KÜLTÜR SANAT - 26 Eylül 2022 Pazartesi 17:25

Dünya Kültürleri Festivalinde “Arslantepe” teması vurgulandı

A
A
A
Dünya Kültürleri Festivalinde “Arslantepe” teması vurgulandı

30 ülkenin Ankara Büyükelçilerinin katılımıyla, Dünya Kültür Festivali açılış töreni gerçekleştirildi.

30 ülkenin Ankara Büyükelçilerinin katılımıyla, Dünya Kültür Festivali açılış töreni gerçekleştirildi.


Dünya Kültürleri Festivali, Dışişleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Yunus Emre Enstitüsü’nün desteği ile Ebrişem Gallery’nin organizasyonuyla Ankara CerModern’de başladı.


Malatya’nın “Arslantepe Höyüğü” temalı, CerModern’de gerçekleştirilen açılış törenine Fransa, İtalya, İran, Azerbaycan, Hindistan, Kazakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) başta olmak üzere 30 ülkenin Ankara Büyükelçilikleri ayrı ayrı stand açarak katıldılar.


Dünya Kültür Festivali’nde ayrıca 47 büyükelçilik tarafından da çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Açılışa, katılan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ise açılış töreninin ardından, 30 ülkenin büyükelçisi ile bir araya gelerek, görüşmelerde bulundu.


Başkan Gürkan, Dünya Kültür Festivali’nin bu yıl ki temasının “Arslantepe Höyüğü olmasından dolayı büyük bir onur ve mutluluk duyduklarını belirterek, “Dünya Kültürleri derken önce kültür olgusuna bakmamız lazım. Kültür ne demek? Kültür insanlık tarihi boyunca maddi manevi bütün değerlerin toplamına kültür diyoruz. Kültürün tarifini ettikten sonra bir de insanı tarif etmemiz lazım. İnsan biyolojik, sosyal, kültürel bir varlıktır. Bütün canlılarda biyolojik ve sosyal özellik vardır. Kültürleşme ögesi sadece insanlarda vardır. Bu anlamda insan bizim için çok önemlidir. Dünyadaki gerçek hümanizmin koruyucusu Yunus Emre’dir. Dünya kardeşliğidir. Burada bakın 30’un üzerinde ülkemizin temsilcileri var. Her temsilcimizin çok değerli kültür ögeleri var. Bunlarla tanışmak, bunlarla kaynaşmak, bunlarla iletişim ve etkileşim içerisinde olmak hakikaten insanın temayüzü açısından önemlidir. Yani insanı yaşat ki insanlık yaşasın anlayışının temel esasını kendimize destur edinmemiz lazım. Aksi takdirde dünya savaşlara gark olur, kardeş savaşları ve insanlığı ve insanlığın önündeki huzuru ve gelişmenin de önüne geçer diye düşünüyorum. Önemli olan insanlığın barış içerisinde yaşaması için üzerimize düşen görevleri en güzel şekilde yerine getirmektir. Bu kültürel etkinlikler, sosyal etkinlikler, iletişimler ve ülkelerde bulunan elçilerimizle bunları en güzel şekilde ortaya çıkaracak temel değerlerimiz olarak görmekteyiz. Bugün burada Dünya Kültürleri Festivali olarak organize edilen ve organize eden Ebrişem Gallery’a ve diğer paydaşlara teşekkür ederken şunu ifade etmek istiyorum. Bir teşekkürü de Malatya halkı adına ve insanlık adına onlara teşekkür ediyorum. Niçin teşekkür ediyorum, tema olarak Arslantepe’nin kullanılmasından dolayı. Arslantepe nedir, Arslantepe nerededir, Arslantepe niçin önemlidir, Arslantepe niçin Dünya Kültürel Mirasın listesinde on dokuzuncu olarak tescil edilmiştir. Arslantepe’yi tarif ederken insanlık medeniyetinin başladığı yer olarak tarif ediyoruz” dedi.



“Dünya Kültürleri Festivali’nde Arslantepe temasının kullanılması çok önemlidir”


Arslantepe Höyüğü kazı süreci hakkında bilgiler aktaran Gürkan, “1931’de başlayan kazılar 2. Dünya Savaşı’ndan dolayı 1960’tan sonra başlayan ve halen devam eden kazılardaki bulgular bize şunu göstermiştir. Dünya insanlık medeniyetinin Malatya’da Arslantepe’de başladığını göstermiş bu da UNESCO Kurulu tarafından tescil edilmiştir. Dünyadaki insanlık medeniyetinin yerleşik hayata geçilmesi, devlet hayatı olgusunun oluşturulması, din-devlet olgusunun ayrıştırılması, gümrükleme ve ticaret işlemlerinin yapılması, muhasebe işlemlerinin yapılması ve taş devrinden demir devrine evrimleşmesi ve bu evrimlerle beraber demirin araç, gereç ve silah olarak kullanılması yani medeniyetin orijin olarak inkişaf ettiği yer Malatya Arslantepe’dir. Onun için bu Dünya Kültürleri Festivali’nde Arslantepe temasının kullanılması çok önemlidir. Böyle bir temayı seçtikleri için Ebrişem Gallery ve bu yönetim organizasyonuna katılan tüm katılımcı ve paydaşlara teşekkür ediyorum. Biz sizleri bu festivalin teması olan Arslantepe’ye Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak davet ettiğimizi ifade etmek istiyorum. İnsanlık medeniyetinin başladığı Anadolu’yu ana yurt yapan destan ve medeniyet şehri Malatya’da sizleri görmekten ve ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyacağımı belirtmek istiyorum. Dünya Kültürleri Festivali’ni düzenleyen Ebrişem Gallery, Yunus Emre Enstitüsü ve diğer paydaşlara teşekkür etmeyi bir borç biliyorum, hepinize tekrardan teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum ETÜ’lü Bingül kardeşler 2025 Zihinsel Engelliler Dünya Kayak Şampiyonası’ndan 3 madalya ile döndü Fransa’da düzenlenen VIRTUS 2025 Zihinsel Engelliler Dünya Kayak Şampiyonası’nda Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Spor Bilimleri Fakültesi’nin Otizmli Milli Sporcuları Aliye Zeynep Bingül ve Muhsin Murat Bingül önemli bir başarıya daha imza attı. Tignes Kayak Merkezi’nde gerçekleştirilen şampiyonada Alp Disiplini Slalom branşında mücadele eden Aliye Zeynep Bingül gümüş madalyanın sahibi olurken Muhsin Murat Bingül ise bronz madalyayı ülkemize kazandırdı. Öte yandan Alp Disiplini Büyük Slalom branşında ise Muhsin Murat Bingül kürsünün ikinci basamağına çıkarak dünya ikincisi olmayı başardı. Fransa’dan çifte madalya ile Erzurum’a dönen ikiz kardeşler için havalimanında karşılama töreni düzenlenirken alanda ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci yer aldı. Karşılamanın ardından Milli Sporcuları, teknik heyeti ve sporcuların ailesini ETÜ’de ağırlayan Rektör Çakmak, büyük bir gurur yaşadıklarını ifade ederek: "Sporcularımızın üniversitemizde öğrenci olmaları bizim için ayrı bir gurur vesilesi. Öğrencilerimiz geçtiğimiz yıl da dünya şampiyonasından madalya ile dönmüştü. Bu yıl da bizi şaşırtmadılar ve kazandıkları madalyalarla ülkemizi, şehrimizi ve üniversitemizi gururlandırdılar. Tabii her öğrencimizin kazandığı madalya bizler için son derece önemli. Ancak çok zor şartlarda mücadele eden Zeynep ve Murat’ın elde ettikleri başarının ayrı bir anlamı var. Bizler bu başarının arkasında ne emekler olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu vesileyle başta sporcularımızın kendileri olmak üzere ailesini ve antrenörlerini yürekten tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" diye konuştu. Rektör Çakmak’ın ardından konuşan Milli Sporcuların babası Erzurum Bölge Adliye Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül ise düzenlenen karşılama töreni için Rektör Çakmak’a ve ETÜ Ailesine teşekkür ederek: Eşimle birlikte büyük emeklerle çocuklarımızı bugünlere getirdik. Burası bizim yuvamız. ETÜ’yü çok seviyoruz. Siz evlatlarımıza kucak açtınız. Onlar da antrenörler eşliğinde gece gündüz çalıştı ve bu çalışmanın sonucunda çok büyük başarılar elde etti. Yavrularımızı bu noktalarda görmek bizleri de fazlasıyla duygulandırıyor. Bu yolda bize destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Biz yavrularımızla için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Sizin gibi güzel yürekli insanların sevgisi ve ilgisi de bizi ayrıyeten çok mutlu ediyor. Çocuklarımız son iki yılda elde etikleri sonuçlarla cumhuriyet tarihimizde bu alanda dünya ikinciliği kazanan ilk sporcularımız oldu. En büyük hedeflerimizden biri çocuklarımız 2030 yılında paralimpik olimpiyat oyunlarında yarıştığını görmek" ifadelerini kullandı.
Bursa İnegöl’e Yeni Aile Sağlığı Merkezi Bursa’nın İnegöl ilçesinde vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracak önemli bir hizmet hayata geçiriliyor. Hayırsever iş insanı Halil Yavuz, Akhisar Mahallesi’nde bulunan 157 ada 204 parsel numaralı taşınmazı ve üzerindeki binayı, aile sağlığı merkezi olarak kullanılmak üzere Sağlık Bakanlığı’na bağışladı. Bursa Valiliği tarafından yapılan protokole göre, 400,08 metrekarelik arsa üzerinde yer alan, zemin + 1 normal kat olmak üzere toplam 189 metrekare oturum alanına ve 453 metrekare inşaat alanına sahip bina, iki bağımsız bölümden oluşuyor. Bu yapı, aile sağlığı merkezi ve/veya diğer sağlık tesisleri amacıyla kullanılmak üzere kamunun hizmetine sunulacak. Yapılan bağışın en anlamlı yönlerinden biri de, merkeze bağışçının annesi ve kendi ismini taşıyan "İnegöl Hafize Halil Yavuz Aile Sağlığı Merkezi" adının verilmesi oldu. Bu ad, protokolde açıkça belirtilmiş olup bağışın gerçekleşmesi için ön şart olarak yer aldı. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü ile hayırsever Halil Yavuz arasında imzalanan protokol ile kamu-özel iş birliğine örnek teşkil eden bu adım sayesinde, bölge halkının daha kaliteli, erişilebilir ve çağdaş sağlık hizmetlerine ulaşması sağlanacak. "Topluma hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz" Bağışı gerçekleştiren Halil Yavuz, yaptığı açıklamada, "Sağlık, her bireyin temel hakkıdır. Bu bağışla annemin adını yaşatmak ve yaşadığım topluma kalıcı bir eser bırakmak istedim. Yeni sağlık merkezinin, mahallemize ve İnegöl’e hayırlı olmasını diliyorum," dedi. Bursa İl Sağlık Müdürü de teşekkür konuşmasında, "Bu anlamlı bağış için Sayın Halil Yavuz’a şükranlarımızı sunuyoruz. Kamusal sağlık hizmetlerinin gelişmesinde hayırseverlerimizin desteği her zaman büyük önem taşıyor," ifadelerine yer verdi. Yeni merkezin yakın zamanda hizmete açılması ve İnegöl halkına sağlık hizmeti sunmaya başlaması bekleniyor.
Bursa Yıldırım’ı gençler tasarlıyor Yıldırım Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile özel bir protokol imzaladı. Çalışma kapsamında öğrenciler kent estetiğini geliştirme konusunda ortaya koyacağı fikirlerle ilçenin yaya duraklarını güzelleştirecek. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz "Yıldırım’a Yaya Durağı Tasarım ve Uygulaması" isimli protokole imza attı. "Mimarlık Eğitiminde Teori - Pratik İlişkisi Üzerine: Düşün/Dene/Yap Atölyesi ile Yıldırım’da Yaya Durağı Tasarımı ve Uygulaması" isimli projenin yürütücülüğü BUÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Polat, Doç. Dr. Zuhal Şimşek ve Öğr. Gör. Dr. Özge Tümer Yıldız tarafından yapılacak. Mimarlık Fakültesi lisans ve lisansüstü öğrencilerinin çalışmalarıyla gerçekleştirilecek proje ile gençler; modern, estetik ve işlevsel tasarımlar hazırlayarak, ilçenin duraklarına yaya odaklı bir bakış açısıyla değer katmak için çalışacak. İlçeye genç dokunuş Yoğun taşıt trafiğinin yaşandığı Yıldırım’da yaya güvenliğinin, konforunun ve erişilebilirliğinin sınırlı olduğu cadde ve sokaklarda belirlenmiş alanlarda yaya durakları tasarımı ve uygulaması gerçekleştireceklerini ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, "Her zaman Yıldırım’ın gerçek sahiplerinin gençler ve çocuklar olduğunu söylüyoruz. Bu proje ile gençler kendi şehirlerini, kendi sosyal mekanlarını tasarlayacak. Genç mimarlarımızın hayal gücü ile yenilikçi fikirleri, Yıldırım’ımızın duraklarına değer katacak. Çalışma, teorinin pratiğe dönüştüğü bir platform sunarken, genç yeteneklerin tasarım dünyasında kendilerini geliştirmelerine de imkan tanıyacak. Yıldırım’daki kamu alanlarının daha modern ve fonksiyonel hale gelmesi için atılacak bu adım, ilçeye estetik bir dokunuşun yanı sıra yerel halkın günlük yaşamını da iyileştirecek. Öğrencilerimiz için önemli bir tecrübe, Yıldırım’ımız için ise değerli bir dokunuş olacak iş birliğimiz hayırlı olsun" dedi. " İşbirliğimiz devam edecek’’ Üniversitelerin temel hedeflerinin eğitim-öğretimin yanı sıra topluma fayda sağlayacak projeler üretmek olduğuna vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, "Yarım asrı bulunan akademik ve bilimsel deneyime sahip bir yükseköğretim kurumuyuz. Bu 50 yılda Bursa’nın ve Bursa halkının her türlü sorununda yanında olduk. Toplumu ve ülkemizi ilgilendiren her çalışmanın içerisinde yer aldık. Büyük, küçük demeden, nereden geldiğini bakmadan bizlerden destek isteyen herkesin yanında olmaya devam ediyoruz. Yıldırım Belediyemiz de bugüne kadar son derece özel iş birlikleri yaptığımız kıymetli bir kurumumuz. Belediye Başkanımız Sayın Oktay Yılmaz da bizlere elinden gelen desteği vermeye devam ediyor. Bu iş birliğimizin de başta mimarlık öğrencilerimiz olmak üzere herkese hayırlar getirmesini diliyorum" şeklinde konuştu.
Çanakkale AK Parti’li Gider: "İnsanlık Mansur Yavaş’ın gözüne batmış" AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı sert bir dille eleştirdi. Yavaş’ın susmayı çok iyi becerdiğini, konuşunca ise kin ve nefret saçtığını dile getiren Milletvekili Gider, "Nevruz kutlamalarında aslan gibi polis memuru, anasının ak sütü gibi helal parasıyla çocuklara pamuk helva satın alıyor, bu da Mansur Yavaş’ın zoruna gidiyor. Hiç zoruna gitmesin; senin sığıntı olduğun partide yer kapabilme sığlığı ile diline dolayabileceğin bir şey değildir bu vicdan, bu insanlık" dedi. AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, çeşitli temas ve incelemelerde bulunduğu memleketi Çanakkale’de, nevruz kutlamalarında çocuklara pamuk helva dağıtan polisi hedef alan açıklamalarıyla tepki çeken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı sert bir dille eleştirdi. Yavaş’ın çok güzel uyguladığı bir kuralı olduğuna dikkat çeken Milletvekili Gider, "Hani derler ya, ’Bir şey biliyorsan konuş, bilginden faydalansınlar; bilmiyorsan sus, seni adam sansınlar.’ Bu şahıs da susmayı çok güzel beceriyor. Konuşunca da bırak saçmalamayı, kin ve nefret saçıyor. Neyi takmış kafaya, gördünüz mü? Nevruz bir Türk bayramıdır, Türk milletinin ortak bayramıdır. Bayramın kutlandığı alanda çocuklar var, şiddet yok, terör övgüsü yok, şenlik var. Şenlik olan yerde satıcılar olur; baloncudan köfteciye, pamuk helvacıdan macuncuya. Orada görev yapan, halkın huzurunu korumak için bulunan aslan gibi polis memurları var. Düşmana korku, dosta güven salan genç yiğitler. Memur arkadaş bakıyor, pamuk helva satan kişi engelli. Engelli satıcı daha fazla yorulmasın, parası olmayan çocuklar da mutlu olsun diye, satıcının tüm helvalarını cebinden çıkardığı anasının ak sütü gibi helal parayla satın alıp dağıtıyor" dedi "İnsanlık Yavaş’ın gözüne batmış" "Bir kişi ne kadar insan olabilecekse, o kadar insan. Bir insan parasını nasıl hayra çevirebilecekse, o kadar hayır" diyen Milletvekili Gider, şöyle devam etti: "Ama bu insanlık gözüne batıyor, Mansur Yavaş’ın zoruna gidiyor. Hiç zoruna gitmesin. Senin sığıntı olduğun partide yer kapabilme sığlığı ile diline dolayabileceğin bir şey değildir bu vicdan, bu insanlık. Hem o aslan polisin hem o koşuşturan çocukların hem de o satıcı kardeşimin isimleri de yürekleri de senin ağzına yakışmayacak kadar kutsal, senin ağzına sığmayacak kadar büyüktür. Onlar Mansur Yavaş’ı da avanesini de kırk kere satın alır. Haddini bil; aradan bana bir ekmek çıkar mı telaşını, bu milletin kardeşliğine saldırmak dışında argümanlarla gider."