EKONOMİ - 21 Kasım 2024 Perşembe 10:06

Manisa’nın Sultaniye üzümü ihracatta yüz güldürdü

A
A
A
Manisa’nın Sultaniye üzümü ihracatta yüz güldürdü

Manisa’nın dünyaca ünlü sultani çekirdeksiz kuru üzümünde 2024 yılı rekoltesinde düşüş yaşanmasına rağmen 2 buçuk aylık süreçte, 47 bin tonluk ihracatla 161 milyon 256 bin dolarlık gelire ulaşıldı. Rekoltenin düştüğünü ancak ihracat gelirinin yükseldiğini belirten Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap, “Fiyatlarımızda bir önceki aynı dönemiyle toplam bir değerde yüzde 33 artış gözüküyor. Birim fiyatına göre geçen seneye göre üzümde yüzde 82 artış var” dedi.


Manisa’nın dünyaca ünlü sultani çekirdeksiz kuru üzümünde hasat sezonunun sona ermesiyle başlayan ihracat telaşı devam ediyor. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya ülkelerine üzüm ihracatı gerçekleştirilen Manisa’da geçtiğimiz yıllara göre rekoltenin düşmesine rağmen bu yılki birim fiyat bazındaki artış sebebiyle önemli bir ihracat gelirine ulaşıldı. Düşük rekolteye göre kaliteli üzüm yetiştirilen Manisa’da, sektörde profesyonelleşmiş ihracatçılarla birlikte sultani çekirdeksiz kuru üzümü artık aranan bir ürün haline geldi. Manisa Ticaret Borsası öncülüğünde “Avrupa Birliği Coğrafi İşaret” alınması sürecinde sona gelinen Manisa sultani çekirdeksiz kuru üzümü, hem yeni pazarlara kavuşacak hem de yüksek kar oranlarıyla önemli bir ihracat kalemi olacak.


Rekoltede geçtiğimiz yıllara göre düşüşün yaşandığını belirten Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap, “2024 yılı şöyle bir toparlayacak olursak budaklarla başlayan ve ardından da bağlarımızda ciddi bir geçtiğimiz yıllara göre doğuş eksikliğiyle karşı karşıya kaldık. Çiftçilerimizin de bizlere iletmiş oldu Manisa Ticaret Borsasının ziraat mühendislerinden bize gelen bilgiye göre geçtiğimiz yıllara göre doğuşlarda ciddi bir düşüş yaşandı. İlerleyen zamanlarda bazı açıklar kapanmasına rağmen rekoltemiz geçtiğimiz senelere göre düşüş yaşamış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.



“Ülkemize 161 milyon 256 bin dolar bir döviz girdisi sağladık”


Eylül ayında başlayan ihracat sezonundan bugüne kadar 47 bin tonluk üzüm ihracatı olduğunu söyleyen Başkan Özkasap, “Bizim ihracatımızda 1 Eylül itibariyle yeni sezon oluyor. 31 Ağustos’ta eski yılı kapatıyor 1 Eylül’de üzümün yeni sezonu başlıyor. 1 Eylül ile 16 Kasım 2024’e baktığımızda 47 bin ton ihracat gerçekleştirdik. Ülkemize 161 milyon 256 bin dolar bir döviz girdisi sağladık. Fiyatlara baktığımız zaman; fiyatlarımızda bir önceki aynı dönemiyle toplam bir değerde yüzde 33 artış gözüküyor. Birim fiyatına göre geçen seneye göre üzümde yüzde 82 artış var. Miktar bazında ise yüzde 27 düşüşteyiz. Örnek vermek gerekirse aynı tarihlerle kasım ayına baktığımız zaman 2023 yılında 64 bin ton ihracata mal gitmiş. Bu sene 16 Kasım 2024’e baktığımız zaman da 46 bin ton ihracata mal gitmiş. Aşağı yukarı yüzde 27 civarında bir düşüş göstermiş. Genel yıl itibariyle baktığımız zaman, üzümlerimizde 2024 yılında geçtiğimiz yıla göre herhangi bir ilaçlama ve ya herhangi bir zirai mücadelede sıkıntılarla karşı karşıya kalmadık. 2022 kapanışla 2023 başlangıcı arasında 207 bin ton ihracatımız oldu. 491 milyon dolar bir ihracat girdisi sağladık. Bu çok büyük bir rakam. Bu sene eğer ki rekoltelerimizde biraz daha geçtiğimiz yılki düşüşler olmasaydı 500 milyon dolarların çok üzerinde bir ihracat rakamı yakalayacaktık” diye konuştu.



"Manisa üzümü dünya lideri"


Manisa üzümünün dünyada lider bir marka haline geldiğini söyleyen Özkasap, “Manisa üzümü dünya lideri. Manisa’nın sultani üzümü dünyanın her tarafında tanınıyor. Bu üzümü biz ilk etapta coğrafi işareti aldık. Üzüm işletmelerimizle beraber istişareler yapıyoruz. Yine en kısa sürede haber gelecek Avrupa Birliği Coğrafi İşaretini alıyoruz” dedi.


Pek çok ülkeye ihracat gerçekleştirildiğini belirten Özkasap, “İhracata baktığımız zaman en fazla İngiltere başta geliyor. Hollanda ve Almanya bunu takip ediyor. Avrupa ülkelerinden sonra en çok ihracatımız Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya oluyor. Üzümde de rakibimiz var. Üzümde de tek başımıza değiliz. Güney Amerika, komşumuz İran üzümü var. İran üzümü ambargo nedeniyle kapalı kutu. Ne kadar ihracat yaptığı ancak sezon sonu belli oluyor. Bizdeki gibi olup üzüm ekim alanları fazlalaşıyor” diye konuştu.


Türkiye’de üretilen üzümün yüzde 90’ının Manisa’dan yurt dışına gönderildiğini belirten Başkan Özkasap, “Şu an dünyanın en teknolojik yatırımlarını yapan üzüm ihracatçılarımız var bizim. Bu üzüm işletmelerimizin hepsi Manisa’dadır. Türkiye’de üretilen ürünün yüzde 90’ı buradaki ihracatçı işletmeler tarafından yurt dışına gidiyor. Bundan sonra Avrupa’da Manisa sultani çekirdeksiz kuru üzümü olarak lanse olacaktır. Herkes ciddi bir mücadele veriyor. Bir ürün tek başına yetişmiyor. Çiftçilerimiz uykularından fedakarlık yapıyorlar, sabah erken gidiyorlar. Çiftçi işini yapıyor, ihracatçı tüccar işini yapıyor. Hepsi işlerini tam yaptığı zaman kaliteli bir üzüm, dünya markası bir üzüm meydana çıkıyor” dedi.



Manisa’nın Sultaniye üzümü ihracatta yüz güldürdü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Bahriye Üçok Eğitim Merkezi’nden 2 bin 200 öğrenci yararlandı Tepebaşı Belediyesi Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi, güz dönemi kursları 600 öğrencinin katılımı ile devam ediyor. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Merkezimizden yararlanan öğrencilerimizin sayısı 2 bin 200’e ulaştı. Çocuklarımıza daha aydınlık bir gelecek sunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. Tepebaşı Belediyesi, hayata geçirdiği proje ve merkezler ile çocukların gelişimine katkı sunmaya devam ediyor. Ev sahipliği yaptığı eğitim ve etkinlikler ile çocukların gelişimine önemli katkılar sunan Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi de 9 derslik, 3 etüt salonu ve 1 tane de çok amaçlı salonu ile faaliyetlerini sürdürüyor. Merkezde uzman eğitmenler tarafından 4,5,6,7 ve 8. sınıf öğrencilerine yönelik akademik ve sosyal gelişimi destekleyici programlar düzenleniyor. 2023 Mart ayında açılan merkezden bugüne kadar 2 bin 200 öğrenci faydalanırken güz dönemi kursları 600 öğrenci ile devam ediyor. LGS programı sürüyor Merkezde, matematik, fen bilimleri, İngilizce, Türkçe, sosyal bilgiler ve rehberlik gibi alanlarda öğrencilere verilen eğitimlerin yanında LGS’ye hazırlanan 8. sınıf öğrencileri için de destek programı gerçekleştiriliyor. Merkezden memnun olduklarını ifade eden veliler de eğitime verilen destekten dolayı Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’a teşekkür ediyor. “Tüm toplumun kalkınması için” Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç ise merkeze ilişkin değerlendirmesinde, “Eğitim, bir toplumun geleceğini şekillendiren en önemli faktördür. Çocuklarımız yarının liderleri, bilim insanları, sanatçıları ve öğretmenleri olacaklar. Bu nedenle onlara sunacağımız kaliteli bir eğitim, sadece çocuklarımızın değil, tüm toplumun kalkınması için büyük bir yer tutuyor. Onlara eşit fırsatlar sunmak, geleceğe daha güçlü bir toplum bırakmak demektir. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi de kısa sürede çok sevildi ve ilgi gördü. Tamamen ücretsiz olarak sağladığımız kaliteli eğitimlerden hem çocuklarımız hem de anne ve babalar çok memnun. Merkezimizden yararlanan öğrencilerimizin sayısı 2 bin 200’e ulaştı ve güz dönemi de 600 çocuğumuz ile devam ediyor. Çocuklarımıza daha aydınlık bir gelecek sunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ankara Üçüncü Uluslararası KBRN Kongresi başladı Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) alanlarda çalışan paydaşları bir araya getirerek güncel tehditlere karşı yeni yaklaşımların tartışılması amacıyla düzenlenen Üçüncü Uluslararası KBRN Kongresi başladı. KBRN alanındaki tehdit ve tehlikelerin yanı sıra güncel teknolojik gelişmeler ve bilimsel çalışmalar hakkında oturumların yer aldığı kongrede; akademik çalışmalara da yer verildi. İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, yaptığı konuşmasında, kongrenin gelişen KBRN tehditlerine karşı sürekli ilerleme ve yenilikçi çözümler mottosu çerçevesinde bilgi paylaşımı ve iş birliğinin güçlendirmesini temenni ettiğini söyledi. KBRN tehditlerine Karşı AFAD bünyesinde bütüncül ve yenilikçi yaklaşımla çalışmaların sürdüğünü dile getiren Karaloğlu, “Bu yıl Üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz kongremiz, geçmişte elde ettiğimiz tecrübeler üzerine yenilerini eklemek ve ülkemizin bu alandaki kapasitesini daha da ileriye taşıma açısından büyük bir önem arz etmektedir. KBRN tehditlerinin sürekli değişen ve gelişen doğası karşısında ulusal sınırları aşan iş birliği hayatı önem taşımaktadır. Bu kongre, dünya genelinde artan KBRN risklerine karşı ortak bir bakış açısı geliştirmemize olanak sağlayacaktır” dedi. AFAD Başkanı Okay Memiş ise KBRN alanlarında çalışan paydaşları kongre sayesinde bir araya getirdiklerini kaydederek, “Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) alanlarda çalışan paydaşları bir araya getiriyor. Organizasyonumuz güncel tehditlere karşı yeni yaklaşımların tartışılması için bir platform işlemi görecek. KBRN tehditlerine ilişkin yeni yaklaşımların önemini dünyamızın güncel durumuna baktığımızda görebiliyoruz. Yaşanan güncel, siyasi ve askeri gelişmeler KBRN yayılım önlemlerinin ve müdahale kapasitesinin kıymetini bir kez daha hatırlatıyor. Güncel dönem dışına çıkıp dünyanın son 100 yılına baktığımızda KBRN olaylarının birçok kez gerçekleştiğini görüyoruz. Öyle ki son 100 yılda insanlığa en büyük acıları yaşatan olaylar arasında KBRN önemli bir yer tutuyor” ifadelerini kullandı. Programa, BM, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü gibi uluslararası örgütler, uzmanlar, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri katıldı.
Elazığ FÜ’de Öğretmenler Günü programı düzenlendi Fırat Üniversitesi’nde (FÜ) Öğretmenler Günü kutlama programı düzenlendi. FÜ Eğitim Fakültesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla kutlama programı düzenlendi. Eğitim Fakültesi Şehit Canbert Tatar Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, FÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Doğru, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz, Öğretim üyeleri, öğrenciler ve davetliler katıldı. Programın açılış konuşmasını Türkçe Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanı Faruk POLATCAN öğretmenlik mesleğinin önemini vurguladı. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz, milletin geleceğini şekillendirmede görev üstlenecek çocuklar ve gençlerin günün şartlarına uygun olarak ve karşılaştıkları bütün zorluklara göğüs gererek yetiştirmenin çabası içinde olan öğretmenlerin toplumun en saygın ve en fedakar bireylerini oluşturduğunu söyledi. Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit ise, öğretmenlik mesleğinin kutsal olduğu kadar, zor bir görev olduğunu hatırlatarak, tüm öğretmenlerin gününü kutladı. Konuşmaların ardından program, Mezun olan öğrencilerden gelen mesajların okunması, farklı meslek gruplarından insanların öğretmenler günü mesajları, Devlet Konservatuvarı Öğr. Gör. Mustafa Öztürk’ün seslendirdiği eserler, temel eğitim bölümü öğrenci korosunun konseri ve Öğretmenler Günü paneli etkinliğiyle sona erdi.
İstanbul Sörf tutkunları lodosu fırsata çevirdi İstanbul’da etkili olan lodosu eğlenceye çeviren sörf tutkunları, Yeşilköy Sahili’nde uçurtma sörfünün tadını çıkardı. Hareketleriyle dev dalgalara meydan okuyan sporcuların o anları havadan görüntülendi. İstanbul’da dün akşam saatlerinden itibaren etkisini gösteren lodosu sörf tutkunları fırsata çevirdi. Bakırköy Yeşilköy sahilinde adrenalin tutkunu sporcular, bir araya gelerek dev dalgalara meydan okudu. Ayaklarında sörf tahtaları, ellerinde uçurtma ipleriyle sporcular adeta denizde dans edip kendilerini metrelerce yukarı fırlattı. Sörfçülerin dev dalgalar arasındaki anları havadan görüntülendi. "Tam bir özgürlük hissi" Sörf yapan Barış Eroğlu, "Bu havaları kolluyoruz. Bu havalarda çok heyecanlanıyoruz. Fırtına alarmı verildiğinde bizim whatsapp gruplarımız var, oradan haberleşiyoruz. Aslında bu havalar en idealleri. Fazlasında ileri seviye olmak gerekiyor. Ben mesela yüksek havada çıkamam. Uçurtma küçüldükçe daha hızlı hareket ediyor. Spor araba gibi oluyor. Çok güçlü, atak ve seri hale geliyor. Bizim için daha sportif bir sürüş oluyor. Düşük havada da kayıyoruz ama yüksek havaları daha çok tercih ediyoruz. Tam bir özgürlük. Doğanın içerisindeyiz. Rüzgar, deniz, gökyüzü ve martılarla beraber tam bir özgürlük hissi" dedi. "Hastalarımı rüzgara göre ayarlamaya çalışıyorum" Hastalarını rüzgara göre ayarladığını belirten sörf tutkunu diş hekimi Gözde Memişoğlu, "Henüz çıkma fırsatı bulamadım. Rüzgarın şiddeti git gide artıyor. Biraz bekleyeceğim. Ben diş hekimiyim. Hastalarımı rüzgara göre ayarlamaya çalışıyorum. Rüzgar olduğu zaman ya buraya ya da Kilyos’a gidiyoruz. 2 yıldır yapıyorum. Daha başlangıç seviyesi sayılırım. Bugün de biraz çıkmaya çekiniyorum. Kilyos’ta okul var orada yaklaşık 9 saatlik bir eğitim veriliyor. Daha sonra suya çıkıyorsunuz. Kendiniz ekipmanınızı aldığınız zaman özgür bir şekilde kayabiliyorsunuz. Bireysel bir spor olduğu için inanılmaz keyifli" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Kiliseye zorla girmeye çalışan alkollü şahıslara 1 yıl 8’er ay hapis cezası verildi Eskişehir’de kiliseye zorla girmeye çalışan alkollü 2 şahsın yargılandığı davada, sanıklara 1 yıl 8’er ay hapis cezası verildi. Geçen yıl kasım ayında meydana gelen olayda, Tepebaşı ilçesi Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Sümer Sokak’taki Eskişehir Protestan Kilisesi önüne gelen alkollü 2 şahıs, kapı ve pencereye yumruk atarak zorla içeri girmeyi denedi. Kapıya çıkan kilise pastörü Artun Tokatlı’yı “Yahudi misiniz, İsrailli misiniz? Sizi yakarım” diye tehdit eden şüpheliler daha sonra olay yerinden ayrıldı. Tokatlı’nın şikayeti üzerine polis ekipleri Aykut K. ve Halil D. isimli şüphelileri yakalayarak gözaltına aldı. Yapılan sağlık kontrolünde şüphelilerden Aykut K.’nin 2.16, Halil D.’nin 3.27 promil alkollü olduğu belirlendi. Zanlılar sevk edildikleri mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cezaevinde 9 gün kaldıktan sonra tahliye olan Aykut K. ile Halil D. hakkında, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava açıldı. Eskişehir 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, şüpheliler Aykut K. ile Halil D.’nin ‘birden fazla kişiyi tehdit’, ’halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik’, ’cebir veya tehdit kullanmak suretiyle iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme’ suçlarından ayrı ayrı 4 yıldan 11 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Davanın karar duruşmasında tutuksuz sanıklar Aykut K. ve Halil D. salonda hazır bulundu. Duruşmaya, taraf avukatları da katıldı. Mahkeme heyetinin söz vermesi üzerine kendisini savunan şüpheli Halil D., olay anında alkollü olduğunu belirterek, “Kiliseye gittiğimizin farkında değilim. Benim bilerek yaptığım bir şey değildir. Öyle bir eylemde bulunmak istemezdim, niyetim de öyle değildi. Kimseyi tehdit etmedim, pastörü tanımıyorum, bilmiyorum niye tehdit edeyim. Pişmanım beraatımı talep ederim” dedi. Alkolün etkisinde olduğu için olayı hatırlamadığını anlatan sanık Aykut K. ise, “Halil ağabey ile buluştuk, alkol aldık. Sonrasını hatırlamıyorum. Polisler beni kilise önünden aldılar. Ben tehdit, hakaret küfür etmedim” ifadelerini kullandı. Sanıkların ifadelerinin ardından kararını açıklayan heyet, sanıklar Aykut K. ve Halil D. hakkında ‘birden fazla kişiyle tehdit’ suçundan iyi hal indirimiyle ayrı ayrı 1 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırdı, cezaların ertelenip, 2 yıl denetime tabi tutulmasına karar verildi. Tokatlı’nın sanıkların gelip kendilerinden özür dilediğini belirterek şikayetini geri çekmesi üzerine, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlaması düşürüldü. Ayrıca Aykut K. ve Halil D. hakkında, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçundan beraatına karar verildi.