KÜLTÜR SANAT - 02 Şubat 2024 Cuma 13:08

Bu müzeye gelenler Ahi Evran dönemini yaşıyor

A
A
A
Bu müzeye gelenler Ahi Evran dönemini yaşıyor

Kırşehir’de, geçtiğimiz yıl Eylül ayında açılan Ahilik Müzesi, ziyaretçi akınına uğruyor. Müzeye gelenler 800 yıl önce yaşamış olan Ahi Evran dönemini yaşıyor.


Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve günümüze kadar ulaşan Anadolu’nun kültürel ve sosyal değerlerini barındıran Kırşehir Ahilik Müzesi, ağırladığı ziyaretçi sayısıyla ön plana çıktı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde görevli Müdür Yardımcısı Eyüp Temur, müzenin 4 ay gibi kısa bir sürede 50 bin kişinin izlemesinin ve ziyaret etmesinin şehir için önemli bir rakam olduğunu söyledi. Temur; "Avrupa Ortaçağ yaşarken bizim insanımız 800 yıl önce Ahi Evran ile 32 esnafı teşkilatlandırdı. Türkiye’de bir çok bölgeden Gaziantep, Urfa, Antalya gibi şehre akın var. Ziyaretçiler müzeyi gezdikten sonra bölgenin büyük bir medeniyet projesi olduğu bilgisini veriyor" dedi. Konya’dan Kırşehir’e Ahilik Müzesi’ni gezmeye gelen bir vatandaş ise Ahi Evran ile ilgili anlatımları duyduğunu fakat müze alanının daha detaylı bilgi ve görsele sahip olduğunu aktardı. Kültürel manada müze gezisini önemli buluduğunu ifade eden ziyaretçi açıklamasında; "Geniş bilgiler alma imkanım oldu. Milletimiz özellikle esnafımız Ahilik Kültürünü benimsemeli ve öğrenmeli" diye konuştu.


Ahi Evran-ı Veli, Ahilik teşkilatı ve esnaflık üzerine farklı obje, eşya, kıyafet, el yazması eserlerin sergilendiği müze, 800 yıllık Ahilik teşkilatı ve Anadolu’nun geçmişine ışık tutuluyor. Kırşehir Ahilik Müzesi, 36’ncı Ahilik Haftası etkinliklerinde kapılarını ziyaretçilerine açtı.




Bu müzeye gelenler Ahi Evran dönemini yaşıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.