EKONOMİ - 21 Ağustos 2024 Çarşamba 11:44

Kayısıda bu sezon hedef 750 milyon dolar ihracat geliri

A
A
A
Kayısıda bu sezon hedef 750 milyon dolar ihracat geliri

Dünyada kuru kayısı üretiminin lideri olan Malatya, bu sezon 100 bin ton kayısı ihracatı ile 750 milyon dolar hedefini yakalamak istiyor. Deprem bölgesi olan kentte geçen sezon ise 66 bin 832 ton kayısı ihracatı ile 398 milyon 809 bin dolar gelir elde edildi.


AB Coğrafi işaret belgesi ile dünyanın en iyi kayısının yetiştiği Malatya’da yeni sezon 1 Ağustos itibari ile başladı. Temmuz ayında başlayan hasat ile yeni mahsuller dallarında toplanarak kimisi ihracat için hazırlanırken kimisi ise yaş olarak iç piyasaya sürüldü. Kentin en önemli ekonomik gelirleri arasında yer alan kayısı da bu yıl rekoltenin de yüksek olması fiyatlarında ister istemez geçen yıla oranla düşmesine neden oldu.


Malatya’nın en önemli ihracat kalemlerinden biri olan kuru kayısı da bu yıl hedefte ise vites yükseltildi. Geçen sezon da yaklaşık olarak 399 milyon dolar gelirin geldiği Malatya’da bu sezon ise 750 milyon dolarlık bir hedef konuldu.


Malatya Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Ramazan Özcan, kentte hasat döneminin tamamen sona erdiğini ifade ederek bu sezon iklim değişikliğinin oluşturduğu bazı olumsuz etkiler nedeniyle hasadın erken başladığını ve dolayısıyla da erken bittiğini söyledi. Ürünlerin şuan depolama işlemlerinde olduğunu ifade eden Özcan, “1 Ağustos itibariyle 2024-2025 yılı sezonu başlamış oldu. Geçen sezon dediğimiz 1 Ağustos 2023 ila 31 Temmuz 2024 arasındaki süreçte toplam 66 bin 832 ton kuru kayısı ihracatı gerçekleştirdik. Bununla beraberde 398 milyon 809 bin dolarda ihracat geliri elde etmiş olduk” dedi.


Büyük bir deprem geçirmiş Malatya’da bu ihracat gelirinin çok önemli olduğuna da değinen Özcan, Ülke ekonomisi açısından bakıldığında da kayısı, kuru meyve gurubunda üstüne düşeni yaptı. Bu yıl, önceki yıllara göre kayısı rekoltesinde kısmi bir artış söz konusu. Bu yıl daha önemli bir ihracat serüveni bekliyoruz. İhracat rakamlarımızda ekonomik olarak bir gerileme söz konusu değil ama miktar olarak bir gerileme söz konusu. Özellikle dünyadaki ekonomik darboğaz, gelişmeler ve krizler bunu etkiliyor” ifadelerine yer verdi.


Bu sezon hedeflerinin hem dünyanın 115 ülkesine yaptıkları ihracatı devam ettirmek hem de 100 bin ton ihracat hedefine ulaşmak olduğunu da dile getiren Başkan Özcan, bunun karşılığında da 750 milyon dolar gelire ulaşmak istediklerini söyledi.


Yeni sezonun başlaması ile Ağustos ayının ilk 17 gününde 3 bin 500 tonun üzerinde bir ihracat gerçekleştirildiklerini de belirten Özcan, “Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım ayları bizim için çok önemli; mutlaka bu dört aylık süre içerisinde 40 bin ton ihracat hedefiyle devam edeceğiz. Mutlaka bu hedefi yakalamamız gerekiyor çünkü 2025 yılının ilk altı ayında da 100 bin tonu tamamlayacak olan ihracatımızı devam ettireceğiz” şeklinde konuştu.


Kayısı üretiminin başkenti olan Malatya’da son dönemlerde yaşanan iş gücü eksikliğine de değinen Özcan, “Şu anda en büyük sorunumuz ciddi anlamda insan iş gücü ihtiyacımız var. Çok ciddi anlamda da işletmelerimizde üretim faaliyetlerinde çok kısıtlı kapasitelerle yolumuza devam ediyoruz. İşçi problemimiz hat safhada. 100 bin ton ihracat ve 750 milyon dolar hedefini yakalamamız içinde mutlaka bu hususta da bir çalışma yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.


Malatya’dan 115 ülkeye kayısı ihraç edildiğini ifade eden Özcan, pazardaki en büyük alıcının ise ABD olduğunu söyledi. 2023-2024 yılı sezon dönemi içerisinde ABD’ye toplam 11 bin ton ihracat gerçekleştirdiklerini ve bununla birlikte 69 milyon dolara yakın bir gelir elde ettiklerini söyleyen Özcan, “Avrupa hala bizim için önemli. Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa, Avustralya yoğun bir şekilde ihracata devam ettiğimiz ülkelerin başında geliyor” diye konuştu.



Kayısıda bu sezon hedef 750 milyon dolar ihracat geliri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Bakan Yumaklı ve Bakan Kacır Şanlıurfa’da GAP Hassas Tarım 2. Faz Tanıtım Töreni’ne katıldı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, GAP Hassas Tarım 2. Faz Tanıtım Töreni’ne katıldı. Bakanlar, tarım alanında yapılan yatırımlar konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, GAP Hassas Tarım 2. Faz Tanıtım Töreni için Şanlıurfa’ya geldi. Bakanlar, GAPTAEM’de düzenlenen GAP Hassas Tarım 2. Faz Tanıtım Töreni’ne katıldı. Bakan Yumaklı ve Kacır burada kurulan stantları tek tek gezerek bilgi aldı. Programa Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve kurum müdürleri katıldı. "Yürüttüğümüz projelerin bitmesiyle ekonomimizin yıllık yaklaşık 7 milyar dolarlık kazanç elde edeceği öngörülüyor" Törende konuşan Bakan Yumaklı, GAP’ın verimli topraklarıyla gıda arz güvenliğinin önemli bir merkezi olduğunu ve bölgeye son 22 yılda önemli yatırımların yapıldığını belirtti. GAP bölgesini kapsayan 9 kente güçlü bir tarım ve orman altyapısı kazandırdıklarını ifade eden Yumaklı, "GAP Eylem Planı 10,6 milyon dekar alanın sulamaya açılmasını hedefliyordu. Şu anda bunun üçte ikisi tamamlanmış durumda. Kalanının da 2032’ye kadar tamamlanması öngörülüyor. Fırat ve Dicle alt havzasında yürüttüğümüz bu projelerin bitmesiyle ekonomimizin yıllık yaklaşık 7 milyar dolarlık kazanç elde edeceği öngörülüyor. Bununla birlikte 1,3 milyon kişiye istihdam sağlanmış olacak. Son 22 yılda GAP bölgesine sağladığımız yatırımlar ile bitkisel üretim miktarımız 2 kat, büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığımız 2 kat, kanatlı hayvan varlığımız 3 kat, su ürünleri üretimimiz 9 kat, bal üretimimiz 7 kat artış gösterdi. Bu sayede GAP bölgesi tarımsal hasılasını 18 yılda 22 kat artırdık. Ayrıca tarımsal ihracatı 56 kat artışla 5,6 milyar dolara çıkardık” dedi. “9 ilde son 22 yılda 20 OSB kurduk” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da Hassas Tarım ve Sürdürülebilir Uygulamaların Yaygınlaştırılması Projesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri programın hayırlara vesile olmasını diledi. Kacır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni yatırımlarla, istihdamla, üretimle ve ihracatla buluşturduklarını, sanayinin çarklarının süratle dönmesi, fabrikaların yükselmesi, bacaların tütmesi adına GAP bölgesinde yer alan 9 ilde son 22 yılda 20 OSB kurduklarını aktardı. Kacır, "OSB’lerimizde 360 bin ilave istihdam oluşturduk. Yatırım teşvik sistemimizle toplam yatırım tutarı 1,1 trilyon lirayı bulan ve 710 binden fazla nitelikli istihdam sağlayan 15 bin 400 yatırımın önünü açtık. Bu dönemde, Batman’ın ihracatı 597 kat artarak 600 bin dolardan 359 milyon dolara, Şanlıurfa’nın ihracatı 55 kat artarak 7 milyon dolardan 386 milyon dolara, Diyarbakır’ın ihracatı 47 kat artarak 7 milyon dolardan 329 milyon dolara, Gaziantep’in ihracatı 16 kat artarak 619 milyon dolardan 10,7 milyar dolara yükseldi. Bölgemizin, ülkemiz toplam ihracatındaki payı yüzde 1,8’den yüzde 5,3’e çıktı. Kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış bu topraklar, artık ekonomik büyümenin, kalkınmanın, üretimin merkezi haline gelmiştir. Bölgemiz bereketli topraklarıyla, tarım potansiyeliyle de adeta bir üretim üssü olma kabiliyetine sahip. Güneydoğu Anadolu Projesi’ni bu nedenle tasavvur ettiğimiz sürdürülebilir gelecek için kilit taşı olarak görüyoruz” diye ko0nuştu. "Gıda güvenliği konusunda en önemli garantör GAP Bölgesi olacaktır" Bakan Kacır, bölgeyi kalkındıracak çok boyutlu müdahale araçları içeren "Entegre Kırsal Kalkınma Programı"nın birinci fazını tamamladıkları bilgisini vererek, "Gerek etki analizi sonuçları gerekse dünyada kırsal kalkınma alanında ortaya çıkan değişim ve gelişmeler dikkate alınarak ’Yeni Nesil Entegre Kırsal Kalkınma Programı’nı (GAP Entegre 2.0) başlattık. Tarımsal Eğitim ve Yayım Programı (TEYAP) ile bugüne kadar 80 binden fazla çiftçiye eğitim verdik. Geldiğimiz noktada 675 bin hektar tarım alanını sulamaya açtık. GAP bölgesini, ülkemizin gıda ambarı haline getirdik. GAP Eylem Planı doğrultusunda hedefimiz sulanabilir alanı 1 milyon 60 bin hektara çıkarmaktır. Yakın gelecekte sulama alanlarının genişlemesiyle birlikte özellikle ülkemizin ihtiyaç duyduğu yağlı bitkilerin, sebze ve meyvelerin üretimi daha da artacak ve hem ülkemizin hem bölgenin gıda güvenliği konusunda en önemli garantör GAP bölgesi olacaktır. Bu kadim topraklar hem kendine yetebilecek hem de dünyanın tarım merkezlerinden biri olacak kadar eşsiz bir potansiyele sahip. Bugün sensörler, dronlar, otomatik sulama sistemleri ve otonom tarım makineleri gibi yenilikçi araçlar, uzaktan algılama teknolojisi içeren veri odaklı tarım bilgi sistemleri çiftçilere tarımsal süreçleri daha etkili bir şekilde yönetme imkanı sunuyor. Gıda güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal refah arasında bir denge kurmamıza imkan tanıyor. Bakanlık olarak Türkiye’nin tarımsal kapasitesini daha ileriye taşımak adına teknolojinin üst düzeyde yararlanılmasına imkan tanıyan adımların her daim destekçisi olduk. Teknoparklarda tarım teknolojilerinde çalışan 235 teknoloji girişimini ve tarım alanında proje yürüten 23 Ar-Ge merkezini destekledik" şeklinde konuştu. “Yerli ve milli yazılımımız GAP Hassas’ı hayata geçirdik” Bakan Kacır, GAP bölgesinde Hassas Tarım ve Sürdürülebilir Uygulamaların Yaygınlaştırılması Projesi’nin ilk fazında uydu görüntüleri ve hiperspektral kamerayla elde edilen uçuş görüntüleriyle hassas tarım çalışmaları için zengin bir veri seti oluşturduk. Elde ettiğimiz veriler ışığında, çiftçimizin alın terini teknolojinin gücüyle buluşturacak, toprağın dilini konuşacak, bereketinin sırrını çözecek yerli ve milli yazılımımız GAP Hassas’ı hayata geçirdik. Hassas tarımın sahada uygulanmasını kolaylaştıracak e-Devlet platformuna entegre olan yenilikçi ara yüzü tamamlayarak ağustos sonu itibarıyla üreticilerimizin hizmetine sunduk. Artık çiftçilerimiz tarlada ilave bir donanım kullanmadan doğru hasat tarihini, kullanmaları gereken gübre miktarlarını bu yazılım üzerinden belirleyebilme imkanına sahipler. Çiftçimize artık doğanın sesi değil, teknolojinin sunduğu imkanlar da rehberlik edecek. Yaklaşık 200 bin dekar alanın uydu görüntüleriyle izlenerek çiftçilerimizin önümüzdeki dönemde aktif olarak kullanacağı karar destek mekanizması oluşturma çalışmalarına da başladık. Ayrıca Kurduğumuz GAP Hassas Tarım Projesi Füzyon Merkezi ile de çiftçilerimizin tarımsal üretimde teknolojiyi daha etkin kullanmalarına rehberlik edecek danışmanları eğitiyoruz. Biz bölgemizin bereketini artıracak, bu kıymetli kadim toprakları geleceğin üretim merkezi yapacak tüm projeleri, programları kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından projeye katkı sunanlara, Bakanlar Kacır ve Yumaklı tarafından plaketler takdim edildi.
Trabzon Prof. Dr. Gökhan Oral: “Tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesi çocuk olmuştur” İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesinin çocuk olduğunu belirterek, “bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler” dedi. Trabzon’da, 19 Kasım Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Günü ve 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle “İnsan Ticaretinin Çocuklara Yönelmesinin Önlenmesi ve Kayıp Çocuklar” konulu sempozyum düzenlendi. 22-23 Kasım 2024 tarihleri arasında Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda toplumsal farkındalığın artırılması hedeflenirken, sempozyumun açılışına Trabzon Vali Yardımcısı Hacı Osman Hökelekli, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Kanca, akademisyenler ve aileler katıldı. Sempozyumda bir konuşma yapan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, “UNESCO verilerine göre Afrika’daki çocukların yüzde 20’sine yakını öksüz. Asya’dakiler biraz daha az oranda. Tabii ki bir çocuk sahipsiz kaldıysa korunduysa ticaret, refakatçi kimse kalmadıysa veya yanındaki refakatçiden medet umacak durumda değilse çok yakında yaşadık dimi. Bir ilimizde vahim bir olayı koca bir mahallenin refakatindeki çocuk ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Refakatçisinden de medet ummayacağımız zamanlar var. Menfaatlerin çatıştığı zamanlar var. Ailesinin yanından alınmakta olabilir, sokaktan kaçırılmak da olabilir. Göç yolunda bir şekilde alıkoyulabilir. Sokakta çalışırken o bir yolla akılını çelip bir yerlere sürüklemek de olabilir” şeklinde konuştu. “Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur” İnsanlık medeniyeti boyunca çocukların bir ticari fayda olarak görüldüğünü kaydeden Oral, “Sadece Orta Asya’da değil. Anadolu’da Orta Doğu’da batıda da bütün savaşlarda aklınıza hayalinize gelecek tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesi çocuk olmuştur. Ganimettir dikkat edin. Yani bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler. Rakamları tam bilemiyoruz. Yaşanan ve yaşanmaya devam eden Ortadoğu’da çatışmalardan birçok göç alan bir ülke olarak birçok çocuğunu özellikle İstanbul ve Ankara illerinde sokaklarda türlü suiistimallere maruz kalırken gördük. Tüm yeni savaş anlaşmalarına rağmen halihazırda sivil kayıpların orada savaşlar çok yüksektir Filistin’de görüyorsunuz gözünüzün önünde izleniyor. Lübnan’da gözümüzün önünde oluyor. Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur. Sanmayın ki askerler daha fazla sayıda ölüyor. Ya ölüyorlar, ya ayrı düşüyorlar. Her şeyden önce çocuklar bize emanettir. Emanetlerin manası üzerine zaman zaman akıl yormanızı isterim. Tüm çabamıza, iyi niyetimize, gayretimize rağmen yeterince iyi bir ana baba, yeterince mahalledeki güvenlik görevlileri, yeterince iyi bir okul ve öğretmenler olsa dahi bir çocuğun başına aksilik gelmeme ihtimali düşüktür. Bir çocuğu yetiştirmek hiç kolay değildir. Atalarım ‘çocuğu siz mi büyüttüğünüzü sanıyorsunuz’ derdi. Melekler koruyor yani” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Gaziantep’te öğretmenler günü çiçeklerle kutlandı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde kentin dört bir yanındaki okulları ziyaret ederek öğretmenlere özel hazırlanan kasımpatı çiçekleri hediye etti. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında anlamlı bir etkinliğe imza attı. Kent genelindeki okullarda görev yapan öğretmenlere, üzerinde Öğretmenler Günü’ne özel baskılar bulunan saksılar içinde kasımpatı çiçekleri dağıtıldı. Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Estetiği ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı tarafından organize edilen etkinlik kapsamında, öğretmenlere yönelik hazırlanan hediyeler özel bir çaba ile tasarlandı. Özenle hazırlanan kasımpatı çiçekleri, belediye ekipleri tarafından tek tek okulları ziyaret ederek öğretmenlere teslim edildi. “Öğretmenlerimiz için ne yapsak az” Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, öğretmenlerin topluma yön veren en değerli rehberler olduğunu vurgulayarak, “Öğretmenlerimiz, çocuklarımızın hayatına dokunarak onların geleceğini şekillendiriyor. Bugün onları mutlu etmek ve değerlerini bir kez daha hatırlatmak için küçük bir jest yapmak istedik. Her biri bizim için çok kıymetli” dedi. Öğretmenler ise bu anlamlı hediyeden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Belediyenin çiçek dağıtımını gerçekleştirdiği okullardaki öğretmenler, “Bu özel günümüzde hatırlanmak bizi çok mutlu etti. Belediyemize ve başkanımıza teşekkür ederiz” diyerek duygularını ifade etti.
Elazığ Aracın havalandırma hortumunda uyuşturucu çıktı Elazığ’da polis ekipleri tarafından yapılan çalışmada, bir aracın motor kaputu içinde havalandırma ızgarası altında bulunan hortum içerisine zulalanmış halde metemfetamin maddesi ele geçirildi. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından, uyuşturucu ile mücadele kapsamında uyuşturucu madde sevkiyatı ve ticaretinin engellenmesine yönelik operasyonlar devam ediyor. Bu kapsamda çevre illerden Elazığ’a gelen şüpheli bir araç durdurularak, narkotik köpeği aramaya yapıldı. Yapılan aramada; motor kaputu içinde havalandırma ızgarası altında bulunan hortum içerisine zulalanmış şekilde 225 gram metamfetamin maddesi ele geçirildi. Yine şehir merkezinde yapılan diğer operasyonlarda ise 4 parça halinde 27,95 gram metamfetamin maddesi, 6 parça halinde 277,66 gram Kannabinoid maddesi, 10 gram esrar maddesi, 308 adet sentetik ecza maddesi, 1 adet hassas terazi ve uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği değerlendirilen 3 bin 310 TL ele geçirildi. Olaylarda toplam 14 şüpheli gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan işlemlerinin ardından 8 şahsa ‘Uyuşturucu Madde Kullanmak’ suçundan adli işlem yapılırken, ‘Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak’ suçundan adli makamlara sevk edilen 4 şüpheli tutuklanırken 2 şüpheli şahsa ise adli kontrol kararı verildiği bildirildi.