ÇEVRE - 20 Eylül 2024 Cuma 11:01

Ormanya’da üretilen Kızıl Geyikler doğaya salındı

A
A
A
Ormanya’da üretilen Kızıl Geyikler doğaya salındı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü İstanbul 1.Bölge Müdürlüğü işbirliğinde yürütülen “Kızıl Geyik Yerleştirme Projesi” kapsamında, Ormanya’da üretilen Kızıl Geyikler belirli aralıklarla doğaya bırakılmaya başlandı. 2 si erkek 8 i dişi olmak üzere 10 Kızıl geyik, bugün Kartepe Kuzuyayla Tabiat parkında salındı. Salınan geyiklerin hareketleri GPS ve fotokapan sayesinde 3 yıl boyunca takip edilebilecek.


Kızıl Geyik Yerleştirme projesinin gerçekleştirilen ilk etabına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kadir Çokçetin ve AKP millet vekili Veysel Tipioğlu katıldı. Kartepe Kuzuyayla Tabiat parkında gerçekleştirilen etkinliğe katılım oldukça fazlaydı. 10 Kızıl geyiğin salındığı program kapsamında geyiklerin nelerle beslendiğine dair köşe açan minikler, Tahir Büyük Akın’ın dikkatini çekti. Miniklerle samimi dakikalar geçiren Tahir Büyükakın, köşeden aldığı meyveleri halkla paylaştı.


Mustafa Kocaman’dan Tahir Büyükakın’a teşekkür


Etkinlikte konuşan Kartepe Belediye başkanı Mustafa Kocaman ’’Çocukluğumdan beri Kartepe’de yaşayan, bu coğrafyanın bir evladı olarak, ormana Kızıl geyik salma programı bizim için çok değerli ancak aslında alışık olduğumuz programlardan biri. Az önce değerli beyefendi sunucuların da ifade ettiği gibi hem Sapanca Gölü’ne hem de Körfez’e, derelerimize hayvan çeşitliliğini artırmak için Büyükşehir Belediyemizin öncülüğünde birçok program düzenliyoruz. Kartepe Belediyesi olarak, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, huzurlarınızda, tüm bu hizmetler ve emekliler için sunduğu katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Değerli başkanımıza saygılarımı sunuyorum" dedi.


"Ülkemiz, dünya üzerinde önemli kuş göç yollarının ikisine ve üç farklı coğrafi bölgeye sahip olması sebebiyle çok zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir’’


Programa katılan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin ’’Ülkemiz, dünya üzerinde önemli kuş göç yollarının ikisine ve üç farklı coğrafi bölgeye sahip olması sebebiyle çok zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Biz de Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak bu zengin biyoçeşitliliğimizi korumak ve bu güzellikleri gelecek nesillere bırakmak için çeşitli faaliyetlerde bulunuyoruz. Elimizden geldiğince bu alanları koruma altına alıyoruz. ’’ şeklinde konuştu


"Geyikler GPS ve fotokapan yardımıyla takip edilecek"


Kızıl geyik salınım amacının ekosistemi canlandırmak için olduğunu belirten Çokçetin ’’Buna benzer çalışmaları, Anadolu yaban koyunu, kelaynak, alageyik ve Hatay dağ ceylanı gibi türlerin neslinin yok olmasını engellemek için yürütüyoruz. Planlanan projede, salınacak bireylere çip ve küpe takılacak; bu şekilde izlemeleri sağlanacak. Hareket alanları belirlendikten sonra, alanlara fotokapan kurulacak ve GPS verisiyle görsel olarak da veri kaydı sağlanacaktır. Gözlemler sonucu belirlenen alanların yol kenarlarına gerekli uyarı tabelaları asılarak vatandaşlarımız bilgilendirilecektir’’ ifadelerini kullandı.


"Bugün doğadan aldıklarımızı geri vermeye bir adım daha atmış olacağız"


Programda konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tahir Büyükakın, ’’Eskiden gri, isli, puslu, kokusunu burnunuza gelen kokudan anladığınız, baktığınızda gördüğünüz sisli ve hava kirliliğiyle tanıdığınız bir şehirden, bugün yeşille anılan, artık kokmayan ve daha güzel bir şehre doğru ilerliyoruz. Bunun için büyük emekler verildi. Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür etmeyi bir borç biliyoruz. İnşallah her geçen gün şehrimiz çok daha güzel olacak. Bugün doğadan aldıklarımızı geri vermeye bir adım daha atmış olacağız. Bugün kızıl geyikleri doğaya, Samanlı Dağları’na bırakacağız" dedi.


’’Hikayemiz 2018 de başladı, Ormanya’da 40 tane Kızıl Geyik üretildi’


Samanlı dağlarının, kızıl geyikler için anavatanı olduğunu söyleyen Büyükakın ’’Bu dağlar, onların ekosistem içinde yaşamaları için oldukça elverişli. Hikayemiz 2018 yılında başladı. ilerleyen yıllarda 2021 yılında 22 tane, 2022 yılında ise 8 yavru üretildi. Ormanya’da üretilen bu geyiklerden bugün 10 tanesini, ilerleyen süreçte ise toplam 40 tanesini bu bölgeye bırakacağız.’’ dedi


’’ Zaman ilerledikçe geyiklerle dolu alanda foto safari yapılabilecek’’


Geyikler doğal ortama alıştıklarında, bu ortamda turizmi de destekleyecek faaliyetler başlayacağını söyleyen Tahir Büyükakın ’’Örneğin, geyiklerle ilgili foto safari burada yapılabilecek. Onlara doğal bir ortam sağlıyoruz, ancak bir yandan da onların doğaya bırakılmasıyla birlikte ekosisteme katkı sağlıyorlar. Yani, ekosistemin gelişimine de onların ayrıca bir katkısı olacak. Üç yılın sonunda, toplam 40 geyiğin bu alanda yaşamasını temin etmiş olacağız. dedi.


’’Türk milleti kuralı sevmez, düzensizdir algısı yanlıştır.’’


Sözlerine devam eden Tahir Büyükakın, ’’Bazı şeyleri sürekli tekrar edince yanlış bir algı oluşuyor. "Türk milleti kural sevmez, düzensizdir" gibi söylemler kulağa yerleşiyor. Hayır, bizim milletimiz kurallara uyar. Ara sıra uymayanlar çıkabilir, ancak onları da kurallara uydurmak için denetimlerimizi yaparız. Bu konuda olumlu düşünmeliyiz. Çocuklar için de böyledir, iyi şeyler söylersek iyi olur. Endişelenmeyin, denetimle ilgili tüm tedbirler alındı. Burası zaten bir koruma alanı. Milli parklar gerekli denetimleri yapacak, arkadaşlarımız da takip edecekler. Avlanma yasakları zaten var, bu nedenle kimsenin endişesi olmasın’’ dedi.


’’Alana gelip geyikleri beslemesek de geyikler takip edilecek’’


Büyükakın, ’’Besleme desteği Büyükşehir Belediyemiz tarafından sağlanıyor. Zaten doğal alanda beslenecekler, ancak takibini yapacağız. Bu alanda gelip geyikleri beslemeyeceğiz; doğal yaşam alanları onlar için uygun. Su kaynakları ve doğada beslenmeyi seçtikleri türler göz önünde bulundurularak salınacakları alan belirlendi. Yani, Ormanya’daki gibi bir besleme faaliyeti burada yapılmayacak. Onlar doğada yaşamayı kendi başlarına sürdürecekler ve popülasyonları bu bölgede artacak. Eğer yaralanma veya sakatlanma olursa, anında müdahale edeceğiz. Çünkü üzerlerine takılan çipler ve bilezikler sayesinde sürekli takip ediliyorlar. Milli parklar ve Ormanya’daki uzman arkadaşlarımız bu süreci yakından takip edecek. Uzun vadede bu konuyu da başarıyla çözeceğiz inşallah’’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Site yönetimlerine ‘özel hayatın ihlali’ uyarısı Avukat Nimet Türe, bina yönetimlerinin ve yöneticilerinin basit tadilat işlemlerinde onay almadan hareket edebileceğini ve kat maliklerinin özel hayatlarını ihlal edecek değişimlerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına müracaat edebileceklerini söyledi. Yönetimin planda bulunmayan işlemleri kendi işi gibi gösterdiği durumlarda kat maliklerinin itirazda bulunabileceğini söyleyen Avukat Nimet Türe, “Öncelikle site yönetimi bir kişiye ya da kuruluşa bırakılabilir. Bu kişi ya da kuruluşa yönetim devredildiğinde de kat mülkiyeti kanunundan doğan bazı kanuni sorumluluklar vardır. Bunlar bakım onarım yükümlülükleri başlığı altında geçer ve detaylandırdığımızda bahçe düzeni, park düzeni, binanın genel elektrik ve su tesisatı başta olmak üzere tesisatına onarım ve bakım yapılmasından yönetici sorumludur. Bunun dışında kat planı dediğimiz yönetim planı olarak da bilinen bir yönetmelik mevcuttur. Bu yönetmelikte ayrıca yöneticiye sorumluluklar yüklenebilir. Bu sorumluluklar yönetim planında açıkça yer alan sorumluluklar olduğunda, yönetici bu sorumlulukları hem kanuni hem de sözleşmeden doğan sorumluluk olarak nitelendirerek tek tek yerine getirmektedir. Kanuni veya yönetim planında yer alıp da yerine getirmediği görevlere ilişkin Sulh Hukuk Mahkemesi’nde itiraz ve şikayet haklarımız baki kalarak bu hakları da kullanabiliriz. Aksi durumda da eğer yönetim planında yer almayan bir görevi yönetici sanki kendi göreviymiş gibi lanse ettirerek yaptırımda bulunduğunda da kat malikleri de bu duruma itirazda bulunabilir” dedi. Nimet Türe, yapılacak olan büyük değişikliklerde olağanüstü çağrı yapılarak çoğunluğun sağlanması gerektiğini söyleyerek, “Bina yönetiminin olağan akışını etkileyen durumlarda sadece bina sakini katılımıyla yapılacak olağan yönetim kurulu toplantısıyla basit kararlar alınabilir. Bu basit kararlar da ani asansör tamiri, elektrik tesisatındaki ani aksaklıkların giderilmesi gibi küçük tadilatlar olabilir. Ancak binanın genelini etkileyecek bir tadilat ya da onarım işlemi yapıldığında ki bu dış boya işi olabilir, açık balkonun kapalıya çevrilmesi gibi kat planını etkileyen değişiklikler olduğunda burada yönetici tek başına karar alamayıp olağanüstü bir çağrı yaparak tüm kat maliklerini toplantıya çağırır. Kat malikleri de yapılacak plan değişikliğine göre 1/2, 1/3 ve 4’te 5 çoğunluk olmak üzere uygun şartları sağlayan çoğunluk oranını sağlayarak yeni bir karar oluşturur ve bu kararı kayıt altına almak kaydıyla işleme koyabilirler. Yönetici kafasına göre sadece olağan akıştaki planlamaları yapabilir. Ani tesisat aksaklıklarını yapabilir. Büyük değişikliklere ilişkin en az 1/2 ya bina sakinleri ya da kat maliklerine ilişkin çoğunluğu sağlayıp karar alması ve bu kararı mutlaka imzaya açık bir şekilde tutanağa geçirmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. “Kat maliklerinin kişisel alanına müdahalede karar alınması gerekiyor” Binalara yerleştirilecek kameraların kat maliklerinin özel alanına müdahale niteliği taşıması halinde genel kurul toplantısı yapılarak karar alınması ve 1 ay boyunca itiraz edilmemesi durumunda geçerli olabileceğini söyleyen Nimet Türe, sözlerine şu şekilde devam etti: “Özel hayatı ihlal konusunda öncelikle örnek üzerinden başlayacak olursak buna en uygun örnek kamera kayıtlarının alınması, bina ve site içerisinde kamera yerleştirilmesi olabilir. Bunlar ortak alanlarda olduğu müddetçe bina yönetimi bunu basit çoğunlukla alabilir. Ancak burada Yargıtay kararında açıkça bir hüküm geçmektedir. Binanın tamamını etkileyen, kat maliklerinin kişisel alanına müdahale niteliği taşıyan kamera yerleştirilmesi gibi durumlarda kat maliklerinin genel kurul toplantısı yaparak 4/5 çoğunluk sağlayıp bir karar alması, bu karara 1 ay içinde kimsenin itiraz etmemesi, itiraz ettiyse de itiraz kararının kamera takılması yönünde olumlu olarak sonuçlanmış bir karar olması durumunda bina içerisinde ortak alanları etkileyen; özel hayata müdahale niteliği taşıyan yaptırımlar ya da tadilatlar yapılabilir. Bunun dışında yine örnek olarak bir sakin, özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiği konusunda tereddüt yaşıyorsa tek başına itirazda bulunamaz. Önce kat maliklerine itirazda bulunarak göreve davet eder. Kat maliklerinden biri 1/3 çoğunluğu sağlayacak şekilde diğer kat maliklerinin çoğunu yanına alır ve olağanüstü genel kurul toplantısı yapılır. Burada 4/5 çoğunlukla bir karar alınır. Bu karar kişinin hoşuna gitmezse artık kat mülkiyetinden kaynaklı bir itiraz sorunu ortaya çıkacağından Sulh Hukuk Mahkemesi’ne itirazda bulunur ve karar beklenir. Bu karar süreci içerisinde özel hayatın gizliliği ihlal edilen kişi, ortada resmi bir karar olmaksızın kamera takıldığını görürse özel hayatın gizliliğini ihlalden Cumhuriyet Başsavcılıklarına şikayette bulunabilir. Ya da şikayet eş zamanlı olarak noterden kameraların kaldırılması ya da özel alanı ihlal eden durumun sona erdirilmesi için yönetimde ihtarda bulunabilir.” “Özel hayatın ihlali tespitinde cezayla karşılaşılabilir” Türe, eğer yapılan işlemin özel hayatı ihlal ettiği tespit edilirse ceza ile karşı karşıya kalınabileceğini söyleyerek, “Özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği hususunda kesin kanıya varan Cumhuriyet Savcısı tarafından iddianame düzenlenerek, dosya Asliye Ceza Mahkemeleri’ne sevk edilir ve bu durumda kişinin özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiği konusunda tutanakta imzası bulunan veya tek başına yönetici tarafından karar alınan durumlarda ilgili kişiler tarafından savcılıklar nezdinde bir soruşturma gerçekleştirilir. Kovuşturma aşamasında da cezayla karşı karşıya kalma durumları söz konusu olabilir. Özel hayatın ya da ortak alanların ihlal edildiği konusunda tereddüte düşen kişilerin öncelikle yönetime bu hususun derhal sona erdirilmesi hususunda ihtarda bulunması önemli olup, ihtar karşılığında eğer bir karar alınmaması ya da karara rağmen direnilmesi konusunda Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurması önem arz etmektedir. Süreç bakımından bu hususlara dikkat ederek adım adım ilerlenmesi her iki taraf için de sağlıklı bir sonuç elde edilmesini sağlayacaktır” dedi.
Bursa Düzenli fiziksel aktivite ve akdeniz tipi beslenme alzheimer’i engelliyor Yaşlı bireylerde unutkanlık başlıyorsa mutlaka Alzheimer hastalığının düşünülmesi gerektiğini belirten Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Cemile Haki, düzenli fiziksel aktivite ve Akdeniz tipi diyetin hastalığı engellediğine dikkat çekti. Bursa Şehir Hastanesi’nde görevli Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Cemile Haki, Dünya Alzheimer Ayı çerçevesinde hastalığın erken dönemdeki belirtileri, tanı ve tedavisine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Alzheimer’in ilerleyen yaşla birlikte ortaya çıkan, bellek bozukluklarıyla birlikte kişilik ve davranış değişikliklerini beraberinde getiren bir hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Haki, demans denilen bunamaların en sık nedenini yüzde 60 ile 70 oranında Alzheimer’in oluşturduğunu kaydetti. Alzheimer hastalığının nedeninin henüz net olarak bilinemediğini fakat gelişiminde birtakım çevresel ve genetik etkenlerin rol aldığının bilgisini veren Doç. Dr. Haki, “65 yaş üzerinde her 5 yılda bir Alzheimer hastalığı riskinin 2 kat arttığı düşünülüyor. Ailede Alzheimer varsa bu kişilerde Alzheimer riskinin yüzde 10 ila 30 oranında arttığını görüyoruz. Bunun dışında kafa travması, kolesterol yüksekliği, tansiyon, şeker ve obezite gibi birtakım kardiyovasküler risk faktörlerinin, yetersiz beslenmenin, asosyal bir yaşam tarzının, depresyonun, işitme bozukluklarının, Alzheimer’e neden olabileceği düşünülüyor” dedi. Alzheimer hastalığının erken dönemde görülen en sık belirtilere değinen Haki, “Özellikle yaşlı bir kişide unutkanlık başlıyorsa mutlaka Alzheimer hastalığını düşünmemiz gerekiyor. Erken dönemde yakın zamandaki olayları hatırlamama, hatırlamada güçlük şikâyeti başlıyor. Bu kişiler genellikle ocakta yemeği unutmaya, alışveriş listesi yapmadan alışveriş yapamamaya ya da daha önceden aldığı randevulara gitmemeye ya da gecikmeye başlıyorlar. Özellikle yakın zamana ait 1-2 saatlik süreçteki olayları unutmakta problem varken, 30-40 yıl önceki olayları daha kolay hatırladıklarını görüyoruz” şeklinde konuştu. 3 evrede ilerliyor Alzheimer hastalığının 3 evreden oluştuğuna dikkat çeken Haki, “Hafif evre, genellikle kişinin günlük yaşantısını etkilemediği, daha hafif unutkanlıkların olduğu, günlük yaşantısına devam ettiği evredir. Orta evrede ise kişinin şikâyetleri artar. Biraz daha yardıma ihtiyacı vardır. Bazı hastalarda paranoid olmayan şeyleri düşünme gibi birtakım sosyal ilişkilerde bozukluk başlar. İleri evrede ise artık hasta bakıma muhtaç hale gelmiştir. İdrar, mesane ve bağırsakla ilgili birtakım bozukluklar, basit emirleri anlayamama yapamama ya da sürekli gezinme gibi şikâyetleri olabilir. Artık geç evrede hasta bir başkasına bağımlı hale gelmiştir” diye konuştu. Fiziksel aktivite ve doğru beslenme şart Alzheimer hastalığının birtakım çalışmalarla engellenebileceğini veya seyrinin değiştirilebileceğinin altını çizen Haki, “Yapılan çalışmalarda düzenli olarak yapılan fiziksel aktivitenin ve Akdeniz tipi beslenmenin Alzheimer hastalığını engellediği tespit edilmiş. Bunun dışında sosyal yaşantı, beyni çalıştırabilecek birtakım aktiviteler, aynı zamanda düzenli beslenme, özellikle görme ve işitme bozukluğu olan hastalarda bunların giderilmesinin Alzheimer hastalığının gelişimini geciktirdiği tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı. Tam tedavisi bulunmuyor Alzheimer hastalığının tam bir tedavisinin bulunmadığını dile getiren Haki, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Alzheimer hastalığının tedavisi için bilim insanları çok yoğun bir uğraşı içinde. Fakat maalesef tam anlamıyla bir tedavisi yok. Sadece ilerlemesini yavaşlatacak ve semptomlar geliştiğinde semptomları azaltacak tedaviler var. Alzheimer hastalığı geliştikten sonra da öncelikle yapılması gereken şeyler bir hastanın özellikle arkadaşlarıyla ve ailesiyle sosyal yaşantıya devam etmesi, beynini aktive edecek ve çalıştıracak aktivitelere devam etmesi gerekir” dedi.
Eskişehir Anne, oğluna rapor vermeyen aile hekimini hastanelik etti Eskişehir’de kadın aile hekimi, rapor vermediği çocuğun annesinin kendisine saldırması sonucunda yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Olay, Fevziçakmak Aile Sağlığı Merkezi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; merkezdeki 4 aile hekiminden biri olan A.D. isimli kadın personel, başka bir aile hekimine kayıtlı Y.C. adlı kadının çocuğunu muayene etti. Aile hekimi, yaptığı kontroller neticesinde çocuğun bir sağlık sorunu olmadığını belirledi. Anne Y.C. oğluna rapor verilmesi talebinde bulunurken, aile hekiminin olumsuz yanıt vermesi üzerine taraflar arasında tartışma çıktı. Kafasını dolaba vurarak yere düşen aile hekiminin kafasını defalarca yere vurdu Hakaretler savuran öfkeli anne, kadın aile hekimine saldırıda bulundu. Y.C.’nin şiddet uyguladığı sırada aile hekimi A.D, kafasını evrak dolabına çarpıp yere düştü. Ardından saldırgan kadın aile hekimi A.D’nin üzerine çıkarak kafasını defalarca yere vurdu. Odadan gelen sesleri duyup gelen hemşireler ve bu sırada muayene için bekleyen hastalar ise içeri girerek yaralı aile hekimini saldırgan annenin elinden güçlükle kurtardı. Yaraladığı aile hekimini sedyeyle taşındığı esnada da tehdit etti İhbar üzerine olay yerine 112 Acil Servis ekipleri ve polis sevk edildi. Yaralı kadın aile hekimi A.D. Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. ’Beyaz kod’ verilmesi üzerine kısa sürede olay yerine gelen polisler tarafından saldırgan Y.C. gözaltına alındı. Saldırgan Y.C’nin kafasından aldığı darbelerle yaralanan aile hekimi A.D’ye sedye ile taşındığı esnada da, “Rapor vermedin dayağı yedin. Senin parmaklarını da kıracağım” dediği bilgisi edinildi. Saldırıyı öğrenen Eskişehir Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, yaralı aile hekimi A.D’yi tedavi altına alındığı Şehir Hastanesi’nde ziyaret etti. Bildirici, yaralı aile hekimine geçmiş olsun dileğinde bulundu. Tomografisi çekilen yaralı aile hekimi A.D’nin müşahede altında tutulduğu ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.
Burdur Gözü dönmüş hırsızlar aynı gece 4 elektrikli motosiklet çaldı, kameralardan kaçamadı Aynı gecede Burdur’da 2, Bucak’ta da 1 elektrikli motosiklet ve 1 elektrikli bisiklet çalan 4 şüpheli, emniyet ekiplerinin çalışmaları sonucu Antalya’da yakalanarak çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. 18 Ağustos günü gece saatlerinde Bucak ilçesi 2709 Sokak’ta Y.Y. isimli şahsa ait elektrikli motosiklet ve elektrikli bisiklet, Burdur merkez Bağlar Mahallesi 14080 Sokak üzerinde Ü.Ö.’ye ait 15 ADK 121 plakalı elektrikli motosiklet ve Burdur merkez Cemil Mahallesi 42030 Sokak üzerinde bulunan T.Y.’ye ait 15 ADJ 723 plakalı elektrikli motosikletin çalınması üzerine Burdur İl Emniyet ve Bucak İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan güvenlik kamerası ve KGYS kameraları incelmeleri sonucunda olayı gerçekleştirenlerin Ford marka ticari araç ile Antalya’dan Burdur’a gelen M.Y. (28), R.B. (33), İ.K. (17) ve T.G. (16) isimli şahıslar olduğu tespit edildi. Bucak Cumhuriyet Başsavcılığı talimatları doğrultusunda Antalya’da yapılan operasyonda 4 şüpheli çaldıkları elektrikli motosiklet ve bisikletler ile yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Bucak Adliyesi’ne sevk edilen şüpheliler Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çalınan elektrikli motosiklet ve bisikletler sahiplerine teslim edilirken tutuklanan 4 zanlının da hırsızlık ve diğer suçlardan çok sayıda kaydının olduğu öğrenildi.
Erzurum ER-VAK kadın komisyonundan eğitime destek Erzurum Kalkınma Vakfı tarafından organize edilen ve öğrenci velilerinin de destek verdiği hayır çarşısı Aziziye ilçesinde bulunan Ertuğrul Gazi İlkokulu’nda yapıldı. Büyük ilgi gören programa Aziziye İlçe Milli Eğitim Müdürü Nurullah Yavilioğlu, ER-VAK Başkanı Erdal Güzel, ER-VAK Kadın Komisyonu Başkanı Nuran Çelenk ile kadın komisyonu üyeleri, okul müdürleri, vatandaşlar ve veliler katıldı. Konu ile açıklamalarda bulunan ER-VAK Başkanı Erdal Güzel, ER-VAK’ın kuruluşundan bu güne eğitime destek konusunda programlar yaptıklarını, okul ziyaretlerini aksatmadan sürdürdüklerini, okullarda seminer, konferans gibi etkinliklerin yanında ihtiyaçların temininde destek sunduklarını, kitap dağıtımı yaptıklarını, tiyatro sergilediklerini, başarılı öğrencilere burs temin ettiklerini ifade etti. Bu eğitim öğretim yılında ilk etkinliklerini Ertuğrul Gazi İlkokulunda başlattıklarını söyleyen Güzel, ER-VAK Kadın Komisyonu öncülüğünde ve velilerin desteği ile yapılan çarşıda elde edilen gelirlerin okul aile birliğine bağış olarak verildiğini ifade etti. Bir hayli renkli ve hareketli geçen etkinliğin yapıldığı okul bahçesine Erzurum Gençlik Merkezi tarafından getirilen uzay küresi ve oyun platformunun çocuklar tarafından çok ilgi görmesi etkinliğe ayrı bir güzellik kattı. Ertuğrul Gazi İlkokulu Müdürü Çetin Şengül, açılış konuşmasında ER-VAK’ın böyle anlamlı bir yaklaşımla okullarına gelmesinden son derece mutlu olduklarını belirterek tek hedeflerinin ülkeye faydalı nesiller yetiştirmek olduğunu söyledi. Bundan sonraki etkinliklerini Kazım Yurdalan İlkokulun’da yapacaklarını hatırlatan Güzel, bu programın düzenlenmesinde emeği geçen Aziziye İlçe Milli Eğitim Müdürü Nurullah Yavilioğlu’na, okul müdürü Çetin Şengül’e, ER-VAK Kadın Komisyon Başkanı Nuran Çelenk ile okul öğretmenlerine, öğrenci velilerine, okul personeline, ER-VAK Kadın Komisyon üyelerine, katılımcılara ayrı ayrı teşekkür etti.