ASAYİŞ - 18 Ekim 2024 Cuma 12:12

Narko Tim’leri okul çevresinde kuş uçurmuyor

A
A
A
Narko Tim’leri okul çevresinde kuş uçurmuyor

Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince; okul çevrelerinde okulla alakası olmayan şahıs ve araçlar üzerine denetim yapıldı.


Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Kadı Burhaneddin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve civarında okulla ilgisi olmayan şahıslara yönelik Narko-Okul Uygulaması yapıldı. Uygulamada; 15 araç ve 57 şahıs sorgulandı.


Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nce yapılan açıklamada; "Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi bağımlılık yapan maddelerden uzak tutarak, sağlıklı ve güçlü bir gelecek inşa edeceğiz" denildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat 1 kişi ölmüş 5’i asker 6 kişi yaralanmıştı, bir numaralı sanık "ben yapmadım" dedi 18 Mayıs tarihinde Tokat’ta bir bağ evine tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 1 kişi ölmüş, 5’i asker 6 kişi yaralanmıştı. Olayın bir numaralı şüphelisi hakim karşısında, "Ben yapmadım" dedi. 18 Mayıs tarihinde Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı Karayaka beldesi Hürmüzlü köyünde bulunan bir bağ evinde, jandarma ekiplerinin eve girdilerdi sırada patlama meydana geldi. Patlama sonrası bağ evinin sahibi Ahmet Karaçoban’nın oğlu Sefa Can Karaçoban hayatını kaybederken Ahmet Karaçoban ile birlikte Uzman Çavuş M. A. (25), Jandarma Astsubay M. E. (32), Uzman Çavuş B. M. (30), Uzman Çavuş A. S. (28) ve Uzman Çavuş S. E. (28) ağır yaralanmıştı. Bir kişinin öldüğü, 5’i asker 6 kişinin yaralandığı olayın duruşması Tokat Adliyesi 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Sanık T.Ö. tutuklu bulunduğu Erzincan’dan Tokat’a getirildi. Sanık İ.G. ise video bağlantı sistemi ile duruşmaya katıldı. Duruşmada İddianamenin açıklanmasının ardından sanıklar iddianamede yer alan suçlamaları kabul etmedi. Duruşmada hakim İ. G’ye Samsun’daki ortağı T.Ö. ile ortak olduğu işletmesi otel inşaatındaki 33 demir parçasının patlamanın olduğu evdeki malzemelerle benzerlik gösterdiği ve inşaattaki tüpün olay yerindeki tüple benzerlik gösterdiğini söylemesi üzerine, İ. G. olayı kendisinin işlemediği ve bu malzemenin nereden geldiğini bilmediğini iddia etti. Eşiyle gönül ilişkisi var diye boşandı Öte yandan İ. G, eski eşi Keziban N. ile patlamanın yaşandığı evin oğlu olan ve olay sonrası hayatını kaybeden Sefa Can Karaçoban ile gönül ilişkisi yaşadıklarını öğrendikten sonra eşini darp ettiğini, bu sebeple 1 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldığını söyledi. Serbest kaldıktan sonra boşanma davası açtığını belirten İ. G. olayı kendisinin gerçekleştirmediğini iddia edip suçlamaları kabul etmedi. T. Ö. ise İ. G. ile ortak olduğunu, olay gününden bir gün önce ortağının moralinin bozuk olması nedeniyle Erbaa’ya gittiğini söylemesi üzerine kendisinin de ona destek verip konuşmak için gittiğini söyledi. Duruşmaya katılan iki sanığın avukatları da müştekilerinin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını talep etti. Mahkeme başkanı ise sanıklarının tutukluluklarının devamına karar verip, T. Ö’nün HTS kayıtlarının kontrol edilmesine ve yeni tanıkların dinlenmesi gerekçesiyle duruşmayı 8 Ocak 2024 tarihine erteledi. (YK-GF-
Şırnak AFAD’dan TPIC personeline KBRN eğitimi Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) tarafından Gabar Dağı bölgesinde görev yapan TPIC Anonim Şirketi personeline Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) tehditlere karşı farkındalığın artırılması için eğitim verildi. Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, kamu kurum-kuruluşları, belediyeler ve STK’ların KBRN tehlikeler karşısında farkındalıklarının artırılması, basit kişisel korunma bilgi ve becerisi kazandırılmasına yönelik eğitimleri devam ediyor. KBRN konusunda uzman ekip tarafından TPIC personeline verilen eğitimlerde temel KBRN bilgileri, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer saldırılara karşı alınacak tedbirler hakkında bilgilendirme yapıldı. Eğitimlerde KBRN olaylarında kullanılan maske ve koruyucu kıyafetin nasıl kullanılması gerektiği detaylarıyla uygulamalı olarak gösterilirken, KBRN olaylarında kullanılan ve her türlü gaza duyarlı olan detektörün kullanımı hakkında bilgilendirme yapıldı. Katılımcılara KBRN eğitimi yanı sıra temel afet bilinci eğitimi de verildi. KBRN afetlerin yönetimi alanında çalışmaların yapılmasının bir gereklilik olarak ön plana çıktığına vurgu yapan AFAD Şırnak İl Müdürü Muzaffer İşlek, ’’Geçmişten günümüze kadar afet boyutunda birçok KBRN olay yaşanmıştır ve gelecekte de yaşanmaya devam edecektir. Bu sebeple, herkesin KBRN olaylarına maruz kalması durumunda sağlığını nasıl yöneteceğini öğrenmesi gerekmektedir. Bu sebeple insanların bir acil durum veya afet meydana gelmeden önce sağlığını doğru yönetmek için ne yapması gerektiğini bilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda uzmanlarımız tarafından Gabar Dağı bölgesinde ülkemizin ekonomisi ve geleceği açısından çok önemli bir faaliyet gösteren TPIC Anonim Şirketi personeline uzman personelimiz tarafından KBRN eğitimi, afet farkındalık eğitimi ve yangın farkındalık eğitimi verildi’’ dedi.
İstanbul Eşini vurup tahliye olmuştu: Ragıp Canan bu kez tehdit ve ısrarlı takip suçlarından ceza aldı Zeytinburnu’nda 2020 yılında eşi Nurtaç Canan’ı silahla yaraladığı için tutuklu yargılanan ve tahliye olduktan sonra tehdit ve ısrarlı takipte bulunduğu için yeniden tutuklanan Ragıp Canan’ın davasında karar açıklandı. Mahkeme sanık Canan’ın zincirleme şekilde tehdit ve ısrarlı takip suçlarından toplamda 3 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına karar verirken, sanığın davranışlarının mağdur üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunması konusunda kuvvetli şüphe bulunduğundan tutukluluk halinin devamına hükmetti. Zeytinburnu’nda 2020 yılında Ragıp Canan, eşi Nurtaç Canan’ı 5 kurşun ile yaralamıştı. Nurtaç Canan hayatını kaybedeceğini düşünerek kendi kanı ile yere “Anne, baba beni Ragıp vurdu. Üzülmeyin. Kurtuldum” yazmıştı. Yapılan yargılama sonucu 2021 yılında Ragıp Canan ‘eşi kasten yaralama’ suçundan 9 yıl hapisle cezalandırılmıştı. Sanık Canan, cezasının infazını 2023 yılında tamamlayarak tahliye olmuştu. Tahliyesinin ardından eşi Nurtaç Canan’ı ölümle tehdit ettiği, ısrarlı takipte bulunduğu, hakaret ettiği ve elektronik kelepçesini kırdığı iddiasıyla Ragıp Canan hakkında iddianame düzenlenmişti. Sanık Canan’ın düzenlenen iddianame kapsamında tutuklu olarak yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ragıp Canan SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşmaya müşteki Nurtaç Canan ile taraf avukatları da katıldı. Duruşmada hakim, sanık Ragıp Canan’ın avukatının dosyadan çekildiğini söyledi. Bunun üzerine Ragıp Canan, “Dün avukatımın dosyadan çekildiğini öğrendim. Mahkemenin tarafsız olmadığını söyleyerek protesto amaçlı çekildi. 4 aydır tutukluyum. Beni rehin aldınız. Bir suç oluşmuş gibi medyaya yansıtılmış. Benim eşime karşı en ufak tehdidim olamaz. Ben ona diyorum ben sana karşı mahcubum diye. Geçmişte hanımıma ateş ettim. 2020 yılında ona haksızlık ettim. Kadınlar toplanmış oraya yalanlarla benim hayatımı mahvettiniz. Beraatımı istiyorum” dedi. Nurtaç Canan ise sanığın cezalandırılmasını istediğini dile getirdi. Kararını açıklayan hakim sanık Ragıp Canan’ın hakaret suçundan beraatına karar verdi. Hakim ‘ısrarlı takip’ suçundan 2 yıl, ‘zincirleme şekilde tehdit’ suçundan ise 1 yıl 3 ay olmak üzere sanığın toplamda 3 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Verilen cezalarda herhangi bir indirim uygulanmazken, sanığın üzerine atılı suçların niteliği, verilen cezanın miktarı, sanığın davranışlarının mağdur üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunması konusunda kuvvetli şüphe bulunduğundan tutukluluk halinin devamına karar verildi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Nurtaç ve Ragıp Canan’ın boşanma aşamasında oldukları aktarılmıştı. İddianamede Ragıp Canan’ın 2020 yılında Nurtaç Canan’a yönelik ‘silahla yaralama’ eylemi sonucu yargılanarak ceza aldığı belirtilmişti. Ragıp Canan’ın 2023 yılında denetimli serbestliğe ayrıldığı da kaydedilen iddianamede, sanığın Nurtaç Canan ile temas kurmaya çalışması nedeniyle elektronik kelepçe uygulanmasına karar verildiği açıklanmıştı. İddianamede Ragıp Canan’ın elektronik kelepçesini kırdığı ifade edilerek, Nurtaç Canan’ı arayıp ölümle tehdit ettiği, küfür ve hakaret ettiği kaydedilmişti. Hazırlanan iddianamede Ragıp Canan hakkında uzaklaştırma kararı verilmiş olmasına rağmen Nurtaç Canan ile ısrarlı şekilde iletişime geçmeye çalıştığı, ciddi bir huzursuzluk oluşmasına, güvenliğinden endişe duymasına neden olduğu kaydedilmişti. Ragıp Canan’ın ‘hakaret’, ‘tehdit’ ve ‘ısrarlı takip’ suçlarından cezalandırılması talep edilmişti. (Mİ-SK-
Mersin Vali Pehlivan: "Mersin, dinamik bir il" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, nüfusu 2 milyon olan, yüz ölçümü yaklaşık 16 bin kilometrekare, 13 ilçesi, 806 mahallesiyle ekonomiye belli katkılar sunan Mersin’in oldukça dinamik bir kent olduğunu belirterek, "Muz, çilek, limon gibi 9 bitkisel üründe Türkiye birincisi olan ilimiz, hayvansal ürün olarak keçi üretiminde de Türkiye birincisidir. İlimiz bu 10 üründe Türkiye birincisi olduğu gibi 30 tarımsal üründe de ilk 3’te, 50 üründe ilk 10’da yer alıyor ve 100’ün üzerinde de tarımsal ürün yetişiyor" dedi. Vali Pehlivan, ’Şehrin Ekonomisi Mersin’ programına katıldı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’ndeki programda konuşan Vali Pehlivan, Mersin’in tarih boyunca stratejik önemini muhafaza ettiğini söyledi. Mersin’in tarihte de aslında liman kenti hüviyetine sahip olduğunu kaydeden Vali Pehlivan, "Mezitli ilçemizdeki Soli Pompeipolis bizim tarihteki antik ve en eski limanlardan birisidir. Keza Aydıncık ilçemizdeki Kelenderis Limanı da tarih boyunca, özellikle de denizlerin insanlar tarafından hem ulaşım aracı olması vasfıyla hem ticaret yapmak üzere kullanılmasıyla birlikte önemli bir konuma sahip olmuştur. Tarsus ilçemiz de Kilikya medeniyetinin merkezi olarak sayılıyor. Burada çeşitli medeniyetler yaşamış, faaliyet göstermiş ve izler bırakmış. Mensubu olduğumuz medeniyetimiz, ecdadımızla, Selçuklu’dan, Karamanoğulları’ndan, Osmanlı’ya kadar izler bırakmış. Bizler, zaten bu coğrafyada bin yılı aşkın bir süredir var olan Türk milleti olarak her bir ilinde ve ilçesinde olduğu gibi Mersin’de de tarihsel süreç içerisinde bu gelişim sürecine gerekli katkıyı yapmış durumdayız" ifadelerini kullandı. "Mersin, dinamik bir il" Ekonominin, çok kapsayıcı ve kapsamlı aynı zamanda hayatın her alanını her aşamasını ilgilendiren bir kavram ve dinamik bir süreç olduğunu dile getiren Vali Pehlivan, "Mersin’imiz de bu bağlamda dinamik bir ildir. Nüfusu 2 milyon olmuş, yüz ölçümü yaklaşık 16 bin kilometrekare, 13 ilçesi, 806 mahallesiyle ekonomiye belli katkılar sunan bir ildir Mersin. Bunlar içerisinde tarım önemli bir yer tutuyor. İlimiz, komşumuz olan Adana’yla birlikte Çukurova’nın bereketini en iyi şekilde değerlendiren ve yansıtan illerden birisidir. Nitekim tarım sektöründe, özellikle bitkisel tarımda, yaş meyve ve yaş sebze üretiminde önde olan bir ildir. Biz ilimizi tanımlarken o yüzden sadece Akdeniz’in değil, Türkiye’nin inci ve öncü şehri diyoruz. İnci şehir olması sahip olduğu tarihi eserlerin; Tarsus’tan Anamur’a kadar, Gülnar, Mut’tan Çamlıyayla’ya kadar; Kız Kalesi’nden Silifke kalesine, Anamurium Antik Kentinden Mut Alahan Manastırına, Mamure Kalesinden Tarsus Ulu Camisi, St. Paul Kilisesi, kuyusuna kadar, Soli Pompeipolis’ten Kelenderis’e kadar, Yumuktepe’den Gözlükule kazı alanına kadar, Kanlıdivane’den Uzuncaburç’a kadar saymakla bitmeyen 926 arkeolojik sit ve toplamda da bin 700’e yakın tescilli tarihi yapısı ve yapıtı olan bir şehirdir" diye konuştu. "Tarımda 10 üründe Türkiye birincisiyiz" Mersin’in, tarımıyla da öne çıkan bir kent olduğunu belirten Vali Pehlivan, "Muz, çilek, limon gibi 9 bitkisel üründe Türkiye birincisi olan ilimiz, hayvansal ürün olarak keçi üretiminde de Türkiye birincisidir. İlimiz bu 10 üründe Türkiye birincisi olduğu gibi 30 tarımsal üründe de ilk 3’te, 50 üründe ilk 10’da yer alıyor ve 100’ün üzerinde de tarımsal ürün yetişiyor. O kadar bereketli topraklara sahibiz ki, ister açık alanda yapın ister serada yapın klima özelliği ve buranın ılıman iklimi tropikal meyveler de dahil birçok ürünün yetişmesine zemin hazırlıyor. İlimiz bu yönüyle geçtiğimiz yıl güncellenen rakamlarla tarımsal üretimde yaklaşık 77 milyar TL, hayvansal üretimde de 11 milyar TL olmak üzere yaklaşık 88 milyar TL tarımsal hasıla elde etmiş durumdadır. Tarım sektöründe ziraat odalarına 135 bine yakın kayıtlı çiftçimiz var. Tarımsal işletmelerimiz var. Tarımsal sanayiye yönelik yatırımlarımız var. Bunlar birbirini destekleyerek gidiyor" şeklinde konuştu. "Geçtiğimiz yıl 11 milyarın üzerinde ihracat yapıldı" Liman kenti olmasından dolayı Mersin’de ticaretin de oldukça gelişmiş durumda olduğuna işaret eden Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Ticaret odalarımıza kayıtlı yaklaşık 50 bin tacir, esnaf odalarımıza kayıtlı 60 bine yakın esnafımız var. Mersin Limanımız, adeta tarihteki o antik limandan bugüne gelen geleneği devam ettiriyor. Limanımız şu anda 124 hektarlık büyüklüğüyle Türkiye’nin en büyük alana sahip limanı, hacim olarak da 2.6 milyon TEU kapasitesiyle en çok elleçleme yapılan limanlardan birisidir. 10 milyon tonun üzerinde de konvansiyonel yük işlenebilen ve ticareti yapılabilen bir potansiyele sahiptir. Limanımızda bugünlerde genişleme çalışmaları devam ediyor. Çalışmalar bittiğinde yüzde 50 daha büyümek suretiyle hacmi 3.6 milyon TEU seviyesine çıkacak. Limanda yapılan istihdam doğrudan 3 bin iken 3 bin 500 istihdam, 25 bin iken yaklaşık 30 bin dolaylı istihdam durumu söz konusu olacak. Hemen yanı başında Serbest Bölgemiz var. Orada da 360’ın üzerinde firmada 10 binin üzerinde çalışan söz konusu ve oranın da ticaret hacmi yaklaşık 4 milyar dolardır. Genel olarak dış ticaret rakamlarına baktığımız zaman da geçtiğimiz yıl ilimizde 11 milyarın üzerinde ihracat yapıldı. Bu rakamla birlikte ilimiz en çok ihracat yapan iller sıralamasında 9. basamaktan 7. basamağa yükseldi. Bizim gümrük kapılarımızdan yapılan dış ticaret hacmi bu rakamla beraber 30 milyarın üzerindedir. Genel hinterland olarak düşündüğünüzde, bizim limanımızdaki gümrük kapılarımız 190 ülkeye açılıyor. 190 ülkeye limanımızdan ve gümrük kaplarımızdan başta Mersin Limanımız olmak üzere Taşucu da dahil diğer 5 kapımızdan 190 ülke ile ticaret yapılabilir." Özellikle Türkiye’nin toplam narenciye ihracatının yüzde 40 nispetinde bir miktarının Mersin’den yapıldığını söyleyen Vali Pehlivan, "Keza bakliyat sektöründe, özellikle işleme, paketleme ve ticaret konusunda sektörün yüzde 70’inin üstünde kapasite bizdedir. Orada da bir öncülük durumu var. Dolayısıyla her şehrin kendine göre en’leri vardır. Bizim şehrimizin en’leri de maşallah çok. O yüzden öncülük vasfını sıfat olarak yakıştırıyoruz. Hayvancılığın bir kısmını söyledik ama arıcılık da belki çok ön planda değilmiş gibi gözükür ama ilimiz Türkiye’de arıcılık konusunda da 4. sıradadır. Orada da bir potansiyelimiz var. 350 binin üzerinde kovanımız var. Arıcılık da bu anlamda önemli bir sektördür. Ticaretin yanında lojistik konusunda, ilimizde özellikle de gümrük kapıları ve liman bağlantılı yurt sathında faaliyet gösteren 4 bine yakın lojistik firmamız var" dedi. "İlimizde 7 ayrı OSB var" Sanayinin Mersin’de giderek gelişen önemli bir sektör olduğuna işaret eden Vali Pehlivan, "Sanayide yeni yatırımlar alıyoruz. Yeni etaplar açıyoruz, yeni Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) açıyoruz. Bugün itibariyle ilimizde 7 ayrı OSB’miz var ve en eski OSB’miz olan Mersin-Tarsus OSB’mizin 4. etabını da geçtiğimiz aylarda faaliyete geçirdik. 40’ın üzerinde de yeni tahsis yaptık. Toplamda OSB’lerimizde 26 bin istihdam varken, yeni etapla beraber bu istihdam 5 bin daha artarak 30 binin üzerine çıkacak. Firma sayısı da 253 iken 300’lere çıkacak. Hemen yanı başında Tarsus’ta müstakilen bir OSB’miz var. Hızla yatırımları devam ediyor. Hemen onun yanında TÜİOSB dediğimiz Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgemiz var. Onun da alt yapı çalışmaları başladı" diye konuştu. Turizmle ilgili olarak da Mersin’in 321 kilometre sahil bandına sahip olduğunu söyleyen Vali Pehlivan, "Burada mavi bayraklı 11 plajımız var. Toplamda 40’ın üzerinde plaj, 100’ün üzerinde de doğal koylarımız var. 600’ün üzerinde otelimiz 45 bine yakın yatak kapasitesiyle hizmet veriyor. 8 turizm bölgemiz var. Çukurova Uluslararası Havalimanı’yla birlikte diğer bütün sektörlerin daha da hareketleneceğini, bu bağlamda turizm sektöründe de ayrı bir hareket olacağını bekliyoruz. Bununla ilgili de zaten sektör paydaşlarımızla çalışıyoruz. İlimiz aynı zamanda bir enerji kenti olma yolunda da ilerliyor. Nitekim ülkemizin ilk nükleer enerji santrali Mersin’de. Orada da 30 bin civarında çalışan var. 4 türbinde aynı anda çalışılıyor. Önümüzdeki yıl birinci türbinde üretim başlayacak ve santral inşaatı bitip türbinlerin hepsi faaliyete geçtiğinde ülkemizin elektrik enerjisi ihtiyacının yüzde 10’u buradan karşılanacak. Burada iletim hatlarının şimdiden yapıldığına şahitlik ediyoruz. Bu yatırımı yakından takip ediyoruz ve şu an itibariyle bile istihdam başta olmak üzere birçok sektöre yansımalarının olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.