EKONOMİ - 14 Nisan 2025 Pazartesi 09:03

Zirai don Konya’da pancarı ve meyveleri vurdu

A
A
A
Zirai don Konya’da pancarı ve meyveleri vurdu

Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, erken ekilen pancarların zirai don nedeniyle kaybedildiğini belirterek, ciddi hasarın oluştuğu tarlaların zaman geçirilmeden tekrar ekime hazırlanması gerektiğini söyledi.


Kırkgöz, yaptığı açıklamada, bu dönemde don riskini planladıklarını ancak sıfırın altında eksi 14 derecelere kadar düşmesini beklemediklerini kaydetti.


Saha incelemelerine başladıklarını dile getiren Kırkgöz, ilk tespitlere göre en büyük hasarın badem, erik, kayısı, kiraz ve elma gibi çiçeklenmiş meyve ağaçlarında olduğunu vurguladı.


Özellikle Akşehir ilçesinde bu dönemlerde çiçeklenen ihracatlık kirazda ciddi hasar oluştuğuna dikkati çeken Kırkgöz, "Meyvecilikle uğraşan çiftçiler TARSİM ile ilgili başvuruları yapıyorlar. Meyve üretimi bu yıl az olacak gibi görünüyor. Sadece 4-5 saat etkili olan zirai don neredeyse bütün meyveyi aldı götürdü. Bir iki gün sürse ağaçların gövdesine bile zarar verebilirdi" dedi.


Çiftçilerin tarımda dona karşı genellikle ateş yakarak mücadele ettiğini aktaran Kırkgöz, şunları söyledi:


"Eksi 4-5 derecelerde ateş yakmak etkili olabiliyor ancak üreticilerin buna benzer çabaları eksi 14 dereceye kadar düşen sıcaklıkta yeterli gelmedi. Bu yıl meyve rekoltesinde ciddi kayıplar olacağı görülüyor. Sadece Konya değil meyve üretimiyle önde gelen bölgelerde de don ağaçlarda büyük hasar bıraktı. Bu yaz meyveyi biraz az yiyeceğiz ve hatta pahalı yiyeceğiz gibi görünüyor."


Pancar konusunda üreticileri erken ekimden kaçınmaları konusunda sürekli uyardıklarını vurgulayan Kırkgöz, "Bu dönemlerde dondan etkileniyor pancar. İklim artık böyle devam edecek. Erken eken çiftçilerimizin pancarları çıktı. O pancarlar tamamen gitti dondu. Pancar ekilen tarlalar ziraat mühendisi ile kontrol edilsin hasar varsa tekrar ekim için zaman kaybetmeden tarlaların hazırlanmaları gerekiyor." diye konuştu.


Kırkgöz, hububatta ilk tespitlere göre ciddi bir zarar görülmediğine dikkati çekerek, "Çiftçilerimizin geneli hububatları geç ektiği için yapraklarında zirai don nedeniyle bazı yanmalar oldu. Bitki beslemeyle kurtarılabilir. Geç ekilen hububatlarda sorun yok gibi. Kesin hasar genel bir değerlendirme sonrasında ortaya çıkacak. Afetlerde çitfçilerimizin desteklenmesi gerekiyor" ifadesini kullandı.



Zirai don Konya’da pancarı ve meyveleri vurdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Rus turistler Amasra’ya doyamıyor Fatih Sultan Mehmed Han’ın Trabzon seferine giderken gördüğü ve Çeşm-i Cihan (dünyanın göz bebeği) olarak nitelediği Bartın’ın Amasra ilçesi Rus turistlerin de en gözde turizm mekanları arasında yer alıyor. Kruvaziyer ile 2022 yılının Ağustos ayında ilk kez tanışan Amasra’ya, son 33 ayda düzenlenen 66 gemi seferi ile toplam 81 bin 995 turist giriş yaptı. Çeşm-i Cihan Amasra ilçesine 2022 yılı Ağustos ayında seferlerine başlayan Astoria Grande gemisi, Rusya’dan Türkiye’ye 33 ayda gerçekleşen 66 seferde toplam 81 bin 319 kişiyi ilçeye getirdi. 2025 yılında düzenlenen 7 seferde 5 bin 897’si yolcu, 3 bin 45’i gemi personeli olmak üzere 8 bin 942 kişinin ziyaret ettiği Amasra’ya bugün gerçekleşen son seferde ise 700 Rus turist, 448 mürettebat ile birlikte toplam 1148 kişi geldi. Amasra’nın tarihi sokaklarını, sahilini gezen turistler, Amasra Müzesi, Çekiciler Çarşısı, Büyük Liman, Amasra Kalesi ve Kemere Köprüsü gibi tarihi ve turistik mekanları da görerek, sık sık fotoğraf çekiliyor. Bazı kafileler ise Amasra gezisinin ardından tur otobüsleriyle Karabük’ün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan tarihi konaklarıyla ünlü Safranbolu ilçesini de görüyor. Doyamadan ayrılıyorlar Amasra’nın muhteşem doğasını beğenen Rus turistler, tarihi, gastronomisi, sessiz ve huzurlu yapısı nedeniyle ilçeye doyamadan ayrılıyor. Bazı Ruslar, tekrar tekrar bölgeye gelirken, bazıları da yeniden gelmek hedefiyle mutlu bir şekilde ilçeden ayrılıyor. 193 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindeki 11 katlı Astoria Grande ile Amasra’ya gelen yolcu sayısı katlanarak artıyor.
Eskişehir Eskişehir Şehir Hastanesi’nde Ebeler Haftası kutlama etkinliği Eskişehir Şehir Hastanesi’nde, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, Hastane Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Fatih Alper Ayıldız, Yunus Emre Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Gamze Akın Mumcu ve hastane personellerinin katılımı ile Ebeler Haftası kutlama etkinliği düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından ardından konuşan Hastane Başhekimi Ayyıldız, ebeliğin sağlık hizmetlerinin temel taşlarından biri olduğunu belirtti. Ebelerin doğum sürecinin önemli bir parçası olduğuna işaret eden Ayyıldız, "Hamilelikten doğuma, ve hatta sonrasına kadar, ebeler anne ve bebeklerin sağlık ve refahını korumak için önemli bir rol üstlenirler. Bugün, sizlerin değerini ve katkılarını kutlamak için özel bir gün. Bu günü, sizlere teşekkür etmenin ve minnettarlığımızı ifade etmenin bir yolu olarak düşünmekteyiz. Sizlerin emeklerine ve özverilerinize bir kez daha teşekkür ediyoruz" dedi. Hastane Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Nurcan Turan ise konuşmasında; "Ebelerimiz doğum öncesi ve sonrası süreçte annelerimizin yanında olup insanoğlunun başına gelen en büyük olaylardan birine yardım ve şahitlik etmektedir. Sağlık sisteminin vazgeçilmez birer parçasısınız. Ben de bu vesileyle, tüm ebe arkadaşlarımı yürekten kutluyor, sağlıklı, mutlu başarılı bir meslek hayatı diliyorum." diye konuştu. İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici de "Önce İnsan diyerek halka hizmet şiar edinmiş, insanların sağlıkları için çok önemli ve kutsal bir görevi ifa eden, şefkatli şifalı elleriyle ömürlerini hayat kurtarmaya adamış, bu yüce mesleğin mensubu bütün fedakar ve cefakar ebelerimizin Ebeler Haftasını kutluyorum.’’ diye belirtti. Hastanenin en genç ebesi Nurseda Koyuncu, "Bu mesleğe yeni başlamış bir ebe olarak taktir edersiniz ki mesleğimiz zor yolumuz uzun hep bunun farkında olarak ama yolda ki güzelliklere odaklanarak yürümeyi öğrendim. Bu yüzden ebelik mesleğinde uzun yıllardır bulunan ,iş hayatımda bir yerlere güzel dokunuşlar yapan, bana mesleğimi daha da sevdiren tanıdığım bütün ebelere teşekkürü bir borç bilirim." dedi. En kıdemli ebe Nilüfer Dogumsel, meslekte 40 yıldır çalıştığını anlattı ve "Şahsıma doğum odasında 3 bine yakın doğum yaptırdım. Bir daha dünyaya gelsem yine ebe olarak çalışmak isterdim. Tüm ebe arkadaşlarıma çalışma hayatlarında empati kurmalarını mesleklerini sevmelerini ve özveriyle çalışmalarını tavsiye ediyor, tüm ebelerin Ebeler Haftasını kutluyorum.’’ diye konuştu. Programın akabinde meslekte 30 yılını tamamlamış ebelerimize teşekkür plaketleri takdim edildi. Program toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.