ASAYİŞ - 07 Kasım 2024 Perşembe 09:31

Konya’da elektrikli bisikletin çarptığı kişi yaralandı

A
A
A
Konya’da elektrikli bisikletin çarptığı kişi yaralandı

Konya’nın Kulu ilçesinde elektrikli bisikletin çarptığı kişi yaralandı.


Edinilen bilgiye göre, İ.H. idaresindeki plakasız elektrikli bisiklet, Atatürk Caddesi Noter Sokağı’nda market alışverişi yaptıktan sonra otomobiline aldıklarını yerleştiren O.K.’ye (60) çarptı. Çarpmanın etkisi ile O.K. yere savrularak yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Yaralı olay yerine gelen ekipler tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Kulu Bölge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazaya neden olan elektrikli bisikletin sürücüsü ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Kazayla ilgili tahkikat sürüyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Türkiye’nin arı kovanları Alanya’dan Antalya’nın Alanya ilçesinde babadan kalma marangozluk mesleğini devam ettiren Mustafa Aslan, yaptığı arı kovanlarını Türkiye’nin bütün şehirlerine gönderiyor. Antalya’nın Alanya ilçesinde baba mesleği olan marangozluk işini devam ettiren ve geçimini marangozluk, arı kovanı, çeyiz sandığı yaparak sağlayan Ahmet Aslan, şu sıralar arı kovanına yoğun mesai harcıyor. Babasından kalma marangozluk işini yeğeni ile birlikte yapan Aslan, yaptığı ürünleri Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor. "Ağaçtan ne olsa yaparız" Marangozluk işinin el emeği ile elde edildiğini aktaran Aslan, "1990 yılından beri bu işi yapıyorum, çeyiz sandığı, arı kovanı, sandalye, tabure, masa vs. işler yapıyoruz. El emeği ile yapılan mesleğe devam ediyoruz. Arı kovanını Alanya içerisi Konya, Muğla, Ordu, Erzincan, Erzurum, Diyarbakır, en son o illere gönderdik. Bu şekilde devam etmekteyiz. Alanya’da rağbet yoğun, zaten bizden başka yapan olmadığı için biz zaten zor yetişiyoruz. Bir tane elemanım var, o da yeğenim, bizden sonra o devam edecek. Çeyiz sandığı da yapıyoruz, el sanatları ile ilgileniyoruz. Ağaçtan ne olursa yaparız" ifadeleri kullandı. Öte yandan marangoz Aslan’ı senelerdir tanıyan Nebi Çorba, "Bu kovan yapımı tükenmeye yüz tutmuş bir meslektir, arılar bu kovanlarda daha sağlıklı yaşıyorlar. Katran kovasıdır. Alanyamızın bu işi yapan tek ustası Mustafa Aslan’dır" diyerek 15 senedir arkadaş olduğunu aktaran Çorba, "Arı kovanım da var ve doğal bal üretiyorum" şeklinde konuştu. Arıcılık işine yeni başladığını söyleyen Ersin Tekinoğlu, "Allah’ın izni ile bugün itibariyle arıcılık kursuna başlıyorum. Buradaki tek amacım çocuklarıma sağlıklı bal yedirmek, tek derdim bu. Sordum soruşturdum kim yapar diye, Mustafa ustaya yönlendirdiler" dedi.
Antalya Türkiye’nin arı kovanları Alanya’dan Antalya’nın Alanya ilçesinde babadan kalma marangozluk mesleğini devam ettiren Mustafa Aslan, yaptığı arı kovanlarını Türkiye’nin bütün şehirlerine gönderiyor. Antalya’nın Alanya ilçesinde baba mesleği olan marangozluk işini devam ettiren ve geçimini marangozluk, arı kovanı, çeyiz sandığı yaparak sağlayan Ahmet Aslan, şu sıralar arı kovanına yoğun mesai harcıyor. Babasından kalma marangozluk işini yeğeni ile birlikte yapan Aslan, yaptığı ürünleri Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor. Ağaçtan ne olsa yaparız Marangozluk işinin el emeği ile elde edildiğini aktaran Aslan, ‘’1990 yılından beri bu işi yapıyorum, çeyiz sandığı arı kovanı, sandalye, tabure, masa vs. işler yapıyoruz. El emeği ile yapılan mesleğe devam ediyoruz. Arı kovanını Alanya içerisi Konya, Muğla, Ordu, Erzincan, Erzurum, Diyarbakır en son o illere gönderdik. Bu şekilde devam etmekteyiz. Alanya’da rağbet yoğun zaten bizden başka yapan olmadığı için biz zaten zor yetişiyoruz. Bir tane elamanım var oda yeğenim, bizden sonra o devam edecek. Çeyiz sandığı da yapıyoruz el sanatları ile ilgileniyoruz. Ağaçtan ne olursa yaparız.’’ ifadeleri kullandı. Öte yandan senelerce marangoz ustasını tanıyan Nebi Çorba, Bu kovan yapımı tükenmeye yüz tutmuş bir meslektir, arılar bu kovanlarda balı daha sağlıklı yaşıyorlar katran kovasıdır. Alanya’mızın bu işi yapan tek ustası Mustafa Aslandır. 15 senedir arkadaş olduğunu aktaran Çorba, mevcut arı kovanım da var ve doğal bal üretiyorum, şeklinde konuştu. Yeni arıcılık işine başladığını söyleyen Ersin Tekinoğlu, Allah’ın izni ile bugün itibariyle arıcılık kursuna başlıyorum. Buradaki tek amacım çocuklarıma sağlıklı bal yedirmek, tek derdim bu, sordum soruşturdum kim yapar diye Mustafa ustaya yönlendirdiler. dedi
Muğla Muğla’da tarihi kiliseler definecilerin hedefinde Muğla’nın Yatağan ilçesinde mübadele öncesi Rum köyü olan kırsal Yayla Mahallesi’ndeki iki kiliseden Değirmendere Kilisesi define avcıları tarafından delik deşik edilirken, diğer kilise ise bakımsızlıktan harabeye döndü. Kırsal Yayla Mahallesi’ndeki Yayla Kilisesi 1994 yılında İzmir 2 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilirken, Değirmendere Kilisesi de Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla 2011 yılında tescil edildi. Köklük ve Yayla mahalleleri arasında yol üzerinde vadiye bakan bir uçurum üzerinde yer alan Değirmendere Kilisesi define avcıları tarafından delik deşik edilirken, yapımına başlanan Yayla Barajı’nın hemen üst bölümünde kalması nedeniyle toprak kayması tehdidi ile de karşı karşıya kaldı. Yayla Mahallesi içinde Ortodoks kilisesi olan Yayla Kilisesi’nin ise kuzey cephesi tamamen yıkılırken, kilisenin içi de ağaç ve otlarla kaplı. Araştırmacı yazar Tarcan Oğuz, mübadele öncesi Rumların yaşadığı Yayla köydeki kiliselerin koruma altında olmasına rağmen zaman zaman define avcıları tarafından tahrip edildiğini söyledi. Oğuz, “Burası Yatağan’a bağlı Yayla köy. Osmanlı döneminde çok önemli Rum yerleşim yerlerinden birisi. Burada arkamdaki şapel, yani küçük kilise bulunuyor. Aynı zamanda köy içinde de büyük bir kilise bulunuyor. Bu iki kilise de tescillidir. Ama maalesef bakımsızlık nedeniyle bu hale gelmişler. Zamanında Rumlar burada muhtarlık kazanmışlar. Mübadele döneminde aile buradan gittikten sonra Atina’da şirket kurmuşlar. Şirketin adı da muhtar. Zaman zaman bu ailenin çocukları, torunları buraya gelip ziyaret ediyor. Bu görülen dere üzerinde, Değirmenderesi üzerinde baraj yapılıyor. Burada daha önce dere üzerinde 7 tane Rum değirmeni bulunuyordu. Çok geniş bir alandı burası. Özellikle cumartesi günleri çok büyük Rum pazarı kuruluyordu. Mübadele sonrası burada kalan Rum yok. Sadece Rumların bıraktığı eserler bulunuyor. Mezarlar var ve aynı zamanda evler de var. Zaman zaman burada kaçak kazılar yapılıyor. Zaman zaman buraya gelip inceleme yapılmıştı ama maalesef şu an bakımsızlık nedeniyle kendi haline terk edilmiş durumda” dedi.