ASAYİŞ - 28 Kasım 2024 Perşembe 10:19

15 yaşındaki kızın kuaförde istismara uğradığı iddiası

A
A
A
15 yaşındaki kızın kuaförde istismara uğradığı iddiası

Kocaeli’de 15 yaşındaki lise öğrencisinin çırak olarak başladığı kuaför dükkanının sahibi tarafından cinsel istismara uğradığı iddia edildi. Tutuklu sanık, kızın yaşını 17 olarak bildiğini ve rızasıyla birliktelik yaşadıklarını söyledi.


Edinilen bilgiye göre, 15 yaşındaki lise öğrencisi Z.E.Y’nin, çırak olarak başladığı kuaför dükkanında iş yeri sahibi E.B. (34) tarafından defalarca zorla cinsel birliktelik yaşadığı iddia edildi. Bunu öğrenen aile, kızları ile birlikte polis karakoluna giderek şikayetçi oldu. Şikayet üzerine harekete geçen polis ekipleri, E.B’yi gözaltına aldı. İfadesi alınan E.B., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.



"Rızasıyla birlikte olduk"


"Reşit olmayanla cinsel ilişki" suçundan açılan davanın ilk duruşması, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık E.B., avukatı Ceren Terzioğlu, mağdur kızın ailesi ile avukatı Kubilay Akkan katıldı. Mağdur Z.E.Y. ise adli görüşme odasından (AGO) duruşmaya katıldı.


Savunması için söz hakkı verilen E.B., "Evliyim, bir oğlum var. Bayan kuaförüyüm. Z.E.Y’nin 17 yaşında olduğunu biliyorum. Kendisinin rızasıyla defalarca birlikte olduk. Kendisine karşı herhangi zorlama veya tehdit içerikli bir şeyim olmamıştır. Tahliye ve beraatimi istiyorum. İlişki görüntüsünü Z.E.Y. benim telefonumdan kendisi çekti. Şubat ayında ilk kez birliktelik yaşadık. Bana ait iş yerinde birlikte olduk. Z.E.Y. benim çalışanımdır. Yanımda sigortalı öğrenci konumunda çıraktı. Z.E.Y’nin başkaları ile uygunsuz mesajlaşmalarını yakalayınca ayrıldım. Z.E.Y’ye ilişkimizin devam edemeyeceğini söyleyince benden şikayetçi olmuş. Suçsuzum, kendi isteğiyle birliktelik yaşadım, beraat ve tahliyemi istiyorum" dedi.



"Sanık bir anlık gafletle yaptığını söyledi ve özür diledi"


Mağdur Z.E.Y., "Lise döneminde annem ile babam ayrılma aşamasındaydı. Sanığın kuaför dükkanında uzunca süre çalıştım. Bir gün akşam temizliği yapıp çıkarken sanık bana ’Yarın erken gel dükkanı temizleyeceğiz’ dedi. Dükkanı yeni temizlediğimi söyledim. ’Gel sana göstereceğim nereyi temizleyeceğini’ dedi. Ben sabah işe geldikten sonra o da geldi. Bulaşıkları yıkadıktan sonra sanık benimle zorla birlikte oldu. Sanık bir anlık gafletle yaptığını söyledi ve özür diledi. Ancak benimle defalarca zorla birliktelik yaşadı. Beni tehdit ettiği için kimseye bir şey diyemedim. Sanık bana, ’Şikayet edersen benimle isteyerek birlikte olduğunu söyler, seni rezil ederim. 5,6 ay yatar çıkarım’ dedi. Sanıktan şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.


Mahkeme başkanının, "Zorlama olmadan rızanla birlikte olduğuna dair görüntüler var. Buna ne diyorsun?" sorusunu ise Z.E.Y., "Sanık bana telefonunu vererek video çekmemi, videoda gülmemi yoksa herkese söyleyeceğini dile getirdi" şeklinde yanıtladı.



"Kızım isteyerek sanıkla cinsel birliktelik yaşamış olabilir"


Sanıktan şikayetçi olduğunu dile getiren Z.E.Y’nin annesi P.Y., "Eşimle ayrılma aşamasında olduğumuz dönem kızım sanığa duygusal bir şeyler hissetmiş olabilir. Kızım isteyerek sanıkla cinsel birliktelik yaşamış olabilir ancak anladığım kadarıyla sanık kızımı, ’Evleneceğiz, dükkanları üstüne yapacağım’ diye kandırmış. Kızım 15 yaşındadır, şikayetçiyim" şeklinde konuştu.


Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Cansız bedeni Suriye’de bulunan Yalgattekin Silopi’de gözyaşları arasında defnedildi Şırnak’ın Silopi ilçesinde 17 Kasım’da evden çıkan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Yalgatteki’n cansız bedeni gözyaşları arasında defnedildi. Silopi ilçesinde 17 Kasım’dan bu yana haber alınamayan, 20 Kasım’da AFAD ve Cizre Belediyesi dalgıç ekipleri tarafından Dicle Nehri’nde arama çalışması başlatılan 22 yaşındaki Hüsamettin Yalgettekin’in cansız bedeni, Suriye’nin Derik bölgesinde bulundu. Yalgattekin’in cenazesi Silopi’de defnedildi. Silopi ilçesinde yaşayan Hüsamettin Yalgettekin’den evden çıktıktan sonra bir daha haber alınamadı. En son 17 Kasım saat 11.00 sıralarında Cizre’de olduğu tespit edilen Yalgettekin için 20 Kasım’da AFAD ve Cizre Belediyesi dalgıç ekipleri tarafından Dicle Nehri’nde arama çalışması başlatıldı. AFAD İl Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen çalışmalar 7’nci günde de devam etti. Çalışmalar, arama-kurtarma teknisyenleri, dron operatörleri, termal kameralı dronlar, Cizre itfaiyesinden dalgıçlar, 1 su üstü bot, Van ve Bitlis emniyet müdürlüklerinden gelen kurbağa adam ekipleri, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığından Sualtı Savunma Grup Komutanlığı dalgıç ekibi ve Diyarbakır AFAD’dan 1 bot ve 2 su üstü olmak üzere 30 kişilik arama-kurtarma ekibiyle sürdü. Cansız bedeni Suriye’de bulundu Dicle Nehri’nde arama çalışması başlatılan Hüsamettin Yalgettekin’in cansız bedeni, Suriye’nin Derik bölgesinde bulundu. Ailesi tarafından teşhis edilen Hüsamettin Yalgettekin’in cenazesi Suriye’den Irak’a oradan da Habur Sınır Kapısı’ndan Silopi’ye getirildi. Şırnak Devlet Hastanesinde yapılan otopsi işlemlerinin ardından, dün gece saat 00.00 sıralarında Silopi Ofis Mahallesi Mezarlığı’na gözyaşları arasında defnedildi.
Bursa Türk aydınının Cumhuriyet dönemi sosyo-kültürel değişim üzerine etkisi Osmangazi Düşünce Atölyesi tarafından düzenlenen ‘Cumhuriyet Dönemi Sosyo-Kültürel Değişim Üzerinde Türk Aydınının Etkisi’ konulu söyleşide, Köy Enstitülerinin kurucularından İsmail Hakkı Tonguç örneği ele alındı. Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi’nde gerçekleşen ‘Cumhuriyet Dönemi Sosyo-Kültürel Değişim Üzerinde Türk Aydınının Etkisi’ konulu söyleşide, Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, Köy Enstitülerinin kurucularından İsmail Hakkı Tonguç örneğini işledi. İsmail Hakkı Tonguç’un önemli bir Türk aydını olduğunu söyleyen Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, “Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Türkiye, modernleşme ve kalkınma hedefleri doğrultusunda kapsamlı bir dönüşüm sürecine girdi. Bu süreçte, eğitimin rolü hayati bir önem taşıyordu. Cumhuriyet, yalnızca siyasi bağımsızlığı değil, aynı zamanda toplumsal yapının eğitim, kültür ve ekonomi gibi alanlarda modernleştirilmesini de hedeflemiştir. Bu çerçevede Türk aydınları, özellikle halkın bilinçlendirilmesi ve kırsal kalkınmanın sağlanması noktasında önemli bir sorumluluk üstlenmiştir. İsmail Hakkı Tonguç, bu aydınlar arasında hem düşünceleri hem de uygulamalarıyla öne çıkan isimlerden biridir” dedi. “Köy enstitüleri, Cumhuriyet’in en özgün eğitim projelerinden biri” Tonguç’un liderliğinde tasarlanan Köy Enstitüleri’nden mezun olan toplam 8 bin öğretmenin o dönemde Türk devrimi ve Cumhuriyet’in inşasında önemli rol oynadığını belirten Arslan, “Köy Enstitüleri, Cumhuriyet’in en özgün eğitim projelerinden biri olarak hayata geçirildi. Eğitimi, günlük yaşamın bir parçası haline getirerek ‘iş içinde öğrenme’ yaklaşımıyla uygulanabilir ve sürdürülebilir bir model sundu. Bu sistemde yetişen öğretmenler, sadece bilgi aktaran değil, aynı zamanda köylerinde değişimin öncüleri olan bireyler olarak planlandı. Bu model, sadece bireysel aydınlanmayı değil, aynı zamanda toplumsal kalkınmayı hedefliyordu.1950’lerde Köy Enstitüleri’nin kapanması, Cumhuriyet’in eğitim ve kalkınma hedefleri açısından büyük bir kayıp olarak değerlendirilse de Tonguç’un bu alandaki fikirleri ve uygulamaları, Türkiye’nin modernleşme tarihinde derin bir iz bırakmıştır. Tonguç, halktan kopuk bir aydın modelini reddederek, halkın içinden çıkan ve onların ihtiyaçlarına çözüm üreten bir aydınlanma anlayışını benimsemiştir. Bu nedenle, Türk aydınlarının Cumhuriyet dönemi sosyo-kültürel değişimindeki etkisini anlamak için İsmail Hakkı Tonguç ve onun eğitim vizyonu önemli bir örnek teşkil etmektedir” diye konuştu.