ASAYİŞ - 03 Nisan 2025 Perşembe 15:49

Yağış zincirleme kazaya yol açtı: 3 yaralı

A
A
A
Yağış zincirleme kazaya yol açtı: 3 yaralı

Kırıkkale’de yağmur yağışı sebebiyle kayganlaşan yolda meydana gelen 3 araçlı zincirleme kazada aynı aileden 3 kişi yaralandı.


Kaza, Kırıkkale-Ankara D200 karayolunun 62. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.K. idaresindeki 06 KTZ 30 plakalı otomobil ile N.U. yönetimindeki 41 AGT 506 plakalı otomobil çarpıştı. Savrulan ikinci otomobil, emniyet şeridinde park halinde bulunan 06 DH 4668 plakalı başka bir araca çarptı. Yağışın etkisiyle kayganlaşan yol, kazanın yaşanmasında etkili oldu.


112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sürücü A.K. kazadan yara almadan kurtulurken, araçta bulunan E.İ.K., D.K. ve F.A.K. ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Trafik ekiplerinin incelemelerinin ardından kazaya karışan araçlar çekici yardımıyla otoparka kaldırıldı.



Yağış zincirleme kazaya yol açtı: 3 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya’da, kayısı üreticilerine "çil ve monilya" uyarısı Malatya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan, yoğun yağmur nedeniyle kayısı ağaçlarında görülen hastalık ve zararlar hakkında uyarılarda bulundu. Malatya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan, yaptığı yazılı açıklamada son günlerde aşırı yağan yağmur nedeniyle kayısı ağaçlarında görülen hastalık ve zararları hakkında bilinçli ve etkili mücadele edilmesini gerektiğini belirterek, yaprak delen (çil) ve monilya hastalığına karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Özcan, Malatya’nın en önemli tarımsal ihraç ürünü olan kayısıda monilya ve çil hastalıklarının meyve kalitesi ve ağaç verimini düşürdüğünü ifade ederek, "Özellikle çiçeklenme ve küçük meyve dönemine rastlayan yağışlı havalar monilya ve çil hastalıklarının yayılmasına yol açmakta ve kayısı üreticilerimizi mağdur etmektedir. Çiçek monilyası (Monilinia laxa) kayısı, şeftali, kiraz, erik, vişne ve bademe de zarar vermektedir. Hastalanmış çiçekler kaynar suda haşlanmış gibi şekil almakta, daha sonra kahverengileşip kurumaktadır. Hastalanmış ve kurumuş dallar meyve bağlamamaktadır" şeklinde konuştu. Monilya hastalığına karşı kayısı ağaçlarında çiçeklerin yüzde 5-10’nu açtığında birinci ilaçlamanın yüzde 90-100’ü açtığında ise ikinci ilaçlamanın yapılması gerektiğini vurgulayan Özcan, "Kayısı ağaçlarına ciddi zarar veren bir başka hastalık da yaprak delen de denilen çil hastalığıdır. Bu hastalık ağaçların yaprak, meyve, tomurcuk ve genç dalları üzerinde belirti oluşturmaktadır. Genç yapraklarda başlangıçta bir milimetre çapındaki yuvarlak-kırmızı lekeler daha sonra kahverengine dönüşür. Zamanla yapraklarda delikler oluşur. Çil hastalığı ayrıca kayısı çağalaları üzerinde 1-2 milimetre çapında siyah siğil şeklinde lekeler oluşturur. Hastalıkla mücadele yapılmadığı takdirde meyve üzerindeki lekeler birleşerek meyve yüzeyini tamamen kaplar, meyvenin kalitesini ve ticari değerini düşürür. Çil hastalığının çok şiddetli olduğu durumlarda yaprak ve meyve dökümleri de meydana gelir. Çil hastalığıyla mücadele için sonbaharda yaprak dökümünden hemen sonra yüzde 2-3’lük bordo bulamacı ile birinci ilaçlama yapılır. İkinci ilaçlama, ilkbaharda pembe tomurcuk döneminde, üçüncü ilaçlama meyveler kürkünden çıkmaya başladığında, dördüncü ilaçlama ise meyve zeytin çekirdeği büyüklüğüne ulaştığında kimyasal ilaçlama yapılmalıdır" dedi. Özcan, monilya ve çil hastalıklarıyla yapılan ilaçlamanın bu hastalıklardan koruma amaçlı olduğunu kayısı üreticilerinin hiçbir zaman unutmaması gerektiğinin altını çizerek, "Yani ağaçların monilya ve çil hastalıklarına yakalanmadan ilaçlamanın yapılması hayati önem taşımaktadır. 2025 yılında kayısı ağaçlarının çiçeklenme ve küçük meyve döneminin oldukça yağışlı geçmesi ve yağışlarının önümüzdeki günlerde de devam edeceği dikkate alınarak üreticilerimizin çil ve monilya hastalıklarına karşı dikkatli olmaları, kayısı ağaçları hastalığa yakalanmadan, zamanında ve doğru ilaçlarla mücadele etmeleri büyük önem taşımaktadır. Kayısı üreticilerimiz Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine başvurarak yaş ve kuru kayısıda ihracata mani olmayacak ilaçlarla ve kalıntı bırakmayacak dozlarda ilaçlama yapmaları büyük önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı. Son zamanlarda kayısıda çiçek döneminde yaşanan lokal don olayları ve 4-5 Nisan’da lokal olarak meydana gelen şiddetli dolu yağışları nedeniyle Tarım İl Müdürlüğü ve TARSİM Bölge Müdürlüğü’ne gelen ihbarlar üzerine ilgili kurum ekipleri tarafından sahada hasar tespit çalışmaları başlatıldı. Önümüzdeki günlerde hasarın boyutunun belli olacağına değinen Özcan, "Çiftçilerimize ve Malatya’mıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" diye konuştu
Ankara Sağlıklı Hayat Merkezi’nde 150 lise öğrencisine kanser taramaları ile ilgili eğitim verildi Törekent Sağlıklı Hayat Merkezi’nde 150 lise öğrencisine kanser taramalarıyla ilgili bilinçlendirme eğitimi gerçekleştirildi. Sincan İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Nefise Andiçen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi iş birliği kapsamında, Törekent Sağlıklı Hayat Merkezi’nde 150 lise öğrencisine kanser taramalarıyla ilgili bilinçlendirme eğitimi verildi. Eğitimde, Sağlıklı Hayat Merkezi’nde yapılan kanser taramaları, hangi yaş aralığının hangi kanser taramalarına uygun olduğu ve erken teşhisin önemi hakkında bilgi verildi. Eğitime, Sincan İlçe Sağlık Müdürü Mehmet Celal Almaz, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. "Tüm Sincan’ımızı taramayı hedefliyoruz" Programın Kanser Haftası özelinde düşünülerek gerçekleştiğini belirten Almaz, "Gençlerimizi bilgilendirirsek, onların ulaştığı her yerde sanki bizim birer gönül elçimiz gibi birer KETEM Gönüllüsü olarak onlardan bu şekilde yararlanmayı planladık. Önce kendilerinden başlayarak, yakın annelerinden, babalarından, 1’inci derece akrabalarından başlayarak kendi komşularına yayılacağız. Bir dalga etkisi oluşturarak, tüm Sincan’ımızı taramayı hedefliyoruz. Sincan’ımızda şu an 2 tane Sağlıklı Hayat Merkezi’miz var. 600 bin kişilik bir Sincan nüfusuna ulaşmanız çok uzun süreler alıyor. Kanserde de malumunuz erken teşhis çok önemli. Amacımız insanlara, halkımıza çok kısa bir sürede ulaşabilmek. Bunun için de gençlerimizin enerjisinden faydalanmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "KETEM’lerde 3 kanser türüne tarama yapıyoruz" KETEM’lerin, kanser taramaları yapan Kanser Erken Teşhis Tarama Eğitim Merkezleri olduğunu söyleyen Sorumlu Hekim Filiz Erginbaş ise, "KETEM’lerde 3 kanser türüne tarama yapıyoruz. Bunlar meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kolon kanseri. Sağlık Meslek Lisesi öğrencilerini KETEM gönüllüsü olarak tanımlamak istedik. İlk amacımız aslında geleceğin sağlıkçısı olacak öğrencilerimize kanserin tanımını bilmelerini, kanser hastalığını bilmelerini, kanser erken teşhisin önemini kavramalarını ve kanser taramaları hakkında bilgilendirmek. KETEM gönüllüsü yaptığımızda da bu farkındalıklarını en yakınlarından başlayarak çevrelerine duyurmalarını istiyoruz. Böylece kanser taraması zamanı gelen yakınlarının KETEM’lerimizden hizmet almasını istiyoruz" dedi. "Bundan sonraki süreçte etrafımı da bilgilendirmek istiyorum" Sağlık Bölümü’nde Ebe Yardımcılığı okuyan Sümeyye Karakaya da daha önce meme kanseri hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığını ifade ederek, "Buraya geldiğimden dolayı çok mutluyum. Bana yeni şeyler kattığını düşünüyorum. Meme kanserinin hem erkeklerde hem kadınlarda görülmesi ve yaş aralıkları benim çok dikkatimi çekti. Bundan sonraki süreçte etrafımı, çevremi daha bilinçli bir şekilde onları da bilgilendirmek istiyorum. Bence benim yaşımdaki kişiler, arkadaşlarım bu konuda erkek olsun kadın olsun bilgi sahibi olması gerekiyor" diye konuştu. Hemşire Yardımcılığı bölümünde olan Ebrar Başak Sezer, "Benim için çok güzeldi. Yeni şeyler öğrendim. Kendime katkısı oldu bunların. Herkese tavsiye ederim buraya gelip bu bilgileri almasını. Meme kanserinde kendimizin tedavi edebildiğinizi öğrendim. Bu benim için çok iyi oldu ve başka kişilere de bunu aktaracağım için mutluyum" şeklinde konuştu. Sağlık merkezi gezdirilerek HPV sürüntü alımı, mamografi cihazının kullanımı ve sunulan diğer sağlık hizmetleri öğrencilere tanıtıldı. Eğitim sonunda ise her bir öğrenci KETEM gönüllüsü oldu ve edindiği bilgileri ailesine ve çevresine aktaracak farkındalığı kazandı.