POLİTİKA - 06 Eylül 2024 Cuma 20:56

Kütahya Belediye Meclisi’nde tansiyon yükseldi

A
A
A
Kütahya Belediye Meclisi’nde tansiyon yükseldi

Kütahya Belediye Meclisi toplantısında, AK Partili ve MHP’li meclis üyeleri ile CHP’li meclis üyeleri karşı karşıya geldi.


Kütahya Belediye Meclisinde tansiyon yükseldi. Kütahya Belediye Meclisi’nde CHP’li Himmet Sarıyar’ın, CHP Genel Merkezinin gönderdiği, yeni eğitim öğretim yılında AK Parti iktidarının, Türkiye Yüzyılı mavi kitapçığını ve eğitim politikasını eleştiren metni okuması üzerine, AK Parti ve MHP’li meclis üyeleri, CHP’li Meclis üyelerine tepki gösterdi. Bu sırada üyeler arasında sert tartışmalar yaşandı.


AK Parti ve MHP meclis üyeleri, "Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi değil, burası Kütahya Belediye Meclisidir, siyaset yeri değildir" diyerek toplantıyı terk etti. Metnin okunmasının ardından AK Parti ve MHP belediye meclis üyeleri, meclis toplantısına geri döndüler.



Kütahya Belediye Meclisi’nde tansiyon yükseldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı AİÇÜ ile Ağrı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) ile Ağrı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü arasında, Emekliler Yılı kapsamında yapılacak faaliyetlere ilişkin iş birliği protokolü imzalandı. AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut ve Ağrı Sosyal Güvenlik İl Müdürü Ahmet Birik tarafından imzalanan protokole göre, Üçüncü Yaş Üniversitesi, Yaşam Boyu Öğrenme Merkezi ve Sürekli Eğitim Merkezi kapsamında emeklilere yönelik eğitim programları açılacak. İş birliği içerisinde faaliyetlerin yürütüleceği protokol kapsamında emeklilerin AİÇÜ’nün eğitim-öğretim, sosyal, kültürel ve sportif hizmetlerinden faydalanabilmesi sağlanacak. AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut protokole ilişkin yaptığı değerlendirmede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2024 yılını Emekliler Yılı ilan etmesiyle birlikte “Emekliler Yılı” çerçevesinde emekliye öncelik ve ayrıcalık tanıyan projelerin hayata geçirilmesi için üniversite olarak her türlü imkânı sağlamak için hazır olduklarını söyledi. Emeklilere sunulacak sosyal, kültürel ve sportif aktivitelerin kişilerin emeklilik dönemlerini daha aktif, sağlıklı ve sosyal bir şekilde sürdürmelerine katkı sağlayacağına inandığını ifade eden Prof. Dr. Karabulut, “Üniversitemizde öğrencilerimize ve personelimize daha aktif ve mutlu bir yaşam sürmelerini sağlayabilmeleri için sunduğumuz tüm faaliyetlerimizi emeklilerimiz için de hizmete açıyoruz” dedi. Hayat boyu öğrenme kavramının önemine değinen Prof. Dr. Karabulut, “Medeniyetimizde önemli bir yer tutan, Peygamber efendimizin de ifade ettiği gibi “Beşikten mezara kadar ilim öğrenin” Hadis-i Şerifinin modern dünyadaki karşılığı olan hayat boyu öğrenme, bireylerin adaptasyon yeteneklerini artırır, kariyer fırsatlarını genişletir ve genel yaşam kalitesini yükseltir. Ayrıca, bu süreç bireylerin kendilerini sürekli olarak yenilemelerine ve daha tatmin edici bir yaşam sürmelerine yardımcı olur” diye konuştu. 2024 yılının hayırlı olması temennisinde bulunan Prof. Dr. Karabulut, iş birliği dolayısıyla Ağrı Sosyal Güvenlik İl Müdürü Ahmet BİRİK ve personeline teşekkür etti. Sosyal Güvenlik İl Müdürü Birik emeklilerin, üniversitedeki faaliyetlerden en verimli şekilde faydalanacaklarını belirterek, katkı ve desteklerinden dolayı Prof. Dr. Karabulut’a teşekkür etti.
İstanbul TFF’den ’eşitlik’ vurgusu Türkiye Futbol Federasyonu’nun, eşitlik ve kardeşlik iklimine vurgu yapılan açıklamasında, "Yönetim olarak, tüm paydaşlarla bir araya gelerek, iletilen beklentileri karşılamak adına samimiyetle ve kararlılıkla çalıştığımızı ifade etmek isteriz" denildi. Türkiye Futbol Federasyonu’ndan (TFF) yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Tüm spor kamuoyunun bildiği üzere, bu yola çıkarken futbol ailesine adaletli, ilkeli bir şekilde herkese eşit mesafede duracağımızı ve kardeşlik iklimini koruyacağımızı vurguladık. Bu duruşumuzdan taviz vermeden yürümeye devam etmek ve Türk futbolunun marka değerini layık olduğu yere taşımak en temel hedefimizdir. Göreve gelmemizle birlikte uzun zaman sonra oluşan güven ve umut iklimiyle beraber var olan beklentilerin farkındayız. Bu beklentileri doğal karşılamakla beraber sabırlı olunması önem arz etmektedir. Yönetim olarak, tüm paydaşlarla bir araya gelerek, iletilen beklentileri karşılamak adına samimiyetle ve kararlılıkla çalıştığımızı ifade etmek isteriz. Özellikle belirtmek isteriz ki; Türk futbolunun kazananları, çok konuşanlardan ziyade çok çalışanlar ve bu doğrultuda iyi niyetle çaba sergileyenler olacaktır. Herkesin ortak arzusu olan adalet, güven ve kardeşlik ikliminin tesisi, yalnızca bizim değil; hepimizin aynı zamanda futbol ailesine mensup her bir ferdin sorumluluk ve görev bilinci içerisinde hareket etmesini gerektirmektedir."
İstanbul KPMG Türkiye’nin Yönetim Danışmanlığı Birimi çalışmalarına başladı Uzun yıllardır geleneksel danışmanlık firmalarından farklı olarak şirketlerin derinlemesine analizini yaparak stratejik çözümler geliştiren KPMG, Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri Birimini kurdu. KPMG Türkiye, KPMG’nin küresel yönetim danışmanlığı uzmanlığını, Türkiye’deki kurumsal organizasyonların köklerine nüfuz eden deneyimini ve dönüşümler çağının ihtiyaçlarına yanıt veren yenilikçi bir metodolojiyi bir araya getirerek Yönetim Danışmanlığı Birimini hayata geçirdi. Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen danışmanlık ve teknoloji şirketlerinde üst seviye yöneticilik yapmış olan deneyimli isim Uğur Karakaya’nın liderliğinde kurulan bu yeni birim, şirketlerin sektörel zorluklarla başa çıkmalarını ve yıkıcı dönüşüm dalgalarına hazır olmalarını sağlamak amacıyla alanında üst seviye deneyime sahip uzmanların katkılarıyla oluşturuldu. KPMG Türkiye Ülke Başkanı Murat Alsan, KPMG Almanya Danışmanlık Bölüm Başkanı ve EMA Bölgesi Danışmanlık Hizmetleri Lideri Ionnis Tsavlakidis ve KPMG Türkiye Yönetim Danışmanlığı Bölüm Başkanı Uğur Karakaya’nın da katıldığı bir buluşmada sektöre ve kamuoyuna tanıtılan KPMG Türkiye Yönetim Danışmanlığı Birimi, organizasyonların sadece bugünkü ihtiyaçlarına değil, geleceğin belirsizliklerine de yanıt verebilecek bir anlayışla çalışmalar yapacak. Birim, şirketlerin dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve sürekli değişen iş ortamlarına uyum sağlama gibi kritik alanlarda karşılaştıkları zorlukları aşmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. “Türkiye’deki şirketlerin dönüşüm yolculuklarına rehberlik edecek yeni bir yönetim danışmanlığı metodolojisi geliştirdik” Etkinlikte konuşan KPMG Türkiye Ülke Başkanı Murat Alsan, yeni birimin Türkiye’deki şirketlerin karşı karşıya olduğu dönüşüm baskılarına dikkat çekerek, “Türkiye’deki şirketler, dijitalleşme ve sektörel değişimlerin getirdiği çok boyutlu ihtiyaçlarla karşı karşıya. Bu süreç, sadece teknolojik altyapının güncellenmesini değil, aynı zamanda iş süreçlerinin ve müşteri deneyiminin yeniden yapılandırıldığı bütünsel bir bakış açısını da gerektiriyor. Bu dinamik ortamda, şirket olarak global tecrübemiz ve yerel öngörülerimizi bir araya getirerek Türkiye’deki şirketlerin dönüşüm yolculuklarına rehberlik edecek yeni bir yönetim danışmanlığı metodolojisi geliştirdik. Bu yeni metodoloji, müşterilerimizin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırırken, yeni gelir fırsatları oluşturmalarına ve sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmelerine olanak tanıyacak. Şirketin küresel bilgi birikimini Türkiye pazarına taşıyarak, burada faaliyet gösteren şirketlere en güncel ve etkili çözümleri sunacağız. Amacımız, müşterilerimize sadece bugünün zorluklarını aşmalarında değil, aynı zamanda geleceğin fırsatlarını yakalamalarında da yol göstermek. Son yıllarda danışmanlığın her disiplininde ülkemizde faaliyet alanlarını çok doğru plan ve sağlam kaynak yapısı ile genişleten ve çok başarılı sonuçlara imza atan şirketimiz, Yönetim Danışmanlığı Birimini de hayata geçirerek, artık müşterilerine uçtan uça danışmanlığın her alanı ile değer sağlamaya hızlanarak devam edecektir” dedi. “Türkiye’nin önde gelen ve derin tecrübe sahibi ekibi ile yönetim danışmanlığı alanında fark oluşturacak bir adım atıyoruz" KPMG Almanya Danışmanlık Bölüm Başkanı ve EMA Bölgesi Danışmanlık Hizmetleri Lideri Ionnis Tsavlakidis ise şirketin sadece küresel iş dünyasının dinamiklerini değil sadece yerel piyasaları da yakından takip ettiğini söyleyerek, “İçinde bulunduğumuz yeni çağın en önemli unsurları; teknoloji, sürdürülebilirlik ve insan odaklı yaklaşımlar. Bu yaklaşımların ortaya çıkardığı dijitalleşme ve yapay zekâ gibi çığır açıcı yeni teknolojileri, yönetimlerinde karar alma süreçlerine entegre edecek kurumlar rekabet avantajları da elde edecektir. Türkiye de dijitalleşmenin her alanında attığı adımlarla dikkatleri üzerine çekiyor ve bu alandaki potansiyelini gözler önüne seriyor. Ancak bu potansiyeli tam anlamı ile oraya çıkarmak için alanında uzman kişilerin rehberliğinde stratejilerin hayata geçirilmesi kritik önem taşıyor. Bu nedenle Türkiye, şirketimiz için önemli bir ülke olarak öne çıkıyor. Biz, bu yatırımımızın Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Şirket olarak, küresel deneyimimizi ve bilgi birikimimizi, çok önemli bir alanda daha Türkiye’deki organizasyonların hizmetine sunacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Güçlü ekibimizle, yenilikçi teknolojinin gücünden de faydalanarak Türkiye’deki şirketlerin küresel ve yerel arenada rekabetçi kalmalarına ve sürdürülebilir bir büyüme elde etmelerine destek olacağız. Şirket olarak yurt dışındaki geniş yapılanmamızı ve deneyimimizi Türkiye pazarına taşıyarak müşteri deneyimi ve servis tasarımı alanında Türkiye’nin önde gelen ve derin tecrübe sahibi ekibi ile yönetim danışmanlığı alanında fark oluşturacak bir adım atıyoruz" şeklinde konuştu. “Statik stratejik planlamalar yerine, müşteri deneyimine dayalı, büyüme odaklı ve güncel teknoloji bileşenleriyle bütün resmi tamamlayabilen yetkin ve uzman bir ekip oluşturduk” KPMG Türkiye Yönetim Danışmanlığı Bölüm Başkanı Uğur Karakaya da yeni birimin sunduğu hizmetlerin, şirketlerin tüm operasyonel alanlarında köklü ve sürdürülebilir değişimler yapabilmeleri için tasarlandığını belirterek şunları söyledi: “Şirketimiz yıllardır geleneksel danışmanlık firmalarından farklı olarak şirketlerin derinlemesine ve farklı yaklaşımlarla analizini yaparak stratejik çözümler geliştirmiştir. Yeni birimimiz de bu tecrübenin sonucu olarak doğru sorular ve sektörel olarak da özelleşmiş bilgilerle sadece sorunları tespit etmekle kalmayacak, aynı zamanda onların çözümü için operasyonel düzeyde de destek sağlayacak. Bunun için statik stratejik planlamalar yerine, müşteri deneyimine dayalı, büyüme odaklı ve güncel teknoloji bileşenleriyle bütün resmi tamamlayabilen ve müşteri büyümesi ile dönüşüm çalışmalarını başarıyla gerçekleştiren alanında oldukça yetkin ve uzman bir ekip oluşturduk. Her biri birbirinden kıymetli uzmanların yer aldığı danışman kadromuz, müşteri ihtiyaçlarını doğru zamanda doğru çözümlerle karşılayarak pazarda fark yaratmalarına yardımcı olacak. Bu birim, yönetim danışmanlığı hizmetlerini sunarken yönetim kurulu, genel müdür, genel müdür yardımcıları ve iş birimleri sorumlularına kadar geniş bir yelpazede karar alıcılarla çok yakın çalışacak. Küresel ve yerel araştırmalardan elde ettiğimiz verilerle şekillendirdiğimiz birimimiz aynı zamanda şirketlerin inovasyon kapasitelerini artırarak pazarda farklılaşmalarına, müşteri deneyimlerini mükemmelleştirerek sadakati artırmalarına ve yeni gelir alanları oluşturmalarına da imkân tanıyacak. Hizmetlerimiz, müşterilerimizin en karmaşık sorunlarını çözmelerine yardımcı olmakla kalmayacak, onların stratejik hedeflerine ulaşmalarını ve sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmelerini de sağlayacak.” Şirketlerin en doğru kararları vermelerine yardımcı olacak hizmetler sunulacak Şirketten yapılan açıklamaya göre, Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri, işletmelere stratejik hedeflerine ulaşma veya tamamen yeniden iş stratejileri oluşturma, karmaşık sorunları çözme, yeni ürün/servis ve gelir alanları oluşturma, müşteri deneyimi mükemmelliği, performansı geliştirme, organizasyon ve işletim modelinde değişiklikler veya yeniden oluşturma gibi strateji, yönetim, işletme, operasyon çözüm ve hizmetler içeriyor. Sunulan tüm hizmetler genellikle iş stratejisi ile birlikte yeni ürün ve servisler, satış ve pazarlama, stratejik büyüme gibi anahtar alanlara odaklanıyor. Bunları özellikle gelişen yeni teknoloji alanlarını da kapsayacak şekilde holistik bir bakış açısıyla müşterilerine sunmayı hedefliyor. KPMG Yönetim Danışmanlığı; müşteri deneyimi, büyüme, yeni servis ve ürün tasarlanması, operasyonel kusursuzluk, verim gibi iş alan ve odaklarına tam olarak hizmet etmeyen ve uyumlu olmayan teknolojik bileşenler kurmanın fayda sağlamayacağını ve teknolojinin işletmeler için doğru iş hedefine ve gereksinimlerine göre tasarlandığında fayda sağlayacağını ilke olarak benimsiyor. Bu bağlamda yeni yaklaşım ve metodolojisi ile işletmelerin kendi pazarlarında daha rekabetçi, kârlı ve sürdürülebilir hale gelmesine yardımcı olmak, çözümler, deneyimler sunmak yeni birimin temel hedeflerinden biri olacak. Yönetim Danışmanlığı bu kapsamda şu üç temel yetkinliği uzman ekibinin hazırladığı denenmiş metodoloji ile müşterilerine sunacak: Müşteri Deneyimi Mükemmelliği (Customer Experience Excellence - CXE) Dijital Teslimat ve Operasyonel Mükemmellik (Digital Delivery & Operational Excellence - DDOE) Organizasyonel Mükemmellik (Organizational Excellence - OE) Bu yetkinlik alanlarını başarısı kanıtlanmış bir yöntem ve plan içerisinde müşterilerine sunarak mümkün olan en kısa sürede Minimum Uygulanabilir Ürün (Minimum Viable Product - MVP) hazırlanmasını ve Minimum Uygulanabilir İş (Minimum Viable Business - MVB) kurmalarını sağlamak temel amaçlardan birisi olduğundan yeni birim bu konuda Türkiye’deki en tecrübeli ekibi de bünyesine kattı. Ayrıca şirketin yönetim danışmanları, şirket üst yönetimi ve yöneticileri ile yakın iş birliği içinde çalışarak belirtilen alanlarda pazar araştırması yapacak, iyileştirme ve farklı iş alanları fırsatlarını belirleyecek, büyüme ve verimliliği artıracak yeni ürün ve servisleri tanımlayacak ve bu paralelde iş ve süreç analizleri yaparak bunlara bağlı şirket departmanlarında değişikliklerin çıkarılmasına, yeni yapıların modellenmesine ve uygulanmasına yardımcı olacaklar.
Denizli Genç horozlar, hazırlık maçında Denizli İdmanyurdu’nu ağırladı Yeni sezonda TFF U19 Bölgesel Gelişim Ligi 3. Grup’ta mücadele edecek olan Denizlispor U19 Takımı, Denizli’nin BAL temsilcilerinden Denizli İdmanyurdu Gürellerspor ile hazırlık maçı yaptı. 2024-2025 sezonunda TFF U19 Bölgesel Gelişim Liginde Aliağa Futbol, Bornova 1877 Sportif Yatırımlar, Fethiyespor, Karşıyaka, Kuşadasıspor, Menemen FK, Muğlaspor, Somaspor ve Uşakspor ile mücadele edecek olan Denizlispor U19, yeni sezon hazırlıklarını Zafer Katrancı Tesisleri’nde yaptığı çalışma ile sürdürdü. Yeni sezon hazırlıklarını Teknik Sorumlu Osman Kıraç nezaretinde yaptığı çalışma ile sürdüren yeşil siyahlılar, Denizli’nin BAL temsilcilerinden Denizli İdmanyurdu Gürellerspor ile hazırlık maçı oynadı. Karşılaşmada takımlar, bütün futbolcularına yer vererek futbolcuların son durumunu görmüş oldu. Osman Kıraç: “Maçı kaybetmiş olabiliriz ama eksiklerimizi artılarımızı görmüş olduk” Yeni sezon hazırlıkları ve hazırlık maçı hakkında değerlendirme de bulunan Teknik Sorumlu Kıraç, antrenmanların gayet iyi geçtiğine dikkat çekerek; “Hazırlıklarımız gayet iyi gidiyor. 28 Eylül’de ligimiz başlıyor. Biz de o doğrultu da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çalışıyoruz, ayrıca bol bol hazırlık maçı yapmaya çalışıyoruz. Bu günde Denizli’nin Bölgesel Amatör Lig temsilcisi Denizli İdmanyurdu Gürellerspor ile bir hazırlık maçı yaptık. Maçı kaybetmiş olabiliriz ama eksiklerimizi artılarımızı görmüş olduk. Sonuçta hazırlık maçı da olsa Güreller bizim rakibimiz değil. Ama sonuçta bir rakip var. Rakibe karşı nasıl bir reaksiyon gösterebiliriz. Problemi nasıl çözeriz bunları gördük ”dedi. “Daha iyi olması için yoğun bir şekilde çalışmamıza devam edeceğiz” U19 takımı kadrosundan A takıma futbolcu gönderdiklerini ifade eden Kıraç, “Ayrıca Çarşamba günü A takıma dahil ettiğimiz ve orada kupa maçında oynayan futbolcularımız vardı. Onlar da oradan dahil oldular. Onların da biraz yorgunluğu vardı. Oda bizim için sıkıntı oldu. O istediğimiz reaksiyonu diğer hazırlık maçlarına göre veremedik. Bizim için pek olumlu olmadı. Yorgunluktan kaynaklı bir şeydi. Takım olarak daha da iyi olabiliriz. Şurada ligin başlamasına fazla bir şey kalmadı. O doğrultuda yaptığımız hazırlık maçlarında yaptığımız hataları artıları görerek eksiklerimizi kapatarak lige iyi başlangıç yapmak istiyoruz. Oyuncuların gösterdiği performans şu anda iyi gidiyor. Daha iyi olması için yoğun bir şekilde çalışmamıza devam edeceğiz” diye konuştu.
Ankara YÖK Başkanı Özvar: “QS 2025 Dünya Üniversiteler Sıralaması’nda 5 üniversitemiz ilk 500 içerisine girdi” Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, YÖK’ün en önemli misyonunun üniversitelerdeki ulusal ve uluslararası rekabet gücünü arttırmak olduğunu söyleyerek, “QS 2025 Dünya Sıralamasında 5 üniversitemiz ilk 500 içerisine girme başarısı gösterdi” dedi. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Gazi Üniversitesi’nde düzenlenen Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı’nın açılışına katıldı. İki gün sürecek olan toplantı çerçevesinde nitelikli bilgi üretmenin teşvik edilmesi, doktoralı araştırmacı sayısının artırılması, disiplinlerarası çalışmaların teşvik edilmesi, uluslararası işbirliklerinin güçlendirilmesi ve Türk üniversitelerinin görünürlüğünün artırılması hedeflendi. Programda bir açılış konuşması gerçekleştiren YÖK Başkanı Erol Özvar, YÖK’ün en önemli misyonunun üniversitelerdeki ulusal ve uluslararası rekabet gücünü, uluslararası görünürlüğünü ve saygınlığını artırmak olduğunu dile getirdi. Özvar, QS 2025 Dünya Sıralamasında 5 üniversitenin ilk 500 içerisine girdiğini aktararak, “Ortadoğu Teknik Üniversitesi 285’inci, İstanbul Teknik Üniversitesi de 326’ncı sırada yer almış ve sıralamada öne çıkan üniversitelerimiz olmuştur. Ayrıca bu sıralamada 11 araştırma üniversitemiz ilk bin içerisine girme başarısını göstermiştir. Bu istikrarlı yükselişin önümüzdeki yıllarda hızlanarak devam edeceğine inanıyoruz. Nitekim ‘12. Kalkınma Planı’nda yer alan yükseköğretimle ilgili hedeflerimizden birisi de ‘Dünya Akademik Başarı Sıralamaları’nda ilk 500’de yer alan üniversite sayımızı 2028 yılında 10’a çıkarmak olarak belirlenmiştir” açıklamasında bulundu. “Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin açılışını fiilen gerçekleştiriyoruz” Yükseköğretim Kurulu’nun uluslararasılaşmasına dair yeni adımlarından bir tanesini yakın zamanda atacaklarını kaydeden Özvar, “Önümüzdeki hafta, 23 Eylül 2024 tarihinde Azerbaycan’ın Bakü şehrinde Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin açılışını fiilen gerçekleştiriyoruz. Bu açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte gerçekleştireceğiz. Bu bizim için tarihi bir adımdır. Türkiye’den 3 araştırma üniversitemiz olan İTÜ, ODTÜ, Hacettepe üniversitelerinin mevcut 3 programını yurt dışında kurulan bir üniversiteye taşıyoruz” diye konuştu. “Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi bir ‘çatı üniversite’ niteliği taşıyacak” Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin yeni uluslararası üniversite modeli özelliğiyle dünyada bir ilk olacağına da dikkati çeken Özvar, “Bu üniversite, daha önce kurulan Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi ve Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nden farklı bir modelde kurulmuştur. Bu yeni modelde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri, en iyi oldukları alanlarla ilgili programlarını Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi bünyesinde açarak bu programların akademik sorumluluğunu üstleneceklerdir. Dolayısıyla Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi Türkiye’den farklı üniversitelerin programların yer alacağı bir ‘çatı üniversite’ niteliği taşıyacaktır. İlk defa uygulayacağımız bu modeli önümüzdeki yıllarda farklı coğrafyalara da taşıyarak yaygınlaştırmayı düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi. Özvar, doktora derecesine sahip nitelikli araştırmacıların kısmi zamanlı görevlendirilmesine imkan tanıyan 2547 sayılı Kanunun Ek 46’ncı maddesinin yürürlüğe girdiği 5 Temmuz 2022 tarihinden beri, YÖK’e yapılan 183 başvuru arasından 113 doktora dereceli nitelikli araştırmacının kısmi zamanlı olarak görevlendirildiğini aktardı. “Vakıf yükseköğretim kurumlarının bilimsel araştırma projeleri harcamalarına esneklik getirildi” Vakıf üniversitelerinin taleplerini de dikkate aldıklarını vurgulayan Özvar, 9 Mayıs 2024 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Vakıf Yükseköğretim Kurumları İhale Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle, vakıf üniversitelerindeki AR-GE harcamalarını rahatlatacak önemli bir değişiklik gerçekleştirdiklerini belirtti. Özvar, “Bu değişiklikle, yönetmeliğin 42’inci Maddesinin birinci fıkrasına ‘Vakıf yükseköğretim kurumlarının öz gelirleri ile ulusal/uluslararası kuruluşların araştırma ve geliştirme projeleri için sağladıkları fon tutarını aşmamak kaydıyla, mütevelli heyet tarafından belirlenen limitlere kadar yapacakları alımlar Yönetmelik hükümlerine tabi olmayıp, bu alımlar doğrudan tahmini bedel belirlenmek suretiyle yapılır’ ifadesi eklenmiştir. Böylece vakıf yükseköğretim kurumlarının bilimsel araştırma projeleri kapsamındaki harcamalarına önemli bir esneklik getirilmiştir” diye konuştu. “ADEP bütçe teklifi Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na iletildi” Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) kapsamında ilk defa 2022 yılı Haziran ayında 20 araştırma üniversitesine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 100 milyon lira bütçe aktarımı yapıldığını söyleyen Özvar, “Araştırma Üniversiteleri Yıllık Performans Puanlarına göre bu bütçe dağılımı belirlenmişti. 2023 yılında aktarılan bütçe 250 milyon liraya, 2024 Bütçe Yılında ise 400 milyon liraya çıkarılmıştı. Kurulumuz tarafından 2025 yılı için ADEP bütçe teklifi Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na iletilmiş olup önümüzdeki bir iki ay içerisinde miktarın kesinleşmesi beklenmektedir. Bu konudaki takdirlerinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve özel destekleri için de Strateji ve Bütçe Başkanımız Sayın İbrahim Şenel’e hassaten teşekkür ediyorum” dedi. “6 üniversitemizi ‘Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programı’na dahil ettik” Araştırma Üniversiteleri programında yer almamasına rağmen; araştırma, yayın ve proje performanslarını her geçen yıl yükselten üniversitelerin de programa dahil olabilme imkanının olduğunu aktaran Özvar, “Bu üniversitelerin motivasyonlarını artırmak, araştırma üniversitesi olma potansiyeline sahip üniversitelerimizi de bu tatlı rekabetin içine alarak yeni bir sinerji oluşturmak amacıyla geçtiğimiz yılın sonunda, araştırma üniversiteleri ligi dışındaki üniversitelerimiz arasında yapılan değerlendirmeler sonucunda; 6 üniversitemizi ‘Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programı’na dahil ettik. Bu üniversitelerimiz; Akdeniz, Gaziantep, Kocaeli, Ondokuz Mayıs, Sakarya ve Selçuk Üniversiteleridir. Bu çerçevede Aday İzleme Programına dahil edilen 6 üniversitemizi 2024 yılı itibarıyla 2 yıllık izleme sürecine aldık. Bu sürenin, yani 2025 yılının sonunda, bu üniversitelerimiz arasından performansı mevcut araştırma üniversitelerinin üzerine çıkan olduğu takdirde bunları programa dahil etmeyi planlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.