ASAYİŞ - 14 Ağustos 2024 Çarşamba 10:40

Malatya’daki otobüs kazasında yaralı sayısı 26’ya çıktı

A
A
A
Malatya’daki otobüs kazasında yaralı sayısı 26’ya çıktı

Bodrum’dan Van’a giden yolcu otobüsü Malatya’nın Akçadağ ilçesinde yoldan çıkarak şarampole yuvarlandı. Bazı yolcular şoförün uyduğunu, kazanın da bu nedenle yaşandığını iddia ederken, ilk olarak 22 açıklanan yaralı sayısı daha sonra 26 olarak güncellendi.


Kaza, sabah 05.30 sıralarında Malatya-Kayseri karayolunun Akçadağ ilçesi Doğanlar Mahallesi sınırları içerisinde yaşandı. Ş.C. yönetimindeki Bordum-Van seferini yapan 34 FA 8808 plakalı Vangölü firmasına ait yolcu otobüsü sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile yolun sağında şarampole devrildi. Yan yatarak yaklaşık 50 metre şarampole yuvarlanan ve içerisinde 37 kişinin bulunduğu otobüste muavin ile birlikte 26 kişi yaralandı.


Kaza sonrası bölgeye çok sayıda ambulans ile itfaiye ekipleri yönlendirildi. Jandarma ekipleri yolda güvenlik önlemleri alırken yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından kentteki hastanelere kaldırıldı.


Vali Seddar Yavuz hastanelerde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulunurken, kazayla ilgili inceleme başlatıldı.



Malatya’daki otobüs kazasında yaralı sayısı 26’ya çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Türkiye’nin ilk yerli ve milli klonal kestane anaçları geliyor Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Burak Akyüz tarafından yürütülen proje ile Türkiye’nin ilk yerli ve milli klonal kestane anaçları elde edilecek. Kestanenin klonal olarak çoğaltılmasıyla bitkiler tohum ile çoğaltılmak zorunda kalmayacak. Bu tohumlar iç pazarda, satış amacıyla kullanılabilecek. ’Klonal Kestane Anaç Adaylarının Klasik ve Yeni Nesil Tekniklerle In Vitro Çoğaltımı’ isimli bir proje yapan Dr. Öğr. Üyesi Burak Akyüz, proje ekibi Prof. Dr. Ümit Serdar, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü ile birlikte köklenmesi zor olan kestane bitkisinin, yeni nesil teknikler kullanarak doku kültürü yöntemi ile köklendirilmesi ve böylece Türkiye’nin ilk yerli ve milli klonal kestane anaçlarının çoğaltılmasını hedefledi. Proje hakkında bilgi veren Akyüz, "Özellikle kestane olmak üzere sert kabuklu türlerinde çalışmalar yapıyoruz. Kestane özellikle tohumdan çoğaltılan bir meyve türüdür. Tohumun üzerine aşılama yapılıyor. Ancak bu durumda hem sattığımız tohumu toprağa gömmüş oluyoruz hem de genetik bir açılma oluyor. Tohumdan çıkan bitkiler bire bir aynı bitkileri vermemiş oluyor. Bu yüzden biz aynı klon olan anaçlara ihtiyaç duyuyoruz. Proje kapsamında klonal olarak kestaneye çoğaltmayı hedefledik. Bu çalışma ile ilk yerli ve milli anaçlarımızı elde etmeyi hedefledik. Proje kapsamında 3 dönem aşılar yapıldı. Gençleştirme uygulamasıyla aşılar yapıldı. Doğal haliyle köklenmeyen bir meyve türüdür. Bu amaçla biz bunlara daha genç dokulara aşılayarak nasıl köklendiririz, bunu hedefledik. Çimlenmiş tohuma aşılar yaptık. Buradan elde ettiğimiz sürgünleri laboratuvar ortamında doku kültürüne alarak çoğalma katsayılarını tespit etmeye çalıştık. Hangi aşamada daha iyi köklenme olacak bunu belirlemeye çalışıyoruz. Yerli ve milli ilk kestane klon anaçlarımızı elde etmeyi hedefledik. Bu çalışmada ’Akyüz’ ve ’Macit55’ kestane çeşitlerini kullandık. Akyüz çeşidinde şu an çok başarılıyız. Biyoreaktör dediğimiz yeni nesil sistemlerde test ettik ve oradan köklenmiş bitkilerimizi elde ettik. Buradan elde ettiğimiz bitkileri sera ortamında şaşırttık. Daha sonrasında buradaki bitkileri arazi şartlarında şaşırtarak ana bitki damızlığımızı kurmayı hedefliyoruz. Yerli ve milli anaçlarının sayısı arttırmayı hedefliyoruz" dedi.
Denizli Kar maskeli gaspçıları jandarma uykularında enseledi Denizli’de 3 şüpheli, kar maskeleriyle kendilerini gizleyerek girdikleri evden, yaşlı çiftin ellerini ve ayaklarını bağlayarak eşya çaldı. Darp edilen çiftin ’misafir gelecekti’ demesi üzerine panikle kaçan şahıslar, jandarma tarafından uyurken yakalandılar. Olaydan önceki gün evin etrafında keşif yaptıkları tespit edilen şüphelilere ait ikamette yapılan aramalarda silah ve kelepçe ele geçirildi. Olay, Çameli ilçesi Gökçeyaka Mahallesi Dağdibi mevkisinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Bekir ve Necla Genç çiftinin kırsalda bulunan evlerinin kapısı çaldı. Kapıyı açmaya giden Necla Genç’ten bir süre ses alamayan Bekir Genç, odadan çıkarak kapıya doğru yöneldiğinde yüzleri kar maskesiyle gizli, ellerinde eldiven bulunan iki şahsın eşinin ağzını elleriyle tuttuğunu gördü. Odaya dönerek pencereden kaçmayı hedefleyen Bekir Genç üçüncü şüpheli şahıs tarafından yakalandı. Yaşlı çiftin ellerini ve ayaklarını bant ve plastik kelepçeler ile bağlayan 3 şahıs, silahla tehdit ettiği çifte para ve altınların yerini sordu. Bekir Genç’in "Bende para yok" cevabına öfkelenen şüpheli elindeki tabanca ile Bekir Genç’i darp etti. 2 şüpheli yaşlı çiftin başında beklerken üçüncü şahıs ise evin diğer odalarında maddi değere sahip eşyaları aramaya başladı. Yaşlı adamın yalanı kurtardı Şüpheliler ellerini ve ayaklarını bağlayarak etkisiz hale getirdikleri yaşlı çiftin seslerinin komşularına gitmemesi için de televizyonun sesini açtı. Bu sırada Bekir Genç ise eşine “Misafirler gelecekti” demesi üzerine panik yapan şüpheliler yaşlı çiftin cep telefonlarını ve 2 adet av tüfeğini alarak evden uzaklaştı. Birbirlerinin ellerini ve ayaklarını çözen yaşlı çift, komşularına giderek jandarma ekiplerine ihbarda bulundu. Uykularında yakalanan şüphelilerden silah ve kelepçe çıktı İhbar üzerine adrese sevk edilen jandarma ekipleri detaylı incelemelerde bulundu. Çameli Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT), diğer birimler ve Çameli İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler soruşturmayı titizlikle yürüttü. Jandarmanın dedektifleri olarak bilinen JASAT timleri yaptıkları incelemeler neticesinde şüphelilerin olaydan önceki gün yine evin yakınlarına geldiğini ve keşif gezisi yaptıklarını belirledi. Önce şüphelilerin kaçtıkları aracın plakasını ardından kimliklerini belirleyen JASAT timleri şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar neticesinde olayı gerçekleştiren Zikri Ö. (29), Enes Kağan Ö. (25), Ahmet K.’nin (40), Muğla’nın Fethiye ilçesinde bir apart dairesinde kaldıkları tespit edildi. Şüpheliler bulunduğu adrese uykularında yakalanırken, evde yapılan aramalarda yaşlı çiftin evinde çaldıkları 2 adet cep telefonu ve av tüfeğinin yanı sıra bir adet tabanca ve kelepçe ele geçirildi. Şüpheli şahıslardan Ahmet K.’nin suç kaydı bulunmazken, ağabey ve kardeş oldukları öğrenilen Zikri Ö. ve Enes Kağan Ö.’nün suç kaydı ise dikkatlerden kaçmadı. Zikri Ö.’nün 5809 sayılı yasaya muhalefet, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama ve bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçlarından 3 kaydı olduğu öğrenildi. Enes Kağan Ö.’nün ise basit yaralama suçundan 2, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama ve bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçlarından 4 kaydı olduğu anlaşıldı. “Hanıma ’misafirler gelecekti’ dedim, maskeli adamlar da panikledi” Olayın akşam 19.00 sıralarında meydana geldiğini belirten Bekir Genç (69), kapı ilk çaldığında misafir geldiğini düşündüğünü söyledi. Kapıyı açmak için giden eşinden ses alamayınca meraklandığını dile getiren Genç, "“Önümde 3 tane maskeli adam gördüm. 3 kişinin de elinde tabancalar vardı. Hanımın ağzını ve ellerini bağlamışlardı. Sonrasında ben geriye çekildim. İki kişi benim yanıma geldi. Ellerimi ve ayağımı bağladılar. Bağladıktan sonra bana sorular sormaya başladı. ’Paralar ve altınlar nerede’ diye sorular sordular. Onlar onu sorunca ben de ’bende para ve altın yok. 3 ay oldu ev aldım. Param yok’ dedim. Ondan sonra bana sürekli ’sende para var. Paraları ve altınları bize verirsen sana zarar vermeyeceğiz ama vermezsen seni öldüreceğiz’ dediler. Ardından tabancayı dayadılar. Sonrasında o an ben hanıma ’misafirler gelecekti’ dedim. Maskeli adamlar da panikledi. İki kişi hanımı ve beni tuttular. Onlar tutarken diğer adam ise odaları karıştırmaya başladı. Misafirler gelecek dedikten sonra masanın üzerinden benim ve hanımın cep telefonunu alıp kaçtılar. Ayrıca evin içinde 2 tane av tüfeğim vardı ama onları da giderken almışlar. 700 metre komşularla aramız vardı. Komşularımın yanına gittim ve olayı jandarmayı bildirdim" dedi. Ayrıca olayı gerçekleştiren şüphelilerden biriyle birlikte çalıştığını ifade eden Genç, “Ben hareket etmeyim diye bant ile sardılar. Hanımın ayaklarını ise plastik kelepçe ile bağlamışlar. Adamlar kaçtıktan sonra birbirimize yardım ederek bağladıkları şeylerden kurtulduk. Olayın ardından öğrendik ki üç kişiden birisi benim çalıştığım bir yerden arkadaşım. Diğeri ise onun kardeşi diğerini ise tanımıyorum” şeklinde konuştu. “Şüphelileri bize söylediklerinden daha kısa sürede yakaladılar” Şüphelilerin para ve altınların yerini söylememesi halinde ölümle tehdit ettiğini dile getiren Necla Genç (54), “Kapı çaldıktan sonra kapıyı açar açmaz birisi iki elimi tutup ağzımı kapattılar. Arkasından da uzun boylu siyah maskeli ve eldivenli adamlar vardı. Sadece gözleri görünüyordu. Ardından beni tutan koridorda beklettiler. Diğerleri ise içeriye daldı. Bize devamlı ’altınlar ve paralar nerede’ diye sordular. Onlar öyle sorunca ben de ’bizde para pul yok’ dedim. Ben bunu dedikten sonra adamlar ’seni burada öldürürüz. Güzel bir şekilde söylersen canını yakmayacağım ama ararım ve bulursam canını çok fena yakarım’ dediler. ’Bende para pul yok’ demeye devam ettim. Sonrasında eşimin yanına getirdiler ve konuşmayın dediler. Sesimizi kimse duymaması için de televizyonu açtı ve sesi sonuna kadar açtı. Sonra bunlar buradan gittikten sonra eşimle biz jandarmayı bildirdik. Ardından jandarmadan ekipler geldi ve bana ’biz bunu hallederiz teyze. Üzülme sen’ diyerek teselli ettiler. Söylediklerinden daha kısa sürede yakaladılar. Bütün jandarma ekiplerinden ve yardım eden herkesten Allah bin kere razı olsun” ifadelerini kullandı.
Çanakkale ÇOMÜ Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri Sertifikası almaya hak kazandı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Bakanlığından Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri Sertifikası alan öncü üniversitelerden biri oldu. Sertifika töreni, Rektörlük Senato Salonunda Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Gökhan Baştürk, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Gönül Yılmaz, Spor Birliği Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Deniz Ünver ve idari personelin katılımı ile gerçekleşti. YÖK’ün yaklaşık 1,5 yıl önce deklare ettiği Spor Dostu Kampüs Projesi kapsamında Üniversite Spor Birliği Koordinatörlüğü tarafından sürdürülen çalışmalar sonucunda Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri Sertifikası almaya hak kazanan öncü üniversitelerden biri olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Rektör Erenoğlu, kurumlar arası iş birliklerinin çok önemli olduğunun altını çizdi ve Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü’ne, Çanakkale Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne teşekkür etti. İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Gökhan Baştürk, Sağlık Bakanlığı’nın beslenme dostu ve fiziksel aktiviteye değer veren kurumlar için belli prosedürler oluşturduğunu, Çanakkale’de yetki belgesi alan ilk kurumun Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olduğunu söyledi. ÇOMÜ’nün Çanakkale’nin lokomotifi ve vizyoner kurumu olduğunu vurgulayan Müdür Baştürk, bu yetki sertifikasının tüm kamu, özel sektör kuruluşlarına örnek olmasını diledi. Spor Birliği Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Deniz Ünver ise sürecin nasıl ilerlediği ile ilgili bilgi vererek konuyla ilgili emek veren herkese teşekkür etti. Sertifikanın takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile tören son buldu.