EĞİTİM - 02 Aralık 2024 Pazartesi 20:10

Eğitim-Bir-Sen’den Engelliler Gününe farklı bakış açısı

A
A
A
Eğitim-Bir-Sen’den Engelliler Gününe farklı bakış açısı

Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yasav, her yıl Engelliler Gününde ’Her birey engelli adayıdır’ söyleminin artık bırakılıp yerine engelli bireylerin anayasal haklarının insanlık onuruna yakışır şekilde düzenlenmesi gerektiğini anlama ve anlatma tarihi olarak benimsenmesi gerektiğini söyledi.


Yasav yaptığı açıklamada, "3 Aralık, ’Her birey engelli adayıdır’ söyleminden öte, engellilerin anayasal haklarının insanlık onuruna yakışır şekilde düzenlenmesi gerektiğini anlama ve anlatma tarihidir. Bu gün, insan olmanın temel ilkesi olan eşitlik ve onurlu yaşam hakkını hatırlatır. Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında Dünya Engelliler Günü olarak ilan edilen bugün, bir kutlama veya sembolik bir çiçek sunma günü değil; farkındalık oluşturma ve engellilikten ziyade, engellenmişlikten kaynaklanan sorunlarla yüzleşme günüdür." dedi.


"Sağlık, eğitim, özel ve kamu sektörlerinde istihdam, evde bakım hizmetleri, ayrımcılıkla mücadele, adil çalışma koşulları, rehabilitasyon hizmetleri ve sosyal hayata tam katılım gibi konular, toplumun en dezavantajlı grubu olan engelliler için birer lüks değil, temel haklardır." diyen Yasav, "Engelli bireylerin insan onuruna yakışır hizmet almasını sağlamak, onların yapamadıklarına değil, yapabildikleri becerilere odaklanmak ve sosyal yaşama uyum sağlamaları için destek olmak, tüm kurumların ve bireylerin sorumluluğudur." şeklinde konuştu.


Memur-Sen Engelliler Komisyonu olarak engelli politikalarını belirlemekte, bu konuda kamuoyu oluşturmakta ve geniş bir etki alanı oluşturmak için kararlılıkla mücadele ettiklerini vurgulayan Yasav, “Engelsiz bir hayat için herkes sorumluluk almalıdır ilkesiyle hareket eden sendikamız, üstlendiği görevleri yerine getirmekten hiçbir zaman geri durmamış, çözümün bir parçası olmaktan gurur duymuştur. 3 Aralık, yalnızca bir farkındalık günü değil; eşit, adil ve onurlu bir yaşamın inşası için bir dönüm noktasıdır. Engellilik, toplumsal yaşamdan dışlanması gereken bir durum değil, aksine, insanlık değerlerini zenginleştiren bir çeşitlilik olarak görülmelidir. İnsan olmanın temel ilkesi, her bireyin onuruna yakışır bir yaşam sürmesini sağlamaktır. Eksikliklere odaklanmak yerine, güçlü yönlere ve becerilere yapılan yatırımlar, yalnızca bireylerin değil, tüm toplumun kazanımıdır. Sosyal yaşamda eşitlik sağlanması, bir lütuf değil, insanlık onuruna dayalı bir haktır. Memur-Sen olarak, bu hakların savunucusu olmayı ve engelli politikalarının geliştirilmesinde öncü rol üstlenmeyi kararlılıkla sürdürüyoruz Hayata tam katılımın önündeki en büyük engeller, erişilebilirlik eksikliklerinden kaynaklanmaktadır. Kaldırımların, yolların, toplu taşıma araçlarının, spor ve açık alanların, binaların ve bilgi iletişim araçlarının engellilere uygun hale getirilmesi bir tercih değil, evrensel bir zorunluluktur. Erişilebilirlik sağlandığında, engellilik bir sınırlama olmaktan çıkar ve bireylerin yaşamın her alanına aktif katılımı mümkün hale gelir. Bu değişim, yalnızca bireylerin yaşam kalitesini artırmakla kalmaz; aynı zamanda toplumu daha adil, daha kapsayıcı ve daha güçlü bir yapıya dönüştürür." dedi.


Huzurlu ve güvenli bir toplum inşa etmenin yolu, engelli vatandaşların herkes gibi toplumun ayrılmaz bir parçası haline getirilmesiyle mümkün olabileceğini söyleyen Yasav, "Engelli bireylerin, hayatın her alanında kimseye muhtaç olmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri en temel insan haklarından biridir. Son yıllarda devletimiz, engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmak ve iyileştirmek adına önemli yasal düzenlemeler yapmıştır. 2002 yılında kamuda çalışan engelli sayısı sadece 5 bin kişi iken, bu sayı son onbeş yılda 70 bine ulaşmıştır. Ancak, bu sayısal artış kadar, engellilerin kariyerlerinde ilerleyebilmeleri de aynı derecede önemlidir. Bugün ülkemizde bürokraside üst düzey yönetici pozisyonundaki engelli sayısının yok denecek kadar az olduğunu görmekteyiz. Artık engelliliğin bir engel olarak algılanmasından vazgeçilmeli ve kariyer engeline son verilmelidir. Biz, hak ve adaletin uygulandığı, engelli bireylerin karşısına bir kısıtlama olarak çıkarılmadığı bir çalışma hayatı talep ediyoruz. Özellikle engelli çalışanların atamaları yapılırken, engellilik durumlarının ve yeteneklerinin işe uygunluğu dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde, bu çalışanlar işe başladıktan sonra, yöneticileriyle sıkıntılar yaşayarak eğitimlerine ve yeteneklerine uygun olmayan görevlerle karşı karşıya kalmaktadır. Çalışma hayatında engelli bireylerin doğru anlaşılarak uygun işlere yerleştirilmesi, geliştirilmesi ve yönetici pozisyonlarına ulaşmaları için fırsatlar sunulması son derece önemlidir. Engelli bireyler iletişime açık insanlardır, ancak onlarla kurulan iletişimde aşağılayıcı ifadelerden ve acıma duygusuyla yaklaşmaktan kaçınılmalıdır. Küçümseyici ifadeler veya farklı yaklaşımlar, onların birey olarak değer görmediğini hissettirebilir. Bunun yerine, engelli bireylerin yaşamını zorlaştıran sorunlar en aza indirilmeye çalışılmalı, hoşgörü, sevgi ve saygı temel alınmalıdır. Diğer insanlara nasıl davranılıyorsa, engelli bireylere de aynı şekilde davranılmalıdır. Çünkü engelli bireyler, sadece farklı ihtiyaçları olan insanlardır. Aşırı veya yetersiz ilgi göstermek, engelli bireyler üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir. Unutulmamalıdır ki, engelleri aşmak önce zihinde başlar. Her fırsatta onları kucaklayarak, eşit ve değerli vatandaşlar olduklarını göstermeliyiz. Bu yalnızca bir insanlık borcu değil, aynı zamanda çağdaş toplum ve sosyal devlet olmanın gereğidir. Engelli bireyler, hayatın zorluklarına karşı kararlılıkla mücadele eden, toplum için ilham kaynağı olan örneklerdir. Bu mücadeleye destek olmak, farkındalık oluşturmanın ötesinde somut adımlar atmayı gerektirir. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, insanlık değerlerini hatırlamak ve harekete geçmek için bir fırsattır. İnsan onuruna yakışır bir yaşam için, engellerin kaldırılmasının önemini bir kez daha vurguluyor ve bu yolda her bireyin sorumluluk almasını bekliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm engelli vatandaşlarımızın ve ailelerinin sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yaşam sürmelerini diliyor, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün engelli bireylerin azim ve kararlılığını tüm topluma ilham veren bir gün olmasını temenni ediyorum." diyerek açıklamasını tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakaryaspor - Boluspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 14. haftasında Sakaryaspor, sahasında karşılaştığı Boluspor’u 2-1 mağlup etti. Maçın ardından iki takımın teknik sorumluları açıklamalarda bulundu. Karşılaşma sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Boluspor Teknik Direktörü Ufuk Kahraman, "Sakarya’ya kazanmaya geldik. Kazandığımız takdirde hem yerimizi sağlamlaştırıp hem de alttan gelen rakiplerimize en azından bir mesafe açacaktık. İlk önce Sakarya takımının mücadelesini kutluyorum. Maçın hikayesine gelecek olursak çok iyi başlamadığımız bir ilk yarı vardı, özellikle ilk 20 dakika rakip daha çok oyunumuzu bozmaya çalıştı ve bozarken de kaptırdığımız birkaç topla pozisyon oluştu ama 20. dakikadan sonra bir gol bulduk. Golden sonra topa sahip olan takım bizdik. Arkasından tane pozisyonlara girdik ve onları değerlendirebilseydik çok daha farklı olacaktı. İlk yarı biterken 44. dakikada gelen gol ile skoru eşitledi Sakaryaspor. İkinci yarıya daha iyi başlamak istiyorduk ama yine duran toptan hiç alakası olmayan bir pozisyonda yine golü yedik. Böyle olunca biraz oyundan düştük tabii ki. Daha sonra oyuncu değişiklikleri yaptıktan sonra oyunu dengelemeye çalıştık ve dengeledik. Net ceza sahası içinden üç tane şutumuz var, gol olabilirdi. Ama değerlendiremedik. Beklentimin altında bir maç geçti takım olarak. Buradan ders çıkartıp önümüzdeki hafta içerideki maçımızı kazanmak istiyoruz ki üste tutunabilelim" dedi. Mesut Bakkal: "Bu galibiyet bizim için bir viraj maçıydı" Sakaryaspor Teknik Direktörü Mesut Bakkal ise "İnanılmaz mücadelelerinden dolayı oyuncularımın hepsini alnından öpüyorum. Takımda cezalılar var ve bu sebeple elimizde geriye kalan 11-12 tane adam var. Onlar da maçı çevirmesini bildiler. Oyun ve saha anlamında inanılmaz sıkıntı yaşıyoruz. İnanın toprakta çalışıyoruz antrenman sahası olarak ve bu sakatlıkların başlı sebebi bu. Bu şartlarda mücadele ediyoruz. Maçı çevirmesini bildiler çocuklar, onun için hakikaten övgüye değer bir grup var. Kıt kanaat mücadele etmeye çalışan bir grup var. Bu galibiyetin hiç altı üstü yok. Sahada mücadele eden bir grup var 11-12 kişi, görünen bu başka yok. Ve şu anda bize inanılmaz bir dirençle gelen Bolu’yu yenmeyi başardılar. Direnen ve savaşan oyuncu grubunu tebrik ediyorum. Bu galibiyet bizim için bir viraj maçıydı" diye konuştu.
İstanbul Trendyol Süper Lig’de 14. hafta sona erdi Trendyol Süper Lig’de 14. hafta, bugün oynanan 2 müsabakayla tamamlandı. Ligin 14. haftasında Eyüpspor ile 2-2 berabere kalan Galatasaray liderliğini sürdürürken, derbi öncesi Fenerbahçe Gaziantep FK’yı 3-1 yendi, Beşiktaş ise Hatayspor ile 1-1 berabere kaldı. Trendyol Süper Lig’in 14. haftası, 29 Kasım Cuma, 30 Kasım Cumartesi, 1 Aralık Pazar ve 2 Aralık Pazartesi günü oynanan maçlarla sona erdi. Haftanın kapanışında Fenerbahçe, sahasında Gaziantep FK’yı 3-1 mağlup etti. Beşiktaş ise deplasmanda karşılaştığı Hatayspor ile 1-1 berabere kaldı. Ligin 14. haftasında Eyüpspor ile 2-2 berabere kalan Galatasaray puanını 35’e yükselterek liderliğini sürdürdü. Haftanın en farklı galibiyetini Bodrum FK’yı 4-0 yenen Samsunspor alırken, oynanan 9 müsabakada toplam 29 gol atıldı. Galatasaray liderliğini sürdürdü Ligin 14. haftasında pazar günü Eyüpspor’u konuk eden Galatasaray, sahadan 2-2’lık skorla ayrıldı ve 6 maç sonra puan kaybetti. Puanını 35’e yükselten sarı-kırmızılılar, namağlup liderliğini sürdürdü. Fenerbahçe puan farkını 3’e indirdi Gaziantep FK’yı ağırlayan Fenerbahçe, rakibini 3-1’lik skorla mağlup etti ve Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada hata yapmadı. Sarı-lacivertliler, bu sonuçla puanını 32’ye yükselterek 2. sırada yer aldı ve zirve takibini sürdürdü. Beşiktaş derbi öncesi puan kaybetti Giovanni van Bronckhorst ile yollarını ayıran Beşiktaş ise deplasmanda karşılaştığı Hatayspor ile 1-1 berabere kaldı. Bu sonuçla puanını 22’ye çıkaran siyah-beyazlılar 5. sırada yer alırken, galibiyet hasretini de 5 maça çıkardı. Beşiktaş ile Fenerbahçe, Süper Lig’in 15. haftasında derbi maçta karşı karşıya gelecekler. Trendyol Süper Lig’in 14. haftasında oynanan karşılaşmalar ve alınan sonuçlar şöyle: Antalyaspor - Sivasspor: 2-1 Samsunspor - Bodrum FK: 4-0 Adana Demirspor - Konyaspor: 0-1 Başakşehir - Göztepe: 4-1 Alanyaspor - Trabzonspor: 2-1 Çaykur Rizespor - Kayserispor: 3-0 Galatasaray - Eyüpspor: 2-2 Hatayspor - Beşiktaş: 1-1 Fenerbahçe - Gaziantep FK: 3-1 NOT: Kasımpaşa haftayı BAY geçti.
Kütahya Vali Işın “Müzikçe Pazartesi Söyleşileri”nin konuğu oldu Kütahya Valisi Musa Işın, Vahit Paşa Yazma Eserler Kütüphanesi’nde düzenlenen “Müzikçe Pazartesi Söyleşileri”ne konuk oldu. Moderatörlüğünü Aysel Selahattin Erkasap Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Ahmet İren’in üstlendiği programa İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekeriya Ünal, KÜTAV Başkanı Adil Özkan, Kütahya Güzel Sanatlar Derneği Başkanı Mustafa Kemal Altınsoy, KUTSO Disiplin Kurulu Üyesi Nihat Delen ve öğrenciler katıldı. Vali Musa Işın, konuşmasında Kütahya’nın köklü tarihiyle kültür ve sanatı bir araya getiren özel bir şehir olduğunu belirterek, “Burada görev yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi. Aizanoi Antik Kenti için hazırlanacak turizm master planının detaylarını da paylaşan Vali Işın, bölgenin turizm potansiyelinin artırılacağını ve Kütahya’nın kültürel mirasının daha geniş kitlelere tanıtılacağını vurguladı. Altıntaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki çalışmalar hakkında bilgi veren Vali Işın, bu projelerin Kütahya’nın ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlayacağını ifade etti. Kütahya’nın tarihi, kültürü, sanatı ve ekonomisiyle güçlü bir şehir olduğunu dile getiren Vali Işın, bu alanlarda sürdürülen projelere desteklerinin devam edeceğini söyledi. Kitap okuma alışkanlığına vurgu Öğrencilerle sohbet sırasında “Kürtlerin PKK ile İmtihanı” kitabının yazarı olması nedeniyle kitap okumaya dair önerileri sorulan Vali Musa Işın, kitap okuma alışkanlığının toplum için önemine değindi. “Kitap okumadan fikir sahibi olmak mümkün değil. Tarihimizi, coğrafyamızı ve dünyayı anlamak için okumayı hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz” diyen Işın, özellikle gençlerin bu alışkanlığı kazanmasının önemini vurguladı. Program, Elazığ ve Kütahya yöresine ait türkülerin seslendirildiği konserle sona erdi. Vali Musa Işın, programın ardından katılımcılarla sohbet ederek görüşlerini paylaştı.