SAĞLIK - 24 Eylül 2024 Salı 09:19

Binlerce yıldır uygulanan tedaviler, GETAT Ünitesinde devam ediyor

A
A
A
Binlerce yıldır uygulanan tedaviler, GETAT Ünitesinde devam ediyor

Konya Numune Hastanesi bünyesinde Tarihi Hemşirelik Binasında hizmet veren Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Ünitesi (GETAT), binlerce yıldır uygulanan tedavi yöntemleri ile hastalara şifa olmaya devam ediyor.


Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan Tarihi Hemşirelik Binasında hizmet vermeye başlayan Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Ünitesi’nde binlerce yıllık tedavi yöntemleri uygulanmaya devam ediyor. Birçok hastalığın iyileşme sürecine yardımcı olan GETAT ünitesinde, bir çok hastalıkla ilgili tedavi yöntemleri de uygulanıyor. Bu ünitede hacamat, akupunktur, sülük, fitoterapi ve mezoterapi gibi uygulamalar yapılırken, gelen hastalar tedavi yöntemlerinden memnun olduklarını ifade etti.



"Normal tıp dışında alternatif bir tıp değildir"


Konya Numune Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Halil Ekrem Akkurt, GETAT ünitesi önem verdikleri bir ünite olduğunu belirterek, "GETAT ünitesinde hacamat, akupunktur, sülük, fitoterapi ve mezoterapi uygulamalarımız yapılmaktadır. GETAT ünitesinde uygulanan tedaviler, binlerce yıldır insanlar tarafından uygulanan klinik bilgi içeren tedavi yöntemleridir. Bu tedavi yöntemleri dışarıda bahsedildiği gibi normal tıpımızın dışında alternatif bir tıp değildir. Tıpta uygulanan ameliyat olsun, ilaç olsun ve yöntemlere katkıda bulunan, destek olan tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir. Keşke bütün doktorlarımız GETAT uygulamalarını hepsini bilse yeri geldiğinde ameliyatlarını yapsa yeri geldiğinde ilaçlarını verse destekleyici olarak da bu uygulamaları kullansalar. Bu durum istediğimiz gibi olursa hastaneye başvuru süreleri azalır, başvuru sayıları azalabilir, kullanılan ilaç miktarları azalabilir" dedi.



"Doktor tarafından uygulamaların yapılmasına dikkat etsinler"


Merdiven altından bu uygulamaların yaptırılmaması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Halil Ekrem Akkurt, "Bu ünitemizde çalışan doktorlarımız bakanlık tarafından sertifikasyonu yapılan eğitimler sonucu burada çalışabilmekte. Her hekim burada çalışamıyor. Maalesef dışarıda merdiven altı tabir ettiğimiz hekim ve sağlık çalışanı olmayan kişilerin GETAT uygulamalarının olumsuz sonuçlarını görmekteyiz. Tüm halkımıza GETAT ünitesinde doktor tarafından uygulamaların yapılmasına dikkat etmelerini önermekteyiz" şeklinde konuştu.



GETAT ünitesinde yapılan uygulamalar


GETAT Ünitesi Sorumlusu Aile Hekimi Beyhan Oğuz da yapılan uygulamaları anlattı. Oğuz, "Mezoterapi tekniğini uyguluyoruz. Bu teknik ise geleneksel ve tamamlayıcı tıpın en önemli tedavi ve bölümlerinden bir tanesi. Mezoterapide mikro enjeksiyonlarla mikro dozlarla hedef doku ya da organa küçük dozlarda ilaç uygulayarak yaptığımız bir tedavi yöntemidir. Aslında ağzından yapılan tüm tedavi yöntemlerinin daha az oranda ilaç kullanılarak yapılan bir tedavi yöntemi. Hacamat ise dolaşım sistemi, boşaltım sistemi, karaciğer, dalak yoluyla atılamayan toksinlerin bağ dokusunda birikmesi sonucunda bizim vakumlama tekniği ile alıp dışarıya attığımız bir tedavi yöntemidir. Aslında bizim ata tedavi yöntemimizdir. Hacamat sadece Türkiye’de değil, dünyada uygulanan bir tamamlayıcı tıp yöntemidir. PRP uygulamamızda ise hastalar çeşitli hastalıklarla bize geliyor. Bunların en önemlisi ise çağımızın hastalığı dediğimiz saç dökülmelerinde etkili. Güzelliğine düşkün olan hastalarımız için bu uygulamayı yapıyoruz. Bunların dışında da orta yaş ve ileri yaş hastalarımız var. Eklem rahatsızlığı, tendon, kas yırtılması olan hastalarımız var. Yani eklem kas hastalıklarından tutun da saç dökülmesi ve cildin kalitesinin artırılmasına kadar her alanda kullanıyoruz" diye konuştu.



"Yorgun olan herkese tavsiye ediyorum"


Fransa’dan Konya’ya gelen ve ozon tedavisi olan Sedat Öz ise "Konya Numune Hastanesinde ozon tedavisini duydum. Altıncı seansım oldu. Bel ağrısı, yorgunluk, uykusuzluk ve çeşitli ağrılarım vardı onlar için tedavi olmaya geldim. Ozon tedavisini aldıktan sonra kendimi dinç hissediyorum. Yorgun olan herkese tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.



Binlerce yıldır uygulanan tedaviler, GETAT Ünitesinde devam ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri SGK Oymaağaç’ta arsa satacak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Kayseri Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü tarafından verilen ilanla, Kocasinan ilçesine bağlı Oymaağaç Mahallesi’nde bulunan arsanın satılacağı duyuruldu. Arsa satışı için verilen ilanda, “Tapu kaydı Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Oymaağaç Mahallesi, 16409 Ada, 4 Parselde kayıtlı 4.801,23 metrekare yüzölçümlü arsa nitelikli taşınmazın 16004/160041 hissesi (480,12 m2). Değerleme konusu taşınmaz Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Oymaağaç Mahallesi, Kamışlık Mevkii, 16409 Ada, 4 Parsel adresinde yer alan arsa vasıflı taşınmazdır. Değerlemeye konu taşınmaz gelişmekte olan bölgede konumlu olup çevresinde boş arsalar, 1-2 sınai amaçlı yapılar bulunmaktadır. Bölge Kocasinan Belediyesi sınırlarında olup yeterli altyapı olanaklarına sahip durumdadır. Taşınmazın yakın çevresinde Metalsan Sanayi Sitesi, Tarım Kredi Kooperatifi, Otomotivciler Sitesi, Hz. Hatice Camii yer almaktadır. Bölgeye ulaşım sorunu bulunmayıp özel araçlarla ulaşım sağlanabilmektedir. Değerleme konusu taşınmazın yer aldığı parsel, Kocasinan Belediyesi Uygulama İmar Planına göre 1/1000 ölçekte Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanında kalmakta olup Emsal: 0,50 ve Yençon: n(serbest) yapılaşma şartlarına sahip olduğu bilgisi alınmıştır. Kocasinan Belediyesi İmar Müdürlüğünde yapılan incelemede taşınmaza ait dosya, mimari proje, olumsuz evrak, tutanak ve zabıt kaydı bulunmamaktadır. Değerleme konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup üzerinde herhangi bir yapılaşma bulunmamaktadır. Parsel geometrik olarak amorf şekle yakındır. Parselin sınırlarını belirleyici bir unsur bulunmamaktadır. Topografik olarak düz ve eğimsiz bir zemine sahiptir. Parselin güneydoğu yönde imar paftasında bulunan 15 metrelik yola yaklaşık olarak 43 metre cephesi, kuzeydoğu yönde imar paftasında bulunan 15 metrelik yola yaklaşık 75 metre cephesi bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi. Kayseri Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 1. Kat İhale Konferans Salonu’nda düzenlenecek ihalenin birinci satışı 16 Ekim Çarşamba günü saat 09.00-09.05 arasında, ikinci satışı ise 23 Ekim Çarşamba günü saat 09.00-09.05 olarak bildirildi.
Denizli Kuş cenneti Acıgöl’de flamingoların göç yolculuğu Türkiye’nin önemli kuş cennetlerinden biri olan Denizli’nin Çardak ilçesindeki Acıgöl, pembe renkli flamingoların süslediği eşsiz doğasıyla ve tuz tarlalarıyla doğaseverleri hayran bırakıyor. Acıgöl, kuş gözlemcileri ve doğa tutkunları için unutulmaz bir rota sunuyor. Denizli’nin Çardak ilçesinde yer alan Acıgöl, doğal güzellikleri ve zengin ekosistemiyle Türkiye’nin en önemli kuş cennetlerinden biri olarak öne çıkıyor. Tuzlu su yapısı ve benzersiz doğal ortamı ile dikkat çeken bu göl, özellikle pembe flamingoların üreme alanı olarak büyük bir öneme sahip. Flamingolar, Acıgöl’ün tuzlu sularında beslenirken, kendilerine has pembe tüylerini kazanıyor ve göl üzerinde sergiledikleri gösterişli danslarıyla doğaseverlerin ve fotoğrafçıların ilgisini çekiyor. Flamingoların göz alıcı dansları, zengin kuş çeşitliliği ve eşsiz doğasıyla bu göl, kuş gözlemcilerinin ve doğa tutkunlarının vazgeçilmez bir noktası haline geliyor. Her yıl, bu doğal cenneti keşfetmek ve unutulmaz anlar yaşamak için gelen ziyaretçiler, Acıgöl’ün etkisine kapılmadan geçemiyor. Gölün sunduğu doğal güzellikler, hem görsel hem de ruhsal bir deneyim sunarak ziyaretçilerine unutulmaz hatıralar biriktirme fırsatı tanıyor. Ekosistemin zenginliği Acıgöl, yalnızca flamingolarla sınırlı kalmayarak birçok farklı kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Göl çevresinde yer alan gözlem kuleleri, kuş gözlemcilerine ve doğa meraklılarına kuşları yakından gözlemleme fırsatı sunuyor. Bu gözlem kuleleri, özellikle kuşların üreme döneminde ve göç yolculukları sırasında ziyaretçilere mükemmel manzaralar sunuyor. Gölün çevresindeki sulak alanlar, farklı kuş türleri için beslenme ve barınma alanı sağlıyor. Akça cılıbıt, flamingo, yeşilbaşlı ördek gibi birçok kuş türü burada gözlemlenebiliyor. Bu çeşitlilik, Acıgöl’ü kuş gözlemcileri için bir cennet haline getiriyor. Flamingoların göçü ve üreme dönemi Eylül ve Ekim ayları, Acıgöl’deki flamingoların göç döneminin başlangıcını işaret ediyor. Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte, flamingolar sıcak iklimlere doğru hareket etmeye başlıyor. Bu dönem, doğa severler için bir görsel şölen sunarken, fotoğrafçıların da en yoğun olduğu zaman dilimi. Flamingoların dans edercesine hareketleri ve göldeki su yansımaları, unutulmaz anlar ve muhteşem kareler yakalamak için eşsiz bir fırsat sağlıyor. Fotoğraf tutkunları için eşsiz bir rota Acıgöl, sadece kuş gözlemcileri için değil, aynı zamanda fotoğraf tutkunları için de vazgeçilmez bir destinasyon. Flamingoların pembe tüyleri, gölün tuzlu suyu ve doğal ışıklar, fotoğrafçılar için muhteşem bir arka plan oluşturuyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde veya gün batımında yapılan çekimler, gölün yansımalarıyla birleşerek mest eden kompozisyonlar oluşturuyor. Göl çevresinde yürüyüş yaparken, doğanın sunduğu bu renk cümbüşünü ve sessizliği hisseden ziyaretçiler, stresli şehir hayatından uzaklaşarak ruhlarını dinlendiriyor. Doğa ile baş başa kalmanın verdiği huzur, Acıgöl’ü ziyaret edenlerin deneyimlerini daha da derinleştiriyor. “Flamingoların göç yolculuğunu tanıklık etmek, büyük bir mutluluk kaynağı” Doğa fotoğrafçısı ve gezgin Murat Abalı, her yıl bu dönemde Acıgöl’e geldiğini belirterek, “Havaların yavaş yavaş soğumaya başlamasıyla birlikte flamingolarında sıcak şehirlere göçü başladı. Bu yıl flamingoların sayısında geçen yıla göre belirgin bir artış gözlemledik. Flamingoların göç yolculuğuna tanıklık etmek, biz doğaseverler için büyük bir mutluluk kaynağı. Göl üzerinde dans edercesine hareket eden flamingoların görüntüleri, bu doğal güzelliğin ne denli etkileyici olduğunu bir kez daha kanıtlıyor” dedi.