GÜNDEM - 03 Ocak 2025 Cuma 15:09

İhtiyaç sahiplerinin odunları park ve bahçelerden

A
A
A
İhtiyaç sahiplerinin odunları park ve bahçelerden

Turgutlu Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışıyla her yıl olduğu gibi bu yıl da şehrin dört bir yanındaki ihtiyaç sahibi vatandaşlarına yardım elini uzatmaya devam ediyor.


Turgutlu Belediyesi, kış mevsiminde de ihtiyaç sahibi ailelere yönelik yardım çalışmalarını sürdürüyor. Her yıl düzenli olarak yapılan ağaç budama işlemleri ve kötü hava şartları nedeniyle devrilen ağaçlardan elde edilen odunlar, bu yıl da Turgutlu Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Şantiyesinde hazırlanarak ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılıyor. Turgutlu Belediyesinin öz kaynaklarını verimli bir biçimde kullanarak gerçekleştirdiği yakacak yardımı ile ailelerin hem evleri hem de gönülleri ısınıyor. Söz konusu bu çalışma neticesinde 2 bin 500 ihtiyaç sahibi aileye odun dağıtımı yapılması hedefleniyor.


Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, "Sosyal belediyecilik anlayışımızla, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını en hızlı şekilde karşılamak için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bu yıl da kışın zorlayıcı etkilerinden korunmaları için yaklaşık 2 bin 500 ihtiyaç sahibi ailemize yakacak yardımı yapmayı hedefliyoruz. Belediye olarak, sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmek için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.



İhtiyaç sahiplerinin odunları park ve bahçelerden

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya 2024 yılında Sakarya itfaiyesi 4 bin 330 yangına ve 3 bin 469 kurtarma operasyonuna müdahale etti Sakarya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, 2024 yılında 4 bin 330 yangına vakasına, 3 bin 469 kurtarma operasyonuna müdahale etti. Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin itfaiye erleri, 2024 yılında da şehirde vatandaşın en büyük destekçisi oldu. Ateş savaşçılarının 2024 yılı raporu açıkladı. 24 saat boyunca yangın söndürme, kurtarma çalışmaları ve trafik kazaları başta olmak üzere en kritik olaylara dakikalar içerisinde müdahale edildi. Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, sorumluluk sahasında son 1 yılda bina, işyeri, fabrika, atölye, araç, depo, bahçe, orman, anız ile çöp yangınları olmak üzere 4 bin 330 yangına anında müdahale ederek vatandaşların can ve mal kaybını önleme noktasında hayati bir rol oynadı. Ekipler, müdahale ettikleri büyük olaylarda alevlerin arasından yüzlerce kişiyi gözünü kırpmadan gerçekleştirdikleri operasyonlarla kurtardı, birçok hayatı ölümün kıyısından aldı. Ekiplerin tespitlerine göre, şehirde son yılda yaşanan yangınların 2 bin tanesinin, ihmal ya da bilinçli ateş yakımı sonucu meydana geldiği belirlendi. Yangın ihbarlarının yanı sıra itfaiyeciler, bin 865’i hayvan kurtarma olmak üzere trafik, insan, su baskını ve ağaç devrilmesi olmak üzere 3 bin 469 kurtarma vakasına müdahale etti. Ekipler ayrıca 153 farklı intihar vakasına intikal ederek yardım eli bekleyen yüzlerce kişiyi ölümün kıyısından çekti. Kuzey sahillerinde güveni temsil eden ve turizm için büyük bir katkı sağlayan Cankurtaran Amirliği ekipleri ise sezon boyunca 470 kişiyi denizde dalgaların arasından çıkardı.
Rize Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Hedefimiz terörsüz bir Türkiye” Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hedeflerinin terörsüz bir Türkiye olduğunu vurgulayarak “Güneyimizdeki tarihi gelişmeleri, hayırlı sonuçlara tebdil etmeye yönelik çabalarımızla terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda attığımız adımlarımızın sonuçları ülkenin ve milletin hayrına olacak” dedi. Rize’de bugün Yenişehir Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Rize 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak partililere hitap eden Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması öncesi, hayatını kaybeden ünlü sanatçı Ferdi Tayfur’un “İçim yanar” şarkısı hoparlörlerden yükseldi. Konuşmasında ana yurdu, baba ocağı Rize’de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bitlis, Karaman, Kırklareli, Kırıkkale ve Niğde AK Parti İl Kongrelerine de Rize’den seslendi. “Candan vazgeçilir, Rize’den vazgeçilmez” diyen Erdoğan, “Şairin diliyle ifade edecek olursak ’Ey bre Karadeniz dalgalısın dalgalı, sevdalık çekmek nedir şu Rize’ye sormalı, sizdeki bu muhabbettir kışımızı yaz eden, canımdan vazgeçerim vazgeçemem Rize’den’ hani atalar serden geçilir de yardan geçilmez diyor ya. Biz de candan vazgeçilir Rize’den vazgeçilmez diyoruz. Senin Allah’ına kurban Rize. Siz kalbinizle ve desteğinizle bizimle olduğunuz müddetçe Allah’ın izniyle kazanmadık mücadele, ulaşmadık hedef başarmadık iş bırakmayız. Karadeniz tükenir, Rize’nin davasına, milletine, Türkiye’ye olan sevdası tükenmez. Benim sizlere olan sevdam ise dağlardan yüce Karadeniz’den coşkundur. Bu öyle bir sevda ki asla eksilmez, azalmaz, tükenmez. Sizlerle beraber yol yürüdüğüm için Rabbime sonsuz hamd ediyorum. İnşallah Allah rızasını kazanma ülkeye ve millete hizmet etme yolunda daha gidecek çok yolumuz, çok mesafemiz var. Bir evladınız olarak bugüne kadar dosta düşmana karşı sizin yüzünüzü kara çıkarmadık. Türkiye’yi 3. dünya ülkesi mevkiinden aldık dünyanın en güçlü, sözü dinlenir, hatırı sayılır ülkelerinden biri haline getirdik. Türkiye Yüzyılı’nda da aynı Karadeniz azmiyle çalışmaya, mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu. “15 Temmuz’da onları ve verdikleri mücadeleyi unutursak kalbimiz taş kesilir” Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’yla çıtayı biraz daha yukarıya taşıdıklarını ifade ederek “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişten bölgesel ve küresel meselelerdeki belirleyici rolümüze kadar son dönemde attığımız her adım Türkiye yüzyılının yapı taşları mahiyetindedir. İnşallah 2053 ve 2071 Türkiye’sinin inşasını da bizden sonraki nesiller eliyle yine bu dava, bu kadro gerçekleştirecektir. Tabii biz bunları söylerken birileri gibi öyle içi boş palavralar atmıyoruz. Bunları söylerken kendimize ait olmayan, doğruluğu, yanlışlığı tartışmalı verileri de dayanmıyoruz. Hele hele birilerinin yaptığı gibi emperyalistlerin senaryolarında biçilen rollere asla güvenmiyoruz. Bizim referansımız binlerce yıla sarih medeniyet birikimimizdir. Yarım asrı bulan şahsi siyasi mücadelemizdir. Artık 22 yılını geride bırakan iktidarımızda ortaya koyduğumuz eser ve hizmetlerdir. Kalbimizi, ruhumuzu ve gözümüzü kendisinden hiçbir zaman ayırmadığımız milletimizin gönlündeki sarsılmaz yerimizdir. Biz bu millete sadece siyasi mücadelemizdeki başarımızı değil, canımızı da borçluyuz. FETÖ’cü hainlerin, 15 Temmuz gecesi başlattıkları darbe girişiminde gözünü kırpmadan kıyam eden, ölüme yürüyen binleri, on binleri, yüz binleri, milyonları nasıl unutabiliriz. İstanbul’da indiğimiz havalimanının etrafını Ankara’da, külliyenin çevresini adeta canlı kalkan olarak saran tunç yürekli yiğitleri nasıl unutabiliriz? Hainlerin silahlarının namlularına, göğüslerini siper ederek, tanklarının altına yatarak mermilerin üzerine yürüyerek her biri adeta süper kahramana dönüşen kardeşlerimizi nasıl unutabiliriz? Onları ve verdikleri mücadeleyi unutursak kalbimiz taş kesilir. Şimdi de güneyimizdeki tarihi gelişmeleri, hayırlı sonuçlara tebdil etmeye yönelik çabalarımızla terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda attığımız adımlarımızda ekonomik sorunlara, kalıcı çözümler getirecek programımızda ülkemizi her alandan geleceğin karmaşık dünyasına hazırlamaya yönelik teknolojik ve diplomatik ataklarımızla velhasıl süreci sancılı da yürüse, sonuçları ülkenin ve milletin hayrına olacak politikalarımızla şükran borçlu olduğumuz 85 milyonun her bir ferdi için gece gündüz çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Biz ülkesinin ve milletinin kaderiyle kendi kaderi bütünleşmiş bir partiyiz” AK Parti’nin ülkenin ve milletinin kaderiyle kendi kaderi bütünleşmiş bir parti olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “İşte böyle bir ittifakız. AK Parti ve Cumhur İttifakı ne kadar güçlü, ne kadar üretken, ne kadar kucaklayıcı olursa unutmayın Türkiye’nin bütün hedeflerine ulaşması, milletin hayallerine kavuşması da o derece kolay, hızlı, etkin şekilde gerçekleşir. Bunun için AK Parti’nin beldesinden ilçesine, ilinden genel merkezine kadar her kademedeki temsilcisi aslında ateşten bir gömlek giyiyor. Dünyanın ve bölgemizin tarihi bir dönüşümden geçtiği şu kritik günlerde üstlendiği şerefli görevin manasını bilen hiçbir arkadaşımın gözüne uyku girmemesi gerekir. Hep birlikte bir kez daha tarihe not düşmek, tarihe mal olmak, tarih yazmak için önümüz bulunmaz bir fırsat var. Kongrelerde görev alan kardeşlerimin bu fırsatı en güzel şekilde değerlendireceklerine inanıyorum. Rabbimiz bize ancak çalıştığımız kadarının karşılığı olduğunu bildiriyor. Hiçbir şey üretmeden hiçbir aksiyon almadan hiçbir riske girmeden hayatın diğer alanlarında başarı sağlanamayacağı gibi siyaset de yapılamaz. Türkiye’nin en büyük sorunu tatlı su siyasetçisi tipinin her yeri işgal etmiş olmasıdır. Kayda değer hiçbir iş yapmadan sadece lafla, sadece seviyesiz polemikle, sadece yalan yanlış sosyal medya paylaşımları ile siyasetçilik oynayan bu tipler maalesef bizim aramıza sızabiliyor. Bunları da görmezden gelmeyin. Bizim siyasetimizde bu anlayışa da bu anlayışla başka ajandalar peşinde koşanlara da yer yoktur” ifadelerini kullandı. “Aklınızdan çıkarmayın; aksi takdirde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz” Erdoğan, konuşmasında partililere uyarılarını sürdürerek şunları söyledi: “Aklınızdan çıkarmayın. Sorumlu olduğunuz yerin caddelerine, sokaklarına, hanelerine, iş yerlerine, köşe bucak her yerine haftanın her günü ve günün 24 saati hakim olmadan vaziyet etmeden işinizin hakkını veremezsiniz. İnsanlar sevinçlerinde, üzüntülerinde, dar zamanlarında kafalarını kaldırıp baktıklarından yanlarında ilk sizi göremezlerse vazifenizin gereğini yerine getirmiyorsunuz demektir. Sizden yardım isteyen herkesin derdini çözebildiğinizin derdini çözerek bu mümkün değilse gönlünü alarak yanınızdan tebessümle ayrılmasını temin edemiyorsanız yanlış yerde bulunduğunuzu bilmelisiniz. Kardeşlerim hangi görevde olursanız olun ister il başkanı olun, ister belediye başkanı olun, ister milletvekili olun, size benim vatandaşlarımdan herhangi birisi gelir sizden bir işin yapılmasını, gereğini istiyorsa, onu bir başka yere havale etme hakkınız yok. Bunu yaptığınız sürece ben Genel Başkanınız olarak varsa sizlere hakkımı helal etmiyorum. Bazılarına bu söylediklerin zor gibi gözükebilir. Ama bilin ki bu Genel Başkan bu Cumhurbaşkanı çok şikayetler alıyor. Bu şikayetleri ben burada haykırmam lazım. Hepinizin bunu bilmesi lazım. Bazı arkadaşlarım bu söylediklerimi imkansız görebilir. Halbuki ne diyor şair? ’Davası hak olanın yardımcısı Allah’tır hak olan davada zafer muhakkaktır.’ Öyleyse biz siyasetimizi yaparken başka hiçbir şeye ve hiç kimseye değil hak olan davamıza hizmet etmeye bakacağız. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum. Bunları herhangi bir çıkar, kazanç, makam, mevki beklentisiyle değil davamızın bizlere yüklediği mesuliyet bilinciyle yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz. Bu bizim asla müsaade etmeyeceğimiz, rıza göstermeyeceğimiz, göz yummayacağımız bir durumdur. Türkiye’de ticarethane gibi çalışan yeteri kadar parti var, sivil toplum kuruluşları var, belediye ve benzeri yer zaten var. Ama AK Parti böyle olamaz. Millete hizmet için kendilerine tahsis edilen kaynakları kimi terör örgütlerine aktarır, kimi çeşitli organizasyonlar üzerinden yağmalar, kimi hiçbir eser üretmeden çarçur eder, kimi nefsini tatmin için etrafına dağıtır, kimi siyasi kariyerini inşa etmek için kullanır. Bunun adı siyaset değil. Açık söylüyorum millete ihanettir. Yüce Mevla bizi böyle durumlara düşmekten muhafaza eylesin. Daha önemlisi bizim böyle süfli tartışmalarla sinsi ayak oyunlarıyla kapalı kapılar ardında yürütülen siyaset mühendislikleriyle işimiz olamaz. Çünkü biz Cumhuriyetimizin ilk 80 yılından yapılandan 3 kat, 5 kat, 10 kat, 20 kat fazlasını 22 yıla sığdırmış bir iktidarız. Bizler kurulduğu günden beri milletin umut kapısı, dayanağı, gelecek güvencesi olarak sandıktan hep birinci çıkmış AK Parti’yiz. Çünkü biz 15 Temmuz gecesi şehitlerin mübarek kanlarıyla harcı karılan Cumhur İttifakıyız.” “Bizim daha ülkeye kazandıracak çok eserimiz, millete verecek çok hizmetimiz var” “Bizim daha ülkeye kazandıracak çok eserimiz, millete verecek çok hizmetimiz var” diyen Erdoğan “Bunun için kongrelerimizi bir diriliş, bir şahlanış, bir enerji yenileme zemini olarak görüyoruz. Bizim yüreğindeki umut ateşini sürekli harlayarak canlı tutan, ruhundaki zafer heyecanını sürekli besleyerek yükselten, inancını ve azmini mıh gibi zihnine yerleştiren, gece gündüz çalışmaktan yüksünmeyen milletimizle her daim hemhal olmaktan keyif alan velhasıl partimizi başarıdan başarıya koşturacak kadrolara ihtiyacımız var. İnşallah büyük kongremizle birlikte yeni bir döneme kapı açacağız. Hedefimiz AK Parti’yi seçimlerde yeniden yüzde 50 bandına çıkartmaktır. Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı’nı ilmik ilmik işleyecek bir siyasi iklimi ülkemizi hakim kılmakta kararlıyız. Attığımız her adımın bu gayeye yönelik olduğunun altını tekrar çizmek istiyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Mevlana Hazretleri ’kamil insan odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’ diyor. İşte bunun için biz de eserlerimizle, hizmetlerimizle, yatırımlarımızla, icraatımızla konuşuyoruz. Biliyorsunuz hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” dedi. “Karşımızdakilerin yalanlarını ve o cilanın altındaki rezilliklerini birer birer ifşa edeceğiz” Yaptıkları yatırımları her fırsatta anlatmalarının gerekliliğini vurgulayan Erdoğan “Şayet biz ülkenin her karış toprağına kazandırdığımız eserleri çeşitli vesilelerle hatırlatmazsak ne olur biliyor musunuz kifayetsiz muhterisler gelir onların yüzde biri, binde biri, milyonda biri mesabesinde, kıratında, değerinde olmayan işleri büyük başarılar diye millete yutturmaya çalışırlar. Küresel medyanın ve sosyal medyanın desteği ile milletimizin birliğine yalan, yanlış, çarpıtılmış, haddinden fazla büyütülmüş sıradan faaliyetleri sinsice işlerler. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere CHP’li belediyelerin olduğu şehirlerin içler acısı hali ortadayken onların yaptıklarını allayıp pullayıp pazarlarlar. Gittiğiniz her şehirde her toplantıda icraatlerimizi anlatmamızdan rahatsızlık duyanlar veya gereksiz görenler işte bu tabloya bakmalıdır. Milletimizin emperyalistlerin desteği ile sahnelenen bu çirkin oyuna gelmemesi için önce kendi yaptığımız işleri her fırsatta anlatacağız. Eğitimi ile sağlığı ile güvenliği ile yargısı ile ulaştırması ile enerjisi ile sosyal destekleri sanayi ve teknoloji atılımları ile kadınlara ve gençlere yönelik özel programları ile velhasıl her konudaki başarılarımızla heybemiz hamdolsun ağzına kadar doludur. Aynı şekilde karşımızdakilerin yalanlarını ve o cilanın altındaki rezilliklerini birer birer ifşa edeceğiz. Bu bizim Türkiye’ye çağ atlatmış bir parti olarak diğer vazifelerimiz kadar önemli bir sorumluluğumuzdur” diyerek Rize’ye son 22 yılda 309 milyar TL tutarında yaptıkları kamu yatırımlarını ve başta Şehir Hastanesi ve İkizdere Lojistik Merkezi olmak devam eden projeleri hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Rize’den ayrılarak Trabzon İl Kongresi’ne katılmak üzere kara yolu ile Trabzon’a hareket etti.
Kilis Kilis’in tek kadın balıkçısı dede mesleğini sürdürüyor Kilis’te 42 yaşındaki Hülya Döner, dedesinden miras kalan balıkçılık mesleğini iki yıldır büyük bir tutkuyla sürdürüyor. Kentin tek balıkçısı olan Hülya Döner, erkek kardeşiyle birlikte balıkçılık mesleği devam ettirerek hem geçimini sağlıyor hem de bir aile geleneğini yaşatıyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren iş başında olan Döner, hem Kilis halkına taze balık sunuyor hem de kadınların her alanda başarılı olabileceğini kanıtlıyor. Zorlu hava şartlarına ve fiziksel güce dayalı bir meslek olmasına rağmen işini severek yaptığını belirten Döner, “Dedem, bu mesleği yıllarca severek yaptı. Onun izinden giderek bu geleneği sürdürmek benim için bir onur” dedi. “Bu iş bizim sadece geçim kaynağımız değil, aynı zamanda dedemizden kalan bir miras” Mesleğe nasıl başladığını anlatan Hülya Döner, "Kardeşim Uğur’un koordinasyonunda ve ailemizden gelen balıkçılık tecrübesini harmanlayarak, Kilis halkına en iyisini sunmaya çalışıyoruz. Her gün sabahın erken saatlerinde tezgahlarımızı hazırlıyor, halkımıza taze ve sağlıklı balıklar sunabilmek için hijyenik şartlara azami özen gösteriyoruz. Balıklarımızı saklama ve sergileme süreçlerinde modern soğutma sistemleri ve buz makineleri kullanıyoruz. Hem dükkanımızın temizliğini hem de balıkların tazeliğini sağlamak bizim için önemli önceliklerden biri. Bu iş bizim sadece geçim kaynağımız değil, aynı zamanda dedemizden kalan bir miras. Bu yüzden her gün işimize daha fazla özen göstermeye çalışıyoruz. Karadeniz’in Azize Ablası varsa Kilis’in de Hülya Ablası var” şeklinde konuştu. “Kilisliler balığa yoğun ilgi gösteriyor” Kilis halkının en çok Karadeniz hamsisi, istavrit, çinekop ve mezgit tükettiğini belirten Döner, "Kilis halkı artık balık kültürünü benimsedi ve sağlıklı beslenme için balığı tercih ediyor" ifadelerini kullandı. Balıkları sağlıklı ve hijyenik şekilde muhafaza ettiklerini vurgulayan Döner, “Balıklarımızın taze kalması için 2-3 kilo şeklinde azar azar dışarıya çıkarıyoruz. Balıkların tazeliği korumak bizim için önemli öncelik" diye konuştu.
Sakarya Tıp Merkezi günde 600 ve yılda 150 binden fazla hastayı şifaya kavuşurdu Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Tıp Merkezi’nde 2024 yılında 150 binden fazla kişi tanı ve tedavilerle şifaya kavuştu. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Tıp Merkezi, teknik altyapısı, uzman hekim kadrosu ve kalifiye personeliyle 2024 yılında da Sakarya’ya ‘şifa’ oldu. Göğüs hastalıkları, göz, kulak-burun-boğaz, diş, dahiliye, ortopedi, nöroloji, psikolog, diyetisyen ve genel cerrahi polikliniklerinde sağlık hizmeti sunan Büyükşehir’in sağlık merkezi, 1 yılda 150 binden fazla hasta kabulü yaptı. Kadrosunda 12 doktor 2 psikolog ve 1 diyetisyenin bulunduğu merkez görüntüleme, tanı ve tedavi hizmetleriyle faaliyet gösterdiği her gün ortalama 600 hastayı şifayla buluşturdu. Şehir içi ve dışı olmak üzere sunduğu hasta nakil hizmetinden ise bin 38 kişi yararlandı. Öte yandan bakıma muhtaç olan ve evde tedavi gören 127 vatandaşın elektronik hasta yatağı ise Büyükşehir tarafından bedelsiz sunuldu. Birçok önemli gün ve haftalarda halk sağlığının koruması, toplum bilincinin oluşması için konferanslar ile farkındalık programları düzenleyen Tıp Merkezi, Hipertansiyon Günü, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası, Dünya Emzirme Haftası, Acil Sağlık Hizmetleri Haftası ve Dünya Diyabet Günü’nde toplumu bilinçlendirici etkinlikler yaptı, muayeneler gerçekleştirdi. Uzman sağlık ekipleri ve psikologlarıyla 7’den 70’e şehrin her noktasına hizmet götüren Tıp Merkezi özellikle yaşlılar, kadınlar ve çocuklara özel organizasyonlara imza attı.Ayrıca ağız ve diş sağlığını anlatmak, çocukları bilgilendirmek şehrin en uzak noktalarındaki kırsal okullara misafir olan Tıp Merkezi, 600 ilkokul ve ortaokul öğrencisine eğitim verdi.