EKONOMİ - 23 Eylül 2024 Pazartesi 15:49

Palamudun bolluğu yüz güldürüyor

A
A
A
Palamudun bolluğu yüz güldürüyor

Kayseri’de balıkçılık yapan Ali Akçakaya, son 5 yılın en bol palamudunun olduğu sezonu yaşadıklarını söyleyerek, sezonun bereketli geçtiğini söyledi.


Balık sezonunun açılmasıyla palamutta bolluk yaşandığını dile getiren balıkçı Ali Akçakaya, fiyatının makul olmasından dolayı palamudun vatandaşlar tarafından taze olup, olmadığının sorgulandığını söyledi. 750 gramlık bir palamut balığının tane olarak 70 TL’ye satıldığını aktaran Akçakaya, "Bu yıl son 5 yılın en bol palamudunun olduğu yıl. İnşallah devamı gelecek diye bekliyoruz. Şu anda bayağı bereketli. Palamudun fiyatı çok makul. Vatandaş biraz daha makul olsun diye bekliyor ama bu fiyatlar gerçekten makul fiyatlar. Vatandaşların bu balığın taze olup, olmadığı konusunda tereddütleri var. Fiyatının cazip olmasından dolayı insanların aklına farklı soru işaretleri gelebiliyor. Ondan dolayı sıkıntılar yaşıyoruz. Palamut balığı diğer balıklara benzemiyor. Bu balığın hamsi, çupra, alabalık gibi diğer balıklara göre bir farklılığı var. Palamut balığı biraz daha yumuşak ve nazik etli bir balık. İnsanların bu balığı evde fazla yıkamamalarını tavsiye ediyorum" dedi.


Palamudun pişirilmesinde püf noktalarını anlatan Akçakaya, iç organları ve kafası temizlendikten sonra içerisinde biraz kan birikebildiğini, o kanın da yıkanmak yerine süzülerek alınmasının daha doğru olduğunu ifade etti. Akçakaya, "Yıkama işleminden dolayı balık parçalanıyor. Parçalanınca da insanların aklına farklı düşünceler geliyor. ’Balık bayat mı’ diye düşünüyorlar. Bu konuda da çok soru alıyoruz. Bu balığın kendi yapısından dolayı kaynaklanan bir durum. Bu balığı aldıktan sonra sadece kanını arındırmak için süzme işlemi yapmalarını tavsiye ediyoruz. Balığın su ile temas etmemesi gerekiyor. Parlaklığı, solungaçlarının kırmızı olması ve balığın biraz daha diri olması taze olduğunu anlamak için yeterli. Bunun haricinde yumuşaklığı söz konusu. Yumuşaklığı balığın bayat olduğunu göstermiyor. Bu palamut balığına özel bir durum" ifadelerini kullandı.



Palamudun bolluğu yüz güldürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Alzheımer hastası olanlara büyük kolaylık Düzce’de ilk olarak inşa edilen Ertan Uçar Alzheimer Hastaları Gündüz Bakım Merkezi resmen hizmete başladı. Merkez iki dönüm alan üzerine kurulu 250 metrekare kapalı alan içinde terapi, aktivite odaları, dinlenme alanları ve kış bahçesi ile vatandaşların kullanımına açıldı. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün en dikkat çeken sosyal projelerinden biri olan ve İş Adamı Ertan Uçar ile eşinin yanı sıra hayırseverlerin de desteği ile inşa edilen Ertan Uçar Alzheimer Hastaları Gündüz Bakım Merkezi, düzenlenen törenle resmen hizmete açıldı. Bahçeşehir bölgesi, Demetevler Mahallesi’nde iki dönüm alan üzerinde kurulu olan merkez, 250 metrekare kapalı alan içinde faaliyetlerini sürdürecek. İçerisinde terapi ve dinlenme odası, 3 adet aktivite odası ve kış bahçesi yer alan merkezde, sosyal hizmet uzmanı, yaşlı bakım personelleri, hemşireler, gerontolog, ergoterapist, hemşire ve antrenör olmak üzere 8 personel görev yapacak. “Birçok şehre örnek olacak İnşallah” Vali Selçuk Aslan, Alzheimer ile mücadele eden ailelerin artık hastalarını gönül rahatlığı ile emanet edebilecekleri merkezin inşasında emeği olanlara teşekkür ederek hastalıkla mücadele eden ailelere büyük bir destek noktası oluştuğunu belirtti. Vali Aslan “Rize’nin Pazar ilçesinde görevdeyken bir Nöroloji doktorumuzun da buna benzer bir proje çalışması olmuştu. Projenin özünde hastanede potansiyel hastalara hafıza yetkinliklerinin muhafaza edilmesi amaçlanıyordu. O zaman çevremde hiç böyle bir hasta yoktu. Kendisi birçok bürokratik engellerle karşılaştı. Başhekimi ikna ederek bir salon tahsis edilmesini sağladık ve başlattık. Hakikaten gördük, ne kadar olumlu bir iş olduğunu. Burası da daha önce kütüphane idi ancak kapalı ve kullanılmıyordu. Açmak istedik olmadı. Bakanımız (Faruk Özlü) ile istişare ettik. Burayı böyle bir proje için söyledi. Şimdi benim annemde Demans başladı. Bu hastalığı yakın çevrenizde gördüğünüz zaman bu konuda duyarlılığınız artıyor. Fiziki donanımları ile Türkiye’de örnek bir yer oldu. Uzmanların da gelmesi ile artık hizmete başlayacak. Bu işe öncülük eden herkesten Allah razı olsun. Ne kadar özverili olursak olalım, insanız sosyal yaşantımız var. Alzheimer hastası olan aileler, yakınları ihtiyaç halinde artık gönül rahatlığı ile buraya emanet edebilecekler. Sosyal proje anlamında birçok şehre örnek olacak inşallah” dedi. “Ciddi bir ihtiyaca daha çözüm oldu” Projenin aşamaları hakkında bilgiler paylaşan Başkan Özlü de merkezin yapımında emeği olan başta Uçar ailesi olmak üzere tüm bağışçılara teşekkür ederek “Daha önce burada inşaat çalışmaları bittiğinde sizi buraya davet etmiştik ama bugün aslında biz burayı hizmete alıyor, tanıtıyoruz. Bu merkezin çalışanlarının özel nitelikte olması gerekiyordu. Eğitimleri ve geçmişleri ile Alzheimer hastalarına hizmet edecek donanımda olması gerekiyordu. Onların eğitimleri biraz zaman aldı. Ertan Uçar ve eşi ile birlikte geldi ve Antalya’da böyle bir merkez olduğunu, yer gösterirsek Düzce’ye de yapılması için destek olmak istediklerini söylediler. Bu ciddi bir ihtiyaç. Evinizde bir hastanız varsa sizin de hayatınız çok etkilenir. İlk önce yan tarafta yapmayı planlamıştık ama burası daha uygun göründü. O günlerde burası bir kütüphaneydi ama kullanılmıyordu. Projeyi değiştirdik burayı yapmaya kadar verdik. Bu şehirde okul yapımı için ne kadar uğraştığımı herkes bilir, sponsor buldum. Şehir merkezinde kalan 3 okulu yeni yerlerine taşıyoruz. Arkadaşlar çalışınca oluyor. Çok çalışıyoruz ve yapıyoruz. Bakın; bu işi bilenlerle burada toplantı yaptık. Evet başka şehirlerde de var ama Türkiye’nin en modern tek Alzheimer Merkezi burası dediler. Ertan Uçar size çok teşekkür ediyorum. Allah sizden razı olsun. Düzce’mize hayırlı, uğurlu olsun. Valim, siz buradasınız denetim sizde. Vatandaşlarımızın ilgisini kesmemesini ve sürekli olarak sahip çıkmasını diliyorum” ifadelerinde bulundu. “Bu hikaye babamın Alzheımer olması ile başladı” Törende konuşma yapan Zeynep Uçar, projenin çıkış noktasının babasının Alzheimer ile mücadele ettiği döneme dayandığından bahsederken duygusal anlar yaşandı. Zeynep Uçar “Bu hikaye şöyle başladı; benim babacığım 14 yıldır Alzheimer hastası. Çok araştırmalar yaptım, çok hastaneye gittim bir fayda bulmak için. Tabi bu süreçte annem çok yıprandı. 14 yıldır bir fiil ilgilenmek zorunda kaldık. Bebek olduğunda anne baba büyükler heyecanlanıyor. Tabi vatana millete hayırlı bir evlat yetiştirmek istiyorlar ama bence artık bu vatana millete emek vermiş büyüklerimizin de zamanı geldiğinde iyi bakılması gerekiyor. Babacığım yetişemeyecek bu merkeze ama sizlerin bu hastalığa yakalanan yakınlarınıza inşallah fayda sağlar. Çok güzel bir iş olduğunu düşünüyorum, devamını diliyorum” şeklinde konuştu. “Başkanımıza desteği için teşekkür ediyorum” Proje yapım aşamalarında Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün desteğine dikkat çeken Ertan Uçar ise merkezin yapımında emeği geçenlere teşekkür ederek şöyle konuştu: “Bu merkezin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu hastalığa yakalananlara tedavi süreçlerinde destek olmasını diliyorum. Emeği geçen tüm hayırsever arkadaşlarımıza ve belediye başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Kendisi ile bu konuyu paylaştığımızda hemen yapalım dedi sağ olsun. Allah mecbur etmesin, eksik de etmesin. Hayırlı, uğurlu olsun.” Konuşmaların sonunda dua edilmesi ve kurdele kesiminin ardından, projeye katkıda bulunan hayırseverlere plaket takdimi yapılması ile tören sona erdi.
Antalya Emin Müftüoğlu: “Dağ Bisikleti Dünya Şampiyonası, Türk bisiklet tarihinin en önemli adımlarından biri olacak” Türkiye’de ilk defa Dağ Bisikleti Dünya Şampiyonası’nın gerçekleşeceğini müjdeleyen Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, “Dünya şampiyonasını Türkiye’de gerçekleştireceğiz ve bu, Türk bisiklet tarihinin en önemli adımlarından biri olacak” dedi. Bu yıl 26 Eylül Perşembe günü yapılacak olan Türkiye Bisiklet Federasyonu Genel Kurulu öncesinde tekrar başkan adayı olacağını açıklayan Müftüoğlu, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulundu. Yeni bir heyecanla genel kurula hazırlandıklarını belirten Başkan Müftüoğlu, “Şimdi yepyeni bir heyecanla bu genel kurula hazırlanıyoruz ve hazırlıklarımız hemen hemen tamam. Delegelerimizle görüşüyoruz ve iletişim halindeyiz. Hem yüz yüze, hem telefonla hem de iletişimle ekibimizle birlikte bu yeni kongreye hazırız. Burada yeni kongremizin tüm bisiklet ailesine ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz” dedi. “Dünyada madalyalara koşan bir aile olarak hareket etmek istiyoruz” Türk bisiklet tarihine önemli katkılarda bulunan Ünal Tolun, Ömer Şahin, Yalçın Arslan ve Erol Küçükbakırcı’nın kendisine destek mektubu vermesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Müftüoğlu, “Bisiklet camiası şu anda hakikaten tek vücut oldu. Ünal Tolun, Ömer Şahin, Yalçın Arslan ve Erol Küçükbakırcı başkanlarıma teşekkür etmek istiyorum. Uzun yıllar boyunca başkanlık yapmış tüm başkanlar şu anda bize destek verdiler. Demek ki bir birlik olmak istiyorlar. Bu birlikteliği de biz sağlamak istiyoruz ve tek yumruk halinde bisiklet dünyasını, bisiklet ailesini, Avrupa ve dünyada düzenlenen olimpiyatlarda madalyalara koşan bir aile olarak hareket etmek istiyoruz” diye konuştu. “Dünyadaki bisiklet turlarında hak ettiğimiz yerleri hep aldık” World Tour hakkında bilgiler veren Müftüoğlu, “Gelecek yıl World Tour’un 60.’sı düzenlenecek. Bu 60 yılda neler geldi, neler geçti. Bu 60 yılın yaklaşık 44 yılını yaşayan başkanlar zaten destek verdiler. Demek ki onlar iyi şeyler yaptılar. Biz de onlardan aldığımız bayrağı daha iyi bir yere taşımak için çaba sarf ettik. World Tour’un 60. yılını en iyi şekilde yapacağız ve zaten dünyadaki bisiklet turlarında hak ettiğimiz yerleri hep aldık. Bundan sonraki süreçte de World Tour ile üç yıl sonra tekrar kontratımız var. Şu anda profesyonel tur olarak devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “Olimpiyatlarda madalyalar almak için yola çıkacağız” Türkiye’de yapılan bisiklet kamp eğitim çalışmaları ve turları hakkında konuşan Müftüoğlu, “Yılda 260 günün üzerinde kamp, eğitim çalışmaları ve yarışlar yapıyoruz. Yani yıl boyunca çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Bisiklet kültürünün bugünlere gelmesinde her türlü desteği veren ve himayesini alan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etmek istiyorum. Başarılarımızda en büyük emekleri olan Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak, önceki dönem bakanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na da teşekkür etmek isterim. Bakanımız Osman Aşkın Bak ile birlikte güzel şeyler yaptık. Avrupa ve dünyada madalyaya koşan bir bisiklet ailesi oluştu. 2009 yılında başlattığımız projeyi biliyorsunuz; Avrupa şampiyonu çıkarmıştık. Geçen yıl Avrupa ve dünyada tarihindeki ikinci ve üçüncü madalyalarımızı aldık. Bir bronz, bir gümüş madalya kazandık. Yeni seçilmemiz halinde olimpiyatlarda madalya almak hedefiyle yola çıkacağız” şeklinde konuştu. "Türkiye’deki tüm yıldız sporcuları Konya’da topladık" Türkiye’nin ilk inşa edilen kapalı velodromu olan Konya Velodromu’ndan da bahseden Müftüoğlu, “Bisiklet turizmi şu anda Türkiye’de yeni gelişen çok özel bir sektör. Bakanlarımız bisiklet dostu otellerle ilgili çalışmalar yapıyor ve bunun semeresini de görmeye başladık. Avrupa Birliği’nin 44 milyar dolarlık bisiklet ailesi, turizm gelirleriyle kurulan sektörün önüne geçmiş durumda. Bisiklet turizmini geliştirmek için bu velodromun ve diğer branşların turizm bölgelerinde yapılması, ülkemizin daha çok para kazanmasını sağlayacak. Ülkemizdeki bisiklet sektörünün gelişmesine katkı sağlayacağız. Ancak bunları yaparken velodromda gerçekten gelecekte çok önemli projeler gerçekleştireceğiz. Madalya getirdik; bugün yapmadık, dün de yaptık, evvelsi gün de yaptık, bugün de yapıyoruz. Gelecekle ilgili altyapı çalışmalarında, Türkiye’deki tüm yıldız sporcuları Konya’da topladık ve bir ağ oluşturduk. Bu sporculardan 20-25 tanesiyle birlikte, artık okullarını da oraya taşıyarak hem semt hem de tohum olarak, dünyadaki velodrom merkezlerinden birini Konya’da oluşturarak Türk bisikletinin şahlanacağını söylüyoruz” diye konuştu. “Bir yıllık uzun bir maraton bizi bekliyor” ‘Yönetimsel olarak Avrupa ve Dünya Bisiklet Federasyonları’nda yer almayı düşünüyor musunuz?’ sorusuna da yanıt veren Müftüoğlu, “Elbette ki, şu an zaten biliyorsunuz, Balkan Bisiklet Birliği Başkanı olarak seçildik ve görevimize devam ediyoruz. Yakın zamanda Dünya Bisiklet Federasyonu’nda da yönetim kurulu üyesi olarak görev alacağız. Bundan sonraki hedefimiz elbette daha üst düzey yönetimlerde yer almak. Daha önce dünya yönetiminde bulunduk; Dünya Dağ Bisikleti Komisyonu Başkanlığı yaptık. Tekrar aynı görevlere talibiz. İlk önce inşallah bu seçimi hayırlısıyla geçtikten sonra tekrar Balkan, Avrupa ve dünya seçimlerine katılacağız. Bir yıllık uzun bir maraton bizi bekliyor. Türk bisikletini yönetimsel olarak dünyanın en üst seviyesine, lobilerimizle birlikte taşıyacağız” şeklinde konuştu. Türkiye’de ilk defa Dağ Bisikleti Dünya Şampiyonası’nın gerçekleşeceğini müjdeleyen Müftüoğlu, “Şimdi güzel bir haber vermek istiyorum. İlk defa burada, Dağ Bisikleti Dünya Şampiyonası’nı Türkiye’ye aldık. Daha da sürprizlerimiz olacak; bunlarla ilgili netleştiğinde önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Aslında netleşti, yarın bir görüşme daha yapacağım. Dünya şampiyonasını Türkiye’de gerçekleştireceğiz ve bu, Türk bisiklet tarihinin en önemli adımlarından biri olacak. Perşembe günü o bayrağı Türkiye’ye getireceğiz. Bu, en büyük müjde oldu ve altyapıyla ilgili önemli projelerimiz var” dedi. “İlkokulu bitiren herkes bisiklet sürmeyi öğrenecek” Altyapı çalışmalarıyla ilgili de konuşan Müftüoğlu, “Altyapıyla ilgili, yıllar önce Milli Eğitim ile çok çalışarak müfredat programına bisikleti ekledik. Biliyorsunuz, spor liselerinde bazı okullar sadece bisiklet eğitimi veriyor. Bu da bisikletin farklı bir boyut kazanması anlamına geliyor. Jandarma ile birlikte başlattığımız güvenli okullarda bisiklet eğitimi ve sürüşü programını pilot bölgelerde devam ettirdik. Şimdi, daha önce Milli Eğitim ile yaptığımız gibi, müfredat programına soktuğumuz bisiklet eğitimini yeniden hayata geçiriyoruz. Artık ilkokullardan başlayarak, "Bisiklete binmeyen kalmasın" projesiyle, Milli Eğitim ile birlikte çok büyük bir proje başlatıyoruz. İlkokulu bitiren herkes bisiklet sürmeyi öğrenecek. Bununla ilgili tüm altyapımızı hazırladık. Türkiye’de yeni bir bisiklet dünyası oluşacak. Bu proje, ilkokuldan başlayarak, Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte çok önemli bir adım olacak. Altyapıya büyük önem veriyoruz. 2010 yılında İsviçre’de eğitim görmüştük; artık buna gerek kalmayacak. Dünya Bisiklet Federasyonu ile bu konuda anlaştım. Güney Afrika, Hindistan ve Kolombiya’da merkezler var. Artık Ortadoğu’nun eğitim merkezi Konya olacak. Bununla ilgili çalışmalarımızı tamamladık. İsviçre’ye gitmeye gerek kalmadan, tüm hocalarla birlikte Konya’da yepyeni bir bisiklet ailesi oluşacak" diyerek sözlerini noktaladı.