GÜNDEM - 04 Ekim 2024 Cuma 17:30

Kayseri’de 2. Gastronomi Günleri kapılarını açtı

A
A
A
Kayseri’de 2. Gastronomi Günleri kapılarını açtı

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Kayseri Gastronomi Günleri’nin 2.’si kapılarını misafirlerine açtı. Açılışta konuşan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, “Kayserimizi hak ettiği yere taşımak için çalışmalarımız devam ediyor” dedi.


Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde düzenlenen etkinliğin açılışına Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Murat Cahid Cıngı ve Sayın Bayar Özsoy, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Lokantacılar ve Patacılar Odası Başkanı Altan Aydemir, protokol üyeleri, ünlü şefler ve vatandaşlar katıldı.


"Türkiye İslam ülkelerinin kralıdır"


Etkinliğe katılan ünlü şef Cüneyt Asan yaptığı konuşmasında; “Dünya durmuyor, su uyur düşman uyumaz. Gördüğünüz gibi su uyuyor, düşman uyumuyor. Aslında bir bir yaklaşıp asıl hedeflerinin Türkiye olduğunu bilmemek için aptal olmak lazım. Çünkü Türkiye, İslam ülkelerinin kralıdır. Tek derdim ülkemdir, vatanımdır. Vatansız insan anasız, babasız demektir. Onun için vatanın değerini hepimiz çok iyi biliyoruz” dedi. Kayseri Lokantacılar ve Patacılar Odası Başkanı Altan Aydemir ise; "Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde 2.’sini düzenlediğimiz Gastronomi Günlerimize hoş geldiniz. Bildiğiniz üzere Kayseri bir ticaret ve sanayi şehri olarak bilinir ama 6 bin yıllık geçmişi ile gastronomide de çeşitlilik bağlamında merkezi olduğunu göstermektedir. Kayserimizi yöresel lezzetleri ile dünyaya tanıtmada bu tür etkinliklerin önemli rol oynadığını bilmekteyiz. Geçen yıl bilindiği üzere 1 ton mantı kazanda pişirilerek ve rekora imza atarak vatandaşlarımıza ikram edilmişti. Bu yıl ise inşallah 1 ton sucuk döneri pişirerek yine vatandaşlarımıza ikram edeceğiz. Gastronomi turizminin Kayseri’yi tanıtımında büyük rol oynayacağı kanısındayım. Buradan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız ve valimiz başta olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. "Şehrimiz sadece tarihi, ticaret ve sanayisi ile değil aynı zamanda damak çatlatan lezzetleri ile de öne çıkan nadide illerden bir tanesidir" diyen KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy; "Şüphesiz ki Kayseri, 6 bin yıllık tarihi ile her alanda önemli medeniyetlere beşiklik etmiş bir şehirdir. Her medeniyet bu şehrin yemek kültürüne bir katkı sunmuş, şehrimizde yaşayan etnik gruplar ve yapılarla bu ülkenin zengin ve renkli yapısıyla yemek kültürümüzü de zenginleştirmiştir. Mantısından yağlamasına, pastırmasından eriştesine, fırın ağzına, nevzinesinden girebolusuna kadar da bu şehrin zengin bir mutfak kültürü var. Bugün burada bizimle olan herkese şehrimizin eşsiz tatlarını deneyimlemek için bu yolculuğa katılan tüm konuklarımıza, bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum” diye konuştu.


"Daha fazlasını hak eden şehrimiz için çalışıyoruz"


Kayseri’nin daha fazlasını hak ettiğini ve bunun için çalışmalara devam ettiklerini söyleyen Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise; "İnşallah bu anlayış içerisinde birliği, beraberliği ve dayanışmayı sağlayarak Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde yaptığımız etkinliğin 2.’si olarak değerlendirelim. İlçelerimizin de bu alanda yaptığı gayretleri de biliyorum ve ayrıca teşekkür ediyorum. Her şehir kendi açısından bakar ve kendisini ön plana çıkarmaya çalışır ama Kayserimiz bu alanda gerçekten hak ettiği yere taşınmak üzere gayretli çalışmalara ihtiyacı olan bir boyut arz ediyor. Bunu da buradan paylaşmak istiyorum. Hep beraber bunu sağlamak adına el ele gönül gönüle vermek sureti ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Elbette Erciyes gibi bir değerimiz var. Allah’a şükrederek böyle bir değeri taşımak, onun bağrında ve eteğinde olmak ve onun kayak merkeziyle şimdi de Yüksek İrtifa Kamp Merkezi ile şimdi de adeta bir yıla hitap eden, termal su çalışmalarıyla da gündeme gelecek olan anlayış içerisinde çalışmalar yaparken, vadileriyle olsun, yeme-içme kültürüyle olsun, kültürel alandaki çalışmalarıyla olsun gerçekten Kayseri tarihi dokusuyla kendisinden söz ettiren bir şehir. 6 bin yıllık geçmiş burada paylaşıldı, ürünlerimiz paylaşıldı. İşte bu anlayış içerisinde daha fazlasını hak eden bu şehre nasıl hizmet ederiz kısmının gayretini sürdürüyoruz. ’Kayseri’ denince akla sucuk gelir. Pastırma akla gelir, mantı gelir ama bir numara sucuktur. Biz Kayserimizi tanıtma açısından el ele vermek sureti ile valiliğimizle, belediyelerimizle, odalarımızla bu şehri en güzel şekilde tanıtmayı amaçlıyor ve gayret gösteriyoruz. Bu şehir gönül dostlarının şehri. Saymakla bitmez bunlar. Ben her birinize sevgi ve saygılar sunuyorum” ifadelerini kullandı.


AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı; "Böylesine güzel bir ortamda böylesine bir lezzetli festivalde buluşturduğu için Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Gerçekten daha önceki yıllarda da çok keyifli anların yaşandığı, birçok firmanın ve işletmenin ürünlerini sunabildiği güzel bir ortam oluştu. Ben tekrardan sevgili başkanımıza ve valimize çok teşekkür ediyorum bu güzel organizasyonda halkımıza böylesine muhteşem bir fırsatı ve ortamı sağladıkları için. Ümit ediyoruz bu gastronomi festivalimiz çok daha güzelliklere vesile olsun” ifadelerini kullandı. Tanıtımları israf olarak görenlerin sesini duymadan Kayseri’yi tanıtmaya devam edeceklerini söyleyen Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; "Ben şunu özellikle ifade etmek istiyorum ki; yapılan bu tanıtımlar, bu organizasyonlar, gastronomi festivalleri turizmimize, şehrimizin ekonomisine gerçekten büyük katkı sağlıyor. Bazıları israf diye değerlendiriyor olabilir. İlimizi tanıtmak için yapılan organizasyonlarla ilgili ne gereği var diye cümleler söylenebilir ancak ben birkaç şey söylemek istiyorum. 2023 ile 2024 arasında şehrimize gelen turist sayısında 115 bin artış var. Niye arttı derseniz; büyükşehir ve ilçe belediyeleri tanıttığı için arttı. Şehirde tanıtmasak artar mı? 2 yıl içinde sadece yatak sayısında 2 bin artış var. yatak sayımız 11 bine ulaştı. Bunların hepsi bu tanıtımlarla oluyor. Tanıtımlar olmadan bunların artmasının imkanı yok. Kim ne derse desin yaptığınız tanıtımların bu il için olduğunu biz biliyoruz. Bu şehri tanıtmak içim mücadele ettiğinizi biliyoruz. O yüzden tanıtımları israf saymayacağız, gelen seslere kulak asmayacağız. Bu ili inadına da olsa tanıtmaya devam edeceğiz. Son olarak, Büyükşehir Belediye Başkanımızı özellikle kutluyorum. İline sevdalı, aşık, Kayseri’yi bir adım daha nasıl öne geçiririm diye çok büyük mücadele veriyor. Bu gastronomi festivalleri de onun iline olan aşkının bir göstergesi. Büyüterek devam ediyor. Allah yardımcısı olsun diyorum” dedi.


Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve şefler, etkinlikte açılan stantları gezerek ürünler hakkında bilgi aldı. Başkan Büyükkılıç, Kayseri’nin gastronomisine sağladığı katkılardan dolayı Türkiye Aşçılar Federasyonu tarafından Kayseri’nin gastronomi alanındaki duayeni ilan edildi. Büyükkılıç’a, Türkiye Aşçılar Federasyonu Genel Başkanı Zeki Açıköz, aşçılık mesleğinde duayen ustalara takdim edilen mesleğin regalyesi takdim etti. Etkinlikte 57 yerel işletme çadırı, 9 ilçe belediye çadırı, odaların çadırları ve Büyükşehir Belediye birim çadırları ile birlikte toplam 100 çadır kuruldu. Etkinliğe katılan 11 ünlü şef de Gastronomi Günleri boyunca katılımcılarla birlikte olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Bakan Kurum, çocuklarla maç yaptı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, çocuklara söz verdiği halı sahayı yaptırarak aynı halı sahada çocuklarla maç yaptı. 12 Temmuz tarihinde Adıyaman’a yaptığı ziyarette camide karşılaştığı çocukların halı saha talebine duyarsız kalmayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, çocukların isteğini yerine getirmişti. İki ay içerisinde Fatih Mahallesi Mevlana Ortaokulu önündeki araziye yapılan halı saha çocukların hizmetine sunulmuştu. Yapılan halı sahadan dolayı Bakan Kurum’a teşekkür eden çocuklar Bakan Kurum ile halı sahada oynamak istediklerini söylemesi üzerine bir takım ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Adıyaman’a gelen Bakan Kurum, çocukları kırmayarak onların halı sahada maç davetini kabul etti. Çocuklarla birlikte yapılan halı sahada maç yapan Bakan Kurum’a kent protokolü de eşlik etti. Çocuklarla maç oynayan Bakan Kurum daha sonra ‘Dostluk kazandı, çocuklarımızın güler yüzü kazandı’ sözlerini kullandı. Deprem bölgesinde bütün çocuklar gülene kadar her daim onların yanında olacaklarını dile getiren Bakan Kurum, "Çocuklarımız bizden halı saha talep etmişlerdi, bu kapsamda bizlerde arkadaşlarımıza talimat vererek Adıyaman’daki çocuklar için güzel bir halı sahayı çocuklarımıza kazandırdık. Onların güler yüzünü görünce mutluyuz. Onların mutlulukları bizler için her şeyden öte. İnşallah tüm deprem bölgesindeki çocukların yüzü gülene kadar biz deprem bölgesinde olacağız. Deprem bölgesindeki çocuklarımızın yanında olacağız. Bizler onları çok seviyoruz, Adıyaman’ı çok seviyoruz” diye konuştu.
İstanbul Seçil Erzan’ın 4 ayrı davası, ana davayla birleştirildi Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan hakkında açılan 4 yeni dava, ana dava dosyasıyla birleştirildi. Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan, hakkında açılan 4 yeni dava çerçevesinde hakim karşısına çıktı. İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmalarda tutuklu sanık Seçil Erzan ve taraf avukatları hazır bulundu. "Toplamda 2 milyon 230 bin dolar para verdi, 635 bin dolar faiz aldı" Sanık Seçil Erzan’ın müşteki Atilla Baltaş’a yönelik eylemleri gerekçesiyle görülen davada savunma yapan Erzan, "Atilla Baltaş’ı hiçbir zaman dolandırmadım. Florya şubesine tayinim çıktığında ödeme yapmam gerekiyordu. Atilla Baltaş’ın da işletmesi vardı. Ondan yardımcı olması konusunda destek istedim, Bana parayı bulabileceğini söyledi. 300-400 bin lira para yolladı. Ben de parasını gecikmeli de olsa kendisine ödedim. 2020 yılına kadar aramızda para alışverişi olmadı. 2020 yılında faizle ödemem şartıyla bana 250 bin dolar verdi. Ben bu parayı faiziyle birlikte toplam 650 bin dolar ödedim. Bu ödemenin ardından Atilla Baltaş bana ‘dövizci’ dediği kişiden 250 bin dolar getirdi. Ben yine 650 bin dolar karşılığında parayı kendisine ödedim. Sonrasında tekrar para alışverişi oldu. Atilla Baltaş bana toplamda 2 milyon 230 bin dolar para verdi. Kendisi benden 635 bin dolar faiz aldı" dedi. "O çanta bana çipli geldi" Savunmasına devam eden sanık Erzan, "Bankanın verdiği çanta mavi olandı. O çantanın Semih Kaya’ya da gösterilmesini istiyorum. Özellikle çantayı geri istedim ama bana gelmedi. O çanta bana çipli geldi. Semih Kaya beni Bodrum dönüşü aradı. Çantada çip olduğunu söyledi. Ben bankanın koyduğunu düşündüm. O çantayla önceki sefer Atilla Baltaş’a para vermiştim. O gece Atilla Baltaş’ı aradım. Bana ‘çocuklar karıştırıp koymuştur’ dedi. Çanta mutlaka bankadan getirtilebilir. Semih Kaya çip olup olmadığını tanır. Atilla Baltaş, bana yapılan eziyetleri gördüğü için maddi ve manevi destek sağladı. Bana, ‘paraları daha sonra senden alırım, senin paran benim param, sonra sen bana ödersin’ diyordu. Merve ve Tanın bana küfür ediyor, Süleyman Aslan tehdit ediyordu. Ben de yapılan eziyetleri Atilla Baltaş’a anlatıyordum. Atilla Baltaş bana, ‘benimle gel’ dedi. Cizre’ye gitmem için bana bilet aldı. Ben havalimanına geldim. Aynı uçakla gitmemizin sorun olacağını söyledi. Ben de geri döndüm, gitmekten vazgeçtim” ifadelerini kullandı. "Fatih hoca fondan para çekti onu tamamlamam lazım diyordu" Müşteki Atilla Baltaş ise ifadesinde, hayatı boyunca faize para yatırmadığını belirterek, "Eş, dosttan para alarak Seçil’e verdim. Bana ‘Fatih Terim para çekecek onu döndüremiyorum’, ‘Fatih hoca fondan para çekti onu tamamlamam lazım’ diyordu. Ben de 3 çanta içerisinde 2,5 milyon dolar parayı kendisine verdim. Bunları fon adı altında bana verdi. Ben hayatımda fon getirisinin ne olduğunu bilmem. Fon sisteminin nasıl çalıştığını Seçil’in kendisi bize anlatıyordu. Toplam zararım 5 milyon 420 bin dolardır. Seçil her şekilde beni insanlara borçlandırdı ve oyalama taktiğini uyguladı” dedi. Müşteki Baltaş’ın ifadesinin ardından sinirlenen Erzan, ‘yalan söylüyor’ diyerek mahkemede bağırdı. "Merve 900 bin dolar, Tanın 500 bin dolardan fazla para aldı" Sanık Erzan daha sonra müştekiler Tanın Yılmaz ve Merve Yılmaz’a yönelik eylemleri gerekçesiyle savunma yaptı. 3. davada müştekiler Tanın ve Merve Yılmaz mahkemeye katılmadı. Savunma yapan Erzan, müştekilerin kendisinden hiçbir şekilde alacakları olmadığını belirterek, "200 bin liralarını benim hesabımda değerlendirmem karşılığında verdiler. Merve 900 bin dolar, Tanın 500 bin dolardan fazla para aldı. Tanın özel bankacılıktan para çektiğini sandığını söylüyor. O bunu bilmeyecek biri değil" şeklinde konuştu. "Fatih Terim beni arayarak, ’Seçil, bana nasıl kazandırıyorsan aynı şekilde Nur’a da kazandır’ dedi" Son olarak görülen 4. davada ise sanık Erzan, müştekiler Ömer Kahraman, Volkan Bahçekapılı ve Mert Zeydanlı ile müşteki sanık Nur Erkasap’a yönelik eylemleri gerekçesiyle savunma yaptı. Sanık Erzan savunmasında, "Nur Erkasap bana Fatih Terim’in yönlendirmesiyle geldi. Fatih Terim beni arayarak, ’Seçil, bana nasıl kazandırıyorsan aynı şekilde Nur’a da kazandır’ dedi. Dönem dönem küçük miktarlar ödedim, ana parası tamamlansın diye Volkan Bahçekapılı’nın parası onun hesabında kaldı. O dönemde hoca gayrimenkullerini satamıyordu. Bunları satabilmek için Ömer Kahraman, Nur hanımın hesabına para gönderdi. Hocanın, Ömer’in para gönderdiğinden haberi yok. Mert Zeydanlı’nın parası da hocanın gayrimenkullerini satabilmek içindi. Ben de Nur hanıma ’hoca para bulamıyor, ben para buldum, bu senedi imzalar mısın’ dedim. O da ’tamam’ dedi. Kafede üçümüz otururken Nur hanım imzaladı" diye konuştu. "Fatih terim fonu diye değil, Hakan Ateş ve akrabalarının içinde olduğu bir fon olduğunu söyledi" Müşteki sanık Nur Erkasap ise savunmasında, "Seçil hanıma güvenerek 500 bin dolar verdim ve ara ara ödemeler yapıldı farklı miktarlarda. Toplamda 80 bin dolar aldım. Volkan Bahçekapılı beni aradı ’Nur abla senin hesaba para göndereceğim, bunu Seçil’e iletir misin’ dedi. Bunu sorgulamadım aynı aileden olduğumuz için. Fon olayında bir açık oluyormuş bunun kapatılması için paraya ihtiyaç varmış, bana söylenen şuydu bu açığı kapatmalıyız ki senin açığı kapatabilelim. Mert Zeydanlı’dan para bulmuş ve senet imzalamış. Bana da söyleyince ben de paramı kurtarmak adına düşünmedim senedi imzaladım. Bana ayrıca Fatih terim fonu diye değil, Hakan Ateş ve akrabalarının içinde olduğu bir fon olduğunu söyledi. Ben Fatih Terim fonu olduğunu basından öğrendim" ifadelerini kullandı. 4 dava da ana dava dosyasıyla birleştirildi Mahkeme, görülen 4 davanın ardından tüm dosyaların ayrı ayrı ana dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmetti. Ana davanın görülmesine ise 15 Kasım tarihinde İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce devam edilecek.