrılı alimlerin düşüncelerinin topluma aktarıldığını söyledi. Prof. Dr. Karabulut, panelin düzenlenmesindeki katkılarından dolayı İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit’e, Cihannüma Ağrı İl Temsilcisi Kemal Atmaca’ya ve Misak Öğrenci Kulübü’ne teşekkür etti. Panelde konuşan İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit, Ağrı’nın tarih boyunca ilim ve irfan yolculuğunda önemli bir merkez olduğunu belirterek, “Bu topraklar, sadece coğrafi güzellikleriyle değil, yetiştirdiği âlimleriyle de insanlığa ışık tutmuştur. Bugün burada, geçmişte bu topraklarda hizmet eden büyük âlimlerimizi anmakla kalmıyor, onların ilim aşkını ve ahlaki duruşlarını geleceğe taşımak için bir sorumluluk alıyoruz. Üniversitemiz, bu mirası korumak ve geliştirmek adına çalışmalarına devam edecektir" dedi. Prof. Dr. Geçit, Ağrılı alimlerin düşüncelerinin ve hayat hikayelerinin ele alındığı panellerin düzenlenmesindeki desteklerinden dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut’a teşekkür etti.
Karabük Rektör Kırışık STK temsilcileriyle görüştü Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile düzenlenen istişare toplantısında bir araya geldi. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık başkanlığında Üniversite Evi’nde düzenlenen toplantıya Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Genel Sekreter Lütfü Köm, Diyanet Vakfı Karabük Şube Başkanı ve Karabük Müftüsü Ali Ergün, Memur-Sen Karabük İl Temsilcisi Zeki Öz, Sağlık-Sen Şube Başkanı Sezgin Aydoğmuş, Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Serdar Yüce, Genç Memur-Sen Karabük İl Başkanı Erdem Eren, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Karabük Şube Başkanı Ahmet Ustaoğlu, Türkiye Kızılay Derneği Karabük Şubesi Başkan Yardımcısı Hüsnü Çelik, Ensar Vakfı Karabük Şube Başkanı Nedim Yılmaz, İlim Yayma Cemiyeti Karabük Şube Başkanı İsmail Kökçü, Cihannüma Derneği Başkanı Recep Kabaş, İHH Karabük İl Başkanı İbrahim Şentürk, İLKDER Karabük Temsilcisi Enes Kılınç, KADEM Karabük İl Temsilcisi Nurmelek Danışmaz Akgün ve Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Dinçer, ÖNDER Başkanı Hasan Yıldırım, UDEF Altınsafran Derneği Başkanı Ergin Akgün, TÜGVA Karadeniz Bölge Koordinatörü İsa Lord ve Yağmur Derneği Başkanı Zehra Söylemez katıldı. Karabük Üniversitesi ile bölgedeki STK’lar arasındaki iş birliğini güçlendirmek ve ortak projeler geliştirmek amacıyla düzenlenen toplantıda, eğitim, gençlik çalışmaları, sosyal projeler ve yerel kalkınma alanında yapılabilecek ortak çalışmalar masaya yatırıldı. Toplantıda Kırışık katılımcılara Karabük Üniversitesi ile ilgili bilgiler vererek, yapılan çalışmalar hakkında sunum gerçekleştirdi. Sunumun ardından yaptığı konuşmada sivil toplum kuruluşlarının toplumun ihtiyaç duyduğu en önemli kurumlardan birisi olduğunu belirten Rektör Kırışık, “Sivil toplum, bizim en güçlü olmamız gereken yanımız ve değerimiz. Sivil toplum kuruluşları olarak insanların gönlüne hitap ediyorsunuz, insanların gönüllerine dokunuyorsunuz ve insanların hizmetlerini en güzel şekilde yapmaya çalışıyorsunuz. İnsanların ihtiyaçlarını doğru ve sağlıklı bir şekilde tespit etmeye çalışıyorsunuz. Milletimizin değerlerini sivil toplum kuruluşlarının yaşattığını görüyoruz. Biz çok kıymetli medeniyetin temsilcileriyiz. Bunu da sivil toplum kuruluşlarımız hayata geçirdiği projelerle gösteriyor. Sizlerle birlikte bu projeleri hayata geçirmek istiyor ve birlikte çalışmak istiyoruz. Sizlerin de bu gayret ve düşünce içerisinde olduğunuzu biliyorum. Toplantıya katılımlarınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçlerde de gönüllerimiz bir olsun, iş birliği yapalım, birlikte çalışalım.” ifadelerini kullandı. STK temsilcileri, Karabük Üniversitesinin desteğiyle gerçekleştirilmesi planlanan projeler için duydukları memnuniyeti dile getirerek, bu tür istişare toplantılarının sık sık yapılmasının önemine dikkat çekti. Temsilciler, özellikle gençlik, çevre, eğitim ve sosyal dayanışma alanlarında iş birliği yapılabileceğine dair önerilerini sundular. Toplantı, karşılıklı görüş alışverişinin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
İstanbul "Yenidoğan Çetesi" davasının görülmesine devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan ’Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yedinci gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Sümeyye Özdemir savunmasında, "Taburcu olan bebeklerin halen yatışta olarak gösterildiğini fark ettim" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava yedinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuksuz sanık Sümeyye Özdemir savunma yaptı. "Taburcu olan bebeklerin halen yatışta olarak gösterildiğini fark ettim” Savunma yapan sanık Özdemir, "23 yaşındayım. İlk olarak Doğa Hastanesi’nde işe başladım. 2023 yılından beri yenidoğan yoğun bakımında tıbbı sekreter olarak görevliydim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Hiçbir şekilde kendim epikriz yazmadım. Epikrizleri doktor bilgisi adı altında yazılırdı. En son Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde çalıştım oradan da ayrıldım. Bir sorun olduğunda doktor Zeki Bey, İlker Bey ve Fırat Sarı’ya iletiyordum. Ben hemşire değilim, tıbbi sekreterim. Gerekli evrakları düzenleyip bilgileri sisteme işliyordum. Ben hastanede olmadığım zaman denetim ekibi gelmişti ve epikrizler boştu. Ben de bu durumu Zeki Bey’e haber verdim. Benim bebeklerle bir temasım yok. Denetim ekiplerinin yanındayken taburcu olan bebeklerin halen yatışta olduğunu fark ettim. Bu durumu yetkililere ilettim ve düzeltilmesini söyledim" ifadelerini kullandı. Duruşma yarına ertelendi Alınan savunmaların ardından duruşma, tutuksuz sanıkların savunmaları ile yarın devam edecek.