KÜLTÜR SANAT - 02 Ocak 2025 Perşembe 11:40

Kartepe’de çocuklar tiyatro oyunu ile eğlendi

A
A
A
Kartepe’de çocuklar tiyatro oyunu ile eğlendi

Kartepe’de çocuklar için Hansel ve Gretel isimli tiyatro oyunu sahnelendi.


Kartepe Belediyesi’nin kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde "Hansel ve Gretel" adlı tiyatro oyunu sahnelendi. Yönetmenliğini Muhammet Atalay’ın üstlendiği oyun, çocuklar ve aileleri tarafından da tam not aldı.


Oyun, hem eğlenceli anlar yaşatarak çocukları güldürdü hem de dostluk, yardımlaşma ve cesaret gibi değerleri aşılayan mesajlar verdi.



Kartepe’de çocuklar tiyatro oyunu ile eğlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Fotoğraf için poz verirken göle düşen çocuğu babasının kurtardığı anlar kamerada Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bulunan fotoğraf çekindiği esnada Yenişehir Gölü’ne düşen kız çocuğunun babası tarafından kurtarılma anı ve göle düşme anı cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, Reyhanlı ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde bulunan Yenişehir Gölü’nde yaşandı. Hafta sonu olması ve havanın mevsim normallerinin üzerinde olduğu gölde yoğunluk yaşandı. Yenişehir Gölüne gelen baba ve iki çocuğu, göle karşı fotoğraf çekmeye başladı. Baba kızının fotoğrafını çektiği anda küçük kız, korkulukların arasından göle düştü. Küçük kızın göle düştüğünü gören baba, arkasından atlayarak kızını kurtardı. Küçük kızın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Küçük kızın korkuluklardan göle düştüğü ve babanın hemen ardında atlama anı güvenlik kamerasına yansıdı. “Baba küçük kızın korkulukta fotoğrafını çekiyordu ve kimse anlamadan korkuluktan aşağıya düştü” Babanın fotoğrafı çektiği anda küçük kızın göle düştüğünü ifade eden Zeyit Maraşlı, “Burası Reyhanlı ilçesi Yenişehir Mahallesi’ndeyiz. Her hafta sonu göle insanlar gelip fotoğraf çekiyorlar. Bu hafta sonu ve havada güzel olduğu için bir aile geldi. Bir baba ve iki çocuğu vardı. Görünmez bir kaza oldu. Babası, küçük kızın korkulukta fotoğrafını çekiyordu. Kimse anlamadan kız, korkuluktan aşağıya düştü. Küçük kızı kurtardılar ve kötü bir şey olmadı. Bu tarz olaylar çok olmuyor ama arada sırada oluyor. Buraya gelen aileler çok dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle küçük çocuklar varsa çok dikkatli olmaları lazım. Çünkü çocuklar korkuluk aralarında düşebilirler” ifadelerini kullandı.
Bursa Soğuk kış gecelerinin derinlerinden gelen ses: "Bozacı" Sindirim sisteminden bağışıklığa, cilt ve saç sağlığına kadar birçok rahatsızlığa iyi gelen mayalı içecek boza, Bursa’nın Nilüfer ilçesinde Aytaç Çelikpençe tarafından sokak aralarında satılıyor. Kış aylarında soğuk kış gecelerinin sessizliğini, uzaklardan gelen "Bozacı" sesiyle bozan Çelikpençe, yıllardır Nilüfer’in bütün mahallelerine ulaşmaya çalışıyor. Normalde kaynakçı olan, 10 yıldır da şehir içi nakliyede tır ve kamyon şoförlüğü yapan Çelikpençe, akşamları da boza satarak aile bütçesine ek gelir sağlıyor. Osmanlı dönemi giysilerinden yeleği ve başında fesi ile nostalji de yaşatan Çelikpençe, ilçede tek olduğu için müşteri sıkıntısı da çekmiyor ve 20-25 litre satarak evine dönüyor. Aytaç Çelikpençe, 47 yaşında olduğunu belirterek, askerden döndükten sonra başladığı bozacılığı 25 yıldır sürdürdüğünü söyledi. Haftada en az 5 akşam boza sattığını anlatan Çelikpençe, şöyle konuştu: "Yıldırım’da bir ağabeyimiz var. Babadan öğrendiğiyle boza yapıyor, bizim ustamız. Ondan alıyorum ben. Mısırdan yapıyor ve lezzeti hep aynı babası nasıl yapıyorsa öyle devam ediyor. İlk başladığımda Yıldırım’da satıyordum, sonra Nilüfer’e geldim ve yıllardır bu bölgedeyim. Kardeşim de Osmangazi tarafında satıyor. İlçede birer kişiden 3 kişiyiz." "Eskisi gibi sokak aralarında satılmıyor" Bozanın eskisi gibi sokak aralarında satılmadığını, hazıra döndüğünü dile getiren Çeikpençe, "Düşünün Nilüfer’de ben tekim. Osmangazi’de kardeşim tek. Müşterilerimiz, bozayı bilenler bizi tanıyor. Bozacı diye bağırdığımda pencerelere çıkarlar. Bazen de telefonumdan beni ararlar evlere özel servis götürüyorum. Akşamları 20-25 litre satıyorum. Litresini 120 liradan veriyoruz. Beğeniliyor çünkü yıllardır aynı lezzet" dedi. Markette satılanların bir raf ömrüyle tüketiciye sunulduğunu anlatan Çelikpençe, "Bizim ürünler katkısız ve doğal. 2-3 günde tüketilmesi gerekiyor. Aksi halde bozulabilir. Zaten taze tüketmesi daha iyi oluyor" ifadesini kullandı. Çelikpençe, her yıl ekimde başladığı boza satışını mart sonunda noktaladığını belirterek, Nilüfer merkezde adım atmadığı mahalle ve sokak bulunmadığını kaydetti. Bozanın faydaları Darı irmiği, şeker ve sudan yapılan boza, tatlı ve ekşiyi bir arada sunan karakteristik bir tada sahip. Osmanlı döneminde de tüketildiği bilinen Türklerin uzun yıllardır tükettikleri içeceklerden olan boza, buğday, arpa, yulaf, mısır, pirinç, bulgurdan da yapılabiliyor. Genellikle tarçın ve leblebi ile tüketilen bozanın, yapıldığı tahıllarla aynı içeriğe sahip olduğundan kanser ve kalp hastalıklardan koruyan fenolik asit açısından zengin olduğu biliniyor. Ayrıca boza, demir, selenyum, magnezyum, B vitaminleri ve lif de içeriyor. Cilt ve saç sağlığına, içerdiği aktif mayalarla ve laktik asitle sindirim sistemine iyi gelen boza, antioksidanlarca zengin olduğundan bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Öksürüğe ve soğuk algınlığına iyi geldiği bilinen boza, anne sütünü de artırıyor.
Bursa Papa Francis Mayıs ayında İznik’e geliyor Birinci İznik Konsili’nin yıldönümü dolayısıyla Papa Francis’in Mayıs ayında İznik’i ziyaret edeceği kesinleşti. Papa’nın ilk durağının İznik Ayasofya-i Camii Kebir’i olacağı belirtilirken bu önemli ziyaret, ilçede turizm hareketliliğini artırdı. Ayasofya Camii’ne çok sayıda turist kafilesi gelip ziyaret gerçekleştiriyor. Daha fazla turist ağırlanması için hazırlıklara devam ediliyor. Geçmiş dönem İznik Müzesi Müdürü Taylan Sevil, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “İlçemiz, kültür varlıklarıyla dolu önemli bir yer. Papa Francis’in ziyareti hepimiz adına sevindirici bir gelişme. İznik’te Ayasofya Camii varsa turizm vardır; Ayasofya yoksa turizm yoktur. Papa’nın ziyaretiyle İznik, dünya çapında tanıtılacak ve turizmde yeni bir atak yaşayacaktır,” ifadelerini kullandı. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İznik, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle yılda binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan ilçede Ayasofya Camii’nin yanı sıra surlar, antik tiyatro, tarihi hamamlar ve camiler turistlerin ilgisini çekiyor. Papa’nın ziyaretiyle birlikte sadece Ayasofya değil, ilçenin diğer tarihi ve kültürel miraslarının da uluslararası düzeyde tanıtılması hedefleniyor. Turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, bu süreçte daha fazla turist ağırlayabilmek için hazırlıklarını sürdürüyor. İznik’in bu tarihi fırsatı, hem ekonomik hem de kültürel anlamda büyük kazanımlar sağlaması bekleniyor.
Bursa Bir el sanatında sona doğru: Kalaycılık Bursa’da babasından öğrendiği kalaycılık mesleğini 45 yıldır devam ettiren 55 yaşındaki Yılmaz Erişen, mesleğin artık bitme noktasına geldiğini ve artık kimsenin bu işi yapmak istemediğini belirtti. Zamana yenik düşen mesleklerden olan kalaycılık, teknolojinin gelişmesiyle son demlerini yaşıyor. Zamanında büyüklerin evlerinde eksik olmayan bakır tavalar, tencereler tozlu raflara kalkmaya devam ediyor. Bursa’da yaşayan 55 yaşındaki Yılmaz Erişen, babasından öğrendiği mesleğini 45 yıldır özveriyle sürdürüyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleğin son temsilcilerinden birisi olan Erişen, sabahın erken saatlerinde dükkânını açarak güne başlıyor. Müşterilerin getirdiği bakır kaplara özenle ilgilenen Erişen’in kalayladığı malzemeler, müşterilerinden takdir topluyor. Mesleğini 45 yıldır devam ettirdiğini söyleyen Erişen, "Ben bu işe ilkokul 3. sınıfa giderken okuldan sonra dükkâna gelerek başladım, 8 yaşından beri bu işin içerisindeyim. Baba mesleğim, okulda dersimizi bitirip buraya çalışmaya geliyordum. Çalışmaya gelmeyince kızarlardı, ’dükkânda iş var, siz burada oturuyorsunuz’ derlerdi" şeklinde konuştu. "Meslek bitme noktasına geldi" Yeni neslin bu tür el sanatlarına merakı olmadığını ve bu yüzden eleman yetişmediğini söyleyen Erişen, "Gençlerin bu tür işlerde merakı yok. Bizim zamanımızda ve bizden sonraki nesilde merak vardı ama şimdiki yeni nesilde böyle bir merak ya da ilgi yok. Şimdiki gençler masa başı iş istiyorlar. Eskiden okullar bittiği zaman çocuklar gelirdi buraya ve ’çırak lazım mı’ diye sorarlardı. Şimdi ise ne gelen oluyor ne de giden. Kimse gelmiyor. Bu meslek bitme noktasına geldi, bizlerden başka yapan yok" dedi. "Bu mesleği öldürmek istemiyoruz" Elinden geldiğince mesleği yaşatmaya çalışacaklarını söyleyen Erişen, "Yeni bakır ürünler üretiliyor, onlar sayesinde bizler de ayakta kalabiliyoruz. Bakır çaydanlıkların eskiden başka modeli vardı, şu an ise daha farklı. Vatandaş özenip alıyor ve kalaya ihtiyacı olduğu zaman getirip kalaylatıyor. Biz de bunlar sayesinde kendimizi döndürebiliyoruz. Kahvaltı yerleri, çay bahçeleri bakır tava ve çaydanlık getiriyor, bunlar sayesinde ayakta durmaya devam ediyoruz. Kolay değil, 45 senedir yapıyoruz bu mesleği. İş olduğu sürece yapmaya çalışacağız. 70 senelik dükkân burası. Bu mesleği öldürmek istemiyoruz ama elimizden pek bir şey gelmiyor. Gözümüzün önünde erimeye devam ediyor" şeklinde konuştu. "Kalay doğru bir şekilde yapılmalı" Bakırın doğru kalaycılarda kalaylatılması gerektiğini söyleyen Erişen, "Bakırda pişen yemeği yedikten sonra kalan yemeği başka bir kaba boşaltılması gerekiyor. İçerisinde durmamalı, zehirlemesinden değil, kalayın dayanıklı durması için yapılması lazım. Vatandaşlar, ürünlerini sokakta geçen seyyar kalaycılara kalaylatıyorlar. Onlar kurşun ile kalayladığı için zehirlenme yapabiliyor. Bakır insanı zehirlemez, sadece kurşun ile yapılmayan doğru bir şekilde kalay yapılması gerekiyor" diye konuştu.
Bursa Bursa’nın alev savaşçısı kadınlarının eğitimi komandoları aratmadı Bursa’da 2024 yılında 18 bin olaya müdahale eden itfaiye ekiplerinin kritik yerinde görev alan alev savaşçısı kadınlar, aldıkları eğitimlerle komandoları aratmadı. Arama-kurtarma, yüksekten iniş ve ısıya dayanıklılık testi gibi zorlu eğitime tâbi tutulan kadın itfaiyecilerin, olaylara müdahalesi ise kameraya anbean yansıdı. Bursa merkez ve 17 ilçede vatandaşların can ve mal güvenliğini korumak için 7-24 nöbet tutan Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Teşkilatı, trafik kazaları ve doğal afetlere mücadele çerçevesinde profesyonel ekiplerle anında müdahale edebilmek için itfaiye teşkilatını güçlendirmeye devam ediyor. Artan ihtiyaçlar ve Bursa halkına en iyi şekilde hizmet verebilmek için yeni döneme kadın itfaiyecilerle giren itfaiye teşkilatı, 2024 yılında yaklaşık 18 bin olaya müdahale etti. Kadın personellere 5 ay önce kadro açan Bursa İtfaiyesi, bünyesinde yaklaşık 24 kadın itfaiyeci bulunduruyor. İtfaiyeci kadınların her hafta aldığı ısıya dayanıklılık, trafik kazasına müdahale, kuleden iniş, yangına müdahale gibi aldığı eğitimler, komanda eğitimlerini aratmazken, zorlu mücadele kameraya anbean yansıdı. İtfaiye Müdahale Şube Müdürü Hasan Kayaş, "Kadın personellerimiz yaklaşık 6 aydır bizimle birlikte aynı mücadeleyi devam ettiriyorlar. 650 erkek, 30 tane de kadın personelimiz var. Bursa İtfaiye Daire Başkanlığının kadın istihdamını arttırmaya çalışıyoruz. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey, bize bu konuda erkek personellerin yapabileceği işleri kadın personellerin de yapabileceğini belirtti. Bize Bursa’da kadın personellerin arttırılmasına yönelik talimatlarını bildirdi. Biz de bu çerçevede kadın istihdamıyla kadromuzu güçlendirmeye çalışıyoruz" diye konuştu. İtfaiye Arama Kurtarma Şube Müdürü Erdal Öztürk ise, "Bursa İtfaiyesi 2024 yılında 18 bin olaya müdahale etti. Bu olayların başında yangın, arama kurtarma ve trafik kazalarına müdahale gibi önemli alanlar var. Burada ciddi eğitimler veriyoruz. Bursa merkez ve ilçelerde, sanayilerde vatandaşların can ve mal güvenliği için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu alanda çalışanlarımızı yetiştirmek ile birlikte, önemli ve ciddi çalışmalara yer veriyoruz" dedi. İtfaiyeciliğin çocukluk hayali olduğunu belirten kadın itfaiyeci Mısra Bayram, "Ben çocukken yan tarafta oturan arkadaşımın evi yanmıştı. O zaman itfaiye ekipleriyle tanıştım ve büyüyünce ben de itfaiyeciler gibi kahraman olacağım diyerek bu yola atıldım. Daha sonra lisesini okudum. Buralara geldik, kritik müdahalelere yönelik eğitimler alıyoruz. Bizi tek zorlayan ekipmanların ağır olması fakat onu da sporla destekliyoruz" şeklinde konuştu.