EĞİTİM - 08 Kasım 2024 Cuma 15:27

Selçuk Üniversitesi eğitimde kaliteyi YÖKAK akreditasyonuyla taçlandırdı

A
A
A
Selçuk Üniversitesi eğitimde kaliteyi YÖKAK akreditasyonuyla taçlandırdı

Selçuk Üniversitesi, eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, toplumsal katkı ve yönetim süreçlerinde kaliteyi sürdürülebilir kılma hedefiyle gerçekleştirdiği çalışmaların sonucunda, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından tam akreditasyon alarak büyük bir başarıya imza attı.


Selçuk Üniversitesi, 2024 yılı ara değerlendirmesiyle YÖKAK’tan 28 Haziran 2027’ye kadar geçerli tam akreditasyon alarak önemli bir başarı elde etti. YÖKAK’ın Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP), yükseköğretim kurumlarının kalite güvencesi, eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, toplumsal katkı ve yönetim sistemi süreçlerini “planlama, uygulama, kontrol etme ve önlem alma” döngüsü çerçevesinde değerlendiriyor. Bu kapsamda yapılan bağımsız değerlendirmelerle Selçuk Üniversitesinin ulusal ve uluslararası kalite standartlarını karşıladığı ve akademik başarılarını sürdürülebilir hale getirdiği belgelendi.


Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, “YÖKAK tarafından gerçekleştirilen bu değerlendirme süreci, üniversitemizin eğitim-öğretim kalitesi ve araştırma altyapısından toplumsal katkı ve yönetim sistemlerine kadar birçok alanda uluslararası standartları sağladığını gözler önüne serdi. Üniversitemiz, bu önemli başarıyı tüm akademik ve idari personeli, öğrencileri ve paydaşlarının desteğiyle elde etti. Selçuk Üniversitesi olarak akreditasyon sürecini bugüne kadar gayretli ve özverili şekilde yürütmüş olan tüm akademik ve idari personelimize teşekkürlerimi sunuyor, eğitimdeki kalite yolculuğumuzu sürdürülebilir kılmak adına çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.



Selçuk Üniversitesi eğitimde kaliteyi YÖKAK akreditasyonuyla taçlandırdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Değirmenci, “8 Kasım, bir direnişin ve zaferin adıdır” Özçelik Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, 8 Kasım 1994 tarihinde Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın (KARDEMİR), kapatılmaması için gerçekleştirilen eylemlerin 30. yıldönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Değirmenci, KARDEMİR’in kapanma tehdidiyle karşı karşıya kaldığı o dönemi "Özçelik-İş’in zaferi, şanlı direnişi ve Karabük halkının emeğiyle küllerinden doğduğu bir gün" olarak tanımlayarak, bu mücadelenin Türkiye için tarihi bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. “8 Kasım, bir direnişin ve zaferin adıdır” 8 Kasım’ın sadece Karabük için değil, tüm Türkiye için anlam taşıyan bir tarih olduğuna dikkat çeken Değirmenci, "8 Kasım, Özçelik-İş’in kutlu zaferinin, binlerce emekçiye ekmek kapısı olan ’Fabrikalar yapan fabrikanın’ yine emekçiler eliyle küllerinden doğduğu gündür. 8 Kasım, bir şehrin ve Türkiye’ye mal olmuş bir fabrikanın kara talihinin değişmesine vesile olduğu gündür" ifadelerini kullandı. 1994 yılında, KARDEMİR’in kapanmasının, hem Karabük’ün hem de Türkiye’nin sanayi altyapısının büyük bir kaybı anlamına geleceğini belirten Değirmenci, "O dönemde tüm bölge halkı, işçiler ve sendikamız ’KARDEMİR kapatılamaz, Karabük karartılamaz’ anlayışıyla bir araya gelerek büyük bir direniş sergiledi. Bu direniş, sadece işçilerin değil, tüm Karabük halkının ve Türkiye’nin sanayi geleceğinin bir zaferi olmuştur" dedi. Değirmenci, KARDEMİR’in ayakta kalmasını sağlayan bu büyük mücadelenin, sendikal hareketin gücünü ve emekçilerin dayanışmasını simgelediğini belirterek, "KARDEMİR’i KARDEMİR yapan, bu fabrikanın küllerinden yeniden doğmasına vesile olan tüm emekçi kardeşlerimizi, sendikal hareketimizin tüm neferlerini şanla, şerefle, gururla selamlıyorum" ifadelerini kullandı. Özçelik-İş’in sendikal mücadelesinin, sadece geçmişteki zaferlerle değil, gelecekteki hedeflerle de şekillendiğini belirten Değirmenci, "Bugün de aynı kararlılıkla, işçi hakları ve Türkiye’nin sanayi geleceği için mücadele etmeye devam ediyoruz. 30 yıl önce gösterilen direniş, bizlere emekçilerin gücünü ve birlikteliğin önemini bir kez daha hatırlatıyor" şeklinde konuştu. Değirmenci, açıklamasının sonunda, KARDEMİR’in Türkiye’nin en köklü sanayi tesislerinden biri olarak, hem Karabük’e hem de tüm ülkeye değer kattığını söyledi. "KARDEMİR, sadece Karabük’ün değil, Türkiye’nin sanayi gururudur. Bu fabrikada çalışan her bir işçi, Türkiye’nin sanayi tarihine yön veren bir kahramandır" diyen Değirmenci, tüm emekçilere teşekkür etti.